Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nalıncı Baba Hazretleri

Nalıncı Baba Hazretleri Adsız sansız bir Allah dostu Murat Han (III. Murat) o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşaallah. - Hayır mı, şer mi öğreneceğiz. - Nasıl yani? - Hazırlan dışarı çıkıyoruz. Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hâlâ gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri ve kararlı adımlarla Beyazıd’a çıkar, döner Vefa’ya. Zeyrek’ten aşağılara sallanır. Unkapanı civarlarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatli bakınır. İşte tam o sıra, orta yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Sorarlar “Kimdir bu?” Ahali “Aman hocam hiç bulaşma” derler, “ayyaşın meyhur’un biri işte!” - Nerden biliyorsunuz? - Müsaade ette bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz. Bir başkası tafsilata girer. “Biliyo

Avusturya Gazetesi: Erdoğan'ın Yeni Başkenti Viyana

Resim
Avusturya Gazetesi: Erdoğan'ın Yeni Başkenti Viyana Avusturya gazetesi Heute, başkent Viyana'da yüzde 74 evet çıkmasını "ERDOĞAN'IN YENİ BAŞKENTİ" şeklinde duyurdu. Avusturya gazetesi: Erdoğan’ın yeni başkenti Viyana Avusturya'nın günlük gazetesi Heute, anayasa referandumunun sonuçlarını ilginç bir yorumla manşetine taşıdı. Viyana'da yüzde 74 evet oyunun çıktığını, buna karşın Ankara'da yüzde 48 evet çıktığını belirten gazetenin manşeti şu şekilde: Erdoğan'ın Yeni Başkenti Ankara'da ve Viyana'da çıkan evet oylarını karşılaştıran gazete büyük puntolarla "Viyana Erdoğan'ın Yeni Başkenti: Viyana: %74,6 - Ankara: %48,9" başlığını attı. Hürriyet Haber18 Nisan 2017

Şaban Ayı’nın Zikirleri

Şaban Ayı’nın Zikirleri Şaban ayının ilk 10 günü (1’i ile 10’u Arası) Ebû Hureyre Radıyallâhu Anh’dan rivâyet edilen: “Ramazan ayının evveli büyük bir rahmettir, ortası tam bir mağfirettir, sonu ise cehennemden azattır.” hadîs-i şerîfinden dolayı olsa gerektir ki âlimlerimiz, her biri yüzer kere okunmak üzere: 1- İlk On Günde: Şaban ayının 1’i - ile 10’u ”يَا لَط۪يفْ جَلَّ شَانُهُ“ 100 defa “ya LATIF” celle şanuhu “Ey acıyanların en merhametlisi!” Meali: Ey işlerinde lutuf, incelik sahibi, yaratılmışların ihtiyaçlarını en ince noktasına kadar bilip karşılayan. 2- İkinci On Günde: Şaban ayının 10’u - ile 20 sinde (10’u ile 20’si Arası)   ”يَا رَزَّاقْ جَلَّ شَانُهُ“  “100 defa “Ya RAZZÂK” celle şanuhu Meali: Ey rızkı bol bol veren, ruh ve bedenlerin gıdasını yaratıp veren 3- Üçüncü On Günde: Şaban- Ayının Son 10 Günü (20’si ile 30’u Arası) ”يَا عَزِيز جَلَّ شَانُهُ“ “100 defa “ya AZİZ”  celle şanuhu “Ey boyunları cehennemden âzâd eden

