Peygamberimiz Aleyhsselâmın Bir günü
Peygamberimiz Aleyhsselâmın Bir günü
(Bir günü Hazreti Muhammed Rasûlullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem Gibi Yaşamak)
Şakalaşma
Karı-Koca
Şakalaşması Rızkı Bereketlendirir
Allah’ü Teâlâ,
erkeğin eşi ile şakalaşmasından hoşlanır ve bundan dolayı ikisine de sevap
yazar. Ve rızıklarını da helalinden bereketlendirir. (Ramuz el-Ehadis)
Şakayla
Korkutma Olmaz
Sizden kimse
ne şaka ne de ciddi olarak kardeşinin değneğini almasın. Kim kardeşinin
değneğini almışsa hemen ona geri versin. (Ebu Davud)
İbnu Ebi Leyla
Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile ashabı
bir sefer yürüyüşünde idiler. Konaklama sırasında içlerinden biri uyurken,
arkadaşı gidip onun ipini aldı. Uyanınca ipini bulamayan sahabi
"kaybettim" diye korktu. Durumdan haberdar edilen Rasulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem: ‘Bir Müslümana bir başka Müslümanı korkutmak helal olmaz!’
buyurdu." (Ebu Davud)
Oturma,
Meclis, Sohbet
Gölge İle
Güneş Arasında Oturulmaz
Biriniz
gölgede oturuyorken, gölge ondan kalkar da yarısı gölgede, yarısı güneşte
kalacak olursa oradan kalksın. (Ebu Davud)
Büreyde
İbnu'l-Husayb Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem gölge ile güneş arasına oturmayı yasakladı." (İbn-i Mace)
Otururken
Ayakkabı Çıkartılıp Yana Konur
Abdullah İbnu
Abbas Radiyallah’ü Anh: "İnsanın oturduğu zaman ayakkabılarını çıkarıp yan
tarafa koyması Sünnet'tir." (Buhari, Edeb ül Müfred)
İzin
Almadan İki Kişinin Arasına Oturulmaz
Bir kimsenin
izin almadan iki kişinin arasına oturması helal olmaz. (Ebu Davud)
...Müsaadeleriyle olursa müstesnadır. (Buhari, Edeb ül Müfred)
Bir İnsan
Kaldırılıp Yerine Oturulmaz
Sizden bir
kimse bir başkasını yerinden kaldırıp sonra da oraya oturmasın. Ancak oturma
halkasını genişletin, yer açın. Allah’ü Teâlâ da size genişlik versin. (Buhari)
Sizden biri,
bir meclise geldiği zaman kendisi için yer açılırsa oraya otursun, aksi halde
baksın, nerede daha geniş bir yer görürse oraya otursun. (Ramuz el-Ehadis)
Oturduğu
Yerden Kalkan Aynı Yere Dönebilir
Bir kimse
oturduğu yerden bir ihtiyacı için kalkar ve sonra geri dönerse, önceki yerine
oturmaya herkesten daha fazla hak sahibidir. (Tirmizi)
Ebu'd Derda Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah oturdu mu, biz de etrafına otururduk. Sonra,
oturduğu yerden kalkar fakat geri dönmeyi arzu ederse, üzerinde olan hırka,
sarık gibi bir şeyi çıkarır ve oturduğu yere koyardı. Böylece ashabı da geri
geleceğini bilir ve yerlerinde otururlardı." (Ebu Davud)
Oturma
Yerinin Hayırlısı Geniş Olanıdır
Oturma
yerlerinin en hayırlısı, en geniş olanıdır. (Buhari, Edeb ül Mürfed)
Oturma
Yerlerinin En Üstünü Kıbleye Karşı Olanıdır
Oturacak
yerlerin en şereflisi kıbleye karşı oturulan yerlerdir. (Taberani)
Her şeyin en
güzel ve uygun bir şekli vardır. Oturacak yerlerin de en güzeli kıbleye karşı
oturulan yerlerdir. (Taberani)
İlim
Meclislerinde Toplu Oturulur
Bir âlimin
önünde ya da ilim meclislerinde oturduğunuzda onlara yaklaşın ve birbirinize
yakın oturun, Cahiliye ehlinin yaptığı gibi dağınık oturmayın. (Ramuz
el-Ehadis)
Otururken
Başkaları Rahatsız Edilmez
Allah’ü Teâlâ
Rasulü, otururken, ashabı sıkışmasınlar diye kesinlikle, mübarek ayaklarını
uzatmazdı. (Darekutni)
Oturma
Yerlerinin Hakkını Vermek
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem sokaklarda oturmayı
yasaklamıştı da ashab: "Ya Rasulullah! Evlerimizin içinde oturmak zahmetli
geliyor," dediler. Peygamber şöyle buyurdu: "Eğer oturursanız, oturma
yerlerinin hakkını verin" Ashab dediler ki: "Oturma yerlerinin hakkı
nedir? Ey Allah’ü Teâlâ'ın Rasulü" Rasulullah: "Adres sorana yol göstermek,
selama karşılık vermek, gözleri haramdan sakınmak, iyiliği emretmek ve
fenalıktan da sakındırmaktır" buyurdu." (Buhari, Edeb ül Müfred)
Kişiye
Verilen Hediyeye Cemaatte Ortaktır
Sizden birine
bir hediye getirildiğinde, yanında oturanlar da o hediyeye ortaktırlar. (Ramuz
el-Ehadis)
Minder
İkramı Reddedilmez
Üç şey
reddedilmez: Minder, yağ ve koku. (Tirmizi)
Mecliste
Herkes Aynı Anda Konuşmamalı
Bir topluluk
bir yerde oturur da, birisi konuşurken diğerleri susmazsa, Allah’ü Teâlâ, o
meclisten bereketi alır. (Ramuz el-Ehadis)
Bir
Mecliste İşlenecek Üç Büyük Günah
Şu üç mecliste
konuşulanların günahı büyüktür:
1.Haksız yere
kan dökmeyi planlamak
2.Cinsel
ilişkiden bayağı bir biçimde söz etmek, şehevi konuşmak
3.Haksız yere
başkasının malını gasp etmeyi planlamak.
Gıybet
Meclisinde Nasıl Davranılmalı
Bir topluluk
içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen o kimse için
yardımcı ol. Ve o topluluğu da o işten engellemeye çalış veya oradan kalk git.
(Ramuz el-Ehadis)
Meclis En
Az Üç Kişi Olunca Şeytan Sıkıntı Veremez
Şeytan, tek
başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olursa onlara
sıkıntı veremez. (Muvatta)
İstenmediğin
Meclise Bir Daha Gitme
Allah’ü Teâlâ'tan
kork. Bir mecliste bulunup ta, oradan kalktığında hoşuna gidecek şeyler
işitmişsen oraya tekrar git. Şayet hoşuna gitmeyen şeyler söylendiğini
işitmişsen bir daha oraya gitme. (Ramuz el-Ehadis)
Kavmin
Büyüğüne İkram Edilir
Size bir
kavimin büyüğü gelince ona saygı gösterin. İkramda bulunun. (İbn-i Mace)
Hiç Kimse
İçin Ayağa Kalkmayın
Ebu Ümame Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Bir gün Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem yanımıza
geldi, elinde de bir asa vardı. Biz ayağa kalktık. "Yabancıların
birbirlerini büyüklemek için ayağa kalkmaları gibi ayağa kalkmayın!"
buyurdu. (Ebu Davud)
Bir
Topluluğa İçecek Bir Şey İkram Eden Ondan En Son İçer
Bir topluluğa
içecek dağıtan, en son içer. (Ebu Davud)
Bir
Meclisten Kalkarken Ne Söylemek Gerekir?
Zübeyr İbnu Avvam
Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Ya Rasulullah! Sizin yanınızdan çıktıktan
sonra dışarıda cahiliyeye ait sözlere dalıyoruz" dedim. Rasulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Günahkâr olacağınızdan korktuğunuz o gibi
yerlerde bulunduğunuzda, oradan kalktığınızda şöyle derseniz, bu söz o mecliste
size isabet eden günahlara kefaret olur: "Allah’ü Teâlâ'ım Seni noksan
sıfatlardan, Sana layık olmayan şeylerden tenzih ederiz. Senden bağışlanma
dileriz. Ve Sana tevbe ederiz." (Taberani)
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bir mecliste
oturduğu zaman Kur'an okuyup ve namaz kıldığında sözünü hep belli kelimelerle
bitirirdi. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (asm'): "Nerede oturdun, nerede
bir Kur'an okudun ve nerede bir namaz kıldıysan, hep aynı sözlerle bu işlerini
bitiriyorsun, neden acaba?" dedim. O da şöyle buyurdu: "Evet, kim iyi
şeyler söylemişse, bununla, yaptığı işi hayırla sonuçlandırmış olur. Kim de
kötü şeyler söylemişse bu dualar o işe kefaret olur." (Sonra üstteki duayı
aynen okudu) (Nesai)
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah, kalkmadan önce birlikte
oturduğu mü'minler için şöyle dua ederdi: "Allah’ü Teâlâ'ım! Bizimle Sana
karşı isyanların arasına engel olacak derecede haşyetinden, bizi cennetine
ulaştıracak derecede tâatinden ve bizi dünya musibetlerini kolaylaştıracak
derecede sarsılmaz imandan bizlere bir pay ayır. Yaşattığın müddetçe bizleri
kulaklarımızdan, gözlerimizden ve kuvvetimizden yararlandır ve bu nimetleri
ölümümüze kadar sürekli kıl. Öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı etkili kıl.
