Kayıtlar

gariban etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yumurta Satan Yaşlı Adam…

Resim
  Yumurta Satan Yaşlı Adam… Son derece sosyetik bir bayan gariban bir vatandaşa: “– Yumurtaları ne kadara satıyorsun?" diye sordu." Yaşlı adam cevap verdi. “– Tanesi 1 lira hanımefendi!" deyince… “– 5 liraya 8 yumurta alacağım, yoksa gideceğim! Yaşlı satıcı şöyle cevap verdi: “– Gel istediğin fiyata al! Belki de bu iyi bir başlangıç olur. Çünkü bugün tek bir yumurta bile satamadım!" Yumurtaları aldı ve kazandığını (!) hissederek çekip gitti. Süslü arabasına bindi ve arkadaşıyla lüks bir restorana gitti. Orada, o ve arkadaşı, istedikleri her şeyi sipariş ettiler. Biraz yediler ve sipariş ettikleri birçok şeyi de yemeden bıraktılar. Sonra hesabı istedi. Fatura ona 150 TL'ye mal oldu. 200 TL verdi ve üstü kalsın dedi! Mesele şu ki, Neden her zaman muhtaç olanlardan satın aldığımız zaman güç bizde oluyor? Ve neden biz ihtiyacı olmayan insanlara karşı cömert olduk? Bir yerde okumuştum. Babam, ihtiyacı olmasa bile yüksek fiyatlarl

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!

Herkes Ettiğin Bulur, Sanma ki Yanına Kalır!”             Bir garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek dileniyormuş. Kalbi kötülüklerle dolu bir kadın; Gariban dilencinin bu sözlerinden gıcık kapıyormuş. “Bir gün sana gösteririm!” diyerek planlar yapıyormuş. O garip “Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır!” diyerek o kötü kalpli kadının kapısını çalar. Çok sinirlenen kadın, ondan kurtulmaya karar verir. Dilenciye biraz beklemesini söyleyip mutfaktan bir börek alır ve ortasından yararak arasına fare zehirini yerleştirir. Dışarıya çıkıp böreği dilenciye uzattığında; Gariban, " Herkes ettiğin bulur, sanma ki yanına kalır! " diyerek teşekkür eder. Daha da sinirlenen Gariban hızla içeri girerken; “Kimin yanına kalacak, kimin yanına kalmayacak biraz sonra görürsün!” der. İyice acıkan Gariban kasabanın çıkışında bir çeşme başında biraz önce kendisine verilen böreği çıkarıp tam yiyeceği esnada elini yüzünü yıkamakta olan bir askerin kendisine

Nereden Nereye, Yoksa Ben..?

Nereden Nereye? İşsiz, aç, garibanın biri yolda açlıktan bayılır. Ünlü bir holding sahibi oradan geçerken adama acır. Arabasına alarak, işyerine götürür. Odasında adamı mülakata alır. Çok titiz, mütevazı, iyiliksever holding sahibi o garibana der ki sana bazı şartlarım var. Şu kurallara uyacaksın. Erken yatıp erken kalkacaksın! Çevrene dikkat et! Kötülerden uzak dur! İbadetlerini aksatma! Çok çalışacaksın! Verilen her vazifeyi en iyi şekilde yapacaksın! Kesinlikle kaytarıcılık yok… Doğru, dürüst ve ahlâklı ol! Vaktini boşa geçirme! Oku, araştır! Sürekli kendini geliştirip yenile! Sana son model telefon vereceğim. Bu telefon gelecek çağın telefonu… Sen o telefonu verilen talimatlar doğrultusunda dikkatli kullan! Eğer bu kurallara uymaya söz verirsen seni işe alırım. Hayatın kurtulur. Bu şartlara uymazsan; sen bilirsin. Adam Sevinçten şok olmuştur.             -Hepsini kabul ediyorum efendim!             -Tamam der holding sahibi işe alındınız! Halkla i