Kayıtlar

siz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Siz Bugün Nasıl Yaşıyorsunuz?

Siz Bugün Nasıl Yaşıyorsunuz?   Bir genç dedesine sordu: “- Siz daha önce nasıl yaşadınız? Uçak yok, İnternet yok, Bilgisayar yok, Facebook yok, TV yok, Whatsapp yok, Cep telefonu yok. Tablet yok, Araba yok, Sosyal medya yok, Kanka yok. Dede cevap verdi: "- Asıl siz bugün nasıl yaşıyorsunuz? Kur’an yok. Namaz yok. Dua yok. Edep yok. Hayâ yok. Paylaşma yok. Merhamet yok. Sevgi yok. Saygı yok. Şefkat yok. Onur yok. Karakter yok. Zikir yok. Alçak gönüllülük yok. Zaman planlaması yok. Komşuluk yok. Allah için sevmek yok. Anneye babaya saygı yok. Vefa yok. Sorumluluk almak yok… Yok da yok... Yani evlât sizin zamanınızdaki yoklar bizim zamanınızdaki yoklardan çok... Genç şaşkın bir şekilde başını öne eğdi: "- Özür dilerim dede…" diye yanıt verdi...

Hızır Aleyhisselâm'ı Çağırdım Siz Geldiniz

Resim
Hızır Aleyhisselâm'ı Çağırdım Siz Geldiniz Sağlık Bakanlığı (UMKE) gönüllüleri, Malatya'da depremde yıkılan bir otelin enkazından 28 yaşındaki Ferhat isimli bir genci sağ olarak çıkardı. Gencin sözleri dikkat çekti. Hastaneye sevk edilen genç UMKE gönüllülerine, "Allah razı olsun. Hızır Aleyhisselam'ı çağırdım siz geldiniz!" sözleriyle teşekkür etti.

Siz Müslümanlara Şaşarım. Üzüm Helâl, İçki Haram. Hâlbuki İkisi de Aynı Şeylerden Yapılıyor

Resim
  Siz Müslümanlara Şaşarım. Üzüm Helâl, İçki Haram. Hâlbuki İkisi de Aynı Şeylerden Yapılıyor              Hz. Ali Radiyallahü Anh bir Hristiyan’a misafir oldu. Adam üzüm getirdi. Hz. Ali Radiyallahü Anh üzümü yedi. Sonra üzümden yapılmış şarap getirdi. Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu ki: “- Haramdır.” Hristiyan dedi ki: “- Siz Müslümanlara şaşarım. Üzüm helâl, içki haram. Hâlbuki ikisi de aynı şeylerden yapılıyor.” Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu ki: “- Eşin var mı?” Dedi: “- Var.” “- Kızın var mı?” Dedi:             “- O da var.” “- İkisi de gelsin buraya.” Eşi ve Kızı gelince: Hz. Ali Radiyallahü Anh buyurdu ki: “- Bu Kız bu Anneden’dir, Ama görüyorsun ki Allah’ü Teâlâ annesini sana helâl, kızını ise haram kılmıştır.” Hristiyan biran için duraksadı, şok olmuştu. Bütün bildiklerini sorgulamaya ve halifeye doğru ağlamaklı bakmaya başladı. Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın elinden öpüp Müslümanlığı kabul etti!

Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken

  Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken   Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “istiğâse” kelimesini kullanarak şöyle buyurmuştur: إِنَّ الشَّمْسَ تَدْنُو يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَبْلُغَ الْعَرَقُ نِصْفَ الْأُذُنِ فَبَيْنَا هُمْ كَذلِكَ اسْتَغَاثُوا بِآدَمَ ثُمَّ بِمُوسَى ثُمَّ بِمُحَمَّدٍ صلى الله ليه وسلم . “Kıyamet günü güneş o kadar yaklaştırılır ki insanlardan akan ter birikerek kulakların yarısına kadar yükselir. Onlar bu vaziyetteyken Hazret-i Âdem’den, sonra Hazret-i Mûsâ’dan, sonra da Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’den yardım isterler.” (Buhârî, Zekât, 52) حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، قَالَ: قَامَ فِينَا النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَذَكَرَ الغُلُولَ فَعَظَّمَهُ وَعَظَّمَ أَمْرَهُ، قَالَ: ” لَا أُلْفِيَنَّ أَحَدَكُمْ يَوْمَ القِيَامَةِ عَلَى رَقَبَتِهِ شَاةٌ لَهَا ثُغَاءٌ، عَلَى رَقَبَتِهِ فَرَسٌ لَهُ حَمْحَمَةٌ، يَقُولُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَغِثْنِي، فَأَقُولُ: لَا أَمْلِكُ لَكَ شَيْئًا، قَ