Bize düşmanlık edenlere karşı zafer nasib eyle. Musibetimizi dinimizden kılma.
Dünyayı, en büyük kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği son merhale kılma. Bize
merhamet etmeyenleri üzerimize musallat etme ya Rabbî." (Nesai)
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem bir meclisten kalkmak istediklerinde on,
onbeş defa "estağfirullah" derdi. (Ramuz el-Ehadis)
Genel
Olarak Allah Rasulünün Meclisleri
"Ziyaretine
gelenlere ikram ederdi, çok defa altlarına elbisesini sererdi. Bazen de
altındaki minderi misafirine verir ve üzerine oturması için işaret ederdi.
Ashabına (Ebu Turab, Ebu Hureyre gibi) künyeler takardı. Onlara şeref
kazandırmak için en sevdikleri isimlerle çağırırdı. Kimsenin sözünü kesmezdi.
Konuştuğu kimse, sözü bırakmadıkça yahut gitmek için ayağa kalkmadıkça
sohbetine devam ederdi. Namaz kılarken yanına biri gelip oturdu mu namazı
uzatmazdı, hemen bitirip onun ne istediğini sorardı. İhtiyacı karşıladıktan
sonra yine namazına dönerdi." (Kadı İyaz)
İkrama
Sağdan Devam Edilir
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem
bir bardak süt getirilmişti. Önce kendisi içti. Solunda Hz. Ebubekir Radiyallah’ü
Anh vardı, sağında ise bir bedevi. O, sütten artan kısmı bedeviye verdi ve: "Öncelik
hakkı sağındır, sonra da onun sağından devam etsin" buyurdu." (Buhari)
Söz,
Konuşma, Üslub
Söze
Besmeleyle Başlanır
Başında Allah’ü
Teâlâ'ın adı zikredilmeyen her söz kısırdır. Hayırlı sonuç vermez. (Nesai)
Rahat Anlaşılır
Şekilde Tane Tane Konuşulur
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem konuşurken, ağır
ağır konuşurdu, öyle ki eğer biri çıkıp, kelimeleri saymak istese sayardı. 0,
sözü sizin gibi peş peşe getirmezdi." (Buhari)
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem çabuk konuşmazdı; her işitenin anlayacağı
şekilde teker teker konuşurdu. (Tirmizi)
Çağıran
Kişiye "Buyur" Diye Cevap Verilir
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kadar güzel ahlaka
sahip olan hiç kimse görmedim. Ne zaman ashabından veya ailesinden biri onu
çağırmışsa, mutlaka, "buyur!" demiştir." (Ebu Naim, İsfahani)
Önemli
Sözler Üç Kez Tekrar Edilir
Hz. Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
söylediği bellensin diye sözünü üç kere tekrar ederdi." (Tirmizi)
Halk İçinde
Yüksek Sesle Konuşulmaz
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem terbiye dışı bir söz
söylemezdi. Böyle bir söz söylemeye kesinlikle teşebbüs bile etmezdi. Çarşı ve
pazarlarda da yüksek sesle, çevreyi rahatsız edecek şekilde kesinlikle
konuşmazlardı... Utangaçlığından dolayı kimsenin yüzüne uzun süre bakamazdı.
Hoş olmayan bir söz söylemek zorunda kaldığında onu kinaye yollu
anlatırdı." (Tirmizi)
Hayır Demek
Zorunda Kalınca Susmak Daha İyidir
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem hemen hemen hiç, "hayır" demezdi.
Kendisinden bir şey istenildiğinde onu yapmak isterse "evet" derdi.
Yapmak istemezse susardı. (Ramuz el-Ehadis)
Gerekmedikçe
Konuşmamak
Diline sahip
olana ne mutlu. (Tirmizi)
Rahat etmeyi
seven sussun. (İbn Ebi'd-Dünya)
Allah’ü Teâlâ'a
ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır söylesin ya da sussun. (Tirmizi)
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Ebu Zer ile karşılaştı ve ona: "Ey Ebu Zer! Sana yapılması başka işlerden
daha kolay ve sevabı daha çok olan iki şeyi bildireyim mi? dedi. Ebu Zer: "Bildir,
ya Rasulullah" dedi." Rasulullah ta Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Güzel
ahlaklı olman ve az konuşup çok susmandır. Kudret ve iradesi ile yaşadığım Allah’ü
Teâlâ'a yemin ederim ki, insanlar bunlar kadar güzel şeyle amel
etmemişlerdir." (İbn (Ebi'd-Dünya)
Hâkimlik
Yapan İki Tarafa Da Aynı Şekilde Konuşsun
Sizden biri Müslümanlar
arasında hüküm vermek durumunda kaldığı zaman her iki hasma da aynı ses tonuyla
konuşsun. (Ramuz el-Ehadis)
Sözünü
Unutan Salât Û Selâm Getirsin
Bir kimse bir
şey söylemek ister de unutursa, bana salât-u selam getirsin. Muhakkak ki bana
salât onun sözüne haleftir. Ve umulur ki ona kendi sözünü de hatırlatabilir. (Ramuz
el-Ehadis)
Gizli
Konuşmak
Üç kişi
beraberken, ikisi aralarında özel konuşmasınlar, öbürünü üzer. (Buhari)
İnsanlar üç
kişi oldukları zaman, iki kişi aralarında gizli konuşup üçüncüyü yalnız
bırakmasınlar. (Buhari, Edeb-ül Murfed)
Gözle
etrafa bakınmak bir sözü emanet yapar
Bir kimse bir
söz söyler de sonra etrafına bakınırsa o söz emanettir, gizlenmelidir. (Ramuz
el-Ehadis)
Kulak
hırsızlığı haramdır
Kim
kendisinden hoşlanmadıkları halde bir grubun konuşmasını dinlemeye çalışırsa
Kıyamet Günü kulağına erimiş kurşun dökülür. (Buhari)
İki kişi gizli
konuşurlarken aralarına girmeyin. (Ramuz el-Ehadis)
Dilini
garanti edene cennet garanti edilir
Kim bana iki
çenesi ile iki bacağı arasındaki konusunda garanti verirse, ben de ona cennet
konusunda garanti veririm. (Buhari)
Söz hakkı
büyüğündür
Konuşmaya
büyükten başlayın. (Buhari)
Günah
olarak her duyduğunu söylemek yeter
Her duyduğunu
söylemek kişiye günah olarak yeter. (Ebu Davud)
Allah'ı
anmanın dışında az konuş
Allah’ü Teâlâ'ı
anmanın dışında fazla konuşmayın. Çünkü Allah’ü Teâlâ'ı hatıra getirmeden çok
konuşmak kalbi katılaştırır. (Tirmizi)
Düşünmeden
konuşmak tehlikelidir
Kul, hiç
düşünmeden Allah’ü Teâlâ'ın hoşlanmadığı öyle bir söz söyler ki, bununla
cehennemi boylar. (Buhari)
Laf taşıyan
cennetten mahrum kalır
Laf taşıyan
herhangi bir kimse cennete giremez. (Müslim)
Gıybet
nedir?
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Gıybet nedir?" diye sordu.
sahabiler: "Allah’ü Teâlâ ve Rasulü daha iyi bilir" dediler.
Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Gıybet bir Müslüman kardeşini onun
hoşlanmayacağı bir biçimde anmadır." buyurdu. "Eğer söylediğim şeyler
kardeşimde varsa" denildi. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Eğer
söylediğin şeyler kardeşinde varsa, onun gıybetini yapmış, yoksa iftira etmiş
olursun" buyurdu. (Müslim)
Soru
öğrenmek için sorulur
Kişi
kardeşiyle oturunca öğrenmek için sorsun, inatlaşmak için değil. (Tirmizi)
Cevabını
bilmediğin soru karşısında ne dersin?
Kişi sorulan
şeyi iyi bilirse cevap vermeli, iyice bilmezse "Allah’ü Teâlâ daha iyi
bilir" demelidir. (Tirmizi)
İlmin üçte
biri "bilmiyorum" demektir
İlim üçtür.
Kur'an-ı Kerim, sünnet ve "bilmiyorum" demek. (Tirmizi)
Selamlaşma
Konuşmadan önce
selam verilir
Selam, sözden
evveldir. (Ramuz el-Ehadis)
Selamla
beraber el de sıkılmalıdır
Tam bir
selamlama, el tutup musafaha etmekle olur. (Ramuz el-Ehadis)
Kim kime
selam verir?
Küçük, büyüğe;
bir, ikiye; az, çoğa; binitli, yayaya; yürüyen, oturana; ayakta olan, oturana
selam verir. (Ramuz-el Ehadis)
Selam,
girişte de çıkışta da verilir
Biriniz bir
topluluğa geldiği zaman ona selam versin, gideceği zaman da selam versin. Çünkü
bu selamların ilki, ikincisinden daha önemli değildir. (Nesai)
Boş bir eve
girerken nasıl selam verilir?
