Kayıtlar

Benim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Benim Yüzümden Cehennem’e Giderse…

Benim Yüzümden Cehennem’e Giderse…   Adamın biri Muhyiddîn-i Arabî Kuddise Sirrûh Hazretlerine yemek ikram etmişti. Mübarek sabaha kadar yemeğe dokunmadı. Sonra sabah olunca yemekten yemeye başladı. Adam telâşla sordu.             “- Efendim akşamdan beri yemeğe hiç dokunmadınız, şimdi yemenizin hikmeti neydi?” Buyurdu ki: “- Bana düşman olan biri vardı, günde bin defa “Allah Teâlâ Muhyiddin'e lânet etsin!” diye beddua ederdi. O dün gece vefat etti, onun ruhuna hatim indirdim!” buyurdu. “- Efendim o size düşman olmuşken ve size günde bin defa lânet okuyorken siz ise ona hatim gönderiyorsunuz, bunun hikmeti nedir?” Buyurdu ki: “- Yarın mahşer gününde bu kimse bize düşmanlığından dolayı Cehennem’e düştüğünde ve ben Allah Teâlâ Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yanındayken Efendimiz: ‘Ümmetimden bu kişi senden dolayı Cehennem’e gitti!’ derse, ben Efendimize Sallallahü Aleyhi Vesellem’e ne cevap verebilirim? Düşünce...

Bir Suçlu Varsa O da Benim!

Bir Suçlu Varsa O da Benim!   Bir zamanlar Mısır’da çok şiddetli bir kuraklık ve kıtlık olmuş. Halk, gayb gözü açık olduğuna inanılan Mısırın evliyasından Zinnun-i Mısrî’ Kuddise Sirruh’un başına toplanmış. Demişler ki: “- Efendim, içimizde bir günahkâr varmış, onun yüzünden rahmet gelmiyor ve yağmur yağmıyormuş. Lütfen onu bir tesbit etsen, bize versen de, biz onu Mısırdan kovsak, rahmete kavuşsak! Kıtlıktan kurtulsak.”   Bunun üzerine Zinnûn Kuddise Sirruh: “- Öyle mi canlar!”, demiş, onları savdıktan sonra başını alıp Mısır’dan çıkıp gitmiş. Hayli zaman sonra yağmur gelmiş, Mısır’ın topraklarında bereket kaynamaya başlamış, halkın yüzü gülmüş, o ara Zinnûn da Mısır’a dönmüş. Bunu duyan halk Zinnûn Kuddise Sirruh’un başına toplanmış: “- Nerelere gittiniz efendim, sizi hayli zamandır arıyoruz, bulamıyoruz”, demeleri üzerine Zinnûn Kuddise Sirruh cevap vermiş: “- Evladım, duydum ki içinizde bir günahkâr varmış, onun yüzünden ülkenize yağmur gelmiyormuş. Ben de ...

Benim Anam Erzurumludur

Benim Anam Erzurumludur   Şerefle tarihe yazmış adını; Çünkü benim anam Erzurumludur... İstiklal uğruna kurmuş vadini; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Kolay mı tarihe destan yazması; Silahları, balta, kürek, kazması; Sargı olmuş yemenisi yazması; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Doksan Üç Harbi’nden geliyor izi; Şehit Erzurum’un dağları düzü; Araştırdım anam öz DADAŞ kızı; Çünkü benim anam Erzuruludur   Benim anam analardan baş idi; Şehit vermiş iki gözü yaş idi; Sırtında cepheye mermi taşıdı; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Bakışıyla şimşekleri çakardı Hançerini kurşağına takardı Düşman baş kaldırsa karsı çıkardı Çünkü benım anam Erzurumludur...   Yaranî sevdiğin Hak’tır vatandır; Şehitleri toprağında yatandır; Bu dediğim ana Nene Hatundur; Çünkü benim anam Erzurumludur......   Aşık Cengiz Yârani

Babacığım Sen Benim Gururumsun!

Resim
Babacığım Sen Benim Gururumsun!   Fotoğraftaki kadın Londra Merkez Bankası’nda çalışan bir müdire. İşteki ilk gününe başlamadan önce babası ona şöyle dedi: “- Fakir bir ailede büyüdüğünü ve babanın çöpçü olduğunu kimseye söyleme, meslektaşların sana gülmesin!” Ertesi gün kadın bu fotoğrafı sosyal medyada şu mesajla paylaştı: “Fakir bir ailede büyüdüm ve babam çöp toplayıcı olarak çalışıyor... Üniversite yıllarımda bana verdiği ahlaki eğitim ve maddi emekleri için kendisine teşekkür etmek istiyorum! “Seni seviyorum babacığım!” “Sen benim gururumsun!”   Böyleleri alkışlanır… Bunların soyu azaldı ama demek ki halâ var… Allah Teâlâ anne ve babalarımıza uzun ömürler versin! Ölenlere gani gani rahmet eylesin!

