Kayıtlar

Ocak 18, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim

Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azim Muaz b. cebel Radiyallahü Anh’dan rivayete göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Sana cennet kapılarından birisini göstereyim mi?” Muaz Radiyallahü Anh; O nedir? Diye sordu. Allah Rasûlü Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:   ﻻَحَوْلَ وَﻻَ قُوَّ ةَ ِاﻻَّ بِا للهِ La hâvle velâ kuvvete illâ billâh Söyle! Buyurdu. [Maiyetten kaçınmak, itaatte bulunmak, güç ve kuvvet ancak Allah’tandır.] Hafız Ed-dimyati. Hadislerle Amellerin Sevabı. Sayfa 398 – Hadis no:1275

Hazreti Peygamberimizin Annesi Âmine Validemizin Son Sözleri

Hazreti Peygamberimizin Annesi Âmine Validemizin Son Sözleri Annelerin en şereflisi, Kâinatın Efendisi Hazreti Resulü Ekrem Sallallahü Aleyhi vesellem'in mübarek validesi, bütün müslümanların annesi Hazreti Amine validemiz, Muhammed'ül - Emîn Aleyhisselâm Efendimiz henüz altı yaşında iken vefat etmişlerdir. O bahtiyar anne, Peygamberimizin babası Abdullah'la izdivaç şerefine nail olup, Server-i Kâinat, Anne rahmine düştükten sonra babasını, dünyaya gelip altı sene yaşadıktan sonra da annesini kaybetmiştir. Evladının anne ve babadan yetim kalacağını gören anneler Sultanı Amine validemiz, evlâdına ölüm döşeğinde iken şu sözleri söylemiştir: . “Ma'sum çocuk! Seni vedia-i İlâhî olarak bırakıp gidiyorum, Rabbım seni mes'ut ve mebrûk buyursun! VAli Radiyallahü Anhdenin yokluğundan me'yüs olma! Ey bir ru'yanın kurbanı olacakken, Lütfü İlâhi sayesinde, fidye-i necat ile Pençe-i cellad-ı ezelden yakayı kurtaran Abdullah'ın o ma'sûm yav

Yasin Sütü İle Büyüyen Çocuk

Yasin Sütü İle Büyüyen Çocuk İmanlı bir kadın, çocuğunu emzirirken daima “Yasin” Sûresini baştan sona kadar okurmuş. Kadın Yasin'i bitirinceye kadar da çocuk emmeyi bitirir ve bu âdetini muntazaman devam ettirirmiş. Çocuk büyümüş, hayırlı, alî, fâzıl bir zat olmuş. Kadın oğluna ara sıra dermiş: —Oğlum! Sakın bu fazileti hep kendinden bilme, ben seni Yasin sütü ile büyüttüm! (Alıntı)

Anne Şefkati

Anne Şefkati Hazreti Davud aleyhisselâm zamanında iki kadın, çocuklarını bir ağacın altına bırakmışlar, kendileri de beraber tarlada iş yapıyorlardı. Biraz sonra ağacın altındaki çocuklardan birini, kurt kaptığını gördüler. Koşarak ağacın dibine varan kadınlardan her ikisi de orada kalan çocuğa sahip çıkıyor, ikisi de birbirine, senin çocuğunu kurt kaptı bu kalan çocuk benim diyorlardı. Aralarında anlaşamayıp, meseleyi halletmesi için Hazreti Davud'un Aleyhisselâm huzuruna çıkmaya karar verdiler. Kadınlardan birisi çocuğu kucağına almış, öbürü de onun yanında Hazreti Davud'un huzuruna çıkıp meselelerini anlattılar... Davud aleyhisselâm, çocuksuz kadına: — Bu kadının kucağındaki çocuk benim diyorsun. Bana bir şahid bulabilir misin? Diye sordu. Kadıncağız: — Bulamam, Ya Davud! Çünkü orada yanımızda kimsecikler yoktu. Fakat ben iyi biliyorum ki çocuk benimdir. Bu benden evvel varıp benim çocuğumu aldı, dedi. Davud aleyhisselâm, kadına: — Şahid bulamay

Hazreti Halime'nin Peygamberimizi Anlatan Sözleri

Hazreti Halime'nin Peygamberimizi Anlatan Sözleri Peygamberimizin sütannesi Hazreti Halime, Mekke-i Mükerreme'ye gelerek Peygamberimizle karşılaşmasını şöyle anlatmaktadır: — Zevcimle şehre inmiştik, bir süt çocuğu bulup bakacak ve hiç olmazsa bir miktar dünyalık elde etmiş olacaktık... Bizimle beraber şehre çocuk almaya gidenler, birer tane bulup döndüler. Biz bulamamıştık. En sonunda bir öksüz çocuk olduğunu ve öksüz olduğu için kimsenin onu bakmak için almadığını duyduk. Boş geri dönmektense, Amine'nin oğlu, öksüz çocuğu alalım da dönelim, bizimki de öksüz olsun, de-mekki nasibimiz bu imiş dedik ve çocuğa bakmak için almaya karar verdik... Zevcim beni, Âmine Hatun'un evine götürdü. Âmine Hatun beni kapıda karşılayıp, içerde mışıl mışıl uyumakta olan çocuğun yanına götürdü. Çocuk, altında yeşil ipekten bir şilte, 'beyaz yünden bir sargıya sarılmış yatıyordu. Çocuğun olduğu odaya girince, öyle güzel bir koku ile karşılaştım ki, cazibesinden sanki büyü

Hazreti Fatma Radiayallahü Anha'nın Mihri

Hazreti Fatma Radiayallahü Anha'nın Mihri Hazreti Fâtıma validemiz Radiayallahü Anha evlenme zamanı yaklaşıp düğün hazırlığı yapıldığı bir sırada, Sevgili Peygamberimizin huzuruna çıkıp şöyle dedi: — Babacığım herkesin kızlarının mihri altın ve gümüşle takdir ediliyor. Benim mihrim de böyle olursa seninle diğer insanlar arasında ne fark olur. Ben öyle arzu ediyorum ki, benim mihrim, yarın huzuru îlâhî'de senin ümmetlerinin affı olarak kabul edilsin de, bir dünyalık olmasın, dedi. Cenâb-ı Allah, Hazreti Fâtıma Radiyallahü Anha validemizin bu dileğini kabul buyurmuşlardı. Hazreti Cibril gelerek Peygamberimize: “Fâtıma'nın dileği kabul edilmiştir” müjdesini getirdi. Peygamberimiz de kızından memnun olmuşlardı ki; “Aferin kızım... Peygamber çocuğu olduğunu belli ettin” buyurdular. (Alıntı)

Huzur ve Saadet Reçetesi

Huzur ve Saadet Reçetesi 1 - Saadetimiz İçin; Şûrâ Suresi Âyet - 129 حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ Okunuşu: Hasbiyellâh, lâ ilâhe illahû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbûl arşiil azîm. Anlamı: Bana, Allah yeter (kâfidir), O'ndan başka ilâh yoktur. Ben, Allah'a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azîm arşın rabbidir. (Sabah Akşam 7'şer kez oku) 2 - Sıkıntı ve Stresin Defi İçin; Enbiya Suresi 87. Ayet Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdular ki: “Bir kelime biliyorum ki, onu kederli olan okudu mu kederi dağılır. Bu kardeşim Yunus Aleyhisselâm’ın duasıdır: لَا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn. Anlamı: “Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan’sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.” (Her gün 21 veya 100 defa oku) 3 - Rızık İçin;