Kayıtlar

Araf etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zikir ile ilgili Ayet-i Kerime’ler...

Zikir ile ilgili Ayet-i Kerime’ler... Bakara Suresi, 239. ayet: Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise, yine Allah'ı, bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği gibi zikredin. Al-i İmran Suresi, 41. ayet: (Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et." dedi. Al-i İmran Suresi, 58. ayet: Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur'an'dan) okuyoruz. Al-i İmran Suresi, 191. ayet: Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." Nisa Suresi, 103. ayet: Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kıl

A'raf

A'raf "Dağ ve tepenin yüksek kısımları" anlamına gelen a'raf, cennetle cehennemin arasında bulunan surun ve yüksek kısmın adıdır. Bilginler, a'raf ve a'raflıkların kimler olacağı konusunda farklı iki görüşe sahip olmuşlardır: 1. Herhangi bir peygamberin tebliğini duymamış olarak ölen insanlarla, küçükken ölen müşrik çocukları a'rafta kalacaklardır. 2. A'raflıklar, iyi ve kötü amelleri eşit olan müminlerdir. Bunlar cennete girmeden önce cennetle cehennem arasında bir süre bekletilecekler, sonra Allah'ın lutfuyla cennete gireceklerdir. Kur'an'da a'rafta bulunanlarla ilgili olarak şöyle buyurulur: "İki taraf (cennetliklerle cehennemlikler) arasında bir perde ve a'raf üzerinde herkesi simalarından tanıyan adamlar vardır ki, bunlar henüz cennete giremedikleri halde (girmeyi) umarak, cennet ehline selam size diye seslenirler. Gözleri cehennem ehli tarafına döndürülünce: Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğu ile berab