Kayıtlar

kahraman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ümm-i Ümare Radiyallahü Anha

Ümm-i Ümare Radiyallahü Anha             Eshabın kadın kahramanlarından             Ümm-i Ümare, Uhud gazasına, kocası Zeyd bin Asım, oğulları Habib ve Abdullah ile birlikte katılarak, şecaat ve kahramanlıklar gösterdi. Gazilere su dağıtmak ve yaralarını sarmak vazifesiyle katıldığı savaşın en şiddetli bir anında, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize saldıran bir müşriki atından aşağı düşürüp öldürdü. Ok, kılıç ve kalkan kullanarak düşmana saldırırken kendisi de birkaç yerinden yaralandı. Yaralı hâliyle kocasını ve oğullarını savaşa teşvik etti. Düşman, Resulullah efendimize hangi istikametten saldırırsa, hemen kocası ve oğullarıyla oradan müdafaa ederlerdi. Çarpışmaya koyuldum Ümm-i Ümare der ki: “Gündüzün başlangıcında Uhud’a vardım. Halk ne yapıyor bir bakayım dedim. Yanımda bir kirba ve içinde su vardı. Resulullahın yanına kadar gittim. Kendisi, o sır...

Bir Kahraman Bekliyoruz

      Bir Kahraman Bekliyoruz   Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın, Dalga dalga saçların rüzgârlarla karışsın!   Adını nakşedelim, eski-kadim surlara Sesini haykıralım asırdan asırlara...   Savletinle titresin yeniden doğu-batı, Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...   Ufukları kaplasın bayraklarımız al, al, Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..   Kahramanlar büyüsün masalda dev misali, Eğilsin öpsün gökler, canım nazlı hilali...   Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin! Bir Yıldırım çaksın da uzağı yakın etsin!   Selam dursun karşısında bütün şerefler, şanlar! Namını tebcil etsin, yıldızlar kehkeşanlar...   İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var. Yavuz gibi diyorum: Bu dünya insana dar!   Bir sada duymak için sahralara düşeyim. Helal olsun bu yolda, varım yoğum her şeyim!   Volkan gibi lav atmış, ne susmuş ne sönmüşüm. Ben bu iman uğruna çılgınla...

Böyle Analar, böyle kahraman evlâdlar Varken Türkiye Yıkılmaz, İslâmiyet Yok Edilemez!!!

Böyle Analar, böyle kahraman evlâdlar Varken Türkiye Yıkılmaz, İslâmiyet Yok Edilemez!!! “Vatan bizimdir, kaçan haindir, düşmana sırtını döneni vururum! Ben dönersem, siz de beni vurun!” Diye emir verebilen, düşman üstüne Fetih Sûresi’ni ezberden okuyarak gidebilen, unutturulan bir kahramandır O! Halit Paşa'nın anası soruyor: “- Oğul savaş bitti mi ki sen eve döndün?” “- Yok, ana! Yaralandım, tabipler istirahat verdi, izine geldim!” “- Yaralanmakla bir şey olmaz! Git, şehit ol!!!” Not: (Bu Millî Mücadele kahramanı Halid Karsıalan, 1923’te meclis koridorunda, sırtından tabancayla vurularak şehid edilmiştir!) Allah’ü Teâlâ rahmet eylesin! Mekânı cennet olsun! Bu Analar Şehitliğin Yüksek Kutsal Değerini Nereden Biliyor? Kalbindeki imandan ve İslâm’dan biliyor… Böyle analar, böyle kahraman evlâtlar yetiştiriyor! Başörtüsü Neden Hedefte? Bu anaların başörtüleri açılmadan İslâmiyet yıkılamaz... İslâmiyet Neden Hedefte? Bu anaların, babaların d...

İsviçre'nin Halk Kahramanı William Tell

Resim
İsviçre'nin Halk Kahramanı William Tell İsveçre'nin en yaygın efsanesine konu olan William Tell, 15. yüzyılda (kayıtlara 15.yy diye geçse de 14. yy'da yaşadığı söylenir) yaşadığına rivayet edilen bir halk kahramanı olmanın yanı sıra bağımsızlık mücadelesinin de -neredeyse- en büyük temsilcisidir. Almanca Wilhelm Tell, Fransızca Guillaume Tell, İtalyanca Guglielmo Tell adıyla bilinen efsanevi kahraman İsviçre'de Uri kantonunun (bir ülkenin idari ya da sınırsal alt birimlerinden her birine kanton denir) Bürglen adındaki kentinde yaşamıştır. Okçuluğuyla nam salmış ve sıradan bir köylü olan William Tell profesyonel bir nişancı olurken, efsanesi de bunu pekiştirmektedir. İsviçre'ye imparator adına (vekil) atanan Almanya doğumlu Albrecht Gessler (Hermann olarak da bilinir. Vali olduğu bilinirken icra vekili olduğu da yazar ve katı kurallarıyla bilinir), Uri kentinin merkezi olan Altdorf'un meydanına düklük şapkasını astırmış ve gelen geçenin şap...

