Kayıtlar

Benim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Benden İzinsiz, Benim Evime Nasıl Girersin?

  Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır: “- Bir gün evime girince bir zât ile karşılaştım. Benden izinsiz, benim evime nasıl girersin, sen kimsin?” deyince: “- Ben kardeşin Hızırım!” dedi. Ben ona: “- Bana duâ et!” deyince, “- Allahım! İbâdette bulunmasını buna kolaylaştır!” diye dua etti. Biraz daha dua et dedim. “- Allah’ım! İbadetinin gizli kalmasını buna nasip eyle!” dedi.

Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!

  Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!   Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır:   “- Gençliğimde Abadan’a gitmiştim. Cüzzamlı ve kör bir adamla karşılaştım. Sarası tutmuş, karıncalar vücuduna üşüşmüş etini yiyorlardı. Başını kaldırdım, kucağıma aldım, ayılmasını ve kendisi ile konuşmamı bekledim. Ayıldığı vakit: “- Benimle Rabbim arasına giren bu boş adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O’na ancak sevgim artar!” dedi. Bundan sonra artık kul ile Allah arasında gördüğüm hiç bir hikmeti inkâr etmedim, niçin böyle oluyor? Demedim.”

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür: “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?” Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şurası şöyle

Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır

  Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ mealen buyuruyor ki: Bismillâhirrahmânirrâhîm! وَجَعَلَنِى مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَٰنِى بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمْتُ حَيًّا﴿ ۳۱ ﴾ وَبَرًّۢا بِوَٰلِدَتِى وَلَمْ يَجْعَلْنِى جَبَّارًا شَقِيًّا﴿ ۲۳ ﴾ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىَّ يَوْمَ وُلِدتُّ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا﴿ ۳۳ ﴾ “Nerede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti; beni zorba ve isyankâr yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden hayata döndürüleceğim gün esenlik benimle olacaktır.” ﴾ Meryen Sûresi, 31-32-33 ﴿

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

  Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür:   “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?”   Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şuras

Sana Yalvarmaktan Gayri Nem Kaldı benim!

  Sana Yalvarmaktan Gayri Nem Kaldı benim!   Ey Allah’ım aşkın düştü özüme, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim! Lütfedip de bakmaz isen kara yüzüme, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Unuttum ibadeti kalmadı bende, Aşkın ateşi Suzan olmuş parlıyor canda, Benim maksadım sensin iki cihanda, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Aşkın düştü bu canım yanıyor, Herkes muradın almış gidiyor, Bizim hasretimiz böyle kalıyor, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Gaflet ile geçti gecem gündüzüm, Acep ağarır mı bu kara yüzüm, Gayriyi unuttum sen oldun sözüm, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Cümle ihfanımızı hıfzet yâ Gâni, Sevindir onları kör et düşmanı, Lütfun ile bize bol et ihsânı, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Dertli Bilâl eder derdim özümde, Mâsiva kalmadı asla gözümde, Ben de düştüm Rasûl’ünün izine, Sana yalvarmaktan gayri nem kaldı benim!   Muhammed Bilâl NÂDİR

Benim Hak'tan Özge Sevdiğim mi var?

Benim Hak'tan Özge Sevdiğim mi var?   Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeğe elde fermanım mı var? Azrail gelmiş de can talep eder Benim can vermeğe dermanım mı var?   Dirilirler dirilirler gelirler Huzur-ı mahşerde divan dururlar Haramı var? diye korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var?   Er isen erliğin meydana getir Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir Bana derler gam yükünü sen götür Benim yük götürür dermanım mı var?   Karac'oğlan der ki, ismim öğerler Ağı oldu yediğimiz şekerler Güzel sever diye isnad ederler Benim Hak'tan özge sevdiğim mi var?   Karacaoğlan

Ey Gençliğini Benim İçin Harcayan Genç!