Sizi En Çok Seven Allah’ü Teâlâ’nın Sevdiği Ameller

  Sizi En Çok Seven Allah’ü Teâlâ’nın Sevdiği Ameller   Allah’ü Teâlâ’nın yeryüzünde cömertçe dağıttığı sevgi nimetini kullar olarak nerede harcıyoruz? Bizi en çok seven, sevilmeyi en çok hak eden Rabbimiz’in sevgisini celb edecek amelleri sizler için derledik. Unutmayın, buradan öğreneceğimiz tek bir amelle dahi Kıyamet Günü “Rabbim, bunu sevdiğini öğrendim ve yalnızca bunu yapabildim.” demekle merhameti bol Allah’ü Teâlâ’nın affına mazhar olacağımızı umarız.   01- Az da Olsa Devamlı Olan   Allah’ü Teâlâ katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır. (Buhârî, İman 32) Gücünüzün yeteceği kadar ameli üstlenin. Çünkü siz usanmadıkça, Allah’ü Teâlâ da usanmaz. Ve Allah’ü Teâlâ’ya en sevimli amel az da olsa devamlı olandır. (Camiüssağir 2:97, Hadîs No: 1439)   02- Vaktinde Kılınan Namaz Allah’ü Teâlâ katında en hayırlı amel, vaktinde kılınan namazdır. Sonra anne babaya iyilik, sonra da Allah’ü Teâlâ yolunda cihad etmektir. (Buhari, Mevakiti’s-S

Ölüm Var! Koyun Anladı da Siz Anlayamadınız!

Resim
  Ölüm Var! Koyun Anladı da Siz Anlayamadınız! Hz. İsa Aleyhisselâm bir gün koyunlardan birinin kulağına bir şey söyler. Aradan bir süre geçer ki, günden güne hayvanın zayıfladığını ve bitkin bir hale düştüğünü görürler. Yahudiler dayanamaz: “- Ey İsa Aleyhisselâm sen bu koyunun kulağına ne söyledin de bu hale geldi?” diye sordular. İsa Aleyhisselâm size her gün söylediğimi ona bir kez söyledim. Yahudiler: “- Ey İsa Aleyhisselâm sen bizlere ne söyledin ki?” diye sorarlar. İsa Aleyhisselâm: “- Külli Nefsin Zaikatül Mevt!”. “Her canlı ölümü tadacaktır. Sen de öleceksin dedim!”. “- Koyun anladı da siz anlayamadınız!” buyurur.

Bu Tohumu Siz Ekebilir misiniz?

Resim
Bu Tohumu Siz Ekebilir misiniz? Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı... Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator'u görünce ona şöyle dedi; "— Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak..." İmparator dudak büker; "— Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?" Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve: "— Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz..." İmparator kahkaha atarak; "— Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni..." dedi. Yoksul adam; "— Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım… Bu tohumu ancak, ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. To

Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!

Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder! Dönemin Başbakanı Turgut Özal zamanında gerçekleşmiş bir olay şöyle anlatılır: Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemiş, Sayın Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi: “- Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!” Turgut Özal'ın “- Nasıl?” sorusu üzerine şunu anlatmışlardı: “- Biz Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazaki'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir deriz ki: Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur.” Bürokratlardan biri atılır: “- Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!” Japo

Ben Yandım! Siz Bari Yanmayın!

