Kayıtlar

amel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Salih Amel

Salih Amel   وَالْعَصْرِ ﴿١﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَفٖى خُسْرٍ ﴿٢﴾ اِلَّا الَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ ﴿٣﴾   (Asr Suresi)   ·      Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak: Ø İman edip iyi ameller işleyenler, Ø Birbirlerine hakkı tavsiye edenler Ø Ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.   ·      "Amel", iradeye dayalı iş, davranış ve eylem, ‘salih amel’ ise; niyete ve iradeye bağlı olarak yapılan bilinçli fiil ve hayırlı iş demektir. Yapıldığı zaman sevap kazanılan, Allah Teâlâ ve Peygamber Aleyhisselâm’ın emir ve yasaklarına uygun her amel ‘salih amel’ dir.   ·      Bir amelin ‘salih amel’ olabilmesi için; Ø ‘Salih amel’ i yapan kişinin Müslüman olması, Ø ‘Salih amel’ i imanın gereği olarak yapması, Ø Kur'an'a ve Sünnete uygun olması, Ø Tam bir ihlas ve iyi bir niyetle yap...

Amelini Ne Üzerine Kurdun?

Amelini Ne Üzerine Kurdun? Hatem Rahmetullahi Aleyh’e dediler ki: “– Amelini ne üzerine kurdun?” “– Dört şey üzerine.” dedi. Sonra devam etti: 1- Benim bir rızkım tayin edilmiştir. Başkasının rızkı bana gelmediği gibi, benim rızkım da başkasına gitmez. 2- Bildim ki üzerime farz olan bir ibadet vardır, bu farz olan ibadeti benim yerime başkası yapamaz. Ben onunla meşgul oldum. 3- Bildim ki, Rabbim beni her zaman görüyor. O’ndan utandım. 4- Bildim ki, ecelim ban süratle geliyor, ben ona süratle gittim. Fakih Rahmetullahi Aleyh der ki: Ecele süratle gitmek, ecel için iyi hazırlanmaktır. Yararlı amellerle ona hazırlıktır. Allah Teâlâ’nın yasak ettiği şeylerden kaçınmaktır. Allah’a yakarıştır ki, iyi amelde sabit kalsın. Son nefesini hayırla kapamayı nasip etsin.. Tembîhü’l-Gâfilîn  

Uhud Dağından Ağır Gelen Amel

Resim
  Uhud Dağından Ağır Gelen Amel   Hz. Aişe Radiyallahü Anha Validemiz, rüyasında kıyametin koptuğunu, insanların mahşer yerine toplandıklarını gördü. Bir kadının ameli Uhud Dağı’ndan da ağır geldi. Hz. Aişe Radiyallahü Anha o kadını tanıyordu. Uyanınca onu çağırttı ve amelinin ne olduğunu sordu. Kadın söylemekten çekindi. Hz. Aişe Radiyallahü Anha ısrar edince dedi ki… Şu yedi hususla amel etmeye çok dikkat ederim…   1- Kendimi hep korudum. Hiçbir zaman beni mahremimden başkası görmedi. 2- Elimde oldukça benden bir şey isteyeni hiç boş çevirmedim. 3- Hiçbir zaman yalnız yemek yemedim. 4- Ezan okunmadan önce namaza hazırlandım. 5- Müezzin ezan okuyunca onun söylediklerini ben de söyledim. 6- İstişare etmeden, danışmadan bir şey yapmadım. 7- Akrabamdan benden alakayı kesmiş olanı, ben aradım, ziyaret ettim. Bunun üzerine Aişe Radiyallahü Anha validemiz; “Senin mizanın, işte bununla ağır oldu.” Buyurdu. (Ravzâtü’l Ulemâ)

Hanginizin Daha Güzel Amel Yapacağını Sınamak İçin

اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًاۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُۙ Anlamı: O ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. Kudreti dâimâ üstün gelen ve günahları çok bağışlayan yalnız O’dur. (Mülk Sûresi 2)

Salih Amel ve İhsan İçin Dua

  Salih Amel ve İhsan İçin Dua اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِكَ تَهْدِي بِهَا قَلْبِي، وَتَجْمَعُ بِهَا أَمْرِ، وَتَلُمُّ بِهَا شَعَثِي، وَتُصْلِحُ بهَا غَائِبِي، وَتَرْفَعُ بِهَا شاهِدِي، وَتُزَكِّي بِهَا عَمَلِي، وتُلهِمُنِي بِهَا رُشدِي، وترُدُّ بِهَا أُلْفَتِي، وَتُعْصِمُنِي بِهَا مِنْ كُلِّ سُؤٍ، اَللَّهُمَّ وَأَعْطِنِي، إِمَنًا وَيَقِينًا، لَيْسَ بَعْدَهُ كُفْرٌ وَرَحْمَةً اَنَالُ بِهَا شَرَفَ كَرَامَتِكَ، فِي الدُّنْيٓا وَالآَخِرَةِ Okunuşu:   Allahümme innî es’elüke rahmeten min indike tehdi bihâ kalbi ve tecmau bihâ emri ve telümmü bihâ şa’sî ve tuslihu bihâ gâibî ve terfeu bihâ şâhidî ve tüzekki bihâ amelî ve tülhimünî bihâ rüşdî ve terüddü bihâ halfetî ve ta’sımunî bihâ min külli sûin. Allahümme e'tınî îmânen ve yakınen leyse beğdehu küfrun ve rameten enelü bihe şerafe kerametike fi'ddünya vel âhirah. Anlamı: Allâh’ım! Sen’den, katından vereceğin öyle bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime hidâyet, işlerime nizâm, dağınıklığıma tertip, iç...

İlim, Amel, İhlâs, Niyet

İlim, Amel, İhlâs, Niyet   Abdülaziz b. Ebî Revâd Rahmetullahi Aleyh der ki:   “Benim ulaştığım salih kişiler, hayırlı amelleri işlemek için büyük bir gayret gösterirlerdi. Ameli işledikten sonra da, amelin kabul edilip edilmediğini düşünerek korkarlardı!”Mâlik b. Dînâr Rahmetullahi Aleyh şöyle der:   “Amelin kabul edilip edilmediği yönündeki endişe ve korku, o ameli işlemekten daha zordur. ”İbnu Aclân Rahmetullahi Aleyh şöyle der: “Bir amel ancak şu üç şey ile geçerli olup salih amel niteliği kazanır: 1- Allah için takva sahibi olmak, 2- İyi niyet taşımak, 3- Ve onu doğru olarak yapmak.”   “O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için ölümü vehayatı yaratmıştır!” ayet-i kerimesini Fudayl b. Iyâz Rahmetullahi Aleyh şöyle açıklar:   “Yani kimin daha ihlâslı ve kimin dosdoğru yaptığını sınamak için…” Bunun nasıl olacağını kendisine soranlara şöyle der:   “Bir amelde ihlâs bulunur fakat amel il...

Kapanmayan Amel Defteri

  Kapanmayan Amel Defteri   Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI   Sevgili Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Vesellem, Müslim’in Ebu Hureyre Radiyallahü Anh’den rivayet ettiği bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14. Ayrıca bkz., Ebu Dâvûd, Vasâya, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36; Nesâî, Vasâyâ, 8.) Ölüm dünya hayatının sonu, ebedî olan ahiret hayatının da başlangıcıdır. Ölüm, kişinin dünyadaki amellerini ve sevabını da sona erdirir. Yani insan öldüğünde sevaplarının yazıldığı amel defteri de kapanır. Ancak bazı ameller var ki, bu amelleri yapan kişiler ölmesine rağmen, amel defterleri kapanmaz, sevaplar hâla yazılmaya devam eder. İşte Sevgili Peygamberimiz, bu hadis-i şeriflerinde kişinin amel defterinin kapanmamasına vesile olan üç salih ameli açıklamaktadır. Bunlar; sadaka-i cariy...

Cennet’e Götürecek Bir Amel

  Cennet’e Götürecek Bir Amel Kavmi, İsa Aleyhisselâm'a dedi ki: “- Bizi Cennet’e götürecek bir amel göster!” Hz. İsa Aleyhisselâm: “- Konuşmayın!” Dedi. Kavmi: “- Buna gücümüz yetmez.” İsa Aleyhisselâm: “- Öyleyse konuştuğunuz faydalı olsun!” Dedi

Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar

  Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar   Mekkî b. İbrahim Rahmetullahi Aleyh anlatıyor: İbn Avn’ın yanında oturuyorduk. Bazıları bir adama lânet ediyor, aleyhinde konuşuyorlardı. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise susuyordu. Bunun üzerine, “- Ey İbn Avn! Biz bunları, onun sana karşı yaptığı kötülük ve eziyetlerden dolayı söyledik!” dediler. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise şu cevabı verdi: “- Kıyamet günü amel defterimden biri ‘lâ ilâhe illallah’, diğeri ise ‘Allah falan kişiye lânet etsin’ olmak üzere iki söz çıkar. Benim amel defterimden ‘lâ ilâhe illallah’ sözünün çıkmasını, lânet sözüne tercih ederim.” Lokman da Aleyhisselâm oğluna şöyle nasihat etmiştir: “- Oğlum! Sana bazı tavsiyelerde bulunacağım eğer bunlara uyarsan hep seçkin olursun: Uzak yakın herkese güzel ahlâklı ol. Kardeşlerini koru. Akrabalarınla ilişkini kesme. Dedikoducuya, seni kötülüğe düşürmek isteyen bozguncuya kulak asmayacağına dair akraba ve dostlarına güvence ver. Kendisinden ayrıld...

Amel Defterindeki Günahları Yakan İstiğfar

Amel Defterindeki Günahları Yakan İstiğfar Her kim Receb, Şa’bân ve Ramazan aylarında, öğlen ile ikindi arası aşağıdaki duayı okursa: Allâh-u Teâlâ (o kişinin sevab ve günahlarını yazmakla görevli) iki meleğe: “Bu kulun amel defterindeki günahlarıyla alâkalı yazıları yakın!” diye vahyeder." اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم اَلَّلذِي لآ إِلهَ إِّلاَّ هُو اَللْحَيُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِليْهِ تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِهِ لاَ يَمْلِكُ لِنَفْسِهِ مَوْتاً وَلاَ حَيَاةً وَلاَ نُشُورًا Okunuşu: Estağfirullah el azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etûbu ileyh tevbete abdin zalimin li nefsihi la yemlikü li nefsihi mevten vela hayaten ve la nuşura. Anlamı: Kendisinden başka ilah olmayan, hakikî hayatla diri olan Hay; her şeyi ayakta tutan, Kayyum olan büyük, Allah’tan beni bağışlamasını istiyor ve -bütün benliğimle- ona tövbe edip, yöneliyorum. Kendi nefsine zulmetmiş, üstelik nefsi için ne ölümü, ne hayatı ve ne de öldükten sonra dirilmeyi elinde tutama...