Elveda Yâ Şehr-i Ramazan
Elveda Yâ Şehr-i Ramazan
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
"Emrolunduğun gibi dosdoğru olmaya devam et!" (Hud,
112)
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:
"Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru ol!" (Müslim,
İmân, Tirmizî, Zühd 61; İbni Mâce, Fiten 12.)
Ey Mübârek Ay!..
Her yıl olduğu gibi yine “hoş geldin”, ama biliyoruz ki yine hoş
bulmadın bizi… Fakat Senin geliş sebeplerin arasında hoş bulmadıklarını da hoş
etmek var elbette… Senin teşrif buyurma sâiklerin içinde, dünyamıza getirdiğin
rahmet ikliminin cezbesiyle, nâhoş olanları da hoş etmek var elbette... Senin
ziyâret amaçların arasında, insanlığını imhâ ve zâyi eden beşeriyeti yeniden
“eşref-i mahlûkat” tahtına oturtarak, onları da hoş etmek var elbette... Yeni
bir cehâlet ve fetret devri yaşayan mü’minlerden “Gül Devri”ni soluklayan bir
ümmet-i Muhammed inşâ etmek var elbette...
Ey Mübârek Ay!.. Ömrümüz gibi her Ramazan da başlangıcında sanki
çok uzun sürecekmiş gibi gelir; ama ömürlerimiz de, Ramazanlar da çok çabuk
gelip geçer… Bu sebeple Ramazan’da kazandığımız rûhi güzellikleri ve İslâmî
özellikleri diğer aylarda da devam ettirmeli ve ömrümüzün her ânını ve her
ayını Ramazan sevinciyle doldurmalıyız… Zîrâ bir sonraki Ramazan’a kimlerin
ulaşacağını ve bayramı kimlerin göreceğini bilemeyiz…
Ey Mübârek Ay!..
Biliyoruz ki bizim için aslolan; orucun rûhunu yakalamamız,
Ramazan’la yakınlaşmamız ve senin getirdiğin o muazzez iklimi hayatımıza âmir
kılmamızdır…
Ey Mübârek Ay!..
Kur’an koordinatlı bir hayat, ‘Gül Cemresi’ düşmüş bir cemiyet
ve câmi merkezli bir medeniyet inşâ etmek için, rahmet iklimini; nefsimize,
gönlümüze ve aklımıza hükümrân eyle…
Ey Mübârek Ay!..
Biz Sana “vedâ” etmek, Seni yolcu etmek istemiyoruz… Zîrâ,
Ramazan’ı gönüllerinin ev sahibi kabul edenler, hayatlarından O’nu yolcu
etmezler… Ramazan “Elvedâ” edip gitti diye onun mânevî iklimini terk
etmezler... Ya Ramazan’da kalırlar, ya da Ramazan’la kalırlar…
Ey Mübârek Ay!..
Duâ ve niyazımız; Müslümanların Ramazan’ı îman şuuruyla
yaşaması, bu mübârek ayın artık bizleri de “hoş bulması” ve oruç tutanların
bayram yapmasıdır…
Tuttuğumuz oruçların “bizlere” bayram yaptırması temennîsiyle...
(Dr. Mehmet Güneş, Altınoluk Dergisi, Ağustos-2011)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Bedî’: Bütün varlıkları, eşi ve örneği olmaksızın,
sanatkârane bir şekilde yaratan, misilsiz, hayret verici âlemler icat eden,
hiçbir benzeri olmayan şeyler ortaya koyan demektir.
Kısa Günün Kârı
Ey Mübârek Ay!..
Gelecek Ramazanların bizleri “Hoş bulması” için, “Âhiret
yoksulu” olmamak için; hem fert, hem millet, hem ümmet, hem de bütün bir
beşeriyet plânında “hayırlı bir âkıbet” temin etmek için ve bize
“Şahdamarımızdan Daha Yakın Olan” Yüce Rabbimizin rızâsını kazanmak için feyz,
fazîlet ve hidâyetini dünyamıza hüküm-fermân eyle…
Lügatçe
nâhoş: Hoş olmayan, hoşa gitmeyen.
Yorumlar
Yorum Gönder