Kayıtlar

Rızık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yâ Rabbi! Rızıklarımızı bol eyle! Ömrümüzü uzun eyle!

Rızkının çoğalmasını ve ömrünün uzamasını isteyen, anne ve babasına ihsan ve ikramda bulunsun! Ve akrabalarını ziyaret etsin! (Ahmed b. Hanbel, III, 156)   Yâ Rabbi! Rızıklarımızı bol eyle! Ömrümüzü uzun eyle! Anne – babamıza, akrabalarımıza, Ümmet-i Muhammed’e ve bütün insanlığa hayırlı bir kul eyle!

İstenmeyen Misafir

  İstenmeyen Misafir   Yıllardır sözleşmeli olarak çalıştığı iş yerinden kocasına verilen ani çıkışla hayatları alt-üst olmuştu. İşletmenin lojmanından ayrılıp tekrar kiracılığa, üstelik daracık bir eve çıkmak; aylardır maişetsiz, hep içerden harcamak Ayşe Hanım’ın sinirlerini iyice germişti. Çocuklara yeni elbise, okul masrafları derken bıçak kemiğe dayanmış, sıkıntının derinliği artık mutfağa da yansımaya başlamıştı. Bir türlü iş bulamamıştı kocası. Tuhaf adamdı. Tüm muhtaçlığına, garipliğine rağmen misafirsiz sofraya oturmama huyunda direniyor, illa; “- Çorbaya bereketli bir kaşık girsin!” diyordu. Bulundukları yer, kasabanın istasyon mahallesi idi. Şehirden trenle dönenler buradan minibüslerle çıkardı civar köylere. Yolculardan arabası geciken birini; yukarı köyün çiftlik sahiplerinden Hacı Osman’ı ısrarla getirdi akşam yemeğine. Misafiri odaya buyur ettikten sonra eşiyle konuşmak üzere mutfağa girdiğinde Ayşe Hanım öfkeyle patladı: “- Akşamın dar vaktinde gene mi m

Kaç Takipçin Var Senin?

Kaç Takipçin Var Senin?               Geçen gün Fenomen olduğunu bildiğim bir arkadaşıma:             “- Kaç takipçin var?” diye sordum.             “- Çok!” dedi, uçuk rakamlardan söz etti.             Nabzımı yoklamak için:             “- Senin de çoktur!” deyip gözlerimin içine baktı.             “- Benim senin kadar çok takipçim yok”, dedim. “Hepsi topu topuna sekiz tane!”.             Merakını gidermek için saymaya başladım:               Birinci ve en büyük takipçim: ‘Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’dır. Uykuda bile takip eder beni. O’ndan gizli kalmak mümkün değildir.”        إِنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُ غَيْبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا تَعْمَلُونَ "Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptıklarınızı görendir." (Hucurat Sûresi- 18)                         İkinci; iki takipçim ise: ‘Kirâmen Kâtibîn’dir. İyi kötü, hayır veya şer ne yapsam anında kayda geçerler.”        كِرَامًا كَٰتِبِينَ "Değerli yazıcılar var." (İn

Rızık Bolluğu İçin Dualar

Rızık Bolluğu İçin Dualar Rızık duası; rızkın çoğalması ve sıkıntıların giderilmesi için okunmasında fayda bulunan bir duadır. Bu mübarek olan dua, temiz bir kalp ile rızkı bereketlendirmek ve çoğaltmak için okumalıdır. Rızkın Genişlemesi Ve Bereketlenmesi İçin Bazı Tavsiyeler 01-   İnsana verilen maddi ve manevi, bedensel ve ruhsal, içimizde ve dışımızda olan her nimetin kıymetini bilmek. Onun bize Allah’ü Teâlâ’nın bir ikramı, ihsanı ve lütfu olduğunu asla unutmamak. Çünkü nimeti vereni bilmek manevi bir şükürdür. 02-   İsraf etmemek. Zaruri olmayan alışverişleri azaltmak ve sadece helal dairesinde harcama yapmak. 03-   İman ve İslam esaslarını anlatan eserleri okumak ve aile içinde çoluk çocukla beraber imanı, ahlâki ve diğer faydalı konularda sohbetler etmek. 04-   Namazı tadili erkân ile kılmak. Hadis-i Şerif: “Bir adamı namazın rükû ve secdesini hafifletir (tadili erkânı terk eder) görürseniz, onun çoluk çocuğuna acıyınız.” (Ruhul Beyan) Yani tadili erkânı ter

Dört Şey Rızkı Çeker...

Dört Şey Rızkı Çeker... 1- Teheccüd namazı, 2- Seher vaktinde istiğfar, 3- Sadaka vermek, 4- Gündüzün başında ve sonunda zikir. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem “Fakirlik az kalsın küfür olacaktı!” buyurdu. Rızkın bol olursa, ahirete çalışman da kolaylaşır. Dört Şey Rızkı Men Eder... 1- Sabah kerahet vakti uykusu, 2- Az nafile namaz, 3- Tembellik, 4- Hıyanet.

Haram Rızıkları Çoğaltmaz; Sadece Cehennem Ateşini Artırır!

