Kayıtlar

Secde etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Öyle Bir Secde Et ki…

  Öyle Bir Secde Et ki…   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; Kibir yere çakılsın, Her secdede alnına, takvâ tâcı takılsın. Arş-ı Âlâ’ya çıksın, Hakk’a yalvaran sesin, Yüce Rabbül Âlemin, “Hoş geldin kulum” desin.   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; Kur’ân kalbine insin, Bir nasuh tevbe ile, tüm günahlar silinsin. Şeytanî vesveseler, kapıları çalmasın, Allah’a verdiğin söz, seccâdede kalmasın.   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; Kalbin îmânla dolsun, “İnnallahe meanâ”, dilinde tesbih olsun. Kurtulsun o bedenin, dünyevî hevâlardan, Allah mahrum etmesin, mânevî devâlardan.   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; Ruhun şirkten arınsın, “Sübhânallah” sevdası, yüreğinde barınsın. Tertemiz iffetine, küfrân eli değmesin, Allah secdeden gayrı, dik başını eğmesin.   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; Gaflete gem vurulsun, Tefekkür sarnıcına, akan sular durulsun. Âyetlerle süzülsün, şüphelerin tortusu, Gerçek Aşk’ı buldursun, sana Allah korkusu.   ÖYLE BİR SECDE ET Kİ; duâların çağlasın, Müslüman gönülleri

Otuz Dördüncü Tavsiye: Çok Secde Etmek Kişiyi Cennet’e Koyar

 Otuz Dördüncü Tavsiye: Çok Secde Etmek Kişiyi Cennet’e Koyar Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hizmetkârı ve Ashabı Suffa'dan olan Ebu Firas Rabia b. Ka'b El Eslemi Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber geceler, abdest suyu ve diğer ihtiyaçlarını getirirdim. Bana buyurdu ki: “- Benden bir şey dile!” Ben de: “- Cennet’te Sana arkadaşlık etmeyi dilerim!” dedim. “- Bundan başka!” dedi. Ben de: “- İsteğim budur!” dedim. “- Sen de nefsine karşı çok secde etmekle, bana yardım et!” buyurdu. (Müslim) Hz. Peygamber'in Mevlâsı Ebu Abdillah Sevban Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ı şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: “- Çok secde etmeye bak. Zira sen her secde edişinde Allah’ü Teâlâ seni onunlâ bir derece yukarı kaldırır. Senden de bir günahı siler.” (Müslim) Cabir Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: “- Şüphesiz geced

Rükû edin, Secde edin, Rabbinize Kulluk Edin!

  Rükû edin, Secde edin, Rabbinize Kulluk Edin!   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki:   يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَۚ "Ey İman Edenler! Rükû edin, secde edin, rabbinize kulluk edin (emirlerine uygun yaşayın) ve hayır işleyin ki; umduğunuza erişesiniz. (Hac Sûresi, 77)   Ey her şeyi yoktan var eden Yüce Yaratanımız! Bizleri son nefesimize kadar Rukûdan, secdeden ayırma!   Haramlarından titizlikle kaçan; farzlarını seve seve yerine getiren bahtiyar kullarından eyle!

Secdenin Sırları!

Secdenin Sırları! Asude Usluer Uğurlu Kul ile Rabbin baş başa olduğu, araya kimselerin giremediği, kulun ne isterse kabul göreceği makamdır secde… Orda her istek kabul görür, kul acizliğinin farkına varır. İnsana haddini bildiren en güzel yerdir secde… Kendimizi rabbimize yakın hissettiğimiz secde, aynı zamanda sağlık demektir. Doğu sporlarında Alabama (cenin duruşu) denilen yaygın bir egzersiz şeklidir. Secde kendimizi stres altında hissettiğimiz anlarda yeryüzünün enerjisi sayesinde sakinleşmemizi ve desteklendiğimizi hissetmemizi sağlar. Secde ile üzerimizdeki olumsuz enerjinin bedenimizi terk ettiğini adeta toprağa geçtiğini hissederiz. Secde eyleminde göz ve iç kulaktaki denge oranları yani semilunar halkalar beyincik, beyin ve bunlarla ilgili tüm hatlar ve bağlantılar, koordineli şekilde devreye girer. Bu pozisyonda beyne maksimum derecede kan pompalanır. Secde halinde beyin kalp seviyesinden bir karış aşağıda olduğu için kan beynimize doluşur. Böylelikle beynin o

