Kayıtlar

Müstakim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Müstakim Olmak

Müstakim Olmak Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler.” (Fussilet, 30) Rasûlullah (sav) buyurdular: “İstikâmet üzere olun. (Bunun sevâbını) siz takdîr edip kavrayamazsınız…” (Muvatta, Tahâret, 6) İstikamet, ihlâs sınırları içinde ifrat ve tefritten uzak, sünnet çizgisine muvafık bir biçimde yaşamaktır. Bu tür bir istikamette amel ve aksiyon vardır. İstikamet ehli amel sırasında bütün gücünü sarfetmekle birlikte, nefsine karşı zulme varacak ifrattan veya gevşeklik sayılacak tefritten sakınır ve ortayolu izler. Kasd ve yönelişi sadece Hakk'a olur. Amellerini emredilen sünnet ölçüsünde gerçekleştirir. İfrat ve tefrit sünneti; riya ile amel ve amelde gevşeklik de aksiyonu yaralar; kulu istikametten ayırır. Kurtuluş ortayoldadır. İstikamet herşeyin kendisiyle tam olduğu, kemal bulduğu bir derecedir. Her türlü hay

Müstakim Ol Hazret-i Allah Utandırmaz Seni

Müstakim Ol Hazret-i Allah Utandırmaz Seni   Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni; Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni; Dest-i a’dâdan soğuk su içme ki kandırmaz seni; Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Halk arasında adâvet sû-i zandandır bütün; İhtilâl-i mülket-i âlem fitendendir bütün; Öldürenden bilme cürmü, suç ölendedir bütün; Ne fenâlık görsen elden sanma, sendendir bütün; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   İster isen hıfz ede ırzın, Hudây-ı lem-yezel; Irzına a’dây-ı bed-hâhın bile, verme halel; Tâ ezelden söylenir, halkın dilinde bu mesel; Celb eder elbette insana, mükâfatın amel; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Halkı tahrîb eyleyib de kendin âbâd eyleme; Bu cihânda ev yapıp, ukbâyı berbâd eyleme; Nef’in için zâlim-i bîrahme imdâd eyleme; Âlemi tenfîr eden ahvâli mu’tâd eyleme; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Seyyi