Kuranı Kerimdeki 6 Şifa Ayeti
Kuranı Kerimdeki 6 Şifa Ayeti
Tevbe Sûresi (14)
قَاتِلُوهُمْ
يُعَذِّبْهُمُ اللّٰهُ بِاَيْد۪يكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ
وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِن۪ينَۙ ﴿١٤﴾
Meal: Onlarla savaşın ki
Allah sizin elinizle onları azablandırsın, rezil etsin ve sizi üstün getirsin
de müminlerin gönüllerini ferahlandırsın! Sure-i Tevbe 14
Yûnus
Sûresi (57)
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ
رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ
﴿٥٧﴾
Meal: Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ
ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur'an) geldi. Yûnus
Sûresi (57)
Nahl Sûresi (69)
ثُمَّ كُل۪ي مِنْ كُلِّ
الثَّمَرَاتِ فَاسْلُك۪ي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاًۜ يَخْرُجُ مِنْ بُطُونِهَا
شَرَابٌ مُخْتَلِفٌ اَلْوَانُهُ ف۪يهِ شِفَٓاءٌ لِلنَّاسِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ
لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٦٩﴾
Meal:"Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana
kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir." Onların karınlarından çeşitli
renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir
(toplum) için bir ibret vardır. Nahl Sûresi (69)
İsrâ Sûresi (82)
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ
لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ وَلَا يَز۪يدُ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا خَسَاراً ﴿٨٢﴾
Meal:
Biz Kur'an'dan, mü'minler için
şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an, ancak zararını
artırır. İsrâ Sûresi (82)
Şuarâ Sûresi (80)
وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْف۪ينِۖ ﴿٨٠﴾
Meal:
"Hastalandığımda da O bana şifa verir." Şuarâ Sûresi
(80)
Fussilet Sûresi (44)
وَلَوْ جَعَلْنَاهُ قُرْاٰناً اَعْجَمِياًّ لَقَالُوا لَوْلَا
فُصِّلَتْ اٰيَاتُهُۜ ءَاَۭۘعْجَمِيٌّ وَعَرَبِيٌّۜ قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
هُدًى وَشِفَٓاءٌۜ وَالَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْرٌ وَهُوَ
عَلَيْهِمْ عَمًىۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُنَادَوْنَ مِنْ مَكَانٍ بَع۪يدٍ۟ ﴿٤٤﴾
Meal:
Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka,
"Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve
Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir
hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an
onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor
(da anlamıyorlar)." Fussilet Sûresi (44)
Yorumlar
Yorum Gönder