Secde İle Hiçlikte Yükseliş

Secde İle Hiçlikte Yükseliş Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.” (A’râf, 206) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!” (Müslim, Salât 215. Ebû Dâvûd, Salât 148; Nesâî, Tatbîk 78) Secde halinin kulu Rabbine yaklaştırmasının bir de tarihî yönü vardır. Kur'ân-ı Kerîm’de anlatıldığı üzere, Allah Teâlâ Âdem Aleyhisselâm’ı yarattığı zaman meleklere, “Âdem’e secde edin!” diye emretmişti. O zaman bütün melekler secde ettiği halde İblis kibirlendiği için secde etmemiş ve böylece Allah’ın rahmetini kaybederek kâfirlerden olmuştu (Bakara, 34). İnsan Cenâb-ı Hakk’ın yüce huzurunda alnını yere koyup secde etmek suretiyle “Rabbim, ben senin yüceliğini kabul ediyorum. Senin emrine uyarak huzurunda secde ediyorum. Ben şeytanın yanında değil, meleklerin safın

Mecûsilerin Secdesi Ve İhlas

Mecûsilerin Secdesi Ve İhlas İbrahim Aleyhisselâm cömertliği ve misafirperverliği ile de meşhur büyük bir peygamberdir. Bir gün kendisine, ikiyüz mecûsi misafir oldu. Misafirlerini gayet güzel bir şekilde ağırladı, yedirdi, içirdi. Mecûsî (Ateşe tapan) bu ikiyüz misafir, tam veda edecekleri zaman, aralarında para toplayarak İbrahim Aleyhisselâm’a takdim ettiler. Hz. İbrahim Aleyhisselâm ise kabul etmedi. — Birkaç gün hizmetinde bulunalım, dediler, bu da kabul olunmadı, O zaman mecûsîler: — Ya İbrahim Aleyhisselâm! O halde sen söyle, sana bir iyilikte bulunmak istiyoruz, senin için ne yapmamızı istiyorsun? Dediler. Hazreti İbrahim Aleyhisselâm: — Sizden- şahsım için herhangi bir istekte bulunamayacağım. Ancak sizden isteğim şudur ki, Rabbim Teâlâ Hazretlerine bir defa secde etmenizi istiyorum, dedi. Mecûsîler aralarında görüşerek kabul ettiler ve saf tutup secde ettiler. Onlar secdeye inerken İbrahim Aleyhisselâm da ellerini dua için kaldırdı ve: — Allah

Hiçlikte Manevî Yükseliş

Hiçlikte Manevî Yükseliş Cenâb-ı Hak buyuruyor:       “Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.” (A’râf, 206) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!” (Müslim, Salât 215. Ebû Dâvûd, Salât 148; Nesâî, Tatbîk 78) Secde halinin kulu Rabbine yaklaştırmasının bir de tarihî yönü vardır. Kur'ân-ı Kerîm’de anlatıldığı üzere, Allah Teâlâ Âdem (as)’ı yarattığı zaman meleklere, “Âdem’e secde edin!” diye emretmişti. O zaman bütün melekler secde ettiği halde İblis kibirlendiği için secde etmemiş ve böylece Allah’ın rahmetini kaybederek kâfirlerden olmuştu (Bakara, 34). İnsan Cenâb-ı Hakk’ın yüce huzurunda alnını yere koyup secde etmek suretiyle “Rabbim, ben senin yüceliğini kabul ediyorum. Senin emrine uyarak huzurunda secde ediyorum. Ben şeytanın yanında değil, meleklerin safında yer almak

Bir Hafızın Namazı

Bir Hafızın Namazı Tenha bir köşe bulup namaza durdu. O, zaten “hep musallî olanlardan” dı. Ellerini kaldırdı ve dünyayı bütün ağırlığına rağmen arkaya atıverdi. Tekbir aldı. “Allâhu Ekber” dedi. Allâh’ın büyüklüğü karşısında nahif olan bedeni, daldaki yaprak gibi titriyordu. Fâtiha’nın âyetleri, bir bir sıralandı gönül semasında.  “Elhamdülillahi Rabbi’l-Âlemîn” derken bütün zerrelerinin eridiğini hissetti. Yok oldu sanki… Damla deryaya gark oldu. Ve yoklukta asıl varlığı buldu.  “Rahman ve Rahîm olan”ın merhamet ummânına dalmışken bir anda silkiniverdi. Şimdi “din gününün sahibi”nin huzurunda, hesap için mahşere çıkmış gibi kıyamda idi. Her bir kul, bizzat Rabbi tarafından hesaba çekilecekti. Kulluğun mahcubiyetinin yanında Rabbi’nin kelâmına muhatab olmanın yakıcı sıcaklığını hissetti kalbinde… İhsan duygusu ile namaz kılmak ne güzel!  “Cibrîl hadîsi”nde olduğu gibi… “İhsan nedir?” diye sorunca Rûhu’l-Emîn, “Allah Teâlâ’yı görür gibi ibadet etmen!” diye buyurmuştu