Ben Yandım! Siz Bari Yanmayın! Allahü Teâlâ, İbrahim Aleyhisselâma ; “Kazma küreğini al, filan dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!” buyurdu. İbrahim Aleyhisselam bu emri alınca hemen o tepeye çıkmış, bakmış ki, orada büyük bir mezar var. Onu kazmış, içinden bir levha çıkmış! Levhada şöyle yazıyormuş: “Ben Ad kavminin melikiyim. Bin sene yaşadım, bin orduyla savaştım, hepsini yendim. Bin defa evlendim, bin çocuğum oldu. Servetimin sayısını, sınırını ölçemez hâle geldim. Ama bir gün devası olmayan bir hastalığa yakalandım. “Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim.” dedim. “Hattâ bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim. Bütün doktorlar âciz kaldılar, bu hastalığa çare bulamadılar. Ölmek üzereyim, onun için bu levhayı yazdırdım ve son sözüm şudur:” “Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmasın. Ben kuvvetime, servetime güvendim. Bana bir şey olmaz dedim, ama gördüm ki ben çok âcizmişim. Bütün servetim, her şeyim o hastalığa il

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir?

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir? "İbnü'l kayyim Allah Rahmet etsin, Eşeğin özelliklerinden söz ederken söyle diyordu... “- Eşek hayvanların arasında en ahmağıdır. Gene de insanlar onunla yüklerini taşınır. Binerler onunla yol yürür, Onunla evlerine varırlar...” “- Bunların dışında; Eşek karanlık gecelerde ve yalnızlıkta evinin yolunu bulur, yolunu şaşırmadan evine ulaşır...” “- Yine eşek o karanlık yolculuğunda, en ufak sesleri duyar, zararlı ve faydalı olan sözleri bir birinden ayırt edebilir...” “- Eşek hayvanlar arasında en ahmağı olduğu halde bu kadar beceriye sahip iken) (En güzel surette yaratılan insanoğlu bu karanlık dünya hayatında menziline (cennete) ulaşamıyorsa...” “O insan eşekten daha aşağı değil midir?”

O, Sizinle Beraberdir

O, Sizinle Beraberdir Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.” (Hadid, 4) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kişinin en üstün îmânı, nerede bulunursa bulunsun Allah’ın onunla beraber olduğunu bilmesidir.” (Kenzü’l Ummal, 1339) Hz. Musâ Aleyhisselâm Ey Rabbim! Seni nerede bulabilirim? diye niyaz etti. Allah Teâlâ buyurdu ki: Ey Musâ bana ulaşmaya niyet ettiğinde bana ulaşmış olursun. Bazı büyükler şöyle demişlerdir: Bu beraberlik, akılla düşünülebilen his, zihin, hayal ya da vehim türünden bir maiyet değildir. Allah Teâlâ bütün bunlardan tamamiyle münezzehtir. Bu beraberlik, aynı, tahakkuku ve ilmi bakımından sadece münezzeh olan Allah’a mahsûs olan, sırrını Cenâb-ı Hak’tan ve kendilerine bildirdiği kâmil kişilerden başka hiç kimsenin bilmediği bir beraberliktir. Allah, merhametinden dolayı gizli sırları idrak etme husûsunda yetersiz olan akılları onu görmekten mahrum bırakır. (Rûhu’l-Beyan, 20.

Siz Çok Yakında Öleceksiniz

Siz Çok Yakında Öleceksiniz! Eski zamandaki devlet adamlarından biri, makam mevki sahibi olup, çok zengin olunca ölçüyü kaçırır. Hayatını yeme içme üzerine kurar. Yedikçe şişmanlar, şişmanladıkça yer. Bir zaman gelir ki, şişmanlıktan yerinden kalkamayacak hale düşer. Rahatlığı sıkıntıya dönüşür. Zamanın en meşhur tabibini çağırarak bu haline bir çare bulmasını söyler. Nelere dikkat ederse zayıflayacağını sorar. Tabip, rahat bir şekilde der ki: "— Sizin perhiz yapmanıza lüzum yok, siz istediğinizi yiyip içebilirsiniz!". Devlet adamı şaşırır. Hemen sebebini sorar. Tabip şöyle cevap verir: "— Efendim, sizin iyileşmeniz artık mümkün değil, şişmanlık vücudunuza çok zarar vermiş, çok kısa bir süre ömrünüz kaldı. Çok yakında öleceğinize göre sıkıntıya girip perhize gerek yok!". Ölüm haberini duyan devlet adamı, perişan olur. Yemeden içmeden kesilir. Yıllarca yaptığı, kötülükler, zulümler, haksızlıklar aklına gelir. Allah’ü Teâlâ’ya nasıl hesap vereceğin

