Kayıtlar

gücü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İnanmanın Gücü

  İnanmanın Gücü   Ülkenin birinde küçük bir çocuk yaşarmış… Bu çocuğun annesi ve babası amansız bir hastalığa yakalanmış. Yıllarca yataktan kalkamadıkları için evin her işini bu küçük çocuk yaparmış.             Artık annesinin ve babasının durumu gittikçe ağırlaşmış. Eve gelen doktor, küçük kızın amcasına, artık bu karı kocanın çok yaşayamayacağını söylemiş.             Doktor gidince, küçük kız amcasına annesinin ve babasının durumunu sormuş. Amcası da küçük kız üzülmesin diye gerçeği söylemeyip:             “- Doktor, annene ve babana her gün süs kabağı ile gün ağarmadan önce ve hava karardıktan hemen sonra 2 kere su verirsen, iyileşeceklerini söyledi.” demiş. Çocuk ertesi gün büyük bir mutlulukla süs kabağı aramaya çıkmış. Yakın köylerden birinde bulup heyecanla geri eve dönmüş. Gün kararınca hemen annesine ve babasına süs kabağının içinde su vermeye başlamış. Bu böyle günlerce sürmüş. Çocuk vakitlere çok dikkat etmiş.             Asla bir gün bile aksatma

Duanın Gücü...

Resim
  Duanın Gücü...   Kurak gecen bir yaz gününde cemaat Cuma namazı sonrası Camii imamı ile beraber kuruyan hasatlarını kurtarma ümidiyle bozkıra yağmur duasına gider. Hacet namazları kılınır, dualar edilir, kurbanlar kesilir ama gökyüzünden tek damla yağmur düşmez yine de. Cemaat boynu bükük tekrar kasabaya geri döner. Aradan bir kaç̧ gün geçer ve bir Allah’ü Teâlâ dostunun yolu kasabaya düşer. Kasaba halkı Allah’ü Teâlâ dostunun yanına gelerek kendileri için yağmur duasına çıkmasını söyler. Ancak Allah’ü Teâlâ dostu yağmur duası yerine kasabayı beraber gezmeyi önerir hakla. Halk şaşkınlık ve merakla birlikte Allah’ü Teâlâ dostunun ardına düşer, evleri dolaşmaya baslaralar. 3-5 evi dolaştıktan sonra, damı çökük kapısı kırık bir eve rastlarlar ve Allah’ü Teâlâ dostu kapıdan içeri doğru seslenip ev hanesini dışarı çağırır. İçeriden orta yaşlarda üzeri yamalı bir kadın ve iki küçük kız çıkar. Allah’ü Teâlâ dostu hâl hatır sorduktan sonra evin beyinin kalp krizi geçiri

Duanın Gücü (Dua Her Şeydir)

Resim
  Duanın Gücü (Dua Her Şeydir) Eski zamanlarda köyde yaşayan geçimini çitfçilik yaparak temin eden bir karı koca varmış. Adam akşam vakti, yemekten sonra pencerenin önüne oturmuş kahvesini içerken hanımına: “- Yarın yağmur yağarsa evdeyim. Yok eğer yağmazsa tarlaya gidip çift süreceğim!” demiş. Hanımı: “- İnşaallah söyle bey, inşaallah!”. Adam: “- Ne inşaallahı hanım, bunun inşaallahı maşaallahı mı var! Zira ortada iki seçenek var, bir üçüncüsü yok ki… Dedim ya, yağarsa evdeyim, yağmazsa tarladayım!”, der. Hasılı hanımı: “- Sen yine de inşaallah de, bakalım sabah ola hayr ola!” diye, ne kadar ısrar etse de, adam inad eder. “İnşaallah!” demez.   Neyse, Sabah olur, hava açık ve gayet güzeldir. Bizim ki hazırlanır ve yola çıkar. Derken olan olur. Şöyle ki: O gece bir suç işlenmiş ve her yerde faili aranıyormuş. Tam o sırada bizimkinin etrafı sarılır ve hiç bir yere gidemezsin derler. Zira çizilen robot resim onunkinin tıpatıp aynısı. Her ne kadar: “- Ben masum

Beyin Gücünüzü Artırmak İçin 10 Öneri

Resim
Beyin Gücünüzü Artırmak İçin 10 Öneri 01- Beyin hücrelerinizi koşuya çıkarın! Araştırmalar, fiziksel egzersiz yapan kişilerin daha sağlıklı bir beyne sahip olduğunu gösteriyor. Kaliforniya La Jolla’daki Salk Biyolojik Çalışmalar Enstitüsü’nden uzmanlar, egzersiz yapan deneklerin beyinlerinin öğrenme ve hafıza merkezinde, diğerlerine göre iki kat daha fazla yeni beyin hücresi tespit etti. Uzmanlar bunun nedenini tam olarak belirleyememiş olsa da egzersizin stresi azaltıcı etkisinin önemli olabileceği görüşündeler. Spor yapmak için isteksiz olduğunuzda, egzersizin sizi daha “zeki” yaptığını düşünerek motivasyonunuzu artırabilirsiniz. 02- Beyninize egzersiz yaptırın! Beyin hücrelerinizi canlandıran şey sadece fiziksel aktivite değil, beyin egzersizleri de buna yardımcı oluyor. Nasıl ki daha önce yapmadığınız bir hareket çalışmayan kaslarınızı çalıştırıyorsa, dünyayı başka bir açıdan görme ve düşünme gibi faaliyetler de beyninizin egzersiz yapmasını sağlıyor. Bunun iç

Duanın Gücü

Duanın Gücü Eğer sizin duanız olmazsa ne ise yararsınız? Buyurmakta Yüce Mevla… Duanın gücünü hepimiz hayatımızda bir şekilde yaşamışızdır. Büyüklerin eli öpüldüğünde onlardan dua istenir. “Dua et yeter!” denilir. “Kiminin parası kiminin duası” deyişinde de dikkat çekilmek istenen kelime “Dua” dır. Hayal bile edilemeyecek şeyleri gerçekleştiren, üzgün yüzlerin bile gülümsemesine sebep olan yine “ Duanın gücü” dür. Dua aslında yaratıcıyla olan bağlantının teyidi bir yerde ispatidir. “DUA” yaptığın kadar kul, kabul edildiği kadar sevgilisindir Rabbin katında. Duanın gücünü defalarca yasamışımdır hayatımda. Bunlardan birisi 1980'li yıllarda basımdan geçti. Ailece Diyarbakır iline bağlı kaplıcaları ile meşhur Çermik de idik. Annemler sıcak sulara gitmiş, babam ağabeyim civar köylerden birine alış veriş yapmaya (et almaya) gitmişlerdi. Ben de pansiyonda odamda oturmakta idim. Bir ara hafiften kendimden geçtim. Uyku ile uyanıklık arasında bir halde iken şöyle bir şey yaşa

Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir Test

Resim
Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir Test Bir düşünsenize, insanoğlu tüm islerini tek parmakla yapıyor olsa idi, o zaman 10 parmakla donatılmış olarak doğmazdık. Eğer beyin hücrelerimizin sadece %10′u mutlu, seviyeli bir yaşantı sürdürmeye yetse idi, kafamız tam 10 kati daha fazla hücre ile dolu olmazdı. Aslında, insanoğlu dünyada beyin kapasitesinin % 100′ünü kullanmayan tek varlıktır. İnsanoğlu ayni zamanda, beraber yasadığı diğer canlılar ile sürekli uyumsuzluk halindeki tek varlıktır. Yunuslar da benzer bir beyin ile donatılmışlardır, ancak onlar beyin kapasitelerinin tümünü kullanarak yaşamlarını akıllı, eğlence sever, çevreleri ile uyumlu varlıklar olarak devam ettirmektedirler. İnsanların da daha fazla beyin kapasitesinin kullanımı ile daha mutlu, daha uyumlu bir yasam sürebileceğini söylemek yanlış olmaz. Siz hiç, beyninin % 100′ünü kullanan birisinin suç, savaş, açlık, salgın hastalık, ön yargı ve çevre katliamı ortamlarında olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Bacağı Yok Ama Gücü Var

Bacağı Yok Ama Gücü Var 11 aylıkken iki bacağının dizden aşağısı kesilen atlet Oscar Pistorius rakamsal derecesiyle olimpiyat hedefine ulaşamadı ama azmi milyonlarca insana ilham verdi. 11 aylıkken iki bacağının dizden aşağısı kesilen atlet Oscar Pistorius'un 2008 Pekin Olimpiyatları'na katılabilmek için İngiltere’deki yarışlarda derece barajını aşması gerekiyordu. Yere düşüp, diskalifiye olan, kural olarak kaybeden Pistorius, mücadele olarak ise ders ve ilham verdi. 1986'da Güney Afrika'da dünyaya geldiğinde bacaklarında diz ve bileği birbirine bağlayan kaval kemikleri yoktu ve henüz 11 aylıkken iki bacağının da dizden aşağısı kesildi. Ancak o, hayata küsmedi, rehabilitasyon merkezinde 'çita' adı verilen protezlerin Mercedes'i olarak adlandırılan takma bacakları kullanmaya ve koşmaya başladı. Sadece koşmakla kalmadı kendini bir atlet olarak geliştirdi. Yıllar süren emeklerinin karşılığını geçtiğimiz hafta, Roma'da, Golden Lig ya

Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir Test

Resim
Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir Test Bir düşünsenize, insanoğlu tüm islerini tek parmakla yapıyor olsa idi, o zaman 10 parmakla donatılmış olarak doğmazdık. Eğer beyin hücrelerimizin sadece %10′u mutlu, seviyeli bir yaşantı sürdürmeye yetse idi, kafamız tam 10 kati daha fazla hücre ile dolu olmazdı. Aslında, insanoğlu dünyada beyin kapasitesinin % 100′ünü kullanmayan tek varlıktır. İnsanoğlu ayni zamanda, beraber yasadığı diğer canlılar ile sürekli uyumsuzluk halindeki tek varlıktır. Yunuslar da benzer bir beyin ile donatılmışlardır, ancak onlar beyin kapasitelerinin tümünü kullanarak yaşamlarını akilli, eğlence sever, çevreleri ile uyumlu varlıklar olarak devam ettirmektedirler. İnsanların da daha fazla beyin kapasitesinin kullanımı ile daha mutlu, daha uyumlu bir yasam sürebileceğini söylemek yanlış olmaz. Siz hiç, beyninin % 100′ünü kullanan birisinin suç, savaş, açlık, salgın hastalık, ön yargı ve çevre katliamı ortamlarında olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Sultan Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü

Resim
Sultan Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü    Osmanlı’nın son dönemlerinde 33 yıl tahta kalan Sultan II. Abdülhamid Han Osmanlı’nın dağılmasını geciktirmiş olmakla birlikte müthiş bir siyasi zekâya sahipti. Alman Birliğini kurmuş olan Prens Bismark da buna nazaran: "Dünyada yüz gram akil varsa, bunun doksan gramı Sultan Abdülhamîd Han'da, beş gramı bende, kalan beş gramı da diğer dünya siyasîlerindedir." demiştir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Batılı Emperyalist güçler ve bunlara bağlı iç düşmanlar Osmanlı’yı yıkıp parçalamak için büyük oyunlar oynamaktaydı. Sultan Abdulhamid Han ise bu zararlı mihrakların faaliyetlerinden haberdar olmak için müthiş bir istihbarat gücü kurmuştu. İşte Osmanlı’nın bu dönemlerinde Ermenileri, Türklere karşı kışkırtarak Doğu Anadolu’da karışıklık çıkartan batılı emperyalist güçlerden İngiltere’nin Büyük Elçisi Sultan Abdülhamid’in huzuruna çıkarak küstahça: “Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?” diye sorma cüreti göstermesi

EĞİTİM ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Eğitim Üzerine Söyleşi             İnsanların mutluluğu, bir ülkenin geleceği iyi yetişmiş insan gücüne bağlıdır. İyi yetişmiş insan da yapılacak eğitimin kalitesine bağlıdır.             Eğitimin çok çeşitli tanımları yapılmıştır. Öz olarak söylemek gerekirse; fertlere ve gruplara yararlı davranış kazandırma çalışmaları diyebiliriz. İnsan kişiliğinin sürekli iyi yönde gelişmesini sağlayan bir kavramdır. Tabiî ki insan kişiliğini kötü yönde geliştiren eğitimler de vardır. Kötü yönde yapılan eğitimler kasıtlı, genellikle ekonomik bağımsızlığı ve kişiliğini kazanamamış kişilere ve toplumlara sömürü amaçlı yapılır. Buna “Sömürge eğitimi” , “Kötü yönde eğitim” gibi isimler verilir. Hatta bilgisiz insanları kullanmak için “Beyin yıkama” bile yapılır.             Eğitim beşikten mezara devam eden bir süreçtir. Eğitimin gayesi konusunda da farklı görüşler vardır. En iyi terbiye eden ve eğitim veren şüphesiz Allah’ü Tealâ ve onun görevli kıldığı peygamberlerdir. Çünkü bütün peyga