Kayıtlar

hakkında etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’ü Teâlâ, Bir İnsan Hakkında Hayır Murad Ederse

  Allah’ü Teâlâ, Bir İnsan Hakkında Hayır Murad Ederse   Allah’ü Teâlâ, bir insan hakkında hayır murad ederse o insana neler verir?   Esasen, Allah’ü Teâlâ, bir kimseye hayır murad eder ve onu dinde fakih kılarsa, en büyük nimetine mazhar etmiş olur. Böylece kişi, dinin her konusunda anlayış sahibi olacaktır.   Soruda geçen hadisin tamamı şöyledir:   “Allah’ü Teâlâ kimin için hayır dilerse onu dinde anlayış sahibi kılar. Ben yalnızca taksim eden bir kişiyim, veren Allah'tır. Allah'ın emri gelin­ceye (kıyamet kopuncaya) kadar bu ümmet Allah'ın emri üzere kala­cak, muhalefet edenler onlara zarar veremeyeceklerdir.” (Buhari, Farzu'l-Humus 7, İlm 13, İ'tisam 10; Müslim, İmaret 98, Zekat 98.100)   Bu hadis üç hüküm içermektedir:   1. Hadiste geçen ifadeyle, “Dinde tefakkuhun” yani, anlayış sahibi olmanın / fıkıhta derinleşmenin fazileti. 2. Mal ve mülkü verenin hakikatte Allah olduğu. 3. Bu ümmetin bir bölümünün kıyamete kadar hak üzerinde sab

İmam-ı Âzam Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Hakkında Kıssalar

  İmam-ı Âzam Rahmetullahi Aleyh Hazretleri Hakkında Kıssalar     İmam-ı Âzam Rahmetullahi Aleyh Hazretleri hakkında: “- Kırk sene, yatsı abdestiyle sabah namazını kılmıştır.” denir, doğrudur. Hazreti İmam, yolda giderken iki kişinin kendisi hakkında: “- İşte yatsı abdestiyle sabah namazını kılan zat budur!" diye konuştuklarını duyar. Bunun üzerine: “- Yâ Rabbi, bu insanları yalancı çıkarma. Ben, senin huzuruna bende olmayan bir sıfatla çıkmaktan hayâ ederim!” Diyerek ondan sonra yatsı abdestiyle sabah namazını kılmaya başlamış ve bu 40 sene devam etmiş. Hazreti İmam'ın namaz kıldığı mescidin müezzini anlatıyor: “- Yatsı namazını kılıyorduk. İmam namazda "Zilzal" sûresini okudu. Cemaat içinde İmam-ı Âzam da vardı. Namaz bitti, herkes çıktı. İmam-ı Âzam tefekkür halinde, olduğu gibi duruyordu. Onu rahatsız etmemek için kandili yanar vaziyette bırakarak çıktım. Onun mescidde kalacağını tahmin ederek kapıyı kilitledim. Sabah ezanını okuyup içeri

Kırk Yedinci Tavsiye: Tesbihin Fazileti Hakkında

      Kırk Yedinci Tavsiye: Tesbihin Fazileti Hakkında Ebu Zer Radiyallahü Anh anlatır: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bana, sözün Allah’ü Teâlâ’ya en sevimli olanını sana bildireyim mi?” buyurdu. Ben de: “- Ya Rasulallah sözün Allah’ü Teâlâ’ya en sevimli olanını bana bildir!” dedim. O da şöyle buyurdu: “- Allah’ü Teâlâ 'ya sözün en sevimlisi,  ‘Sübhanellahi ve bi Hamdihi’ dir buyurdu. (Müslim, Nesei) Yine Müslim'in rivayetinde Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: Hangi söz daha faziletlidir?” diye sorulduğu ve O'nun da şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Allah’ü Teâlâ’nın melekleri ve kulları için seçtiği: “Sübhanellahi ve bi Hamdihi”dir. Abdullah b. Amr Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Kim, ‘Sübhanellahi ve bi hamdihi’, derse ona Cennet’te bir hurma ağacı dikilir. (El Bezzar) Ebu Hureyre Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Sübhanallahi v

Kırkıncı Tavsiye: Kur’an-ı Kerim Okumanın Fazileti Hakkında

          Kırkıncı Tavsiye: Kur’an-ı Kerim Okumanın Fazileti Hakkında Ebu Umame El Bahili Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i şöyle derken işittiğini rivayet etmiştir: “- Kur’an-ı Kerim’i okuyunuz, zira Kur’an-ı Kerim Kıyamet Günü Kur’an-ı Kerim ehline şefaatçi olarak gelir. İki çiçek olan Bakara ve Ali İmran Sûreleri'ni de okuyunuz, zira bu ikisi Kıyamet Günü bulut gibi veya saf halinde iki kuş fırkası olarak Ashabını savunmak için gelir. Bakara Sûresi'ni okuyunuz, zira bunun elde edilmesi berekettir, terk edilmesi zarardır. O'na sihirbazlar da güç yetiremez.” (Müslim) Abdullah b. Amr b. El As Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “- Kur’an-ı Kerim Ashabına Oku, yüksel, dünyada düzgünce okuduğun gibi oku, senin makamın en son okuduğun ayete kadardır.” Denilir. (Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace, İbni Hibban)

