Kayıtlar

elveda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Elveda Ey Şehr-İ Ramazan Elveda

Elveda Ey Şehr-İ Ramazan Elveda   Medet ya Erhamer Rahimin, Elveda ey şehr-i Gufran elveda, Elveda ey şehr-i Ramazan elveda…   Elveda ey şehr-i Ramazan seni haber verdi bize Kur’an, Mescidlerde durmadan okunurken Kur’an, Minarelerden ezan duyulurken her an, Yıllardır hep uyuyan kalk sen de uyan, Elveda ey şehr-i Ramazan elveda…   On bir ayın sultanı ne güzeldir Ramazan, Elle tutulmuyor ki akıp gidiyor zaman, Dokuyor ömrümüzü bize vermiyor aman, Arkasından yılların yetişemiyor insan, Saymakla bitmiyor faydan sende nazil oldu o yüce Kur’an, Elveda ey şehr-i Ramazan elveda…   Bu ayda yere iner melekler, Bu ayda cuşa gelir felekler, Bu ayda kabul olur dilekler, Elveda ya şehr-i Gufran elveda, Elveda ey şehr-i Ramazan elveda…   https://ilahisozleri.net/ramazan-ilahileri/ali-sevimli-elveda-ey-sehri-ramazan.html

Elveda Yâ Şehr-i Ramazan

Elveda Yâ Şehr-i Ramazan Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Emrolunduğun gibi dosdoğru olmaya devam et!" (Hud, 112) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru ol!" (Müslim, İmân, Tirmizî, Zühd 61; İbni Mâce, Fiten 12.) Ey Mübârek Ay!.. Her yıl olduğu gibi yine “hoş geldin”, ama biliyoruz ki yine hoş bulmadın bizi… Fakat Senin geliş sebeplerin arasında hoş bulmadıklarını da hoş etmek var elbette… Senin teşrif buyurma sâiklerin içinde, dünyamıza getirdiğin rahmet ikliminin cezbesiyle, nâhoş olanları da hoş etmek var elbette... Senin ziyâret amaçların arasında, insanlığını imhâ ve zâyi eden beşeriyeti yeniden “eşref-i mahlûkat” tahtına oturtarak, onları da hoş etmek var elbette... Yeni bir cehâlet ve fetret devri yaşayan mü’minlerden “Gül Devri”ni soluklayan bir ümmet-i Muhammed inşâ etmek var elbette... Ey Mübârek Ay!.. Ömrümüz gibi her Ramazan da başlangıcında sanki çok uzun sürecekmiş gibi gelir; a

Mezuniyet Günü

Mezuniyet Günü Elveda hocalarım, elveda arkadaşlar. Kalpleriniz kalbimle, bütünleşti kardeşler. Bu ayrılık geçici, gönüller gamlanmasın! Sonsuza kadar biriz, hiç kimse ağlamasın. İlim ve irfan için, toplanmıştık okulda. Usta mahir ellerde, yoğrulduk bu ortamda. Nice güzel anılar, yaşayıp mutlu olduk! Kalp gözümüz açıldı, bilgi ve sevgi dolduk! Hedefimiz vatana, sahip çıkıp korumak. İnsanları ilim ve ahlâk ile yoğurmak. Yeniden dirilerek, dünyaya sesimizi; Duyurup, “Varız!” demek; basarak mührümüzü. Zulüm dolu bulutlar, karartmış gökyüzünü, Simsiyah kötülükler, kaplamış yeryüzünü. Bütün bilim dalları bizden keşif bekliyor. Kan ağlıyor masumlar, bitkin imdat bekliyor. Ölesiye çalışıp, hiçbir şeyden yılmadan, Dünyadan büyük olsa, zorluğa aldırmadan... Dünyaya el atalım, bir meşale olalım. Güzel ahlâk ve gayretle, gönüllere dolalım. Yerleri fethedelim, gökleri kuşatalım. Kalmasın hiç karanlık, her yeri ışıtalım. Nefsimiz,

Güle Sevdalı, Gül Yiğit’e Elveda

Güle Sevdalı, Gül Yiğit’e Elveda (Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na yazılmıştır. Allah’ü Teâlâ rahmet eylesin!) Ey gülü çok seven, gül yüzlü yiğit, Şehitler yoluna güller döşedi. Gül sevdalısı olduğun, gül sözlerinden belli, Efendimiz gül kokardı, gül gibiydi, gül tenli... “Ruh bir anlıktır, nerede çıkacağı bilinmez!” derdin, Son nefesini karlı dağlar başında verdin. “Dünya çok kısa, fırıldak yapılmaz!” dedin, Dünyayı, parayı, değil; Allah’ı sevdin. Teslim olduğun dağlar, kayalıklar beyazdı, Durmadan kar yağıyordu gökler bembeyazdı, Nur saçarken kâinat, senin tenin üşüyordu, Fakat kalbin aşk ile yanıp, tutuşuyordu. “Ölümüm, düğün günüm!” demiş bir büyüğümüz, Bizim de şehadet olsun ölümümüz… Senin düğününde ne yazık ki ağlıyoruz. Ayrılığın çok acı karalar bağlıyoruz, Ey sonsuzlukların sahibi Yüce Mevlâ’mız: Emanetini aldın, merhamet et, O’na gani gani Rahmet et, Cenneti âlâna kabul et, Ruyetullah’ına davet et… Amin, amin, Velh

Okuluma Elveda

Okuluma Elveda   Elveda hocalarım, elveda arkadaşlar. Kalpleriniz kalbimle, bütünleşti kardeşler.   Bu ayrılık geçici, gönüller gamlanmasın! Sonsuza kadar biriz, hiç kimse ağlamasın.   İlim ve irfan için, toplanmıştık okulda, Usta mahir ellerde, yoğrulduk bu ortamda.   Nice güzel anılar, yaşayıp mutlu olduk! Kalp gözümüz açıldı, bilgi ve sevgi dolduk!   Hedefimiz vatana, sahip çıkıp korumak. İnsanları ilim ve ahlâk ile yoğurmak.   Yeniden dirilerek, dünyaya sesimizi; Duyurup, “Varız!...” demek; basarak mührümüzü.   Zulüm dolu bulutlar, karartmış gökyüzünü, Simsiyah kötülükler, kaplamış yeryüzünü.   Her yere kol atalım, bir meşale olalım, Güzel ahlak, gayretle, gönüllere dolalım.   Bütün bilim dalları bizden keşif bekliyor. Kan ağlıyor masumlar, bitkin imdat bekliyor.   Ölesiye çalışıp, hiçbir şeyden yılmadan, Dünya kadar güçlüğe, engele aldırmadan.   Yerleri fethedelim, gökleri kuşatalım. Kalmasın hiç karanlık, her yeri