Siz Dedeme Hiç Acımamışsınız

Siz Dedeme Hiç Acımamışsınız Durmadan afacanlık yapan oğlunu yanına çağıran babası: -Oğlum biraz akıllı olsana! Sen şımardıkça benim saçlarım aklaşıyor. Bari bana acı da uslu dur! Demiş. Çocuk bilgiç bilgiç: -Babacığım, demek ki siz dedeme hiç acımamışsınız, baksana saçları bembeyaz…

Sabahları Size En Uzak Camiye Gidin

Sabahları Size En Uzak Camiye Gidin Abdestinizi soğuk suyla alın; Sıkı ve kalın giyinin. Dilinizde ve yüreğinizde tesbihatla yürüyün... Ve kendinize en yakın değil uzak camiyi seçin. Namazınızı kılıp, aynı usûlle dönün. Nasıl canlandığınızı göreceksiniz... 1. Alkolü, teini, kafeini bırakın: Kahve, kafeinli gazlı içecekler ve çikolata, çaydaki tein böbrek üstü bezlerini uyararak geçici bir enerji sağlar. Etki geçince bitkin bırakırlar. Alkol ve diğer uyuşturucularda bu durumun daha da fazlası vardır. 2. Tam tahıllar, baklagiller ve sebzeler beynimiz ve bedenimizi en etkin şekilde çalıştıran besinlerdir. Potasyuma ve sodyuma ihtiyacımız var. Salatalık ve kereviz suyu harika birer enerji kaynağıdır. Çiğ sebzeler bedenimizin enerji üretimi de dâhil olmak üzere tüm işlevlerini yöneten katalizörler olan enzimlerle doludur. 3. Yedikleriniz size zarar veriyor olabilir. Veya besin duyarlılığınız olabilir. Bunu test yaptırarak anlayabilirsiniz. Besin duyarlılığı, en çok buğday

Siz Böyle Derseniz

Siz Böyle Derseniz Köylü dayının biri, vergi memurlarını valiye şikâyete gitmiş: — Vali bey demiş, senin memurların benim yirmi çuval çıkacak buğdayımı, yüz çuval Diye yazıp gittiler. Vali hemen köylüye: — Bir kalbur sakalınla yalan söyleme. Memurlar bu kadar büyük hata yapmazlar, deyince; köylü büsbütün kükremiş: — Yaparlar vali bey yaparlar. Siz onların amiri olduğunuz halde, benim ancak bir tutam gelecek olan sakalıma on kilo derseniz, memurların bundan fazlasını bile yaparlar, Diye cevap vermiş.  (Alıntı)

Sizin yanlışınızı düzeltecek adam anasından doğmamış mı?

Sizin yanlışınızı düzeltecek adam anasından doğmamış mı? Bir gece Medine sokaklarında Halife Hazreti Ömer ve Abdurrahman bin Avf Radiyallahü Anhüma hazretleri gezerken bir evin içinden karışık seslerin geldiğini duyarlar. Biraz yaklaşınca sorar Halife: - Ey Abdurrahman, bu evin kime ait olduğunu biliyor musun? Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der. Şöyle açıklama yapar. - Burası Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. İçindekiler de sarhoşlar, içmişler bağırıp çağrışıyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza uygulayalım? Gecenin bu saatinde bu haldeler... Abdurrahman bin Avf der ki: - Bana kalırsa ceza uygulanacaklar onlar değil, biziz! İrkilir Halife. - Neden? Diye sorar. Şöyle izah eder büyük sahabe: - Allahü Azimüşşan 'İnsanların gizli ayıplarını araştırmayınız' buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin içindeki ayıplarını araştırıp meydana çıkarmakla meşgulüz. Aslında cezalık işi biz yapıyoruz demektir! Bunun üzerine düşünmeye ba