Kayıtlar

etme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Müminlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

  Müminlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar   "Ey iman edenler!!!"   01- Konuşurken Söylediğiniz Kelimeleri İyi Seçin! Ey inananlar! Peygamber'e, “Bizi de dinle” (raina; kötü anlama gelebilecek söz) demeyin, “Bizi gözet” (unzurna) deyin ve dinleyin, inkâr edenlere elem verici azab vardır. (Bakara Sûresi, 104)   02- Sabr ve Namazla Allah’tan Yardım Dileyin! Ey İnananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin. Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir. (Bakara Sûresi, 153)   03- Kulluğunuzun Göstergesi Olarak Helal Rızıklardan Sûresi, Kazançlardan Yiyin ve Şükredin! Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin. (Bakara Sûresi, 172)   04- Öldürülenler Hakkında Kısas Farzdır! Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana g

Zikir Etmenin Önemi

Zikir Etmenin Önemi   Ebu Hurayra (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ’nın yollarda dolaşıp zikredenleri tesbit eden melekleri vardır. Bunlar Cenâb-ı Hakk’ı zikreden bir topluluğa rastladıkları zaman birbirlerine”: “Gelin! Aradıklarınız burada!” diye seslenirler ve o zikredenleri dünya semâsına varıncaya kadar kanatlarıyla çevirip kuşatırlar”. Bunun üzerine Allah Teâlâ, meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara: “- Kullarım ne diyor?” diye sorar. Melekler: “- Subhânallah" diyerek seni ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, "Allâhu ekber" diye tekbir getiriyorlar, sana hamdediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar, derler.” Konuşma şöyle devam eder: “- Peki onlar beni gördüler mi ki?” “- Hayır, vallahi seni görmediler.” “- Beni görselerdi ne yaparlardı?” “- Şayet seni görselerdi sana daha çok ibadet ederler, şânını daha fazla yüceltirler, u

İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri

  İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri   Elhamdülillah, ilim talep etmenin ve güzel dinimiz hakkında daha fazla öğrenmenin gerekliliği hakkında bir çok kaynaktan bilgi edindik. Oturup kendimizi tamamen İslâmi ilme adasak ve böylece ulaşılabilinecek muazzam faydalardan istifade etsek muhteşem olmaz mıydı?   “İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.”(İbn Mace, Mukaddime, 17) "Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Sağir, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139)   İlim öğrenmemiz gerektiğini biliyoruz, ama nasıl yapmalıyız? Büyük çoğunluğumuzun kendini ilme adamak için zamanı yok (ya da öyle görünüyor). Bu yüzden, güzel dinimiz hakkında ilim öğrenmenize faydalı olacak birkaç ipucu derledik.   1. Zaman yönetimi   Bu, üreten müslümanlar için klasik ve yaygın bir mevzudur ama sık kullanılır çünkü çok ETKİLİDİR. Bu, ilk olarak zaman çizel

Ahirete İman Etmenin İnsan Hayatı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

  Ahirete İman Etmenin İnsan Hayatı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?   Ahiret gününe imanın insan hayatı üzerindeki tesirleri nelerdir? Ahirete inanmanın insan davranışlarına etkisi maddeler halinde... Ahirete inanmak insanın hayatına anlama katan ve onu temelden şekillendiren bir husustur. Ahirete inanmanın, günlük hayatta ile fert ve toplum açısından büyük bir önemi ve pek çok faydaları vardır.   1- Ahirete iman, insan hayatına bir hedef ve yön verir. Yaratılıştaki gaye ve amacı öğretir. İnsanın boş yere yaratılmadığını ve başıboş da bırakılmadığını öğretir.   2- Ahirete inanan bir kişi dinî ve dünyevî görevlerini eksiksiz yerine getirir. Çünkü bir mükâfat ve ceza gününün varlığına iman eden kişi bu dünyada işlediklerinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğini bilir. Bu sebeple ahiret inancı, insanlar için hem hukuki hem ahlaki, hem de vicdani bir denetim sağlar.   3- Milletler ve toplumlar arasındaki bağların ve ilişkilerin sağlam bir hale gelmesini kolaylaşt

On Birinci Tavsiye: Allah'a Tevbe Etmenin Fazileti

On Birinci Tavsiye: Allah'a Tevbe Etmenin Fazileti Ağarr b. Yesar El Müzeni Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Ey insanlar, Allah’ü Teâlâ’ya tevbe ediniz, O'ndan bağışlama dileyiniz Ben bile günde yüz defa tevbe ediyorum!” (Müslim) Ebu Hureyre Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduği rivayet edilmiştir: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i şöyle derken işittim: “- Allah’ü Teâlâ’ya yemin olsun ki ben günde yetmişten fazlâ Allah’ü Teâlâ’dan bağışlanma dileyip, O'na tevbe ediyorum!” (Buhari) Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hizmetkârı, Ebu Hamza Enes b. Malik El Ensari Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Allah’ü Teâlâ kulunun tevbesine, sizden birinizin çölde devesini kaybettiği haldeyken devesini bulmasından daha çok sevinir. (Buhari, Müslim) Müslim'in rivayeti ise şöyledir: “- Allah’ü Teâlâ, kulunun kendisine tevbe ettiği sırada

Müslümana yardım Etmenin Fazileti

  Müslümana yardım Etmenin Fazileti   “Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki: ·   - Beni tanıdın mı? ·   - Sen kimsin? ·   - Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim. ·   - Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der: ·   - Beni tanıdın mı? ·   - Sen kimsin? ·   - Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım. ·   - Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir.” (İbni Mace)

Sıla-i Rahimi Terk Etmenin Dünya Ve Ahiretteki Cezası Nedir?

  Sıla-i Rahimi Terk Etmenin Dünya Ve Ahiretteki Cezası Nedir?   Sıla-i rahim: Hısım akrabayı ziyaret emek ve onlarla görüşmek ve mektuplaşmak; alakayı devam ettirmek akrabanın kusurlarını affetmekdir.   “Sözgelimi iş ve ikamet yerimiz akrabalardan uzaklarda ise zaman zaman ziyaretlerine gitmek, mektup yazıp telefon etmek; yakında ise arada sırada görüşmek, yardımımıza muhtaçsa yardım etmek, hastaysa ziyaret etmek, bir meselesi varsa ilgilenmek; sürurunda tebrik, üzüntüsünde teselli ve taziyede bulunmak, hal hatır sormak, selam vermek vs. hepsi sıla-i rahme dâhildir. Sıla-i rahim öncelikle akrabalara karşı talep edilmiş ise de, komşulara, arkadaşlara, meslektaşlara, iş arkadaşlarına, din kardeşlerine ve her çeşit tanıdıklara karşı da vazife ve borç kılınmıştır. Sözgelimi, karşılaştığımız bir mümine, tanımasak bile verilen bir selâm, yaşlı bir kimseye yer gösterme, otobüste yer verme, düşen bir çocuğu kaldırma, soran kimseye adres tarif etme, ictimâî münasebetlerde güler yü