Kayıtlar

Cemâl etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Göster Cemâlin Şem'ini

  Göster Cemâlin Şem'ini   Göster cemâlin şem'ini yansun oda pervâneler Devlet değil mi âşıka şem'ine karşu yâneler   Ol hâli çok a'lâ güzel yağmaladı gönlüm evin Pek bağla aşkın zencîrin boşanmasun dîvâneler   Mescid ile medreseyi ısmarladık zâhidlere Hakk'a ibâdet etmeğe yeter bize vîrâneler   Ben meye tevbe etmezem ağyâr elinden içmezem Kudret eliyle sun bana dolu dolu peymâneler   Cevr ü cefâ etmek ile Şemsî seni terk eylemez Sen sanma kim seni seven senden hâşâ usâneler   Şemseddin Sıvâsî Kuddise Sırruh

Dostun Cemâlin Arzular

  Dostun Cemâlin Arzular   Yine seyreyledi gönlüm dostun cemâlin arzular. Hicre katlanmaz gönül dostun cemâlin arzular.   Her kim uğrarsa bu derde bulur himmeti erde. Açılıverecek perde dostun cemâlin arzular.   Kim ki gerçek mirîd ola bel bağlayıp gelsin yola. Şol yürekteki dert ola dostun cemâlin arzular.   Dostum beni deli kıldı aklımı fikrimi aldı. Hayâli gözümde kaldı dostun cemâlin arzular.   Evvel derdi gönlüm bana atlar donlar gerek bana. Mevlâ’m bir dert verdi bana dostun cemâlin arzular.   Yunus’un sözü erince iniler cânın verince. Tâ ölüp sine girince dostun cemâlin arzular.   Yunus EMRE

Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse

  Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse               Bildirilmiştir ki; Allahû Teâlâ Cennet Ehlinden Birini Kendi Cemâli ile Şereflendirmeyi Dilerse, Cennet Meleklerinin Ulusu Rıdvân’a, Cennet Elmalarından Bir Elma Getirmesini ve Bir Mektup Yazmasını Emir Buyurur. Mektubun Başında Şöyle Yazar; Bismillâhirrahmânirrahîm! Saltanatı Ebedî Olarak Yok Olmayan Melikten, Hûrî ve Köşklerle Meşgûl Olup Melik-i Gafûr’un Likasını Unutan ve Artık Hep Var Olan Azize Yazılmıştır.             Mektubu Bir Hûrîye Verirler. O Hûrîyi Elmanın İçerisine Yerleştirirler. Elmayı Bir Meleğe Verip, “Ey Melek! Bu Elmayı Kulumun Eline Ver. Bizim Selâmımızı da Söyle.” Buyurulur. Melek Gelir ve O Mü’minin Köşkünün Etrâfında Dolaşır. Şöyle Seslenir; Ey Nûr Sahibi! Ey Köşkler Sahibi! Hûrî ve Köşklerle Meşgûl Oldun ve Melik-i Gafûr’un Likasını (Allah’a Kavuşmayı) Unuttun.” Der. Hûrîlerden Birisi Başını Dışarıya Çıkarıp Seslenen Meleği Görür. Mü’minin Yanına Gelir ve Şöy