Kayıtlar

düşman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dikkat, Dikkat; Oyuna Gelmeyelim!

Dikkat, Dikkat; Oyuna Gelmeyelim! ‼ ‼ ‼ ‼ ‼    Değerli arkadaşlar. Bugün ülke ve millet olarak en çetin ve zor tarihî günleri yaşamaktayız.   Aşağıdaki yazı tehdidi ve tehlikeyi bütün çıplaklığı ile anlatmaktadır. Defalarca okunsa yeridir. Çok kıymetli tespitleri olan önemli bir mesajdır.    Lütfen sevdikleriniz ile de bol bol paylaşınız. Bu bir vatan görevidir. Parti kavgalarının üstünde bir konudur. ‼ ‼ ‼ ‼ ‼    1) ABD Türkiye'yi çembere alıyor. Yunan adaları ve Trakya sınırına kadar üs kurdu. PYD'yi silahlandırıp bölgeye üs kurdu. ABD Türkiye'yi tehdit eden Doğu Akdeniz tasarısını senatoya sundu. Türkiye'ye baskıyı artırdı. Türkiye'de lider, otorite ve yönetim boşluğu oluşmasını bekliyor. ‼ ‼ ‼ ‼ ‼    2) 2025'e kadar parçalanacak 25 ülkeden biri de Türkiye idi. 2013'ten sonra oluşturulacak bir otorite boşluğu ile Türkiye işgale açık hale getirilip en az üçe bölünme planı uygulanacaktı. İlk hedef otorite boşluğu idi. FETÖ otorite boşluğu oluş

Her Kim Bana Düşman İse

  Her Kim Bana Düşman İse   Her kim bana düşman ise, Hak Allah yâr olsun ona! Her nereye varırsa, Bahar bağı olsun ona!   Bana zehir sunan kişi, Şeker balı olsun aşı, Gelsin kolay cümle işi, Eli erir olsun ona!   Önümce kuyu kazanı, Hak tahtına yükseltsin onu, Ardımca taşlar atanı, Güller saçılsın ona!   Acı dirliğim isteyen, Tatlı derlesin dünyada, Kim ölümüm isterse, Bin yıl ömür versin ona!   Her kim diler ben aşağı olam, Düşman elinde ağlayan olam, Dostları sevinçli ve düşmanının, Dostu yabancı olsun ona!   Her kim diler ise benim, O dostumdan ayrıldığım, Gözlerinden utanç gitsin, Allah’ın güzel yüzü görünsün ona!   Miskin Yunus’un dünyada, Güldüğünü işitmeyin, Ağladığımı isteyene, Gözüm pınar olsun ona!   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Şeytanın 15 Azılı Düşmanı

  Şeytanın 15 Azılı Düşmanı   1- Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem; O,bütün şeytanların ve şeytanlaşmış iki ayaklıların baş düşmanıdır. 2- Adil imam (idareci); Adaletle geçireceği her dakika onun için cennet vesilesidir. 3- Mütevazı olan zengin. O büyüklenmez. Çünkü, mal ve mülkün bir imtihan için verildiğini bilir. 4- Doğru tüccar. 5- Hüşû duyan, Allah’ü Teâlâ’dan korkan ve mütevazı alim. 6- Nasihat eden mümin. 7- Kalbinde merhamet olan mümin. 8- Tövbesinin üzerinde durup sebat eden kişi. 9- Haramdan sakınan (verâ sahibi) kişi. Haram işlese bile hemen tövbe eder. 10- Taharet (temizlik, gusul ve abdeste) devam eden mümin. Çünkü temizlendikçe namaza koşar. 11- Çok sadaka veren mümin. 12- İnsanlarla olduğu zaman ahlakı güzel olan mümin. 13- İnsanlara faydalı olan mümin. 14- Kuran-ı Kerim'i öğrenen, ezberleyen ve gereğini yaşayan kişi. 15- İnsanlar uyurken geceleri kıyamla (uyanık ve namaz kılmakla) geçiren kişiler.

Askerin Duası

Asker Duası   Elimde tüfek, gönlümde iman, Dileğim iki: Din ile vatan… Ocağım ordu, büyüğüm Sultan, Sultan’a imdat eyle Yâ Rabbi! Ömrünü müzdâd eyle Yâ Rabbi!   Yolumuz gaza, sonu şehadet, Dinimiz ister sıdk ile hizmet, Anamız vatan, babamız millet, Vatanı mamur eyle Yâ Rabbi! Milleti mesrur eyle Yâ Rabbi!   Sancağım tevhit, bayrağım hilâl, Birisi yeşil, ötekisi al, İslâm’a acı, düşmandan öç al, İslâm’ı âbâd eyle Yâ Rabbi! Düşmanı berbat eyle Yâ Rabbi!   Kumandan, zabit, babalarımız. Çavuş, onbaşı, ağalarımız. Sıra ve saygı, yasalarımız. Orduyu düzgün eyle Yâ Rabbi! Sancağı üstün eyle Yâ Rabbi!   Cenk meydanında nice koç yiğit, Din ve yurt için oldular şehit, Ocağı tütsün, sönmesin ümit, Şehidi mahzun etme Yâ Rabbi! Soyunu zebun etme Yâ Rabbi!   (Şairi tam olarak bilinmiyor…)

Bir Şehit Annesinden Şehit Oğluna Mektup

  Bir Şehit Annesinden Şehit Oğluna Mektup   Canım Oğlum, Nereden, nasıl başlasam bilmiyorum. O kadar özledim ki seni… Canım yavrum, sen bizim ilk göz ağrımızdın... Dört gözle beklemiştik babanla doğumunu… Dokuz ay sonra hastanede seni kucağıma bıraktıkları ilk gün vuruldum sana… Ne güzel gözlerin vardı, ışıl ışıl… Öyle güzel kokuyordun ki… Evimize neşe getirdin. Bir de hep uslu çocuktun, hiç üzmedin beni… Ne sık sık ağladığını bilirim, ne de yok yere huysuzlanmanı… Uyurken bile gülümserdin, meleklerle oynadığını düşünürdüm. Hastalanırsan başından ayrılmazdık, babanla nöbet tutardık sabaha kadar… İlk adımını unutamam, sonra ilk; ‘Anne!’ deyişini… Hep üstüne titredik. Sonra büyüdün… Zaman su gibi geçiyor. Her dışarı çıkışında, her seyahatinde sana belli etmedim ama yüreğimden neler koptu. Bir tek seni askere uğurlarken rahattım. Komutanlarının sana gözü gibi bakacağından emindim. Bir süre sonra Güneydoğu’ya gideceğini haber ettin. O kadar heyecanlıydın ki, öyle

En Usta Komutan, Düşman Tuzaklarını Boşa Çıkartır

En Usta Komutan, Düşman Tuzaklarını Boşa Çıkartır Eski bir Çin öyküsüne göre, bir zamanlar bir Çin soylusu, zamanının en ileri bilim adamlarından olarak kabul edilen üç kardeş otacıdan en gencine, aralarından en üstün olanın kim olduğunu sormuş. Otacı cevap vermiş: "- En büyük ağabeyim, hastalıkların ruhunu görüp, daha ortaya çıkmadan yok ettiği için, şöhreti evinin duvarlarından dışarı çıkmaz.", "Ortanca kardeşim, hastalıkları ortaya çıktığı anda yok eder, bu nedenle onun şöhreti de yaşadığı mahallenin dışına çıkmaz.", "Bana gelince, ben damarları açar, şuruplar hazırlar, masaj yaparım. Bu nedenle şöhretim her yere yayılır." "- Şimdi size sorarım hangimiz en üstün?" Bu konu üzerine yorum yapan bir Ming dönemi bilgesi: "- İşte, liderler, komutanlar ve ülkeyi yöneten tüm yöneticiler için bundan daha önemli bir kıstas bilmiyorum" der. Yaşlı otacının sözlerine paralellik gösteren Sun Tzu'nun felsefesi de, aynı şekilde

Düşmandan Korunmak İçin Okunacak Dua

Düşmandan Korunmak İçin Okunacak Dua   İbn-i Ömer Radiyallahü Anh'den rivayet edilmiştir. İbn-i Ömer Hazretleri buyurdular ki: Resülullah şu kelimelerle dua etmeden bir meclisten kalkmazdı: اَللَّهُمَّ اقْسِمْ لَنَا مِنْ خَشْيَتِكَ مَا تَحُولُ بِهِ بَيْنَنَا وَبَيْنَ مَعَاصِيكَ، وَمِنْ طَاعَتِكَ مَا تُبَلِّغُنَا بِهِ جَنَّتَكَ، وَمِنَ الْيَقِينِ مَا تُهَوِّنُ بِهِ عَلَيْنَا مَصَائِبَ الدُّنْيَا، اللَّهُمَّ مَتِّعْنَا بِأَسْمَاعِنَا، وَأَبْصَارِنَا، وَقُوَّاتِنَا مَا أَحْيَيْتَنَا، وَاجْعَلْهُ الْوَارِثَ مِنَّا، وَاجْعَلْ ثَأْرَنَا عَلَى مَنْ ظَلَمَنَا، وَانْصُرْنَا عَلَى مَنْ عَادَانَا، وَلَا تَجْعَلْ مُصِيبَتَنَا فِي دِينِنَا، وَلَا تَجْعَلِ الدُّنْيَا أَكْبَرَ هَمِّنَا، وَلَا مَبْلَغَ عِلْمِنَا،   وَلَا تُسَلِّطْ عَلَيْنَا مَنْ لَا يَرْحَمُنَا Okunuşu: Allâhümme aksim lenâ min haşyetike mâ yehûlü beynenâ ve beyne meâsik. Ve min tâatike mâ tübelliğunâ bihâ cennetek. Ve mine’l-yakîni mâ tühevvınü bihi aleynâ musîbâti’d-dünyâ. Ve metti’na bies-mâ’ına ve ebsârinâ ve kuvvetin

Bozgun

Bozgun Müslümanı, Türk’ü düşman sürümüş “Altın Dağ” üstünü duman bürümüş Ruhlarla melekler ufka yürümüş; Başını çevirip bakan kalmamış, Tanrı korkusunu duyan kalmamış: Ağla, gözüm, ağla! Hicran yaraşır, Vatansız erkeğe, zindan yaraşır! “Hak güneşi” midir karşımda batan? Nazlı ninem midir yerlerde yatan? “Sen misin sen misin ey garip vatan?” Ellere satılmış ırzın, yaşmağın, Harap edilmiş otağın, bağın, Ağla, gözüm, ağla! Hicran yaraşır, Erkeksiz vatana düşman yaraşır, Ey öksüz ocağım! Zavallı ana! Kıydılar mı sana? Kıymadan cana... Kara mı sürüldü eski bir şana? Rabb’in mekânına sanem asılmış, Benim beyaz alnıma neler yazılmış! Ağla, gözüm, ağla, figan yaraşır, Kaygusuz imana hüsran yaraşır! Ne ettiler sana, ne oldu bana Kulağımı verdim vurulan çana Bir gariplik geldi çöktü her yana; İslâm diyarında Kur’an ağlıyor, Kur’an’ı başında, Turan ağlıyor: Ağla, gözüm, ağla! Figan yaraşır, Bülbülsüz bağına hazan yaraşır!

Hz. Ali Radiyallahü Anh’in Düşmanını Öldürmekten Vazgeçmesi

Hz. Ali Radiyallahü Anh’in Düşmanını Öldürmekten Vazgeçmesi   Allah’ü Teâlâ’nın aslanı Hz. Ali Radiyallahü Anh bir savaş esnasında düşmanı olan yiğitle epeyce vuruşarak sonunda onu yere yıkıp öldürmek üzereyken, o düşman askeri Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın mübarek yüzüne tükürdü. Bunun üzerine Hz. Ali Radiyallahü Anh düşmanını bırakarak ayağa kalktı: - Seni öldürmekten vazgeçtim, serbestsin, dedi. Düşman askeri bu duruma şaştı: -Beni alt edip öldürmek üzereyken neden vazgeçtin? Seni ne alıkoydu? Diye sordu. Hz. Ali cevap verip şöyle verdi: -Ben seninle Allah yolunda ve sırf Allah’ü Teâlâ’nın rızasını kazanmak için savaşıyordum ve onun için seni öldürecektim. Sen yüzüme tükürünce öfkelendim, sana kızdım. Eğer o an öldürseydim, seni kendi nefsim için öldürmüş olacaktım. İşte bu düşünceyle seni serbest bıraktım. Bunu duyan adam, bu büyük asalet ve ince anlayış karşısında iman ederek Müslümanların safına katıldı. (Mesnevî, C. I, beyit: 3721 vd.)

