Kayıtlar

Ayna etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cenab-ı Hakk'ın Hangi İsmine Aynasınız?

                                            Cenab-ı Hakk'ın Hangi İsmine Aynasınız?   Cenab-ı Hak, insanı güzel isimlerine ayna yapmıştır. Bize düşen görev o aynayı Hakk'ın yolunda silmek, pak etmektir. Çünkü ayna kirli ise karşısındaki en güzel sureti bile puslu gösterir. Acaba hiç düşündük mü evlilik hayatımızda O Celle Celâlüh'ün hangi ismine ayna oluyoruz? Evet, eşinizi sevin, hem de çok sevin ki, "VEDUD Celle Celâlüh" ismi, tecelli etsin üzerinizde. Onun acılarını yüreğinizde hissedin, dertlerini dert bilin. Ne kadar şefkatli ve merhametli olursanız Cenab-ı Hakk'ın "RAHMAN" ve "RAHİM Celle Celâlüh" isimlerine o kadar çok ayna olursunuz. Eşiniz, hoşunuza gitmeyen bir davranışta bulunduğunda günlerce ona karşı kin tutmayıp, her fırsatta yüzüne vurmayarak affedin ki, "GAFFAR Celle Celâlüh" ve "GAFUR Celle Celâlüh" ismi, İşlediği kusur ve hatalarını başkalarına şikâyet ederek anlatmak yerine örtün ki

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Bir Aynadır…

  Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Bir Aynadır…   Ebu Cehil'in (Allah'ü Teâlâ’nın laneti onun üzerine olsun) yolu bir gün; Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e düşer. Allah Resulüne bakarak der ki: "- Ey Muhammed! Sana baktıkça içim kararıyor. Bütün çirkinlikleri sende seyrediyorum!". Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem cevabı kısa olur: "- Doğrudur!" der. Biraz sonra Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh gelir ve: "- Ya Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem sen ne kadar güzelsin! Bütün âlemin güzelliğini sende seyrediyorum!" der. Hz. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ona da: "- Doğrudur!" der. Sahabe-i Kiram sorar: "- Yâ Rasûlullah! Ebu Cehil geldi, 'Çirkinsin!' dedi. 'Doğrudur!' dedin. Ebubekir geldi, 'güzelsin!' dedi. 'Doğrudur!' dedin. Bunun hikmeti nedir?" Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurur: "- Biz bir aynayız, bize bakan kendi

Âyînesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz

Âyînesi İştir Kişinin Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey îmân edenler! Eğer Allah’tan korkarsanız, O size furkân (iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış) verir…” (Enfâl, 29) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Sizden önce yaşamış ümmetler içinde kendilerine ilham olunan kimseler vardı. Şayet ümmetim içinde de onlardan biri varsa, şüphesiz ki o Ömer’dir.” (Buhârî, Ashâbu’n-Nebî, 6) Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh’ın firâset ve incelik dolu şu ifâdeleri, ne muhteşem bir nasihattir: “Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emânet edildiğinde emânete riâyet ediyor mu, dünya ile meşgul olurken helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız.” (Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326) Zîrâ gerçek mânâda ve lâyıkıyla kılınan namazların ve tutulan oruçların kulu her türlü kötülüklerden alıkoyacağı, ilâhî bir hakîkat ve müjdedir. Lâkin nefsini ıslâha çalışmayan, ahlâkını ve davranışlarını güz