Sesli Namaz Sureleri

Sesli Namaz Sureleri 1 Sesli Namaz Sureleri 2 Muhterem kardeşlerim; Lütfen bu sureleri bilgisayarınıza indirin. Ezberleyin! Bu sureler ebedi kurtuluşumuza vesile olacak inşallah! Artık bu devirde; “Babam beni okutmadı. Ben hocaya gitmedim. Ben dini eğitim almadım. Ne yapayım? Benim bir suçum yok”! Gibi mazeretler geçersizdir. Şimdi her şey elimizin altında. Kimse huzuru mahşerde mazaret ileri süremez. Bazıları; “Artık benim yaşım geçti, ben öğrenemiyorum!” gibi bir mazaret ileri süremez. Çünkü videosu var, görüntüsü var, Türkçe-Arapça yazılışı var. Gerekli çabayı gösterdiği halde zorlananlar yukarıda yazdığımız sure ve duaları kesinlikle öğrensin! Sonsuz ahiret hayatını kurtarsın! Yaşı ilerlemiş dede ve ninelerimize de kendi evlatları veya torunları yardımcı olup öğretsinler. Ben 73 yaşındaki bir dedemize Kur’an-ı Kerim öğrettim. Bana sürekli dua ediyor. Kendi yakınlarımıza komşularımıza yardımcı olup Cennette yüksek bir makam sahibi olalım! Kendisi yaşlanmış ö

Otuz İki Farz

Otuz İki Farz İmamın Şartları (6) 1- Allah’ü Teâlâ’nın varlığına, birliğine; eşi, benzeri ve ortağı olmadığına inanmak. 2- Allah’ü Teâlâ’nın meleklerine inanmak. 3- Allah’ü Teâlâ’nın kitaplarına inanmak. 4- Allah’ü Teâlâ’nın Peygamberlerine inanmak. 5- Ahiret (kıyamet) gününe inanmak. 6- Kadere, yani hayır ve şerrin (iyilik ve kötülüğün) Allah’ü teâlâdan geldiğine inanmak. İslam’ın Şartları (5) 1- Kelime-i şehadet getirmek. 2- Her gün beş vakti namaz kılmak. 3- Malın zekâtını vermek. 4- Ramazan ayında her gün oruç tutmak. 5- Gücü yetenin ömründe bir kerre hac etmesidir. Namazın Farzları (12) A- Dışındaki farzları altıdır. 1- Hadesten tehâret (Vücudumuzun temiz olması, abdestli olmak). 2- Necasetten tehâret (Elbiselerimizin ve namaz kılacağımız yerin temiz olması). 3- Setr-i avret. (Erkeklerin diz kapağı ile göbek arasının kapalı olması. Hanımların yüzü, elleri ve topuktan altı hariç her taraflarının kapalı olması). 4- İstikbâl-i Kıble (Namaz

Mahşer

Mahşer Dr. İsmail Ulukuş Kıyametin kopması ve yeniden dirilişten sonra tüm insanlar hesap için Allah’ü Teâlâ’nın huzurunda toplanacaklardır. İlâhî adaletin tecelli edeceği bu toplantıya, "mahşer" denir. Bu gün, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde "Kıyamet Günü", "Din Günü", "Hesap Günü" gibi terimlerle anlatılan gündür. Bu gün, ilâhî vaadin gerçekleşeceği, herkesin dünyada iken yaptıkları ve söylediklerinin hesabını vereceği, inanan inanmayan herkesin, tüm âlemlerin tek egemeninin Allah’ü Teâlâ olduğunu açık bir biçimde anlayacakları gündür. Bu gün, her şeyin tek Yaratıcısı, tek düzenleyicisi, tek kural koyucusu ve tek yöneticisinin Allah’ü Teâlâ olduğunu dünyada iken idrak edemeyen körlerin, artık her şeyin farkına varacakları, ama bu farkındalığın hiçbir işe yaramayacağı gündür. "Bu, Allah’ü Teâlâ’nın vaadidir. Allah’ü Teâlâ vaadinden caymaz" [Zümer, 20] "O, din gününün sahibidir" [Fatiha, 4] "O, k