Kayıtlar

sonsuz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kur’an-ı Kerim’in Sonsuz Hikmeti

Kur’an-ı Kerim’in Sonsuz Hikmeti Allah Teâlâ, bundan 14 asır önce, insanlara yol gösterici bir kitap olan Kur’an-ı Kerim'i indirmiş ve tüm insanlığı Kur’an-ı Kerim'e uyarak kurtuluşa ermeye davet etmiştir. Kur’an-ı Kerim indirildiği günden kıyamet gününe kadar da, insanlığın yegâne yol göstericisi olan son İlâhi kitap olacaktır. Kur’an-ı Kerim her çağda yaşayan her insan grubunun anlayabileceği, kolay ve anlaşılır bir dile sahiptir.  Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’in bu üslubunu "And olsun Biz Kur’an-ı Kerim’i zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık..." (Kamer Suresi, 22) ayetiyle haber verir. Kur’an-ı Kerim’in, aynı zamanda edebi dilinin mükemmelliği, benzersiz üslup özellikleri ve içerdiği üstün hikmet de, onun Allah Teâlâ'nın sözü olduğunun kesin delillerindendir.  Kur’an-ı Kerim’in en önemli özelliklerinden biri, günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan, Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'e vahyedildiği hali ile bizlere ulaşmış olma

Ezeliyet Ne Demektir?

  Ezeliyet Ne Demektir?   Kader yazılarımızın ilkinde verdiğimiz tanımda, Kaderi “Cenab-ı Hakk’ın, kâinatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün hâlleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyiyle, levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.” diye tanımlamıştık ve “ezel” konusunu da sonraki yazılarımıza bırakmıştık. İşte bu ay ve önümüzdeki ay nasip olursa ezeliyet bahsini detaylı olarak inceleyeceğiz.   Kader meselesinin anlaşılmasına engel olan en büyük sebep, “zaman” ve “ezel” kavramlarının birbiriyle karıştırılmasıdır. İnsan, zaman ve mekân içerisinde yaşadığı için, her hadiseyi ve hakikati zaman ölçüsüne göre değerlendirmekte ve ezeli, zamanın başlangıcı zannetmekle hata yapmaktadır. İşte bu yanlış bilgi sonucu kader anlaşılmıyor.       Zaman ve ezel   Zaman, kâinatın yaratılmasıyla başlayan ve içerisinde hadiselerin cereyan ettiği soyut bir kavramdır. Geçmiş, hâl (şimdiki zaman) ve gelecek olarak üçe ayrılır. Bu ayrım

Müslümanın Ölümü Sonsuz Hayattır!

Müslümanın Ölümü Sonsuz Hayattır! Vehbi Tülek Ölmek, yok olmak değildir, ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesidir. Ebû Bekr Havlânî hazretleri Mâliki mezhebi­ fıkıh âlimidir. Tunus’ta Kayrevan'da doğdu. Mısır’a giderek zamanın meşhur fıkıh âlimlerinlerinden ilim tahsil etti. Memleketine dönüp çok talebe yetiştirdi. 432 (m. 1041)’de Kayrevan'da vefat etti. Buyurdu ki: Ölmek, yok olmak değildir, ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesidir. Rûhun, bedenden ayrılmasıdır. Bir evden, bir eve göç etmektir. Ömer bin Abdül’azîz “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki: (Sizler, ancak ebediyet, sonsuzluk için yaratıldınız! Lâkin bir evden, bir eve göç edersiniz!) Mevt (ölüm) mümine hediyedir, nimettir. Günâhı olanlara musîbettir. Fakîrlere rahat, zenginlere azaptır. Müminin rûhunun bedenden ayrılması, esîrin hapisten kurtulması gibidir. Mümin öldükten sonra, bu dünyâya geri gelmek istemez. Yalnız şehitler, dünyâya geri gelip, bir daha şehit olmak ister... Dünyânın iyiliği

Küçük Hasenattan Ebedi Mutluluğa

Küçük Hasenattan Ebedi Mutluluğa Yazıma başlamadan önce Size hatırlatmak istediğim Kur’an-ı Kerim’den ayetler var. Rabbimiz Kelamından Zilzal Suresi 7-9. Ayetlerinde şöyle buyuruyor.   “Zerre ağırlığında hayır yapan onun mükâfatını alır. Zerre kadar da şer işleyen d e onun cezasını görür.” Size bahsedeceğim konuyla ilgili hadiseleri de bu ayet çerçevesinden değerlendirmenizi, birleştirmenizi ve bu oluşum algısı içinde görmenizi dileceğim. İnsan kendine bahşedilen nimetlerin karşılığını eda ederken verilen bu nimetlerin büyüklüğüne ve verilen imkânların durumuna göre amel yolunda hasenatları büyük görünebilir. Veya tersi olarak küçük bir hasenat olarak görünebilir. Fakat kul bu hasenatların Allah katında ne derece kazandığı bilemez. İnsanın yapmış olduğu hasenatlar, ameller, davranışlar, hasenatlar ve sevaplar insanın kurtuluşuna sebep olabilir. Bir önceki paragrafta ifade ettiğim gibi hangi durumdan, amelden rahatlığa, felaha, cennete nail olduğunu bilemez. Bu durumu daha

Selâm olsun! Selâm olsun! Sonsuz Kere, Selâm olsun!!!