Yirmi Dokuzuncu Tavsiye: Dünyaya Önem Vermemek Hakkında

  Yirmi Dokuzuncu Tavsiye: Dünyaya Önem Vermemek Hakkında Ebu'l Abbas Sehl b. Sa'd es Saidi Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Bir adam Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e geldi ve şöyle dedi: “- Ya Rasûlallah bana bir amel göster ki onu işlediğimde, Allah’ü Teâlâ beni sevsin; insanlar da beni sevsin!” Rasulullah: “- Dünyadaki şeylere önem verme, Allah’ü Teâlâ seni sevsin, insanların yanındaki şeylere önem verme insanlar seni sevsin!” (İbni Mace) Peygamber Efendimiz'in dünyaya önem vermemesi hususunda ise şu hadisi zikredebiliriz: Abdullah b. Mesud Radiyallahü Anh şöyle anlatır: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem hasır üzerinde uyumuştu. Kalktığında yan tarafına hasır iz yapmıştı. Biz de: “- Ya Rasulullah, Sana döşek yapsak!”, dedik. O da şöyle buyurdu: “- Dünyaya karşı bana ne oluyor ki? Ben dünyada ağacın altında gölgelenip te sonra orayı bırakıp giden bir yolcudan başka değilim.” (Tirmizi) Ubeydullah b. Muhsan el Ensari el Mutami Radiyallahü

Hadis-i Şeriflerde Ahmaklık Hakkında Buyuruluyor ki:

·      “Kâfirlere “Müslümanların inandığı gibi siz de inanın” denilince, “Biz o sefihler, o ahmaklar gibi iman eder miyiz hiç?” derler; halbuki asıl ahmak kendileridir.” (Bekara 13) ·      “Akıllı, nefsine uymaz, ibadetlerini yapar, ahmak olan da nefsine uyar, günah işler, sonra da Allah affeder diye ümit eder.” (Tirmizi) ·      “Akıllı, Allah’a ve Peygamberine inanıp ibadetini yapan kimsedir.” (İbni Muhber) ·      “Günah işleyenin bir aklı gider, bir daha geri dönmez.” (İ. Gazali) ·      “Ahmak, ahmaklığından fâsıkın günahından daha büyük sıkıntıya düşer.” (Hakim) ·      “Ahmak olanla ilgini kes.” (Beyheki) ·      “Akşam üstü uyumak ahmaklıktır.” (İ. Maverdi) ·      “Sofradan düşen kırıntıyı yiyen fakirlik görmez, çocukları da ahmak olmaz.” (İ. Neccâr) ·      “Mümin sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.” (Deylemi) ·      “Ahmaklığın en kötüsü, Müslümanlığı bırakıp, başka dine meyletmektir.” (Deylemi)

İslâm Âlimleri Ahmaklık Hakkında Buyuruyor ki

·      Ahmakla arkadaşlıktan sakın. Çünkü, sana iyilik edeyim derken, zararı dokunur. (Hazret-i Ömer) ·      Dişi ile tırnak uçlarını ısırmak ahmaklık alametidir. (Hazret-i Ali) ·      Ahmaklar arasında bulunan horlanır, âlimler arasında bulunan hürmet görür. (İmam-ı Cafer-i Sadık) ·      Dünyayı ele geçirmek için Ahireti [dinini] vermek ahmaklıktır. Yaratıkların en ahmağı nefstir. Çünkü her isteği kendi aleyhinedir. (İmam-ı Rabbani) ·      Kaza borcu varken, nafile kılmak ahmaklıktır. (Hazret-i Ebu Bekir, Seyyid Abdülkadir-i Geylani) ·      Ahmaklığın alameti, kendi aybını bırakıp, başkasının aybıyla uğraşmaktır. (Sırri-yi Sekati) ·      Ve ma cevab-ül ahmak-ı illes sükut=Ahmağa verilecek en güzel cevap ancak sükuttur. (İbni Hibbân) ·      Nefsin arzuları peşinde koşan ahmaktır. (Muhammed Masum Faruki) ·      Hatasında ısrar eden ahmaktır. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)   ·      Nefs, yarat ı klar ı n içinde en ahmak olanıdır. Hep kendi zararını ister. Onun yakasını bır

Ana Baba Hakkı Hakkında Çok Acıklı Bir Hikâye…

  Ana Baba Hakkı Hakkında Çok Acıklı Bir Hikâye…   Çin'de, evliliğinden çok uzun zaman sonra bir oğlu olur adamın. Elli beş yaşındadır o yıllarda adam... Öyle çok sever ki oğlunu... Mutlu olsun diye elinden ne geliyorsa yapar... Eşi bir trafik kazasında ölünce, küçük yaştan itibaren hem anne hem de baba olur oğluna. Öperken burnunun direği sızlamaktadır... Yıllar hızla geçer... Çocuk büyür ve evlenir.. Çin'de yaşlıları yalnızlığa terk etme âdetine hiç düşünmeden o da uyar. Evlenince babasını yalnız bırakıp eşiyle yeni evine taşınır. Artık seksen yaşlarında olan babasının yanına gitmediği gibi, sadece ölüp ölmediğinden haberdar olmak için telefona benzer bir çağrı düzeneği yaptırır.. Yaşlı babası her gün bir defa koltuğunun az ilerisinde duran butona basıp "Ölmedim. Hayattayım." der gibi çağrı göndermektedir oğluna, gözyaşlarıyla... Aradan uzun yıllar geçse de oğlu bir kez olsun babasının yanına uğramaz... Fakat babasından günde birkaç çağrı

Gönül İncitmek Hakkında Ayet-i Kerime İndi

Gönül İncitmek Hakkında Ayet-i Kerime İndi   Peygamber Efendimiz'in müezzinlerinden Abdullah bin Ümm-i Mektûm Radıyallâhü Anh zaman zaman Rasûlullâh Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanına gelir: "-Yâ Rasûlallâh! Allâh'ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!" diye yalvarırdı. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem de; o temiz yürekli sahâbîsini kırmaz, tatlılıkla bütün sorularına cevaplar verirdi. Birgün Kureyş'in ileri gelenlerinden birkaç kişi Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanında bulunuyorlardı. Hazret-i Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de: "Belki bu Kureyş'in ileri gelenleri imana gelirler de mâhiyetindekiler de hidâyet bulurlar." ümidi içindeydi. Bu sırada doğuştan âmâ olan müezzin Abdullah ibn-i Ümm-i Mektûm Radıyallâhü Anh yine geldi. Âmâ olduğu için Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem'in yanında kimlerin bulunduğunu bilmiyordu. Bundan dolayı her vakitki ricasını tekrarladı. Misafirl

Şu Altı Şey Hakkında Söz Verin...

Şu Altı Şey Hakkında Söz Verin... Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi Vesellem de şöyle buyurmuşlardır: “ –   Bana şu altı şey hakkında söz verin, ben de sizin Cennet’e gireceğinize kefil olayım: 1)     Konuştuğunuz zaman doğru konuşun! 2)     Vaatte bulunduğunuz zaman yerine getirin! 3)     Emânet husûsunda güvenilir olun! 4)     İffetinizi muhâfaza edin! 5)     Gözlerinizi haramdan koruyun! 6)     Ellerinizi haramdan uzak tutun!” (Ahmed, V, 323) Doğruluk ve emînlik İslâm’ın özüdür. Nitekim Süfyân bin Abdullah Radıyallâhu Anh Peygamber Efendimiz Sallâllâhu Aleyhi Vesellem’e: “ –   Yâ Rasûlâllah! Bana İslâm’ı öyle anlatınız ki, onu Siz’den sonra bir başkasına sorma ihtiyacı duymayayım!” demişti. Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi Vesellem: “– Allâh’a îman ettim de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdular. O: “– Peki, yâ Rasûlâllah! En fazla korunmam gereken şey nedir?” diye sordu. Allah Rasûlü Sallâllâhu Aleyhi Vesellem mübârek eliyle diline işâret ettiler. (Ahmed, III, 413. Ayrıca bkz. Müslim, İmân, 62;

40 Hadis-i Şerif 55 (Besmele hakkında)

  40 Hadis-i Şerif 55 (Besmele hakkında)   01- Eve girerken “Besmele” çekilirse, şeytan, Bu eve girmeme imkan yok der, dönüp gider. (Tibyan) 02-   Amel defterinde 700 “Besmele” bulunanı ALLAHü teâlâ Cehennemden çıkarır. (Tergibussalat) 03- Yemeğe “Besmele” ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur. (Taberani) 04- Sıkıntıya düşen, “Bismillah” irrahmanirrahim, ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur. (Deylemi) 05-   Bin kere “Besmele” okuyanın dört bin büyük günahı af olur. (Tergibussalat) 06-   Soyunurken çekilen “Besmele”, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (İ. Ebiddünya) 07-   Helaya girerken çekilen “Besmele”, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler. (T. Salat) 08-   “Besmele” yazılı bir kâğıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır. (Tergibussalat) 09-   “Besmele”siz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur. (İbni Sünni) 10- Şeytandan koru