Kayıtlar

Odun etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Odun Hammalı

  Odun Hammalı   Delinin biri camiye girer, belli ki namaz kılacak. Ama oturmaz, meraklı ve şaşkın gözlerle etrafı süzer-dolanır. Bir oraya, bir buraya her köşeye dikkatlice bakar ve hızla çıkar gider… Az sonra sırtında bağlanmış odunlarla tekrar gelir camiye ve tam namaza başlamak üzere olan cemaatle birlikte saf tutar… Ama sırtındaki odunlarla güç bela bitirir namazını. Eğilip kalktıkça yere düşen odunlar, çıkardığı ses vs. derken, tabii cemaat de rahatsız olmuştur bu durumdan… Nihayet biter namaz, bitmesine ama her kafadan bir ses çıkar… Herkes kıpırdanmaya, adama söylenmeye başlamıştır bile... İmama kadar ulaşır sesler, hafiften tartışmalar… İmam aynı mahalleden, bilir az çok garibin halini, şefkatle yaklaşır meczubun yanına ve der ki: “- Oğlum böyle namaz mı olur, sırtında odunlarla, sen ne yaptın? Hem kendini hem de çevreni rahatsız ettin bak, bir daha namaz kılmaya yüksüz gel olur mu?” Bunu duyan meczub melül-mahzun, ama manalı bir bakışla sorar. “- Âdetiniz bö

Peygamberimiz Aleyhisselâm: “Ben De Odun Toplayayım!” Buyurdu.

Peygamberimiz Aleyhisselâm: “Ben De Odun Toplayayım!” Buyurdu. Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Sahabilerin her biri bir görev üstlenir. Sevgili Peygamberimiz de: "Ben de ateş için odun toplayayım" der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ya Resulallah! Siz dinlenin, biz o işi de görürüz." Sevgili Peygamberimiz bütün ciddiyetiyle cevaplar: "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah'ta sevmez. Ve Güzeller Güzeli odunları toplamaya koyulur. Allâhümme salli alâ seyyidine Muhammedin bi-aded-i zerrati’l-kâinati ve mürekkebâtihâ   Allahım! Kâinatın atomları ve molekülleri sayısınca Efendimiz Muhammed’e sana salat ve selam eyle!    Resulullah Efendimiz evinde nasıl bir eşti? Vefatından sonra eşi ve bütün inananların annesi Hz. Ayşe Radiyallahü Anha'ye sorarlar: “Resulullahın evdeki hali nasıldı?” Hz. Ayşe R

Ben De Odun Toplayayım

Ben De Odun Toplayayım Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem ' de: "Ben de ateş için odun toplayayım."der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz." Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem bütün ciddiyetiyle cevaplar: "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah'ta sevmez."Ve odunları toplamaya koyulur. (Alıntı)

Ben De Odun Toplayayım

Ben De Odun Toplayayım Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Ben de ateş için odun toplayayım." der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz." Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem bütün ciddiyetiyle cevaplar: "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah'ta sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur. Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Ben de ateş için odun toplayayım." der. Arkadaşları önüne geçmek isterler: "Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz." Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem bütün ciddiyetiyle c

Büyük Odunları, Önce Küçük Odunları Tutuşturuyorlar

Büyük Odunları, Önce Küçük Odunları Tutuşturuyorlar Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh Hazretleri, bir gün, bir sabiye (küçük çocuğa ) rastladı. Çocuk toprak ile oynuyordu. Bazen gülüyor ve bazen de ağlıyordu. Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh buyurdu: İçime O çocuğa selam vermek doğdu. Nefsim kibirlenip selam vermekten vazgeçti. Ben nefsime şöyle seslendim: -Ey nefsim! Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hazretleri küçük ve büyük herkese selam verirdi. Sende bu çocuğa selam ver! Ve O çocuğa selam verdim, Çocuk: -Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve berekâtuhû, Ey Malik bin Dinar Kuddîse Sırrûh. Sordum: -Beni nereden tanıdın? Daha önce beni görmüşlüğün yoktu? Çocuk: -Melekût âleminde ruhum, senin ruhunla karşılaştı. Ölmeyen ve sürekli Hayy olan Allah’ü Teâlâ bizleri tanıştırdı. Ben ona sordum: -Akıl ile Nefsin arasındaki fark nedir? Çocuk: -Nefsin, seni bana selam vermekten alıkoyandır. Aklın ise seni selam vermeye teşvik eden ve zorlayandır. Yin