  Ey Gençliğini Benim İçin Harcayan Genç! Muaz bin Cebel (radıyallahu anh), Hazret-i Peygamber'den (sallallahu aleyhi ve sellem) şu hadisi rivayet etmektedir: "Allah, 'Ey gençliğini benim için harcayan, şehvetini benim için terk eden genç! Sen yanımda bazı meleklerim gibisin. ' demektedir.” (Ebû Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, V, 237) Bundan daha temiz kalpli kim olabilir? Veya bulûğ çağına vardıktan bu yana günah işlemeyen, Allah’ü Teâlâ’ya itaat ve ibadetle gelişen, O'nun hakkına uymayı âdet haline getiren kişiden, yardım ve desteğe kim öncelikli olarak hak kazanabilir? Öyle ise bu işi kendine âdet edinen, bunun zıddına asla yanaşmayan kişiye, Allah hakkına riâyet etmek kolay ve güçlüğü azdır. Allah yolunda çalışması ise uzun sürelidir. İkinci kısım ise hevâ-yı nefsine uyduktan sonra tövbe eden, cehaletinden dönüp Allah’ü Teâlâ’ya yönelen, zamanında işlediği günahlarına pişman olan kimsedir. Allah o kişiye, hiçbir farzı terk etmeme ve geçmişte işlediği hiçbi

Sen Namazı Boş Ver, Benim Kalbime Bak! (Denir mi?)

  Sen Namazı Boş Ver, Benim Kalbime Bak! (Denir mi?)   “Benim kalbim temiz!”, “Sen kalbe bak!”, “İçin temiz olsun!” gibi sözlere sığınan bazı insanlar, ibadeti, namazı, tesbihi, zikri pek önemsemez, “Olmasa da olur!” gibi bir yaklaşım sergilerler.   Oysa kalbin sahibi Allah’ü Teâlâ’dır. Kalbi kim yaratmışsa, onun temizlik hükmünü de ancak O verir. Bunun için bir insanın kendi kendini “Temize çıkarması!” yetmez. Üstelik temize çıkarmakla da temize çıkmış olmaz, Allah’ın ve Resulünün ölçülerine göre temiz olmalı.   Bu düşünceye sahip olan kişileri Kur’ân-ı Kerim anlatırken der ki:   “Görmüyor musun, kendisini temize çıkaranları? Oysa Allah dilediğini temize çıkarır, hiç kimse de kıl kadar haksızlığa uğramış olmaz.” 1   Mütevazı olan kimse “Ben mütevazı bir kişiyim!” demez, ihlâslı olan kişi de “Ben ihlâslı bir insanım!” demeyeceği gibi.   Yine iyi bir kimse, “Ben iyi bir insanım!” , “Ben hayırlı bir kimseyim!” diyerek kendini öne çıkarmaz, çıkarmaması gerekir.

Benim Adım Artık Sophie değil, Meryem

Resim
Benim Adım Artık Sophie değil, Meryem Mali'de radikal bir grup tarafından esir alınan Fransız aktivist Sophie Petronin 4 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Petronin, esaretin ardından Müslüman olduğunu açıkladı. Petronin'i havalimanında Fransa'nın lideri Macron karşılarken, Fransız aktivist kadın, "adım artık Sophie değil, Meryem" ifadelerini kullandı. Macron karşıladı: Benim adım artık Sophie değil, Meryem Mali’nin kuzeyinde yer alan Gao bölgesinde çocuklara yardım amaçlı bir kuruluşu yönettiği sırada 24 Aralık 2016’da kaçırılan Fransız aktivist Sophie Petronin, 4 yıl aradan sonra özgürlüğüne kavuştu. Radikal bir grup tarafından Sahel bölgesinde esir edilen Petronin, özgürlüğüne kavuşmasının ardından Müslüman olduğunu ve ismini Mariam olarak değiştirdiğini açıkladı. "ADIM ARTIK MERYEM" Petronin yaptığı ilk açıklamada, "Bugün en büyük mutluluğum ben yokken asistanımın görevi devam ettirmiş olması. Mali için dua edeceğim, Allah’ın merhameti ve

Ey Kulum! Benim İçin Bir Amel İşledin mi?

