Kayıtlar

Din etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Din Kardeşini Allah İçin Sevmek: İlâhî Muhabbete Açılan Kapı

Din Kardeşini Allah İçin Sevmek: İlâhî Muhabbete Açılan Kapı   Nebiyy-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, bir mü’minin din kardeşini yalnızca Allah rızâsı için sevmesinin, ilâhî muhabbete vesile olacağını beyan buyurmuştur.   Nebiyy-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, bir kimsenin hiçbir dünyevî çıkar beklemeden, sadece Allah rızâsı için din kardeşini sevmesinin ne kadar büyük bir mükâfata vesile olacağını şu ibretlik kıssa ile ümmetine nakletmiştir:   “Bir kimse başka bir köydeki din kardeşini ziyâret etmek üzere yola çıktı. Allah Teâlâ, bu adamı gözetlemek için onun yoluna bir melek vazîfelendirdi. Adam yol alırken meleğin bulunduğu yere geldiğinde, melek ona: “- Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Adam ise: “- Şu köyde bir din kardeşim var, onu ziyâret etmeye gidiyorum.” cevabını verdi. Melek tekrar sordu: “- Ondan bir menfaat elde etmeyi mi umuyorsun?” Adam: “- Hayır, onu sırf Allah rızâsı için severim, onun için gidiyorum.” dedi. ...

Din Kardeşliği İle İlgili Ayet-i Kerime Ve Hadis-i Şerifler

Din Kardeşliği İle İlgili Ayet-i Kerime Ve Hadis-i Şerifler   Ayet-i Kerimeler ·      Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin. (Hucurât, 10)   ·      Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir. (Hucurât, 12)   ·      Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu...

Ailede Çocuğa Din Eğitimi Verilmesi

  Ailede Çocuğa Din Eğitimi Verilmesi Süleyman Gülek Çocuk için bedenî ve ruhî her açıdan en mükemmel yetişme ortamı ailedir. Çocuk bakımı ve çocuk eğitimine dair kurulan çocuk yuvaları ve benzeri müesseselerin ne kadar iyi olursa olsun, her şeyiyle ailenin yerini tutamayacağı açıktır. Çocuğun hayatının en önemli dönemini kendileriyle beraber geçirdiği aile, çocuğun genel eğitiminde olduğu gibi din eğitiminde de en önemli fonksiyonu icra eden unsurdur. Çocuğun iç çevresini oluşturan inanma yeteneği onu saran dış çevre tarafından özenle eğitildiği nispetle bilinçli düşünme ve davranış şeklini alabilir. İslâm da dine yönelme istidadı olarak kabul edilen fıtrat, çok özel bir kabiliyet olarak insana verilmiştir. Fıtratın iyi ve doğru şeklinin muhafazası ve devamı ise sosyal bir varlık olan insanın yetiştiği muhit ile doğrudan alâkalıdır.   Bu gerçeği dile getiren bir hadiste şöyle denilmiştir: “Her çocuğu, annesi fıtrat üzere dünyaya getirir. ...

Anladım ki Bu Dünyada Tek Hak Din İslâm!

Resim
  Anladım ki Bu Dünyada Tek Hak Din İslâm! Moldavalı Natalia internette araştırıp bilgi edindiği İslam dininden etkilenerek 3 oğluyla birlikte Müslüman oldu. Kendi adını Deniz, oğullarının İsimlerini de; Ömer, Yusuf, Mustafa olarak değiştirdi. Dördü de Bursa’nın İznik ilçesinde Müftünün huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldular. Natalia (Deniz): “Çok mutluyum, duyguluyum. İnternetten araştırdım; anladım ki bu dünyada tek hak din İslâm! Allah izin verirse bayramdan sonra çocuklarımın sünnetini de yaptıracağım. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum!” dedi. Ya Rabbi bizleri İslâmiyet’i en iyi yaşayan, yeryüzünün her noktasına yaymak için cihad eden kullarından eyle!

Dinciye Öğütname

  Dinciye Öğütname   Be hey dinci duy beni, kulağın bende olsun, Bir işe yaramadın, keşke nafi* olsaydın. Suçun tamamı senin, neden ki dinde olsun, Yobaz olacağına, keşke sufi* olsaydın.   Kurnazlık karakterin, vartayı* atlatırsın. Eline fırsat geçse bombayı patlatırsın. Arapçayı bilirsin, ayını çatlatırsın, Yuvarlanacağına keşke küfi* olsaydın.   Âlimlerin öğüdü hiç kâr etmiyor sana, Uhrevilik özentin, fakat gitmiyor sana. Başkasına verdiğin aklın yetmiyor sana, Hiç olmazsa kendine keşke kâfi* olsaydın.   Kalbin, ruhun karadır, için, dışın karadır, Her sözün inananda açılmış bir yaradır. Kalıbın kallavidir*, ama çoğu daradır, Az olsan öz olsaydın, keşke safi* olsaydın.   Müslümanı aldatan kuyruklu yalan oldun, Kimi zaman sarıklı, cübbeli falan oldun. Dinimizin içinde akreple yılan oldun, Sürünmekten utanıp keşke sefi* olsaydın.   Emperyalistler için serilmiş post gibisin, Şimdi kucaklarında mutlu...