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh şöyle derdi: "Bir kimse içinde kimse bulunmayan bir
eve girdiği zaman: "Allah’ü Teâlâ'ın selamı hem bizim üzerimize, hem de Allah’ü
Teâlâ'ın salih kulları üzerine olsun." (Buhari, Edeb-ül Müfred)
Çocuklara
da selam verilmelidir
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Ensar'ı ziyaret eder, onların çocuklarına selam verir, onların başlarını okşar
ve onlara dua ederdi." (Nesai)
Tuvalette
selamlaşma olmaz
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
tuvaletini yaparken bir adam onu gördü ve selam verdi. Ancak Rasulullah onun
selamına karşılık vermedi. (Müslim) ... (Ebu Davud'un devamı): "Sonra
adama bu durumun sebebini söyledi: "Ben, temiz değilken Allah’ü Teâlâ'ı
zikretmeyi uygun bulmadım." (Ebu Davud)
Âmâya
Özellikle Selam Vermelidir
Âmâya (Âmâdır
diye) selam vermemek, hıyanettir. (Ramuz el-Ehadis)
Yanlış olan
selam verme
Yahudilerin
selam verişi gibi selam vermeyin. Onların selamı başla ve elle verilir. (Nesai)
(Açıklama: Yalnız el ve baş işareti yaparak,
selam sözünü ifade etmenin caiz olmadığı bu hadis-i şeriften anlaşılmaktadır.
Selam telaffuz edilmekle beraber, elle işarette bulunursa, bunda da bir mahzur
bulunmadığı yukarıda rivayet edilen haberden anlaşılmaktadır. İşittirilmeyecek
kadar uzakta veya "mahzurlu bir halde bulunan kişinin yine el işareti
yaparak'' selam vermesinde sakınca yoktur.)
Nedir bu
haliniz, ellerinizle işaret ediyorsunuz, güneşte kalmış atların kuyruğunu
salladığı gibi. Sizden biri selam verirken arkadaşlarına dönsün, eliyle işaret
etmesin. (Ramuz el-Ehadis)
İşçi ve
hizmetlilere davranış şekli
İşçinin
ücreti bekletilmez
İşçiye
ücretini teri kurumadan önce veriniz. (İbn-i Mace)
Hizmetli
azarlanmaz
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem
on yıl hizmet ettim. Bana karşı bir kerecik olsun "of!" demedi. Yine
yaptığım bir şey için, "neden yaptın?" yapmadığım bir şey için de
"niçin yapmadın?" dememiştir. (Buhari)
Hizmetli
günde 70 kez affedilmeli
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Bir adam " Rasulullah'a Sallallahü
Aleyhi Vesellem gelerek: "Hizmetçimi kaç kez affedeyim?" diye sordu.
O, susup cevap vermedi. Adam tekrar: "Ey Allah’ü Teâlâ'ın Rasulü!
Hizmetçimi kaç kez affedeyim?" diye sordu. Bu sefer: "Her gün yetmiş
kez affet" cevabını verdi." (Ebu Davud)
Yediğinden
yedir
Birinize
hizmetçisi, hazırlamak için zahmetini ve hararetini çektiği bir yemek getirdiği
vakit, onu da çağırsın ve kendisiyle beraber o da yesin. Eğer bunu yapmazsa,
hiç olmazsa bir lokma alıp eline koysun. (İbni Mace)
İşçiyi
kandıranın hasmı hz. Muhammed'dir sallallahü aleyhi vesellem
Bir kimseyi
ücretle çalıştırıp ondan faydalanan fakat ücretini vermeyenin ben, Kıyamet Günü
düşmanı olurum. Ve ben kimin düşmanı isem Kıyamet Günü onu perişan ederim. (Buhari)
Ticaret,
alış-veriş
Mü'minlerin
en iyisi ticarette kolaylık gösterendir
Mü'minlerin en
faziletlisi alışverişlerinde, borcunu ödemesi ve alacağını istemesinde kolaylık
gösteren kimsedir. (Taberani)
Dikkat ediniz!
İnsanlardan bir kısmı borçlarını güzel öder ve alacaklarını güzel isterler,
karşıdakini incitmezler. Kimileri de borçlarını kötü öder, karşıdakini
kırarlar; alacaklarını güzel isterler. Kıyamet Gününde kendilerine de bu
şekilde muamele edilecektir. Dikkat ediniz! Bir kısmı da borçlarını kötü öder
ve alacaklarını kötü isterler. Dikkat ediniz! Onların en hayırlısı borçlarını
güzel ödeyen ve alacaklarını güzel isteyenlerdir. En şerlileri de borçlarını
kötü ödeyip alacaklarını kötü isteyenlerdir. (Tirmizi)
Pişman
olunan bir satıştan vazgeçmek daha iyidir
Kim, pişman
olan bir müslümanın pazarlığını bozmasına rıza gösterirse, Kıyamet Gününde Allah’ü
Teâlâ, onun günahlarını affeder. (Ebu Davud)
Kolaylık
gösteren kolaylık görür
Muamelende
kolaylık göster ki, sana da kolaylık gösterilsin. (Ahmed b. Hanbel)
Borçluları
ayağına çağırıp tahsilât yapmak İslam'da yoktur. (Ramuz el-Ehadis)
Borcunu
ödemeyen ırzını mubah kılar
Borcunu ödeme
imkânı bulan kimsenin bunu zamanında ödememesi, ırzını ve malını mubah kılar,
insanlar onun aleyhinde dedikodu ederler. (İbn Hıbban)
Erken
saatte yapılan ticaret bereketlidir
Sahr İbnu
Vedâ'a el-Gamidi Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem şöyle dua ederdi: "Allah’ü Teâlâ'ım ümmetime erkenciliği mübarek
kıl" Sahr tüccardı, o da ticarete günün ilk saatler inde çıkardı. Böylece
zengin oldu ve malı arttı. (Ebu Davud)
Malın
ölçülmesi, tartılması gereklidir
Sattığın zaman
tart, satın alınca da tarttır. (Buhari)
Zahirenizi ölçünüz ki, sizin için
bereketlensin. (İbn-i Mace)
Tartının
ağır tutulması gerekir
Tarttığınız
zaman tartınızı ağır yapın. (İbn-i Mace)
Satarken
malın kusuru söylenmelidir
Müslüman, Müslümanın
kardeşidir. Müslüman din kardeşine kusurlu bir şey sattığı zaman kusurunu
açıklamaması helal olmaz. (İbn-i Mace)
Kim bir şeyin
ayıbını açıklamadan satarsa daima Allah’ü Teâlâ'ın gazabına ve meleklerin
lanetine maruz kalır, (ibn-i Mace)
Satışı
kızıştırmak sakıncalıdır
Alıcı
olmadığınız halde, fiyatları kızıştırmak için müşteri ile satıcının aralarına
girmeyin. (Buhari)
Devam eden
pazarlığa müdahale edilmez
Kişi, kardeşi
satın alma işini kesinliğe kavuşturuncaya kadar veya tamamen vazgeçinceye kadar
araya girip alışverişte bulunmasın. (Nesai)
Satışta
yalan söylemek ve yalan yere yemin etmek ciddi bir günahtır
Ey tüccar topluluğu!
Yalandan sakınınız. (Taberani)
Yalan yere
yemin etmek günah ve pişmanlıktır. (İbn-i Mace)
Ebu Said
el-Hudri Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Bir bedevi bir koyun getirdi.
"Onu üç dirheme satar mısın?" dedim. "Hayır, Vallahi!"
dedi. Sonra onu üç dirheme sattı. Bunu Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem
anlattığımda: "Ahiretini dünyalığa sattı" buyurdu." (ibn-i
Hıbban)
Mala
pazarlık fiyatı koymak sakıncalıdır
Kayle Ümmü
Benî Emmâr Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi
Vesellem yaptığı umrelerden birinde kendisine Merve'de yaklaştım ve: "Ey Allah’ü
Teâlâ'ın Rasulü! Ben ticaret yapan bir kadınım. Bir şeyi satın almak istediğim
zaman arzuladığımdan daha düşük bir fiyat teklif ediyorum. Sonra yavaş yavaş
arttırarak arzuladığım fiyata geliyorum, böyle yapmama ne dersin?” dedim. Şu
cevabı verdi: "Ey Kayle, böyle yapma. Bir şey satın almak istedin mi,
düşündüğün fiyatı söyle, sana verilsin veya verilmesin." Rasulullah sonra
şunu söyledi: "Bir malı satmak istediğin zaman da yüksek fiyatı değil
satmak istediğin fiyatı söyle” (İbn-i Mace)
Çalıntı
malda hak ilk sahibinindir
Bir kimsenin
bir eşyası kaybolsa veya çalınsa, sonra bunu bir adamın satmakta olduğunu görse
o malın hakkı ilk sahibinindir. Onu satın almış olan kimse de satandan bedelini
geri alır. (İbn-i Mace)
Malın
pazara inmeden yolda satılması sakıncalıdır
Satıcılar
mallarını çarşıya indirmezden önce onları yolda karşılayıp alış-veriş yapmayın.
