Kayıtlar

parlak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İslâmiyet'in Parlak Nurlarıyla Yeryüzünü Isıtıp Işıtalım!

Resim
Selçuklu Sultanı Melikşah Antakya'yı fethedip, önüne deniz çıkınca, atını denize sürüp kılıcını 3 kere denize saplayıp: "Yarabbi karşıma deniz çıkmasaydı, senin şanı yüce ismini gidebileceği yere kadar götürürdüm!!!" Diye haykırdı. Yâ Rabbi bizlere de öyle bir cihad aşkı ver ki: Bizler de senin şanlı ismini kâinatın her noktasına iletelim! İslâmiyet'in parlak nurlarıyla yeryüzünü ısıtıp ışıtalım!

Zaman Ve Mülk

Zaman Ve Mülk Mısır’lı Büyük Bir Bey ’in ömrüne ecel askerlerinin hücum ettiğini duydum. Çok geçmemiş, parlak yanağındaki güzellik gitmiş, gün bitimi sararan güneşe dönmüş. Şehrin önde gelenleri, ecele çare olmadığını bildiklerinden ‘eyvah beyimiz elden gidiyor’ diye yakınıp ağlamaya başlamışlar. Oysa her taht, saltanat bir gün bitecektir; bitmeyecek tek saltanat Allah’a aittir. Artık son nefesinin iyice yaklaştığını anlayan bey titreyen sesiyle; ’Mısır’da benim kadar büyük birisi daha yoktu. Gör ki sonum geldi, anladım ki her şey boşmuş. Dünyanın her türlü nimetini toplayıp yığdım ve fakat meyvesinden yiyemedim. Şimdi hepsini ardımda bırakıp düşkünler gibi çıplak gideceğim’ diye yakınmış. Aklı başında olan kimse; dünyayı kendisine toplar, hem yer, hem bağışlar. Hayırlı şeyler yap ki, öldükten sonra peşini bırakmasın. Çünkü kazandıkların senin değildir. Ölüm döşeğindeki insan geride bıraktıklarının hasretiyle tutuşurken, ziyan korkusuyla yanar. Zengin kişi, hayatını çürüten