Haram Rızıkları Çoğaltmaz; Sadece Cehennem Ateşini Artırır! Hz. Ali Radiyallahü Anh, Mescidin kapısında duran yaşlı adama, çıkana kadar atını beklemesini istedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh mescitte iken adam atın yularını çaldı ve kaçtı. Hz. Ali Radiyallahü Anh mescitten çıkarken; adama yardımından dolayı iki dirhem verecekti. Fakat atını tek görünce yularının çalındığını anladı. Yanındaki çocuğu yeni bir yular alması için çarşıya gönderdi. Çocuk 2 dirheme bir yular aldı. Hırsız onu çocuğa satmıştı. Bunu gören Hz. Ali Radiyallahü Anh şaşırdı ve şöyle dedi: İnsan, sabretmemekle sadece, helal olan rızkını harama çevirir. Asla, kendisine verilecek rızkı artıramaz! Haram rızıkları çoğaltmaz; sadece Cehennem ateşini artırır! Rabbim her Müslüman’a helâlinden bol bereketli rızıklar nasip etsin! Âmin! Paylaşalım, herkes okusun!

Rızık ve Kanaat Duası

Rızık ve Kanaat Duası اَللّٰهُمَّ قَنِّعْنِي بِماَ رَزَقْتَنِي وَباَرِكْ لِي فِيهِ وَاَخْلِفْ عَلَىَّ كُلِّ غائِبَةٍ لِي بِخَيْرٍ Okunuşu: Allâhümme kanni’nî bimâ razektenî ve bâriklî fîhi ve ahlif ‘aleyye külli ğâibetin-lî bihayr. Anlamı: Allah’ım! Bana verdiğin rızık konusunda beni kanaat sahibi yap ve o rızkımı bereketli kıl. Zayi olan her nimetin daha hayırlısını bana ihsan eyle.” Kaynak: Hâkim, De’avât, No:1878

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ)

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ) اَللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وأَغْنِني بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ. Okunuşu: “Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik, ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk. Anlamı: Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” Fazileti: Hz. Ali Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine anlaşmalı bir köle ona gelerek: “- Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et” , dedi. O da: “- Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi” : Kaynak: (Tirmizî Daavâ 111) ( رواه الترمذي وقال: هذا حديث حسن غريب )

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ) اَللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وأَغْنِني بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ.   ( رواه الترمذي وقال: هذا حديث حسن غريب ) Okunuşu: “Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik, ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk. Anlamı: Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” Fazileti: Hz. Ali Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine anlaşmalı bir köle ona gelerek: “- Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et” , dedi. O da: “- Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi” : Kaynak: (Tirmizî Daavâ 111)

Misafir Rızkı ile Gelir

Misafir Rızkı ile Gelir Misafirperver bir sahabi vardı. Hanımı ise her gün kocasının yanında birkaç misafirle gelmesine tahammül edemez ve kocasına: -Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızıklarını yiyorlar, der. Kocası, aldırış etmez eve gelirken her gün yanında birkaç misafir getirmekte devam eder. Kadın sahabi dayanamayıp, gider durumu Resûlullah’a:: -Ya Resûlallah! Kocam her akşam eve birkaç misafir getiriyor, böylece de kocamın kazandıkları hep misafirlere gidiyor. Bir gün hastalanıverse, açlıktan ölmekten korkarım, der.. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kadının kocasını, huzuruna çağırtır, durumu birde ondan dinler. Sahabi: -Ben misafirsiz edemem! Soframda misafir olması, bana neş’e ve bereket veriyor, der. Bu sefer Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kadına, bundan sonra fazla değil, bir misafire razı olup olmadığını sordu. Kadın buna da razı olmayarak: -Ben çocuklarımın rızkını başkalarının yemesine rı

Misafir Rızkı İle Gelir Sevabı Hâne Halkına Kalır

Misafir Rızkı İle Gelir Sevabı Hâne Halkına Kalır Abdullah b. Amr b. As sahabe-i kiramın en âbid ve zahitlerinden biri idi. Kendisini tamamen ibadet ve taata vermişti, gündüzleri oruç tutar, geceleri sabahlara kadar Kur’an okur, ibadet ederdi. Hatta yeni evlenmiş olduğu hanımını da ihmal ederdi. Hanımı durumu Peygamber Efendimize bildirmişti. Asr-ı saadette Müslüman hanımlar aile problemlerini Peygamber Efendimiz’e bildirmekten çekinmezlerdi. Efendimiz de Abdullah’ı çağırarak ikazda bulunmuş, böyle yapmaması gerektiğini söylemiş ve devamla: “Çünkü eşinin senin üzerinde hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır, bedeninin de senin üzerinde hakkı vardır”1 buyurmuştu. Hadis-i şeriften gayet açık olarak anlaşılmaktadır ki misafirin ev sahibi üzerinde hakkı vardır. Bu hak ev sahibinin, gelen misafiri kabul edip ağırlamasıdır. Misafirin kabul edilip ağırlanması bir lütuf değil, misafirin hane sahibi üzerindeki hakkıdır. Öyle ise misafiri ağırlayan, ona bir lütufta