(Tirmizi)
Teslim
alınmamış mal satılmaz
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem Attab ibnu Esid'i Radiyallah’ü Anh Mekke'ye
gönderdiği zaman kendisini, satın alınıp ta henüz teslim alınmamış bir malın
kârından men etmiştir. (İbn-i Mace)
Karaborsacılığın
tehlikesi
Karaborsacı ne
kötü bir kuldur. Bir ucuzluk işitse ona üzülür ve bir pahalılık işitse ona
sevinir. (Ruzeyn)
Her kim,
Müslümanların zararına pahalılık meydana getirmek için fiyatlarına müdahale
ederse, Kıyamet Gününde onu müthiş bir azaba koymak Allah’ü Teâlâ'a hak olur. (Ahmed
b.Hanbel)
Borçlu
ölmek sakıncalıdır
Kudret ve
iradesiyle yaşadığım Allah’ü Teâlâ'a yemin ederim ki borçlu olan bir kimse Allah’ü
Teâlâ yolunda öldürülse, sonra diriltilip tekrar öldürülse, daha sonra
diriltilip tekrar öldürülse borcu ödenmeden yine de cennete girmez. (Nesai)
İki ortak
ta güvenilir olursa üçüncüleri allah olur
Allah’ü Teâlâ
şöyle buyurdu: "iki ortaktan biri diğerine ihanet etmediği müddete,
onların üçüncüsü Benim. Ancak, biri diğerine ihanet ettiği zaman aralarından
çıkarım." (Ebu Davud)
Faiz
lanetlenmiştir
Allah’ü Teâlâ
Rasulû Sallallahü Aleyhi Vesellem faiz yiyene, yedirene, faiz muamelesini
yazıyla tespit edene ve şahitlik yapana la'net etti ve "Bunlar günaha
eşittir" buyurdu. (Müslim)
Helal rızık
kazanan o işe devam etsin
Meşru bir
işten helal rızık kazanan kimse, o işe devam etsin. (Taberani)
Alış-verişte
söz satanındır
Alış-veriş
yapan iki kişi ihtilaf ederlerse, satanın sözü esas alınır, satın alan müşteri
ise serbest bırakılır. (Tirmizi)
Sağdan
başlama
Bütün iyi
işlerde başlangıç sağ ile
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ayakkabı giymede,
başını taramada, temizlikte ve bütün işlerinde sağdan başlamayı severdi."
(Buhari)
Ayakkabı
sağdan giyilir soldan çıkarılır
Biriniz
ayakkabı giyince sağdan başlasın, çıkarırken de soldan başlasın. (Müslim)
Dinlenme
Sırt üstü
yatarak
Allah’ü Teâlâ
Rasulu Sallallahü Aleyhi Vesellem ayaklarından birini diğeri üzerine koyarak
sırt üstü yatar, dinlenirdi. (Buhari, Edeb-ül Müfred)
Sola
yaslanarak
Cabir İbnu
Semüre Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi
Vesellem bir yastığa solu üzerine yaslandığını gördüm." (Ebu Davud)
Yazı yazma
Önce
besmele yazılır
Siz bir yazı
yazdığınızda "Bismillahirrahmanirrahim'i belirtmeyi güzelce yapın. Bu
takdirde istekleriniz kolaylıkla yerine gelir. Ve onda Aziz ve Celil olan
Rahman'ın rızası olur. (Rumuz el-Ehadis)
Kalem
kulağın üstüne konur
Yazdıktan
sonra kalemi kulağının üstüne koy, çünkü bu yorulan kişiyi hatırlama bakımından
daha dinç kılar. (Tirmizi)
Tebessüm
gülme
En
mütebessim olan hz. Muhammed sallallahü aleyhi vesellem idi
Cerir ibnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem beni gördüğünde mutlaka tebessüm buyururdu". (Buhari)
Allah’ü Teâlâ
Rasulu Sallallahü Aleyhi Vesellem son derece mütebessim idi. Kendisine Kur'an
vahyedilirken, vaaz verirken ya da hutbe okurken başka. Abdullah İbnu el-Haris
anlatıyor: "Rasulullah'tan Sallallahü Aleyhi Vesellem çok tebessüm edenini
hiç görmedim." (Tirmizi)
Eliyle
ağzını kapatma
Kendisine
gülme geldiğinde elini ağzına tutardı. (Ramuz el-Ehadis)
Su içmek
Su
dinlenerek içilir
Suyu deve gibi
bir solukta içmeyin. İki-üç solukta, dinlene dinlene için. Su içerken besmele
çekin. Bitirince de Allah’ü Teâlâ'a hamdedin. (Tirmizi)
Su Kabına
Nefes Edilmez
Biriniz su
içerken su kabına nefes etmesin. (Buhari)
(Açıklama: Başka hadislerde suyun üç solukta
içilmesi esastır. Bu durumda kaba soluma şöyle olabilir: Ağzını kaba dayayınca
uç solukta içer ama kabı ağzından ayırmaz ve mecbur kalarak kabın içine solur.
Şu halde bu, yasaklanmış olmaktadır. Öyle ise hadis, suyun üç ayrı fasılada
içilirken acele etmeden, her fasılada kabın ağızdan uzaklaştırılıp, soluk alıp
vererek içilmesini irşad buyurmuş olmaktadır.)
İçinde Çöp
Olan Su Dökülür
Ebu'l-Müsenna
el-Cüheni Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Ebu Said Radiyallah’ü Anh Mervan'ın
yanına gitmişti. Mervan ona: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem
kaplara solumayı yasakladığını işittin mi?" diye sordu. Ebu Said: "Evet"
dedi, ve anlattı: "Adamın birisi: "Ben bir nefeste su içince bir
türlü suya kanamıyorum, ne tavsiye edersiniz?" diye sormuştu. Efendimiz: "Kabı
ağzından ayır, nefes al, sonra içmeye devam et!" buyurdu. Adam: "Kapta
çer-çöp görürsem?" diye sordu. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem "O
takdirde suyu dök!" diye emretti." (Muvatta)
Sakıncalı
Olan Su İçme Şekilleri
Sizden kimse
sakın ayakta içmesin. (Müslim)
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah üzükoyun yatarak
dudaklarımızla su içmemizi yasakladı. Keza, tek bir avuçla, avuçlayarak
içmemizi de yasakladı ve buyurdu ki: "Sakın sizden kimse köpeklerin içtiği
gibi suyu dudaklarıyla içmesin! Allah’ü Teâlâ'ın gazabına uğrayan kavim gibi
tek eliyle de içmesin. Suyu çalkalamadıkça geceleyin içmesin, ağzı kapalı ise
çalkalamaya gerek yok." (İbn-i Mace)
Cam Bardak
Kullanmak
Abdullah İbnu
Abbas Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi
Vesellem cam bir bardağı vardı, suyu onunla içerdi." (İbn-iMace)
Gümüş (Ve
Her Çeşit Lüks, Pahalı) Bardaktan Su İçmek Sakıncalıdır
Kim gümüş bir
kaptan su içerse, sanki karnına cehennem ateşi doldurmuş gibi olur. (İbn-i
Mace)
Servis
Yapan En Son İçer
Bir topluluğa
içecek dağıtan en son içer. (Ebu Davud)
Su, Sürahi
V.B. Şeylerden İçilmez Bardağa Konur
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem su kabının ağzından,
bardağa koymaksızın su içmeyi yasakladı." (Buhari)
Süt İçince
Ağız Su İle Çalkalanır
Süt içtiğiniz
zaman ağzınızı su ile çalkalayınız. Çünkü o yağlıdır. (İbn-i Mace)
Yemekler
Sofra Düzeni Ve Çeşitli Yiyecekler
Yemekten
Önce Ve Sonra Elleri Yıkamak
"Kim yüce
Allah’ü Teâlâ'ın evinin hayır ve bereketini arttırmasını diliyorsa yemeğe
otururken ve yemekten kalkarken eilerini yıkasın. (İbn-i Mace)
Yemeğin
bereketi, yemekten önce ve sonra ellerin yıkanmasındadır. (Ebu Davud)
Yemeğe
Besmele İle Başlanır
Sizden kim bir
şey yerse "Bismillah" (Allah’ü Teâlâ'ın adıyla) desin. Başta söylemeyi
unutmuşsa, aklına geldiği yerde "Başı için de sonu için de Bismillah"
desin. (Ebu Davud)
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ashabından altı kişi
ile birlikte yemek yiyordu. Derken bir bedevi geldi. Besmele çekmeksizin bütün
yemeği iki lokmada yutuverdi. Rasulullah bunun üzerine: "Eğer bu adam
besmele çekseydi yemek hepimize yeterdi" buyurdu. (Tirmizi)
Kişi evine
döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah’ü Teâlâ'ın adını zikrederse,
şeytan dostlarına: "Size burada gecelemek de yok, akşam yemeği de
yok!" der. Ama kişi, eve girerken Allah’ü Teâlâ'ı zikreder fakat akşam
yemeğini yerken zikretmezse, şeytan dostlarına: "Akşam yemeğine kavuştunuz
fakat burada gecelemeniz mümkün değil" der. Adam eve girerken ve yemeğe
başlarken "Bismillah!" diyerek Allah’ü Teâlâ'ı zikretmezse, şeytan
dostlarına: "Yemeğe de yetiştiniz yatmaya da" der. (Müslim)
Ümeyye İbnu
Mahşiyy Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
otururken bir adam da besmele çekmeksizin yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye
tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken "Başı için de sonu için de
Bismillah" dedi. Bunun üzerine Rasullullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
güldü ve: "Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah’ü
Teâlâ'ın ismini zikretti, şeytan karnındakilerin hepsini kustu"
buyurdu." (Ebu Davud)
Yemek Çok
Sıcak İse Biraz Beklenmelidir
Rasulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem yemeğin üzerinde dumanı (buharı) kaybolmadan yenilmesinden
hoşlanmazdı." (Ramuz el-Ehadis)
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Bir gün Rasulullah'ın önüne çok sıcak bir yemek
getirmişlerdi. Efendimiz "Cenab-ı Hak bize ateş yememizi emretmedi"
dedi." (Mevahib-i Ledünniye)
Yemek
Oturarak Yenilir
Enes Radiyallah’ü
Anh: " Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ayakta bir şey içmeyi
yasaklamıştı" deyince, kendisine: "Ya yemek?" diye soruldu. O da:
"Bu daha şiddetle yasaktır" dedi. (Müslim)
Yaslanarak
Yemek Yenmez
Ben bir yere
dayanarak yemek yemem. (Buhari)
Yemek yerken
Peygamberin oturma şekli; dizleri üzerine veya bir dizi üzerine (sanki ayağı
fırlayacakmış tarzında) idi ve şöyle buyururdu: "Ben sadece bir kulum. Bir
kulun yemek yediği gibi yerim ve bir kul gibi otururum." (İmam Bezzar)
Yemeğe
Kavun Karpuz Türü Şeylerle Başlanır
Yemekten evvel
kavun, karpuz yemek şifadır. Bir çok dertleri giderir. (Ramuz el-Ehadis)
Yemek
Sırasında Ayakkabı Çıkarılır
Yemek
sırasında ayakkabılarınızı çıkarınız. Çünkü bu güzel bir sünnettir. (Ramuz
el-Ehadis)
Yemek Sağ
Elle Yenir
Her biriniz
sağ eli ile yesin, sağ eli ile içsin, sağ eli ile alsın, sağ eli ile versin.
Zira şeytan sol eli ile yer sol eli ile içer, sol eli ile verir, sol eli ile
alır. (ibn-i Mace)
Herkes
Yemeği Önünden Yer Tabağın Ortasından Değil
"Bismillah"
diyerek tabağın kendinize yakın yerinden yiyin, orta kısmını bırakın. Zira
yemeğe bereket ortasından gelir (ibn-i Mace)
Sofra
konulunca, herkes kendi önünden yesin. Sofra arkadaşının önünden almasın. (İbn-i
Mace)
Ömer İbnu Ebi
Seleme Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasullulah'ın Sallallahü Aleyhi
Vesellem terbiyesinde bir çocuktum. Yemekte elim, tabağın her tarafında
dolaşıyordu. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bana uyarıda bulundu: "Evlat
Allah’ü Teâlâ'ın ismini an, sağınla ye, önünden ye!" Bundan sonra hep
böyle yedim." (Buhari)
İkraş İbnu
Züeyb Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Bize, içerisinde kuşbaşı et parçaları
olan bir tepsi getirildi. Ondan yemek için yanaştık. Ben elimle tepsinin her
tarafını yokladım. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, ise kendi önünden
yedi. Sonra, sol eliyle sağ elimden tuttu ve "Ey İkraş! Bir yerden ye,
çünkü tepsinin içindeki yemek tek bir yemektir" buyurdu. Sonra bize,
içerisinde taze ve kuru çeşitli hurmalar bulunan bir tabak getirildi. Bu sefer
önümden yemeğe başladım. Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem eli ise
tabağın her tarafını dolaşıyordu. Bana da: "Ey İkraş! Dilediğin yerinden
alıp ye. Çünkü tabağın içindekilerin hepsi aynı çeşit değil" buyurdu. (Tirmizi)
Taneli
Yiyecekler Tek Tek Yenir
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kişinin
arkadaşından izin almadan iki hurmayı birlikte yemesini yasaklamıştır.” (Buhari)
Tabakta
Yemek Artığı Bırakılmaz
Şeytan insanı
her şeyde hatta yemeğinde bile gözetler.
Kimse
tabağının dibindeki yemeği iyice sıyırmadan kaldırmasın. Çünkü bereket yemeğin
sonundadır. (Müslim)
Herkes
Doymadan Sofradan Kalkılmaz
Sofra kuruldu
mu hiç kimse sofra toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes
bırakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeğe devam etsin. Çünkü kişi, erken
çekilirse, arkadaşını mahcup eder, o da bırakır. Hâlbuki arkadaşının daha
yemeğe ihtiyacı vardır.
Dişlerin
Arasında Kalan Yemek Artıkları
Kim yemek yer
ve dişlerinin arasından (kürdan vb. bir şeyle) kırıntı çıkarırsa onu dışarı
atsın. Kim de kırıntıyı diliyle çıkarmışsa onu yesin. Kim bu söylediğim şekilde
yaparsa güzel yapmış olur. Kim de yapmazsa bunun bir sakıncası yoktur. (Ebu
Davud)
Yemekten
Sonra Zikir Ve Namaz
Yemeğinizi Allah’ü
Teâlâ'ın zikri ve namazla eritin. Yemek üzerine uyumayın. Yoksa kalpleriniz
katılaşır. (Ramuz el-Ehadis)
Akşam
Yemeği Mutlaka Yenmelidir
Bir avuç hurma
ile de olsa akşam yemeğini yiyin. Zira akşam yemeğinin terki ihtiyarlık
sebebidir. (Buhari)
Akşam
Yemeği Namazdan Önce Yenmelidir
Akşam namazı
vaktinde yemek te hazırlanmışsa önce yemeğe başlayın. (Buhari)
O, Yemekte
Seçici Değildi
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem hiçbir zaman
doyarcasına midesini doldurmadı. Ev halkından yemek istemez ve "şu yemeği
arzu ediyorum" demezdi. "Yemek getirin yiyelim. Canım şunu
istiyor" dediğini görmedik. Önüne konan yemeği yer, yiyecek ve içecek
olarak ne verilirse kabul eder, geri çevirmezdi." (Mevahib-i Ledünniye)
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: " Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hiçbir vakit
herhangi bir yemeğe laf etmedi, iştah duyduğu bir yemekse yerdi, hoşuna
gitmeyen bir yemekse terk ederdi." (Buhari)
İki Kişinin
Yiyeceği Üç Kişiye De Yeter
Muhakkak ki
bir kişilik yemek iki kişiye yeter, iki kişilik emek te üç kişiye yeter. Dört
kişilik yemek te beş-altı kişiye yeter. (İbn-i Mace)
Allah (Cc)
Toplu Halde Yenen Yemekten Hoşnuttur
Yemeklerin, Allah’ü
Teâlâ'a (cc) en sevimli olanı, başına çok insan toplanandır. (Ebu Yala)
Size
şerlilerinizi haber vereyim mi? Onlar tek başlarına yiyenler, hizmetçilerini
dövenler, yardımı esirgeyenlerdir. (Rezin)
Vahşi İbnu
Harb Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem
ashabı dediler ki: Ey Allah’ü Teâlâ'ın Rasulü! Biz yiyoruz, ancak bir türlü
doymuyoruz, ne yapalım?" Bunun üzerine Rasulullah: "Ayrı ayrı yiyor
olmayasınız?" diye sordu. "Evet" dediler, Rasulullah da: "Öyleyse
yemeğinizi toplanarak hep beraber yiyin. Yemeğe Allah’ü Teâlâ'ın ismini
zikrederek başlayın. Böyle yaparsanız yemeğiniz hakkınızda bereketli
kılınır." buyurdu " (Davud)
Her
İstediğini Yemek İsraftır
Her iştiha
duyduğunu yemen israftandır. (İbn-i Mace)
Kibir ve israf
karışmadıkça yiyiniz, içiniz, tasadduk ediniz. (Nesai)
İçki
Sofrasında Yemek Yenmez
Allah’ü Teâlâ'a
ve ahiret gününe iman eden içki içmesin. Allah’ü Teâlâ'a ve ahiret gününe iman
eden içki içilen masaya oturmasın. (Taberani)
En Şerli
Yemek Sadece Zenginlerin Çağırıldığı Yemektir
En şerli
yemek, sadece zenginlerin çağırılıp, fakirlerin çağırılmadığı yemektir. Kim de
davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah’ü Teâlâ ve Rasulüne asi olmuştur. (Bir
diğer rivayette) Yemeğin kötüsü, gelene verilmeyen ve ona gelmeyeceklerin davet
edildiği yemektir. (denilmiştir). (Buhari)
Cunup İken
Namaz Abdesti Alınıp Yemek Yenebilir
Ümmü Seleme Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: " Rasullullah Sallallahü Aleyhi Vesellem cünüp olduğunda,
namaz abdesti gibi abdest almadan bir şey yemezdi." (Buhari)
Nezaket
Gereği De Olsa Aç Olan "Tokum" Diyemez
Esma Bintu
Yezid Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullaha bir 'yemek getirilmişti.
Bize de teklif edildi. "İştahımız yok!" dedik. O: "Açlıkla
yalanı birleştirmeyin" buyurdu." (İbn-i Mace)
Esma Bintu
Yezid Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Ya Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem! Birimiz canının çektiği bir şey için, "canım çekmiyor",
dese bu yalan sayılır mı?" diye sordum. O da: "Yalan, yalan diye
yazılır. Yalancık ta, yalancık diye yazılır" buyurdu." (Ahmed b.
Hanbel)
Yemek
Pişirene Ve Hizmet Edene De İkram Edilir
Birinize
hizmetçisi, hazırlamak için zahmetini ve hararetini çektiği bir yemek getirdiği
vakit, onu da çağırsın ve kendisiyle beraber o da yesin. Eğer bunu yapmazsa,
bir lokma alıp eline versin. (İbn-i Mace)
Ziyafet
Sofrasında En Az Bir Yetim De Bulunmalıdır
Davete
çağrılan topluluk içinde yetim de bulunmazsa, toplumun sofrasına şeytan
yaklaşır, o yemeğin bereketi olmaz. (Taberani)
Yemek
Asgari Ölçüde Yenmelidir
İnsan yemesini
azalttığı zaman içi nur dolar. (Ramuz el-Hadis)
Ademoğlu
mideden daha şerli bir kap dolduramaz. Ademoğluna belini doğrultacak bir-kaç
lokmacık yeterlidir. Ancak nefsini yenemeyip mutlaka midesini dolduracaksa bari
üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesine
tahsis etsin. (Tirmizi)
Beğenmediğin
Yemeği Başkasına Yedirme
Yemediklerinizi
kimseye yedirmeyin. (Taberani)
İkrama
Sağdan Başlanır
Öncelik hakkı
sağındır. Sonra da onun sağından devam edilir. (Buhari)
Tuzun Önemi
Katığımızın
efendisi tuzdur. (İbn-i Mace)
Helva Ve
Bal
Hz. Aişe (ra ):
"Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem helva ve balı severdi." (Tirmizi)
Zeytinyağı
Zeytinyağını
yiyin ve onunla yağlanın (bedeninize sürün). Zira o mübarek bir ağaçtandır. (Tirmizi)
Yiyeceklerin
Efendisi Et
Dünya ve
cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir. (İbn-i Mace)
Ebu'd Derda Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: " Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem davet ediIdiği her
yemeğe mutlaka icabet etti. Bir et hediye getirildiği zaman da mutlaka kabul
buyurdu." (İbn-i Mace)
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem bir et parçası
getirilmişti. Kendisine bunun bud kısmı sunuldu. O Sallallahü Aleyhi Vesellem
budu severdi." (Tirmizi)
Etin en güzeli
hayvanın sırt etidir. (İbn-i Mace)
Biriniz et
satın alınca suyunu biraz fazla tutsun. Yemek sırasında yiyenlerin çokluğu
sebebiyle ete rastlamayıp, suya rastlasa da bu ona yeterlidir. Zira su da iki
etten biri olmuştur. (Tirmizi)
Soğan Ve
Sarımsak
"Kim
sarımsak veya soğan yerse bizden uzak dursun veya mescidimizden uzak dursun,
evinde otursun." (Buhari)
Bazen
Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem içerisinde yeşil sebzeler bulunan bir
tencere getirilirdi de onda koku bulur (Soğan, sarımsak gibi) ve ne olduğunu
sorardı. Kendisine sebze türünden neler olduğu haber verilince, tencereyi
beraberindeki arkadaşlarından birini göstererek ona vermelerini söylerdi.
Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem onun da yemekten çekindiğini görünce: "Sen
bana bakma, ye! Zira ben senin gibi değilim. Ben senin konuşmadığın meleklerle
konuşuyorum," derdi. (Buhari)
Ekmeğe
Saygı
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem odama girmişti.
Yerde atılmış bir ekmek parçası gördü. Hemen onu alıp, sildi ve yedi. Bana da
"Ey Aişe! Kerim olana ikram et! (Yani saygın olana saygı göster!) Zira şu
ekmek bir kavimden nefret edip kaçmışsa bir daha geri dönmemiştir,"
buyurdu." (İbn-i Mace)
Kepekli
Ekmek
Ümmü Eymen Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Un eleyip Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem için ekmek
yaptım. Rasulullah, unu ve kepeği ayrı ayrı görünce şöyle buyurdu: "Şu
eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne (un kısmına) geri kat, sonra yoğur ve ekmeği
öyle yap." (ibn-i Mace)
Ayva Ve
Kalp
Ayva, kalbe
rahatlık verir. (İbn-i Mace)
Katık
Olarak Sirke
Cabir ibnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: “Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
ailesine katık sormuştu. “Yanımızda sirkeden başka bir şey yok!” dediler. O
sirkeyi istedi ve ekmeğini banıp yemeğe başladı. Bu arada hem yiyor, hem de
“Sirke ne iyi katık, sirke ne iyi katık!” diyordu. (Müslim)
Katık
Olarak Hurma
İçerisinde
kuru hurma olmayan bir ev, içerisinde hiç yiyecek olmayan bir ev gibidir. (İbn-i
Mace)
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kavunu taze hurma ile yedi
ve: "Bunun hararetini şunun serinliğiyle, şunun serildiğini de bunun hararetiyle
kırıyoruz!" buyurdu." (Tirmizi)
Abdullah İbnu
Cafer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'ı Sallallahü Aleyhi Vesellem
salatalıkla birlikte taze hurma yerken gördüm" (Buhari)
Yusuf İbnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem bir miktar arpa ekmeği aldı. Üzerine bir hurma koydu ve: “Bu, şuna
katıktır" buyurdu." (Ebu Davud)
Yaş hurmayı
kuru hurma ile birlikte yeyin. Eski hurmayı yeni hurma ile birlikte yeyin. Zira
şeytan böyle yapmanıza kızar: "Âdemoğlu eskiyi yeni ile beraber yiyecek
kadar hayatta kaldı" der." (İbn-i Mace)
Turfanda
Meyve Yerken Yapılacak Dua
Ebu Hureyre Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: " Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem ilk çıkan
turfanda meyve getirilirdi de, o zaman şöyle dua ederdi: "Allah’ü Teâlâ'ım!
Medine'mizi bizim için mübarek kıl, meyvelerimizi tarttığımız ölçülerimizi
mübarek kıl ve bereketini kat kat arttır." Bu duadan sonra, getirilen
meyveyi orada hazır bulunan Içocukların en küçüğüne verirdi." (Müslim)
Süt İçince
Yapılacak Dua
Yüce Allah’ü
Teâlâ kime bir yemek yedirirse: "Ya Rabb! Bu yemeği bize bereketli kıl,
bize ondan daha hayırlısını tattır" desin. Süt içtiği zaman da şöyle desin:
"Ya Rabb! Bu sütte bize bereket ver ve onu bize çok kıl." Sütten
başka hiçbir yemek ve içecek, hem yemek ve hem de su yerini tutamaz." (Nesai)
Yemekten
Sonra Yapılacak Dualar
Yediren fakat
yedirilmeyen Allah’ü Teâlâ'a hamd olsun. Bize fazl ve kereminden hidayet verdi.
Bize yedirip, içirdi. Bütün salih amellerle bizi bezedi. Yiyeceklerden yediren,
içeceklerden içeren çıplakken giydiren, sapıklıktan hidayete kavuşturan,
görmezlikten basiret veren ve pek çok yarattıklarından üstün kılan Allah’ü
Teâlâ'a hamd olsun. Hamd, âlemlerin Rabb'i Allah’ü Teâlâ'a mahsustur!" (Nesai)
Bize yedirip,
içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah’ü Teâlâ'a hamdolsun. (Tirmizi)
Davet
Sahibine Yapılacak Dua
Allah'ım!
Onların mallarına bereket ver. Onlara bol rızık ver. Onları bağışla ve onlara
merhamet eyle! (Nesai)
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
Sa'd ibnu Ubade'nin yanında ekmek ve zeytinyağı yemişti. Sonunda şu şekilde dua
buyurdu: "Yanınızda oruçlular yemek yesin. Yemeğinizden iyiler yesin.
Üzerinize melekler dua etsin." (Ebu Davud)
Cabir İbnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Ebu'l Heysem Radiyallah’ü Anh bir
yemek hazırladı ve Rasulullah'ı Sallallahü Aleyhi Vesellem davet etti. Hz.
Peygamber, yemekten kalkınca: "Kardeşinizi mükâfatlandırın!" buyurdu.
Ashab: "Mükâfatı da ne?" diye sordular. Efendimiz: "Kişinin
evine girilip yemeği yendi, içeceği içildi mi, ev sahibi için dua edilir. İşte
bu onun mükâfatıdır" cevabını verdi." (Ebu Davud)
İkram
Edilen Yemekten Utanmak Ve Onu Hakir Görmek Helak Olma Sebebidir
Din
kardeşlerinden bir topluluk, bir kişinin yanına girdiğinde o kişinin evinde
bulunan şeyleri onlara ikram için değersiz bulması, misafirlerin de kendilerine
sunulanı hakir görmesi helak olmalarına sebeptir. (Ahmed b. Hanbel)
Kişiye şer
olarak, kendisine sunulanı beğenmemesi yeter. (İmam Mûnziri)
Yolda
Yürüme
Yamaçtan
İniyor Gibi Yürümek
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yürüyünce, yamaçtan iniyormuşçasına öne
meylederek yürürdü. (Tirmizi)
Yürürken
Önüne Bakmak
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yürürken sağa sola bakmazdı. (Ramuz
el-Ehadis)
Yürürken
Konuşmamak
Allah’ü
Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yürürken konuşmazdı. (Ramuz el-Ehadis)
Yorulunca
Uzun Adım
Sizden
biriniz, yürürken yorulup aciz kalırsa adımlarını geniş atsın zira bu şekil
yürüme yorgunluğu giderir. (Ramuz el-Ehadis)
Tek
Ayakkabı İle Yürüme
Sakın kimse
tek ayakkabı ile yürümesin, ya ikisini de çıkarsın yahut ikisini de giysin. (Buhari)
Camiye Kısa
Adımlarla Yürümek
Zeyd ibnu
Sabit Radiyallah’ü Anh anlatıyor: " Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
ile birlikte mescide gidiyorduk. O adımlarını kısa kısa atıyordu. YoIda bana
sordu: "Biliyor musun seninle niçin böyle yürüdüm?" Ben: "Allah’ü
Teâlâ ve Rasulü daha iyi bilir" dedim. Buyurdu ki: "Böyle kısa
adımlarla yürümemin sebebi, namaza gidişte, adımlarımın sayısı çok olsun
diyedir." (Buhari, Edeb-ül Müfred)
Sabah Evden
Çıkış
Evden
Çıkmadan Ve Dönünce İki Rekât Namaz
Evinden
çıkacağın zaman iki rekât namaz kıl. O, seni kötü bir şekilde evden çıkmaktan
engeller. Evine girdiğinde de iki rekât namaz kıl. O namaz da seni zararlı bir
işten engeller. (Ramuz el-Ehadis)
Evden
Çıkarken Okunacak Dualar
Kişi evinin
kapısından çıkarken "Bismillah" deyince iki nezaretçi melek
"Doğruya irşad edildin" derler. "Lâ havle vela kuvvete illa
billah" deyince, melekler: "Korundun" derler. Adam: "Tevekkeltü
Allâllah" deyince onlar: "İşin, senin yerine, görüldü" derler. (Tirmizi)
Bismillah. Allah’ü
Teâlâ'a tevekkül ediyorum. Ya Rabbi! Sapıtmaktan saptırılmaktan; ayağımın
kaymasından ve kaydırılmasından; haksızlık etmekten ve cahilliğe uğramaktan
Sana sığınırım. (Nesai)
Sabah erken
yapılacak iş bereketlidir
Allah’ü Teâlâ'ım!
Ümmetime günün ilk vakitlerinde yaptıkları işi bereketlendir. (İbn-i Mace)
Temizlik
Üst-baş ve
elbise temizliği
Hz. Cabir Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bir adam gördü,
saçları darmadağınıktı. "Bu adam saçlarını düzeltip, tertibe sokacak bir
şey bulamadı mı?" diye memnuniyetsizlik gösterdi. Derken, o sırada diğer
bir adam gördü, bunun da üstü başı kirliydi. Onun hakkında da : "Şu adam
elbisesini yıkayacak bir şey bulamıyor mu?" diye söylendi." (Ebu
Davud)
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem
elbisesinde sarı bir leke bulunan bir adam geldi. Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem hoşlanmadığı bir şeyi, genellikle insanların yüzüne vurmadığı için
sesini çıkarmadı. Adam oradan kalkıp, gidince: "Keşke bu adama, üzerindeki
şu şeyi yıkamasını söyleseydiniz" dedi." (Ebu Davud)
El Ve Ayak
Temizliği
Kim parmakları
arasını suyla iyice yıkamazsa, Kıyamet Gününde Allah’ü Teâlâ ateşle yıkar. (Taberani)
Kim elinde et
kokusu olduğu halde geceler, sonra da kendisine bir hastalık bulaşırsa sakın ha
kendinden başkasını suçlamasın. (Tirmizi)
İdrar
Serpintisine Karşı Dikkat
Sidikten iyi
temizlenin. Zira kabir azabının çoğu sidiktendir. (Darekutni)
Ev Ve Sokak
Temizliği
Yüce Allah’ü
Teâlâ münezzehtir, davranışta ve sözde nezih olanı sever. Naziftir nezafeti
sever. Keremdir, keremi sever. Cömerttir, cömertliği sever. Öyle ise
avlularınızı temizleyin ve Yahudilere benzemeyin. (Tirmizi)
Sağ Ve Sol
Elin Görevleri
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem sağ eli, suyu ve
yiyeceği içindi, sol eli de tuvalet temizliği ve kirletme hâsıl edecek şeyler
içindi." (Ebu Davud)
Güzel Koku
Kullanımı
Bütün
Peygamberlerin Sünneti
Koku sürünme,
bütün peygamberlerin tabi olageldikleri sünnetlerdendir. (Tirmizi)
Erkek Ve
Kadın İçin Ölçü
Erkeğin
sürünme maddesi koku verir, rengi olmaz. Kadının sürünme maddesi (makyaj) ise
rengi olur, kokusu olmaz. (Nesai)
Her göz
zânidir. Şurası muhakkak ki kadın koku sürünür, sonra da erkek cemaate uğrarsa
o da zâniyedir. (Tirmizi)
Hz.
Muhammed'in Hoşlandığı Kokular
Muhammed İbnu
Ali Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Hz. Aişe'ye Radiyallah’ü Anha’ya sordum: "Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem hoş koku kullanır mıydı? " O: "Evet, misk
ve amber kullanırdı" diye cevap verdi. (Mevahib-i Ledünniye)
Güzel Koku
Geri Çevrilmez
Sizden birine
reyhan sunulduğu takdirde onu reddetmesin, zira o cennetten çıkmadır. (Tirmizi)
Hz Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem misk ve amber gibi
renksiz koku maddeleri sürünürdü ve derdi ki: "Sürünme maddelerinin en
iyisi misktir." (Tirmizi)
Evde Güzel
Koku Olmalıdır
Evlerinizi
günlük, yavşan, kekik, gelin çiçeği gibi kokulu otlarla kokulandırın. (Ramuz
el-Ehadis)
Beden
Temizliği Ve Bakımı
Genel
Olarak Beden Temizliği
Fıtrat (yaratılışın
gereği olan temizlik) beştir: sünnet olmak, etek tıraşı olmak, bıyığı kesmek,
tırnakları kesmek, koltuk altını temizlemek. (Buhari)
Hz. Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
bize bıyığın makaslanıp, tırnağın kesilmesi, koltuk altının ve eteğin tıraş
edilmesini kırk günü aşmayacak şekilde sınırladı." (Müslim)
Tırnaklarınızı
kesin ve onları gömün. Parmak aralarını temizleyin. Ağzınızı yemek
artıklarından temizleyin ve misvaklayın. Benim yanıma dişi sarı ve ağzı kokar
bir halde girmeyin. (Ramuz el-Ehadis)
Bıyık
Kesiminde Ölçü
Bıyıklarınızı
dudak hizasında kesin. (Ramuz el-Ehadis)
Bıyıklarını
kısaltmayan bizden değildir. (Mu'cemü's-Sagîr)
Saç Bakımı
Cabir İbnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem saçı-sakalı karmakarışık bir adam gördü: Biriniz kendini niçin
çirkinleştiriyor?" buyurdu ve eliyle saçını kısaltmasını işaret etti. (Mu'cemü's-Sagîr)
Atâ İbnu Yesar
Radiyallah’ü Anh anlatıyor: " Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem
saçı-sakalı karmakarışık bir adam gelmişti. Efendimiz, ona eliyle işaret
buyurarak saçını düzeltmesini emretti. Adam bunu yapıp, tekrar geldi. Allah’ü
Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Şu hal, sizden birinizin tıpkı bir
şeytan gibi başındaki saçlar karışık vaziyette gelmesinden daha hayırlı değil
mi? buyurdu." (Muvatta)
Ebu Katade Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Ey Allah’ü Teâlâ'ın Rasulü!" dedim, "Benim
omuzlarıma kadar dökülen gür saçlarım var onları tarayıp düzelteyim mi?”
"Evet" dedi, "onlara ikramda bulun". Ebu Katade: "Evet,
onlara ikramda bulun!" sözü sebebiyle, günde iki sefer bakım yapar ve
saçlarını yağlardı." (Muvatta)
Saç Boyama
Cabir İbnu
Abdullah (ra ) anlatıyor: " Ebu Kuhafe (Ebubekir'in babası), Mekke'nin
fethedildiği gün Rasulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem getirilmişti. Saçları
köpük gibi bembeyazdı. Rasullullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Onu
hanımlarından birine götürün de saç ve sakalının rengini değiştirsin. Fakat
siyaha boyamaktan kaçının" buyurdu." (Ibn-i Mace)
Diş
Temizliği Ve Misvak
Misvak ağız
için temizlik vasıtasıdır. Rab Teâlâ için de rıza vesilesidir. (Nesai)
Hz. Aişe Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem misvağını ve
tarağını yanından ayırmazdı ve mübarek sakalını taradığı zaman aynaya bakardı.
(Mevahib-i Ledünniye)
Ebu Eyyub
el-Ensari Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi
Vesellem yanımıza gelerek şöyle buyurdu: Ümmetimden iyice yıkananlar ne iyi
insanlardır." Ashab: "Bunlar kimlerdir ya Rasulullah?" diye
sorunca, O, şöyle cevap verdi: "Abdest alınca iyi yıkananlar, yemek
yiyince iyi yıkananlardır. Abdestteki iyi yıkama, ağzı burnu iyice yıkamak ve
parmakların arasında kuru yer bırakmamaktır. Yemekteki yıkanma ise, dişler
arasında kalan yemek artıklarını temizlemek şeklinde olur. Zira insanın yanında
duran iki melek, namaz kılanın dişleri arasında yemek kırıntısı görürlerse, hiç
hoşlanmazlar." (Taberani)
Tırnaklarınızı
kesin ve onları gömün. Parmak aralarını temizleyin. Ağzınızı yemek
artıklarından temizleyin ve misvaklayın. Benim yanıma dişi sarı ve ağzı kokar
bir şekilde girmeyin. (Ramuz el-Ehadis)
Misvak,
erkeğin güzel konuşma yeteneğini arttırır. (Ramuz el-Ehadis)
Halil İbnu
Zeyd el-Cüheni anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hiçbir
namaza misvak kullanmadan çıkmazdı. (Taberani)
Misvak
kullanınız Zira misvak ağzı temizleyen ve Rabbi razı eden bir alettir. Cebrail
her gelişinde bana misvak kullanmayı tavsiye etti. Öyle ki, bana ve ümmetime
farz kılınacağından korktum. Ümmetime zorluk vereceğinden korkmamış olsaydım
misvak kullanmalarını farz kılardım. (İbn-i Mace)
Abdullah İbnu Abbas Radiyallah’ü Anh anlatıyor:
"Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem geceleri, iki rekatta bir selam
vererek teheccüt namazı kılar, her selam verişinde misvak kullanırdı." (İbn-i
Mace)
Dövme
Yaptırmak
Bedenine dövme
yapana da, yaptırana da Allah’ü Teâlâ lanet etsin! (Buhari)
Saç Ve
Sakaldan Beyaz Tel Koparmamak Gerekir
Beyaz telleri
koparmayın. Çünkü o, Kıyamet Günü bir nurdur. (İbn Hibban)
Saç Tıraşı
Nasıl Olur?