İçimizdeki Düşman...

İçimizdeki Düşman...   “İyi olamıyorum. Çünkü dünya çok kötü...” Her insan özünde bir yerlerde iyidir ve her insan iyi olması ile orantılı bir şekilde kusurludur... Aslında böyle bir tanım, henüz çözümlenememiş bir dengenin en kestirme tarifidir. Nikola Tesla’ya göre, insanlarda bulunan kusurla erdem, madde ve enerjiye benziyor. Birbirinden tamamen ayrışmaları halinde, insan olmanın anlamının yiteceğini savunuyor. Ön görülü bulduğum bu yaklaşımı gelin hep beraber irdeleyelim; Dünya geneline baktığımızda, tüm kusurlarına ve olumsuzluklarına rağmen, beğensek de, beğenmesek de, bir uyum söz konusudur. Her bireyin hayat yoluna koyulduğunda, kendince hedefleri ve hayalleri vardır. Mesela diyelim ki, dünyayı değiştirmeyi istedik. Ne derler? Evdeki hesap çarşıya uymaz bazen... Biz doğruyduk. Diyelim ki, tüm dünya yapa yanlıştı. Böylece, akıntıya ters yüzen bir yalnızlık içerisinde öylece kala kaldık. Ümitlerimiz, kendini karamsarlığa bıraktı. Tıpkı gün batımı gibi, kaçınılmaz bir

Sevgisizlik Düşman Üretir

Sevgisizlik Düşman Üretir Doğayı, hayvanı insanı; çiçeği, denizi, nehiri, kediyi, köpeği, kuşları sevmiyorsan, sevemiyorsan eğer... Bil ki, sen de tıpkı bir düşman üreticisisin. Başkalarının acılarını hissedemiyor, en azından anlamaya, anlamlandırmaya çalışmıyorsan eğer... Sende sevgiden çok düşmanlık eğilimi var. Gülmekten çok ağlamayı tercih ediyorsan, her fırsatta karalar bağlamaya meyilliysen, yaşamda sevinçten çok yastan, kederden yana saf tutuyorsan... Sevgisizlik üretmeye, düşman kazanmaya çok yatkınsın; haberin olsun isterim. Çocuklarla yaşlılara hoşgörün yoksa hata yapanı affedemiyorsan, kriz anlarında bile iyimser değilsen... Sevgisizliğe daha yakınsın. Başkalarından çok daha çabuk düşman edinirsin. Sevgi dostluğun mayası... Sevgisizlik, hem yalnızlık hem içe kapanma hali... Dost arıyorsan, pozitif duygularla besle ruhunu... Sevgi yoksunluğu düşman üretir çünkü İstesen de, istemesen de... Dost kazanmak böyle zor, düşman edinmek dünyanın en kolay işiyken... Aklı

İnsanın En Yakın Düşmanı Nefis

İnsanın En Yakın Düşmanı Nefis İnsanın en büyük ve en korkunç düşmanı içindeki nefsidir. Büyüklerimiz: “Nefis insanın hayvani yönüdür” demişlerdir. Nefis hep kötülüğü ister. Daima kötülükleri arzular ve kötülüklerle beslenir. İstekleri ile insanı mahcup eder. İnsanı günahtan günaha sürükler. Mevlana şöyle der: - “Nefis, üç köşeli bir dikene benzer ne türlü koysan batar.” Bir de şöyle demiştir: - “Baş gözü kör olan kişi görünen pisliklere bulaşır, kirlenir. Fakat gönül gözü kör olan ise, gizli pisliklere bulaşır.” Nasıl terbiye edilmemiş, eğitilmemiş, azgın at, insanı düşürür, zarar verirse, terbiye edilmemiş nefis de insana telafisi mümkün olmayan zarar verir. Ama at iyi terbiye edilirse, insana hizmet eder, insanın hayatını kolaylaştırır. Terbiye edilmiş nefis de böyledir. İnsanı mutlu eder, huzurlu bir hayat yaşamasına ve hayatın sonunda esas mutluluğa kavuşur. Özet olarak ifade edecek olursak, terbiye edilmemiş nefis, ehlileştirilmemiş hayvan gibid