Ey Kulum! Benim İçin Bir Amel İşledin mi? "Yüce Allah’ü Teâlâ kıyamet günü şöyle der: “- Ey kulum! Benim için bir amel işledin mi?” Kul der ki: “- Ya rabbi! Namaz kıldım, oruç tuttum, sadaka verdim...” Yaptığı amelleri bir bir sıralar. Allah’ü Teâlâ şöyle der: “- Ey kulum! Bütün bunlar, kendin için yaptığın amellerdir, benim için işlediğin bir amel var mıdır?” Kul der ki: “- Ya rabbi! Sırf senin için olan bu amel hangisidir?” Allah’ü Teâlâ şöyle der: “- Ey kulum! Benim için birini dost edindin mi? benim için birine düşman oldun mi? işte sırf benim için olan amel budur." İbn Arabi Kuddise Sirrûh Hazretleri

Benim Sırrım

Benim Sırrım Gönenli Mehmet Efendi, Sultan Ahmet Camii’ne tayin edilince çevreyi incelemiş. Fakir ve düşkün kimseleri bulup ilgilenmek istemiş. O civarda oturan âmâ (kör) bir kimseyi tespit edip ziyaretine gitmiş. Selâmdan sonra: – Efendim ben Sultan Ahmet Camii’ne imam geldim. Hem sizi ziyaret etmek hem de üzerime düşen bir görev varsa onu ifa etmek isterim, demiş. Âmâ adam: – Allah razı olsun, hoş geldiniz, demiş. Hoca Efendi: – Maaşınız falan var mı? Diye sormuş. – Hayır, yok, cevabını vermiş adam. Hoca Efendi: –   Peki, başka yerden geliriniz falan? Demiş. Âmâ adam: – Hayır, herhangi bir gelirim yok! Demiş. – Peki, neyle geçiniyorsunuz, diye sorunca; âmâ öfkelenmiş: – Bundan size ne efendi? Bir de imamsınız, rızık haa! Rızık kimden hoca? – Gidebilirsiniz! Diye konuşmuş. Hoca Efendi çıkmak zorunda kalmış. Lâkin o gece gözüne uyku girmemiş. Ertesi gün sabah yine gitmiş ve kapıyı çalmış. Âmâ adam içeriden: – Kimsin? Diye seslenmiş. Hoca Efendi:

Benim Geçmişim Çöplüktür...

Benim Geçmişim Çöplüktür... Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp her zamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Profesör, Necip Fazıl'a: “Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinizle çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... Bu ne demek oluyor?” Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur; “Benim geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar.”

Affet İsyanım Benim Halim Yaman Allah’ım

Affet İsyanım Benim   Affet isyanım benim, Halim yaman Allah'ım, Ref et nisyanım benim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Affına güvenirim, Kapında dilenirim, Kovsam yine gelirim, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Defterim doldu siyah, Amelim tekmil günah, Sensin kuluna penah, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ben bir yüzü karayım, Sana nasıl varayım, Ya kime yalvarayım, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Ömrümü ettim heder, Mücrimim hâlim beter, Bana kulum de yeter, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   "Lâ taknatû" buyurdun, Rahmetinle doyurdun, Kullarına duyurdun, Medet aman Allah’ım! Halim yaman Sultanım!   Ümmet et habibine, Gönüller tabibine, Rahmeyle garibine, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!   Aşki'yi azad eyle, Cemalinle şâd eyle, Kulum diye yâd eyle, Medet aman Allah'ım, Halim yaman Sultanım!  

Vay benim kusurlarım!

Vay benim kusurlarım! Kur’an ayetleri gönülleri cilalamak, Allah’a yakınlaştıracak yolları göstermek için bize ufuklar açar. Bedevi’nin biri Zilzal suresinden: “- Kim zerre kadar hayır işlemişse onu görür. Kim de zerre kadar şer işlemişse onu görür.” Ayetlerini Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’den işitince şöyle sorar: “- Ey Allah’ın Resulü! Zerre ağırlığınca mı?” Resul’ü Ekrem Efendimiz’de Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Evet.” Buyurdular. Bunun üzerine Bedevi’nin hali değişti ve “- Vay benim kusurlarım!” Diye diye inledi. Bu sözleri defalarca tekrar etti ve sonra da dinlediği ayeti okuyarak gitti. Resulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem onun ardından: “- İman bu bedevi’nin kalbine girdi.” Buyurdu  Süyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, VIII,595)