Dünya Ahiretin Köprüsüdür

Dünya Ahiretin Köprüsüdür Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!” (Ankebût, 64) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Dünyada tıpkı bir garip, hattâ bir yolcu gibi davran!” (Buhârî, Rikak, 3) Peygamber Efendimiz, ileri gelen sahâbîlerinden Ebû Ubeyde bin Cerrâh’ı Bahreyn’e göndermişti. Bahreyn halkının vergisini toplayıp Medine’ye getirecekti. Bir gün Ebû Ubeyde Bahreyn’den döndü. Bunu haber alan Medineli Müslümanlar, o gün sabah namazında Mescid-i Nebevî’de toplandılar. Peygamber Efendimiz, namazı kıldırdıktan sonra kalkıp giderken Müslümanlar onun önünde durdular. Allah’ın elçisi onların bu halini görünce gülümsedi: “Ebû Ubeyde’nin Bahreyn’den bir şeyler getirdiğini duymuş olmalısınız” buyurdu. “Evet, Yâ Rasûlallah! duyduk” dediler. O zaman Efendimiz onlara şunu söyledi: “Öyleyse gözünüz aydın; sizi memnun edecek şeyleri umabil

Fâizsiz Hayat

Fâizsiz Hayat Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım-satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.” (Bakara, 275) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır; ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız! Allâh’ın emriyle fâizcilik artık yasaktır. Câhiliyeden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib’in oğlu (amcam) Abbâs’ın fâizidir.” (Müslim, Hac, 147; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56; İbn-i Mâce, Menâsik, 76, 84;) Rasûlullah (sav) buyuruyor: “-Yedi helâk ediciden kaçının!

Âhiret Rüsvâlığı

Âhiret Rüsvâlığı Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bilerek hakkı bâtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.” (Bakara, 42) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı âhirettekinin yanında pek hafiftir.” (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319) Müjdeci ve uyarıcı olan Sevgili Peygamberimiz, vefâtlarından önce mü’minlere son defâ hitâb ediyor ve onlara son hatırlatmalarda bulunuyordu. Bir ara sözü kul hakkına getirerek: “-Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı âhirettekinin yanında pek hafiftir.” buyurdu. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319) Efendimiz (sav)’in bu sözü üzerine insanlardan bir kısmı önceden yapmış oldukları bazı haksızlık ve hatâları îtirâf ederek Allâh Rasûlü’nden duâ ve istiğfâr talebinde bulunmaya başladılar. Bir müddet sonra bir kimse de ayağa ka

Hafız Canlı Yayında Kuran Okurken Hayatını Kaybetti

Resim
Hafız Canlı Yayında Kuran Okurken Hayatını Kaybetti Endonezya'nın en ünlü hafızlarından olan Şeyh Jaafar Abdurrahman, Kur'an'ı Kerim'den Mülk Suresi'ni okurken fenalaşarak kendinden geçti. Sağlık ekiplerinin anında müdahale edip hastaneye kaldırdığı ünlü hafız tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hastaneden yapılan açıklamada ünlü hafızın kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği belirtildi.

Abdülhâlık Gucdevânî Hazretleri’nden Altın Nasihatler…

Abdülhâlık Gucdevânî Hazretleri’nden Altın Nasihatler… ·       “Vasiyet ederim ki sana ey oğul; bütün hâllerinde ilim, edep ve takvâ üzere olasın! ·       Geçmişlerin eserlerini oku! ·       Ehl-i beyt ve ehl-i sünnet ve’l-cemaat yolundan git! ·       Fıkıh ve hadîs öğren ve câhil sofîlerden bucak bucak kaç! ·       Namazlarını, mutlaka cemaatle kıl! ·       Kalbinde şöhrete meyil varsa, imam ve müezzin olma! ·       Şöhretten gücünün yettiği kadar uzaklaş! Şöhrette âfet vardır. ·       Makamlarda da gözün olmasın; dâimâ kendini aşağılarda tut! ·       Tâkat getiremeyeceğin işe kefil olma! ·       Halkın seni alâkadar etmeyen işlerine karışma! ·       Fâsık idârecilerle düşüp kalkma! ·       Her hususta dengeyi muhâfaza et! ·       Ölçüyü kaçırıp güzel ses dinlemeğe fazla kapılma ki, rûhu karartır ve sonunda nifak doğurur. Böyleyken güzel sesi de inkâr etme ki, onunla okunan ezân ve Kur’ân, ruhları ihyâ eder. ·       Az ye, az konuş, az uyu! ·       Gâ

