Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Feridüddin-i Attâr Kuddise Sirrûh Hazretleri’nden Altın Damlalar…

Feridüddin-i Attâr Kuddise Sirrûh Hazretleri’nden Altın Damlalar… Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şeriflerden sonra Evliyaullah Kuddise Sirruh Hazerâtının sözleri kalbden gelen İlİm olup, okuma sûretiyle öğrenilmiş değil, Allah’ın lütfuyla olduğundan onlara “Enbiyâ Vârisleri ve Mevlâ’nın Yakınları” denilmiştir. Evliyâ sözleri şerîatın ince noktalarını aydınlatır. Onların sözlerini dinleyenler, hidâyet ve hikmet bulur, arzûsuna ulaşır, murâdına nâil olur… Onların sözleri gönülleri aydınlatır, şeytânî vesveseyi def’eder. Dünya hırsını, Allah’tan gayrinin sevgisini gönülden siler. Doğru ve yanlışı ayırır, ölü kalpleri diriltir. Zira Evliyaullah’ın bâzısı Hz. Âdem (Safiyyullah) ahlâkı, bazıları Hz. İbrâhim, Hz. Musâ ve Hz. İsa (Aleyhimmüsselâm) ahlâkı ve niceleri de Hz. Fahr-i Âlem Sallallahü Aleyhi Vesellem ahlâkına sâhiptir. Bu îtibarla Evliyaullah’ın sözleri sâde hikmet olduğundan Hak Teâlâ’nın feyiz ve inâyetiyle şeytânî düşünceleri def ‘eder ve gönüllere nur verir. S. Hûd 120.

Hazreti Musa Aleyhisselâm'ın Yağmur Duası

Hazreti Musa Aleyhisselâm'ın Yağmur Duası Hazreti Musa Aleyhisselâm zamanında bir ara kuraklık vuku bulmuş, millet susuzluktan çıkıntıya düşmüştü, inananlar Hz. Musa Aleyhisselâm ile beraber yağmur duasına çıktılar. Kaç gün devam ettilerse yağmur yağmıyor, yani Cenab-ı Hak onların duasını” kabul etmiyordu. Hz. Musa Aleyhisselâm Tur-i Sina'ya çıkarak: — Ya Rabbi, duamız kabul olunmadı. Bize yağmur vermedin. Bir günahımız mı var acaba? Diye niyazda bulunduğu zaman, Hak Teâlâ Hazretleri: — Ya Musa, aranızda nemmam, (yani lâf götürüp getiren) biri var buyurdular. Bu sefer Hz. Musa Aleyhisselâm: — Ya Rabbi! Sana malûm, onu bana bildir de aramızdan çıkaralım ki duamız kabul olsun, dediğinde, Hak Teâlâ Musa Aleyhisselâm’a hitaben: — Ya Musa! O nemmamın kim olduğunu sana bildireyim de, bende mi nemmam olayım? Buyurdular. Hazreti Musa Aleyhisselâm bunun üzerine, eshabına gelerek meseleyi anlattı. Dualarının kabul olunması için tevbe, istiğfar etmelerini, s

Peygamberimize Bakan Kendisini Görür

Peygamberimize Bakan Kendisini Görür Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir mecliste otururlarken, oraya îslâmiyetin baş düşmanlarından Ebu Cehil geldi. Hiçbir şey konuşmadan Peygamberimizin yüzüne epeyce dikkatlice baktıktan sonra: — Ya Muhammed!, Sen ne kadar çirkin suratlı, acayip görünüşlü bir insansın, dedi. Peygamberimiz hiç kızmadı, hiddetlenmedi. Ona: — Doğru söylüyorsun ya Eba Cehil, buyurdular. Orada bulunanlar, bundan pek bir şey anlamamışlardı. Biraz sonra, aynı yere Hazreti Ebu Bekir (Radıyallahu Anh) geldiler. Oda bir müddet Sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin mübarek veçhi şerifine baktıktan sonra: — Ya Resulallah! Anam, babam, nefsim ve bütün varlığım sana feda olsun. Sen ne kadar güzel yüzlü, güzel görünüşlü, tatlı sözlüsün. Ben, senden daha güzel bir insan görmedim, dedi. Hazreti Peygamber Efendimiz ona da: — Doğru söyledin Ya Ebu Bekir!, buyurdular. Her iki zıd söze de, aynı şekilde mukabele ederek tasdik eden Peygamber

Habbab'ın Aşkı

Habbab'ın Aşkı Hazreti Peygamberimiz İslâmı tebliğle emrolunduğu zaman, birçok. padişahlara, sultanlara, şahlara mektup yazıp îmana davet ediyor, elçiler gönderip fikirlerini soruyordu. O zaman birçok hükümdarlar, bu mektuba müsbet cevap verip Peygamber Efendimize hediyeler göndererek memnuniyetlerini izhar ederlerken, birçokları da ya gelen elçiyi öldürüyor, yahut birçok eza ve cefa ettikten sonra elindeki mektubu yırtarak elçiyi eli boş gerisin geriye gönderiyordu. Bunlardan İran Şahı Peygamber Efendimizin mübarek mektubunu yırttığı gibi gelen elçiyi de öldürtmüştü. Fakat Cenab-ı Allah da onun cezasını bizzat kendi oğlu vasıtası ile verdi. Oğlu babasını tahtından indirdikten sonra onun cesedini o parçalanan mektup gibi parça parça ettirdi. Kendisine mektup gönderilen Rum Hükümdarı Herakliyus ve Mısır Hükümdarı Mukavkis ise gelen mektuba karşılık hediyeler göndermişler, fakat İslâmiyeti kabul edemeyeceklerini bildirmişlerdi; Bunlardan kendisine mektup gönderilen Arap kab

Kuranı Kerimdeki 6 Şifa Ayeti

Kuranı Kerimdeki 6 Şifa Ayeti Tevbe Sûresi (14) قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّٰهُ بِاَيْد۪يكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِن۪ينَۙ ﴿١٤﴾ Meal: Onlarla savaşın ki Allah sizin elinizle onları azablandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın! Sure-i Tevbe 14 Yûnus Sûresi (57) يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٥٧﴾ Meal: Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi. Yûnus Sûresi (57) Nahl Sûresi (69) ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاًۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩﴾ Meal: "Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollar

Kimler Cehenneme Girecektir

Kimler Cehenneme Girecektir İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır. (BÜRUC/10) İçlerinden kim: "Ben, O'ndan başka bir ilâhım" derse, biz ona cehennemi ceza olarak veririz. Zalimleri biz böyle cezalandırırız. (ENBİYA/29) Kâfirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Onlar, insanların en şerlileridir. (BEYYİNE/6) Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, işte onlar Hakk'ın huzuruna azab içinde getirileceklerdir. (SEBE/38) Şüphesiz inkâr edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız. (HAC/25) İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) A