Allah Rasulü Sallallahü
Aleyhi Vesellem bir gün saçının bir kısmı tıraş edilmiş bir kısmı bırakılmış
bir çocuk gördü. Aile fertlerini böyle yapmaktan men edip şöyle buyurdu: "Ya
tamamını tıraş edin, ya da tamamını bırakın." (Ebu Davud)
Başın bir
kısmını tıraş edip bir kısmını perçem olarak bırakmayın. (Buhari)
Kadının
Saçını Kökünden Kazıtması Doğru Değildir
Hz Ali Radiyallah’ü
Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem kadının saçlarını
tıraş etmesini (zaruret hali olmaksızın kökünden kestirmesini) yasakladı."
(Nesai)
Tuvalet
Adabı
Tuvalete
Girerken
Allah’ü Teâlâ'ım!
Pislikten ve habis yaratıklardan Sana sığınırım. (Buhari)
Tuvaletten
Çıkınca
Allah'ım! Beni
affet. (Ebu Davut)
Nimetin
lezzetini bana tattıran, onun kuvvetini bende bırakıp, eziyetini benden gideren
Allah'a hamd olsun. (Dua Mecmuası)
Başörtülü
Olmalıdır
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem tuvalete girdiğinde başını örterdi. (Ramuz
el-Ehadis)
İdrar
Sıkışıklığı İle Namaz Kılmak Sakıncalıdır
Sizden biriniz
tuvalete gitmek isterse, namaza da kamet getirilmiş olsa bile o kimse önce
tuvalete gitsin. (Ramuz el- Ehadis)
Tuvalete
Girerken Yüzük Çıkarılır
Enes İbnu
Malik Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
tuvalete girince yüzüğünü çıkartırdı." (Ebu Davud) (Açıklama: Bu kural,
sadece, üzerinde "Allah’ü Teâlâ" lafzı veya ayet-hadis, mukaddes
lafız içeren, üzeri yazılı yüzükler içindir.)
Tuvalet
Sırasında Konuşmak Ve Selamlaşmak Sakıncalıdır
Abdullah İbnu
Ömer Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah tuvaletini yaparken biri O'na
selam verdi. Ancak, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem selamı almadı. (Müslim)
(Ebu Davud'un devamı) Sonra o adama “ben temiz değilken Allah'ı zikretmeyi
uygun bulmadım" diyerek özür beyan etti.
İdrarı
Ayakta Yapmak Sakıncalıdır
Ömer ibnu
Hattab Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Ben ayakta abdest bozarken Rasulullah Sallallahü
Aleyhi Vesellem beni gördü ve "Ey Ömer! Ayakta akıtma" buyurdu. (Tirmizi)
(Açıklama: fakat bazı âlimler, Hz. Huzeyfe'den aktarılan "ben Rasulullah'ı
Sallallahü Aleyhi Vesellem ayakta idrarını yaparken gördüm" hadisine
dayanarak, sıçrama ihtimali bulunmayan yerlerde ayakta da yapmanın bir
sakıncası olmayacağını değerlendirmişlerdir). (Mevahib-i Ledunniye)
Açık
Arazide Bir Tümsek, Sütre Aranmalı
Kim kuytu bir
yer bulamazsa, hiç olmazsa kum, taş gibi bir şeylerden bir tümsek yapıp onun
arkasına geçsin. (Ebu Davud)
Açık
Arazide İse Önce Toprak Kabartılmalı
Allah’ü Teâlâ
Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem zemini sert olan bir yerde küçük abdest
yapmak istediğinde önce toprağı bir ağaç parçası ile kabartırdı. (Ramuz
el-Ehadis)
Tuvalet
Yapılması Sakıncalı Olan Üç Yer
Lanete sebep
olan üç yere abdest bozmaktan kaçının: Su yollarına, işlek yollara ve
gölgeliklere. (Ebu Davud)
Haşarat
Deliklerine İdrar Yapmak Sakıncalıdır
Abdullah İbnu
Sercis ra) anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem yer
üzerindeki haşarat deliklerine akıtmayı yasakladı." (Ebu Davud)
Durgun Suya
İdrar Yapılmaz
Sakın sizden
kimse, durgun suya akıtmasın, daha sonra onda yıkanır. (Buhari)
Akarsuya
İdrar Yapılmaz
Cebir İbnu
Abdullah Radiyallah’ü Anh anlatıyor: "Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem
akarsuya küçük su dökmeyi yasakladı." (Müslim)
Tuvaletin
Ön Ve Arkası Kıbleye Dönük Olmamalıdır
Tuvalete
gittiğiniz zaman, kıbleye ne önünüzü ne de arkanızı dönmeyin. Yüzünüzü doğuya
ve batıya döndürün. (Buhari)
Bir kimse,
tuvalette iken kıbleye önünü ve arkasını dönmezse, ona bir sevap yazılır ve bir
günahı silinir. (Taberani)
Evde İdrar
Bırakılmaz
Evde kab
içinde idrar bırakılmasın. Zira melekler böyle olan odaya girmez. (Ramuzel-Ehadis)
Banyo Ve
Tuvalette Abdest Almak Sakıncalıdır
İdrar
yaptığınız tuvalette abdest almayın. Zira mü'minin abdest suyu sevapları ile
birlikte mizana girer. (Ramuz el- Ehadis)
Sizden biri
yıkanacağı yerde idrarını yapıp ta sonra gusül veya abdest almasın. Zira bütün
vesveseler bundandır. (Ramuz el-Ehadis)
İç Çamaşırı
Biraz Suyla Islatılır
Cebrail (as)
bana abdesti öğretti. Bu arada bana abdestten sonra çıkacak idrar sızıntısının
neden olacağı vesveseyi önlemek için çamaşırıma su serpmemi emretti. (İbn Mace)
Sabah
Uykudan Kalkınca
Sabah
Uyanınca Yapılacak Dualar
Kim sabaha
erdiği zaman: "Rabb olarak Allah’ü Teâlâ'a, din olarak İslam'a, Rasul
olarak Muhammed'e Sallallahü Aleyhi Vesellem razı olduk" derse onu razı
etmek de Allah’ü Teâlâ üzerine bir hak olmuştur. (Ebu Davud)
Bizi öldükten
sonra dirilten ve dönüş Kendisine olacak olan Allah’ü Teâlâ'a hamd olsun. (Nesai)
Kim sabaha
erdiği zaman: "Allah’ü Teâlâ'ım! Benimle veya mahlukatından herhangi
biriyle hangi nimet sabaha ermişse bu Sendendir. Sen birsin, ortağın yoktur,
hamdler Sanadır, şükran Sanadır" derse, o günkü şükür borcunu ödemiş olur.
Ebu Davud)
Akşama ve
sabaha erince "Kul hüvallahu ehad" ve Muavvizeteyn (felak ve nas)
surelerini üçer kere oku. Bu her şeye karşı sana yeterlidir. (Nesai)
Her günün
sabahında ve her gecenin akşamında kim "Allah’ü Teâlâ'ın adıyla başlarım
O'nun ismiyle başlandığında ne gökte ve ne de yerde hiçbir şey zarar veremez.
O, işitici ve bilicidir" diye üç kez dua ederse sabaha kadar ona bela
isabet etmez. Kim bunu üç kez sabahladığında söylerse akşamlayana kadar bela
isabet etmez. (Nesai)
Allah’ü Teâlâ'ım!
Göklerin ve yerin yaratıcısı! Bilinen ve bilinmeyen şeylerin hepsini bilen, her
şeyin Rabb'i ve sahibi! Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden Sana sığınırım.
(Nesai)
Elhamdülillah
sabaha erdik. Mülk de Allah’ü Teâlâ için sabaha erdi. (Müslim)
İslam fıtratı,
ihlas kavramı, Peygamber Muhammed'in dini, babamız İbrahim'in milleti üzere
sabahladık. Tertemiz müslümandı O. Ben de müşriklerden değilim. (Nesai)
Yolculukta
İken Sabah Uyanınca Yapılacak Dua
Allah’ü Teâlâ'ım!
Üzerimizdeki güzel nimetlerini ve övgünü işiten işitti. Rabbimiz! Bizimle
beraber ol, fazl-u kereminden ihsanda bulun. Cehennem azabından Sana sığınırız!
(Nesai)
Uyanınca Üç
Kez Eller Yıkanır
Uykudan
uyanınca sizden hiç kimse, üç sefer yıkamadıkça ellerini kaba banmasın. Çünkü
o, ellerin geceyi vücudun neresinde geçirdiğini bilemez. (Buhari)
Uyanınca Üç
Kez Sümkürmek Gerekir
Biriniz
uykudan uyandığı zaman üç kere sümkürsün. Zira şeytan burnunun içinde geceler.
(Buhari)
Yorumlar
Yorum Gönder