Dünya Ahiretin Köprüsüdür

Dünya Ahiretin Köprüsüdür Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!” (Ankebût, 64) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Dünyada tıpkı bir garip, hattâ bir yolcu gibi davran!” (Buhârî, Rikak, 3) Peygamber Efendimiz, ileri gelen sahâbîlerinden Ebû Ubeyde bin Cerrâh’ı Bahreyn’e göndermişti. Bahreyn halkının vergisini toplayıp Medine’ye getirecekti. Bir gün Ebû Ubeyde Bahreyn’den döndü. Bunu haber alan Medineli Müslümanlar, o gün sabah namazında Mescid-i Nebevî’de toplandılar. Peygamber Efendimiz, namazı kıldırdıktan sonra kalkıp giderken Müslümanlar onun önünde durdular. Allah’ın elçisi onların bu halini görünce gülümsedi: “Ebû Ubeyde’nin Bahreyn’den bir şeyler getirdiğini duymuş olmalısınız” buyurdu. “Evet, Yâ Rasûlallah! duyduk” dediler. O zaman Efendimiz onlara şunu söyledi: “Öyleyse gözünüz aydın; sizi memnun edecek şeyleri umabil

Abdestin Ehemmiyeti

Abdestin Ehemmiyeti Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz.” (Mâide, 6) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Her kim namaz kılmak amacıyla abdest almaya kalkar da ellerini yıkarsa, ilk damlayla beraber elleriyle yaptığı günahlar akar gider. Ağzına su verip çalkaladığında diliyle ve dudaklarıyla işlediği günahlar ilk damlayla beraber akar gider. Yüzünü, dirseklere kadar ellerini ve topuklara kad

Uçup Giden Sevaplar

Uçup Giden Sevaplar Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz..." (İsrâ, 7) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Müslüman, elinden ve dilinden diğer müslümanların zarar görmediği kimsedir.” (Buhârî, Îmân, 4,5) Bir gün Peygamber Efendimiz arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. “Söyleyin bakalım, müflis kimdir?” diye sordu. Allah’ın elçisi, anlatmak istediği bir olaya arkadaşlarının dikkatini çekmek için böyle yapardı. “Parası pulu olmayana müflis denir” dediler. Bu tarif bir açıdan doğruydu. Ama âhiretteki iflâsı kapsamıyordu. “Bir Müslüman kıyamet günü Allah’ın huzuruna çıkar. Kıldığı namaz, tuttuğu oruç, verdiği zekâtlarla pek çok sevap kazanmıştır. Ama kimine sövüp hakaret etmiş, kimine iftirâ atmıştır; onun malını yemiş, bunun kanını dökmüş, şunun canını yakmıştır. Hesap görülmeye başlanınca, yaptığı ibadetlerinin sevabı hakaret ettiği, iftira attığı, canını yaktığı kimselere dağıtılm

Cennet Çiçekleri

Cennet Çiçekleri Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.” (Enfâl, 28) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Çocuklarınıza ikrâm edin ve terbiyelerini güzel yapın.” (İbn-i Mâce, Edeb, 3) Hz. Âişe (ranhâ)’nın rivâyet ettiğine göre bir defasında Hz. Peygamber (sav), torunlarını severken ziyâretine İslâm’ın merhamet, şefkat, nezâket ve inceliğinden uzak bir bedevî geldi. Rasûlullah (sav)’in çocukları ziyâde sevmesine hayret ederek: “–Yâ Rasûlallah! Siz çocuklarınızı öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız.” dedi. (Allah’ın evlât nîmetine karşı bedevînin duygusuz ve duyarsızlığı, Allah Rasûlü (sav)’i müteessir etti.) Bedevîye: “–Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim!..” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 22) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Bâtın:  Mahiyeti gizli olan, gözlerden, idrak ve duygulardan aslını gizle