Bismillâhirrahmânirâhim ·       Selâm olsun; âlemlere rahmet olarak gönderilen; Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’e, âline ashabına… ·       Selâm olsun; “Ben Müslüman’ım; başımı veririm; imanımı ve namazımı vermem!” diyen ‘Kâmil İman’ sahiplerine… ·       Selâm olsun; Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Muhammediye’den ayrılmayanlara… ·       Selâm olsun; Allah’ü Teâlâ’nın rızası için cihad eden; iyiliği emreden, kötülükten sakındıranlara… ·       Selâm olsun; vizyon, misyon ve hedef sahibi mü’min ve mü’minelere… ·       Selâm olsun; “Ameller ancak niyetlere göredir!” (Sahih-i Buhari) Hadis-i Şerif’ine  göre hareket eden halis niyet sahiplerine… ·       Selâm olsun; her işini Allah’ü Teâlâ’nın rızası için; sağlam ve kaliteli yapan “salih amel” sahiplerine… ·       Selâm olsun; genç yaşında nefsini ve şeytanı yenen; Allah’ü Teâlâ’nın yolundan gidenlere… ·       Selâm olsun; giyim-kuşamını modaya ve nefsine göre değil; Allah’ü Teâlâ’nın emrine ve Rasulünün sünnetine göre

Kandil Duası

Kandil Duası Ey! Bu sonsuz âlemleri, bir zerreden var eden, Ey! Bu sonsuz nimetleri, kullarına yâr eden, Bizleri cennetlere, sonsuz hissedâr eden, Rahmân olan, Rahim olan, bağışlayan RABB'İMİZ. Bu gece biz, ruhumuzun kirlerinden arındık. Bu gece biz, beden beden imân ile sarındık. Bu gece biz, ümitlerin mâbedinde barındık, Açtığımız bu elleri, boş çevirme YÂ RABBİ! Bu gece biz, tövbe ettik, nice gurur kibirden, Husûmetten, dargınlıktan, zorbalık ve cebirden, Er geç, Sana gelmek için, geçeceğiz kabirden. Bize kabir azabını gösterme hiç YÂ RABBİ! Bu gece af yağmurunu, sağnak sağnak ver bize, Bu gece cennet yolunu, adım adım ser bize, Bu gece nûr perdelerin, kanat kanat ger bize, Mahşer günü, biz kulları, utandırma YÂ RABBİ! Ataların emaneti, bu mübarek vatanı, Vatan için şehit düşüp, kucağında yatanı, O mukaddes kışlalarda eli silah tutanı, Düşmanların şerlerinden, emin eyle YÂ RABBİ! Muhammed ümmetini, türlü iftiralardan, Hür

Sonsuz Cehennem’i Kazanma! Bir Sonsuz Cennet’i Kazan!

Sonsuz Cehennem’i Kazanma! Sonsuz Cennet’i Kazan! Yaptığınız alışverişten 1 artı sonsuz kazanmak ister misiniz? Hatta çok daha fazlasını… Nerede o bolluk? Diyenleri duyuyor gibiyim! İşte ispatı. Hem de çok kolay! Bir iş yaptınız, bir hizmet ürettiniz veya bir ürün sattınız. Bir kazanç sağladınız değil mi? Yaptığınız işi sağlam yapın! Geriye kaldı + sonsuz… Peki, o nasıl olacak? Çok basit. Yaptığınız hizmeti iyi ve kaliteli yapınız. Diyelim ki bir oto tamircisisin: Adam sana arabasını getirdi. Frenlerini yaptırdı. Tamirden anlamıyor… Zaten anlamaz. Sen sağlam yapıp paraları aldın! Adam sağlam frenlerle kazadan kurtuldu. Çünkü sen sağlam ve kaliteli iş yaptın! Canı ve malı kurtuldu. Senin için ne diyecek?  “Allah’ü Teâlâ razı olsun, aldığı para da helâl olsun!” Bu dua az şey midir? Bir de duanın huzuru mahşerde karşılığı var! Huzuru mahşerde Mahkeme-i Kübra kurulunca baktın o duadan dolayı sevapların dolup taşmış. Allah’ü Teâlâ seni Cehennem’den kurt