Kayıtlar

Nisan 10, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 4

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 4 Bir gönlü mü kırdın; ağlamalısın… Önce düşün! Ya incittiğin, kırdığın gönlü Allah Azze ve Celle seviyorsa… Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem seviyorsa… Hatta arz-ü sema dahi seviyorsa… Nerden bileceksin? Bilmiyorsun! Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın! Hele özür dilemesini bilmiyorsan; Senden dost olmaz, senden yâren olmaz… Her varlığı yalnızca Allah ’tan ötürü sevmek ve övmek gerektiğini asla unutmamalısın…” Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

Gül Yaprağı Olmak

Gül Yaprağı Olmak Uzakdoğu'da bir Budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki Budist, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki Budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırma

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 3

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 3 Yaralı yürekler okşanmaktan hoşlanır,  Yumuşak ellerle! Uzattığın el, ipekten olsun... Söylediğin söz kalpten... Bakışların içten... Kucak açışın candan... İltifatın inancından ve gazabın da adaletinden olsun! Başkalarına karşı alabildiğine müsamahalı ol! Unutma! Kazanmak bir ömür ister, kaybetmeye ise anlık gaflet yeter!  Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

Hayatımızı Değiştirebilecek Kelimeler

Hayatımızı Değiştirebilecek Kelimeler Yaşamın içinde kullandığımız kelimeler duygularımızı ve düşüncelerimizi programlıyorlar. Negatif kelimeler içimizdeki heyecanı yok ederken, sürekli içimizde fısıldadığımız pozitif kelimeler ise, bizi hem motive ediyor hem de daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Yaşamınıza ve duyduklarınıza yeni bir başlangıç yapmak istiyorsanız, size önereceğimiz 20 kelimeyi hayatınızın bir parçası yapın ve her hafta kendinize tekrarlayın. Başlamak: Hayatınıza yeni bir yön vermenizin en önemli yolu, başlamaktır. Başlamak kelimesi aklınıza her şeyi getirebilir. Hep yapmak istediğiniz ama bir türlü fırsatını yaratmadığınız bir şey, yeni bir dil, okula geri dönmek, hiç yapmadığınız bir yemeği yapmak, eski bir dostu aramak, yürümeye başlamak vs… Başlamak istediğiniz şeyler gözünüzü korkutuyorsa, öncelikle kolay ve yakın plan şeyleri yapmayı deneyebilirsiniz. Hayal etmek: Hayal gücünün sınırı yoktur. Çocukken oyun oynarız, ama yetişkin olduğumuz zaman bizim için

Sabır

Sabır  Öğrenmek için zaman gerekir, sabır gerekir, ustaları izlemek gerekir. Dünya hızlandıkça zaman kısalabilir, ama öğrenmenin esası değişmez. Çin’de ve Hint diyarlarında yüzyıllardır anlatılan bir hikâyede konu, öğrenmenin değişmeyen esasıdır... Genç bir adam, değerli taşlara ilgi duyarmış ve mücevher ustası olmaya karar vermiş. ”Bu mesleği yapacaksam, iyi bir mücevher ustası olmalıyım,” diye düşünmüş ve ülkedeki en iyi mücevher ustasını aramaya başlamış. Sonunda bulmuş; yanına varmış, bir süre bekledikten sonra usta tarafından kabul edilmiş. ”Anlat, dinliyorum,” demiş usta. Genç adam anlatmaya başlamış, taşlara ilgi duyduğunu ve iyi bir mücevher ustası olmaya karar verdiğini heyecanla anlatmış. Yaşlı usta sesini çıkarmadan genç adamı dinlemiş, sözleri bitince de ona bir taş uzatmış, ”Bu bir yeşim taşıdır,” dedikten sonra genç adamın avucuna taşı bırakmış ve avucunu kapatmış. “Avucunu aynen böyle kapalı tut ve bir yıl boyunca hiç açma. Bir yıl sonra tekrar gel. Haydi

Karınca Ve İbrahim Aleyhisselâm

Karınca Ve İbrahim Aleyhisselâm Nemrud, ona karşı gelen İbrahim Aleyhisselâm ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış.  Nemrud, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrud’un askerleri İbrahim Aleyhisselâm’ı mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş.  Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş: – Acele ile nereye gidiyorsun? Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş: – Haberin yok mu? Nemrud, İbrahim Aleyhisselâm’ı ateşe atacakmış.  Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum. Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki: – Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne y

Motivasyon Olmazsa Olmaz!

Motivasyon Olmazsa Olmaz! Ünlü bir iş adamı, bir gün çelik işleyen fabrikalarından birini denetliyordu, fabrikasından yeterince verim alamadığını düşünüyordu, bunun nedenini ustabaşına sordu:  – Ustabaşı, sen becerikli birisin neden fabrikadan yeterince verim alamıyoruz? Ustabaşı cevap vermiş: – Patron, bütün işçilere göz açtırmadım, çok çalıştırdım az çalışırlarsa işten atmakla dahi tehdit ettim. Fakat yeterince verim alamadık. İş adamı fabrikadaki işçilerden birine sordu: – Bugün kaç ton çelik işlediniz? – on iki İş adamı fabrikanın görünen bir yerine büyükçe 12 yazdı ve çıkıp gitti. Gece vardiyasının işçileri geldiklerinde 12 rakamı ne anlama geliyor diye sordular. Gündüz vardiyası işçileri de: – Patron bugün bize kaç ton çelik işlediğimizi sordu, 12 ton diye cevap verdik, buraya 12 yazdı ve gitti. Ertesi gün iş adamı tekrar fabrikaya geldi. Yazdığı 12 rakamı silinmiş ve yerine 15 yazılmıştı. Gündüz vardiyası işçileri geldiklerinde 15 yazısını gördüler. Gece v

Mutluluğu Yakalamak

Mutluluğu Yakalamak Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya koyulmuş. Ne yaptıysa da mutluluğu yakalayamamış. Kimden yardım istesem diye düşünürken, uzak bir diyarda, zengin bir bilgeyi önermişler. Bu bilge aklı, bilgisi ve malı ile ün salmış zengin birisiymiş. Kim yardımına gelse sorularına cevap verip derdine derman bulmadan geri göndermezmiş. Bu bilgeden yardım istemeye, mutluluğu nasıl yakalarım diye sormaya karar vermiş. Uzun bir yolculuktan sonra bilgeyi bulmuş, ancak kapısında derdine derman arayanlardan oluşan çok uzun bir kuyruk varmış. Bilgenin gerçekten sorusuna doğru cevap vereceğine inanmış, beklemeye başlamış. Sonunda sıra ona da gelmiş ve bilgeye mutluluğu nasıl yakalarım diye sormuş. Bilge bu soruyu cevaplarsa sıradaki diğer insanların beklemekten sıkılacağını düşünmüş, adamlarından bir kaşık istemiş ve içine iki damla yağ damlatmış sonra demiş ki: – Sarayımın her yerini gez ve sonra tekrar gel ama