Kayıtlar

Unutulmaz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fatih’in 10 Unutulmaz Sözü

Fatih’in 10 Unutulmaz Sözü Mustafa Armağan Miladi takvimle Büyük Fethin 563. yıldönümünde bu kutlu günü hatırlamak ve hatırlatmak soylu görevlerimizden biridir. Bu muazzam zaferle daha 50 yıl önce Timur kasırgasından gücü tükenmiş, itibarı yerle bir olmuş, kurucu ideali yara almış olan Osmanlı Devleti, İbn Haldun'u yalanlamak pahasına ayağa kalkıyor, Sultan Çelebi Mehmed ve Sultan II. Murad ile restorasyonu gerçekleştiriyor, 19 yaşında ikinci kez tahta çıkan Fatih Sultan Mehmed'e ise Osmanlı Devleti'nin orta ölçekli bir İslam devleti mi yoksa bir cihan imparatorluğu mu olacağını seçmek kalıyordu. Genç Sultan ikincisini seçti, hedefini büyülttü ve Osmanlı Devleti'nin büyümezse küçüleceğini öngördü. Büyümeyenin eninde sonunda küçüleceğini ve yok olacağını o derin sezişiyle biliyordu. Osmanlı, ya Cihan Devleti (İmparatorluk) haline gelecek veya orta ölçekli devletlerden biri olarak Avrasya'nın güç dengeleri içinde bir o yana bir bu yana çırpınacaktı. Peki

Fatih’in 10 Unutulmaz Sözü

Resim
Fatih’in 10 Unutulmaz Sözü Ya İstanbul beni alacak ya ben İstanbul'u: Kuşatmanın en bunalımlı anlarından birinde söylenmiş olan bu söz, Venedik'ten gelen üç geminin Osmanlı donanmasını yararak Haliç'ten içeriye gıda ve asker yardımı getirmesi üzerine söylenmiştir. Bu noktada genç Sultan, orduya ve komutanlarına çöken moral bozukluğu atmosferini dağıtmak için bir yandan Şeyh Akşemseddin'e fethin müyesser olması için dua ricasında bulunurken öbür yandan askeri tedbirler alıyor, karadan gemileri yürüterek Bizans'ın moralini çökertiyordu. İşte tam bu aşamada söylenmiş olan bu söz, aynı zamanda İstanbul alınamazsa kendisinin iktidarının, itibarının ve Osmanlı'nın cihan devleti misyonunun da biteceğini ima ediyordu. Âhirûn: Sultan Mehmed "Fâtih" olduktan sonra İstanbul'un fethine tek bir kelimeyle tarih düşürmüştü. Âhirûn kelimesi sonrakiler, ahir zamandakiler gibi anlamlara geliyordu. Belki de büyük Sultan İstanbul'un fethinin ahir za