Benim Kaynanam

Resim
Benim Kaynanam   Ben köyde ailemden sevgi görmeden büyüdüm. Ailem hep erkek çocuk beklemiş. Beşinci kız çocuk, yani ben olunca herkes ağlamış. Babam iki gün eve gelmemiş. İtile kakıla büyüdüm. İlkokuldan sonra ne okula gönderdiler ne hocaya. Evde hep hırgür, dayak. Kışın halı dokur, yazın bahçede tarlada çalışırdık. Bu yüzden benden büyük ablalarımı babam evlendirmiyordu. Başlık parası âdeti olsa eminim hiç durmaz evlendirirdi ama bizim köyde başlık parası yoktur. Kızlar çalışır babam parayı alır akşama kadar kahvede tavla oynardı. Köyümüzde yol yapım çalışmalarında çalışan bir çocuğu sevdim. Babası ölmüş iki kız kardeşi evlenmiş annesi ile yaşıyordu. Önümde dört ablam varken evlenmem mümkün değildi. O'nun annesi de beni istemiyordu zaten. Kaçmaya karar verdik ve kaçtık. Ben 15, eşim 17 yaşındaydı. Şehirde ablasının evinde evlendik. Bir hafta sonra eşimin köyüne döndük. Bizim köye hiç benzemiyordu. Meğer bu köyde başlık parası varmış. Başta istemese de bu durum hoşuna gitti...

Hiç Bir Şey Benimdir Deme

Hiç Bir Şey Benimdir Deme   Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti. Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı. Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu. Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı. Derin bir nefes aldı ve: “Biliyor musunuz ne düşünüyorum?” diye sordu, “Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum. Tek bir fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana business class bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu. Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Özel bir kapıdan içeri almışlardı. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerd...

Benden İzinsiz, Benim Evime Nasıl Girersin?

  Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır: “- Bir gün evime girince bir zât ile karşılaştım. Benden izinsiz, benim evime nasıl girersin, sen kimsin?” deyince: “- Ben kardeşin Hızırım!” dedi. Ben ona: “- Bana duâ et!” deyince, “- Allahım! İbâdette bulunmasını buna kolaylaştır!” diye dua etti. Biraz daha dua et dedim. “- Allah’ım! İbadetinin gizli kalmasını buna nasip eyle!” dedi.

Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!

  Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!   Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır:   “- Gençliğimde Abadan’a gitmiştim. Cüzzamlı ve kör bir adamla karşılaştım. Sarası tutmuş, karıncalar vücuduna üşüşmüş etini yiyorlardı. Başını kaldırdım, kucağıma aldım, ayılmasını ve kendisi ile konuşmamı bekledim. Ayıldığı vakit: “- Benimle Rabbim arasına giren bu boş adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O’na ancak sevgim artar!” dedi. Bundan sonra artık kul ile Allah arasında gördüğüm hiç bir hikmeti inkâr etmedim, niçin böyle oluyor? Demedim.”

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür: “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?” Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de...

Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır

  Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ mealen buyuruyor ki: Bismillâhirrahmânirrâhîm! وَجَعَلَنِى مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَٰنِى بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمْتُ حَيًّا﴿ ۳۱ ﴾ وَبَرًّۢا بِوَٰلِدَتِى وَلَمْ يَجْعَلْنِى جَبَّارًا شَقِيًّا﴿ ۲۳ ﴾ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىَّ يَوْمَ وُلِدتُّ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا﴿ ۳۳ ﴾ “Nerede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti; beni zorba ve isyankâr yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden hayata döndürüleceğim gün esenlik benimle olacaktır.” ﴾ Meryen Sûresi, 31-32-33 ﴿

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

  Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür:   “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?”   Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine ...

Sana Yalvarmaktan Gayri Nem Kaldı benim!

  Sana Yalvarmaktan Gayri Nem Kaldı benim!   Ey Allah’ım aşkın düştü özüme, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim! Lütfedip de bakmaz isen kara yüzüme, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Unuttum ibadeti kalmadı bende, Aşkın ateşi Suzan olmuş parlıyor canda, Benim maksadım sensin iki cihanda, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Aşkın düştü bu canım yanıyor, Herkes muradın almış gidiyor, Bizim hasretimiz böyle kalıyor, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Gaflet ile geçti gecem gündüzüm, Acep ağarır mı bu kara yüzüm, Gayriyi unuttum sen oldun sözüm, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Cümle ihfanımızı hıfzet yâ Gâni, Sevindir onları kör et düşmanı, Lütfun ile bize bol et ihsânı, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Dertli Bilâl eder derdim özümde, Mâsiva kalmadı asla gözümde, Ben de düştüm Rasûl’ünün izine, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   M...

Benim Hak'tan Özge Sevdiğim mi var?

Benim Hak'tan Özge Sevdiğim mi var?   Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeğe elde fermanım mı var? Azrail gelmiş de can talep eder Benim can vermeğe dermanım mı var?   Dirilirler, dirilirler gelirler Huzur-ı mahşerde divan dururlar Harami var, diye korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var?   Er isen erliğin meydana getir Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir Bana derler gam yükünü sen götür Benim yük götürür dermanım mı var?   Karacoğlan der ki, ismim överler Ağı oldu yediğimiz şekerler Güzel sever diye isnat ederler Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?   Karacaoğlan Rahmetullahi Aleyh