İşte Çanakkale'nin Kahraman Kadınları

Resim
İşte Çanakkale'nin Kahraman Kadınları Çanakkale Zaferi'nin görünmeyen kahramanları 'kadınlar' gün yüzüne çıkıyor. İşte 8 Mart’tan 18 Mart’a Çanakkale'nin kahraman kadınları... 8 Mart’ı geride bıraktığımız bugünler, kadınların günümüzdeki statülerine kavuşmak için ne kadar zorlu bir mücadeleden geçtiklerini hatırlamak için iyi bir vesile. Öte yandan, içinde bulunduğumuz ay, kadınların sadece bireysel hakları için değil, ‘küresel’ mücadelelerde, savaşta, cephede ve cephe gerisinde de etkin roller icra ettiklerini ‘öğrenme’ fırsatı sunuyor. Çünkü bu ay, aynı zamanda Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü olarak kutlanan 18 Mart’ı da içeriyor. 8 Mart’tan kalkıp 18 Mart’a çevirdiğimiz projektörler Çanakkale Savaşı’nın cevval kadınlarını aydınlatıyor. Çanakkale ile ilgili yabancı kaynaklar, askerlerin mektupları ve anılarından, keskin nişancı kadın savaşçıların varlığından bahsediyor. Bizim kaynaklarımız ise Nezahat Onbaşı gibi, savaşta önemli yararlılıklar...

Medine Kahramanı

Medine Kahramanı Güneri Cıvaoğlu Medine’yi 2 yıl 7 ay boyunca koruyan Osmanlı Kuvvetleri’nin komutanı Fahreddin Paşa “efsane askerdi.” “Türk Kaplanı”, “Çöl Kaplanı”, “Medine Kahramanı” lakaplarıyla anılırdı. Iraklı bir “densiz” tweet atmış. “Fahreddin Paşa’nın Medine’deki kutsal emanetleri çaldığını, İstanbul’a kaçırdığını” iddia etmiş. Ve şöyle bir küstahlıkta bulunmuş: “İşte Erdoğan’ın dedelerinin, Müslüman Araplarla ilişkisi buydu!” BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed de edepsizliği bu tweet’i paylaşarak sürdürmüş bulunuyor. Bu saldırganlık Türkiye’yle Suudi Arabistan ve BAE arasında makasın açılmakta olduğunun bir yeni göstergesidir. ....................... Önce... İşin aslı... İngilizlerin kışkırttığı, silah ve parayla desteklediği Şerif Hüseyin Osmanlı’ya isyan bayrağını açmıştı. Ünlü casus Lawrence’ın başrolü aldığı bu oyunda Şerif Hüseyin’e “Arabistan Krallığı” vaat edilmişti. Şerif Hüseyin’in başını çektiği Arap...

Sabır ve Şefkat Kahramanı Bir Hanımefendi

Sabır ve Şefkat Kahramanı Bir Hanımefendi Üç çocuk anası bir hanımefendi, Ahmet Şahin Hoca'mızın yanına geliyor ve "Hocam, derdim derindir, bana bir yol gösterin!" diyerek yardım istiyor ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kocam, içki bağımlısı; gece yarılarına kadar meyhanede içiyor. Sonra da geliyor, kapıyı yumruklamaya başlıyor. Çocuklar duyup da huzursuz olmasınlar diye, hemen kalkıp ka­pıyı açıyorum. "Buyur, deyip saygıyla karşılıyorum. Bazen, gecenin o saatinde yemek istiyor. Akşamdan hazırladığım yemekle sofra kuruyorum. Bu defa beğenmiyor, bunlar beklemiş, bana yeniden yemek yap, diyor. "Çocuklar okula gidecekler, uyanıp da rahatsız olmasınlar diye, yine mutfağa giriyor, yeniden yemek yapmaya başlıyorum. Arkamdan geliyor, hazırladığım yemeğe bakıyor, 'Ben bunları yemem, başka yemek yok mu?' diye bağırıp çağırmaya başlıyor. Ben de 'Kazanabildiğim parayla, ancak böyle yemek yapabiliyorum; sen yardımcı olursan istediğini ya...

Ulubatlı Hasan

Resim
Ulubatlı Hasan Ulubatlı Hasan Gerçek mi, Yoksa Efsanevi Bir Karakter mi? “Ulubatlı Hasan o dönemin kaynaklarında yer almamaktadır. İstanbul’un fethi sırasında bizzat bulunan Bizanslı tarihçi Francis’in orijinal eserinde Ulubatlı Hasan’ın ismi geçmiyorken, daha sonraki tarihlerde Francis’in eserine geniş ilaveler yapan Melissinos’un yazdığı kitapta yer almaktadır. Melissinos, Francis’in eserine yaklaşık dört misli daha ilave yapmıştır. Bunlardan biride İstanbul surlarına ilk Türk bayrağını diken Ulubatlı (Lupadionlu) Hasan’dır. Birçok tarihçi ve araştırmacı, Melissinos’un eseri renklendirmek için bu tür hikâyeler uydurduğu ve Ulubatlı Hasan’ın aslında hayali olduğu kanaatindedir. Bir diğer dayanak ise şehrin fethedilişi sırasında o kargaşada surlara bayrağı ilk diken kişinin isminin sağlıklı bir şekilde zikredilmesinin mümkün olmayacağıdır. Gerek Osmanlı kaynaklarında, gerekse İstanbul’un fethi sırasında bulunmuş yabancı tarihçilerin eserlerinde Ulubatlı Hasan’dan b...