Zaman Ve Mülk

Zaman Ve Mülk

Mısır’lı Büyük Bir Bey’in ömrüne ecel askerlerinin hücum ettiğini duydum. Çok geçmemiş, parlak yanağındaki güzellik gitmiş, gün bitimi sararan güneşe dönmüş.
Şehrin önde gelenleri, ecele çare olmadığını bildiklerinden ‘eyvah beyimiz elden gidiyor’ diye yakınıp ağlamaya başlamışlar. Oysa her taht, saltanat bir gün bitecektir; bitmeyecek tek saltanat Allah’a aittir.
Artık son nefesinin iyice yaklaştığını anlayan bey titreyen sesiyle; ’Mısır’da benim kadar büyük birisi daha yoktu. Gör ki sonum geldi, anladım ki her şey boşmuş. Dünyanın her türlü nimetini toplayıp yığdım ve fakat meyvesinden yiyemedim. Şimdi hepsini ardımda bırakıp düşkünler gibi çıplak gideceğim’ diye yakınmış.
Aklı başında olan kimse; dünyayı kendisine toplar, hem yer, hem bağışlar. Hayırlı şeyler yap ki, öldükten sonra peşini bırakmasın. Çünkü kazandıkların senin değildir. Ölüm döşeğindeki insan geride bıraktıklarının hasretiyle tutuşurken, ziyan korkusuyla yanar. Zengin kişi, hayatını çürüten ölüm döşeğinde de elini uzatır, ötekini çeker. Dile gelemediği için, söyleyeceğini eliyle anlatmak ister.
El uzatıp çekmenin manası şudur: Bir yanda lütuf ve ihsan, beri yanda zulüm, açgözlülük ve hırs.

Dostum; elindeyken iyilik yap, yarın kefeni yırtacak değilsin. Güneş, ay ve yıldızlar daha nice zaman parlarken, sen başını mezarından kaldıramayacaksın.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis