Kayıtlar

sır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ettehiyyatü Duasının Sırrı

Ettehiyyatü Duasının Sırrı Hanefi Mezhebine Göre Okunan "Tahiyyat Duası" التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ ﴿﴾ السَّلامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ﴿﴾ السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ ﴿﴾ أَشْهَدُ أَنْ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ ﴿﴾ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ Okunuşu: "Ettehiyyâtu lillâhi vessalevâtu vettayibât. Esselâmu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakâtuhu. Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve Rasuluh." (Buhârî, “Eẕân”, 148, 150; Müslim, “Ṣalât”, 55) Anlamı: "Bütün duâlar, senâlar, bedenî ve mâlî ibadetler Allah Teâlâ’ya mahsustur. Ey Peygamber! Sana selâm olsun, Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun. (Ey Rabb’imiz)! Selâm bize ve Allah’ın sâlih kullarının üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun k...

Karınca (Bereket) Duası ve Sırrı

Karınca (Bereket) Duası ve Sırrı ﺑِﺴْﻢِ اﻟﻠّٰﻪِ اﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ اﻟﺮَّﺣٖﻴﻢ اَللَّهُمَّ يٓا رَبِّ جَبْرَائِيلَ وَمِكَائِيلَ وَإِسْرَافِيلَ وَعَزْرَائِيلَ وَإِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيعْقُوبَ وَمُنْزِلَ البَرَكَاتِ وَالتَّوْرَاتِ وَالزَّبُورِ وَالإِنْجِيلِ وَالفُرْقَانِ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ العَلِي العَظِيمِ. لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ المَلِكُ الحَقُّ المُبِينِ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ صَادِقُ الوَعْدِ الأَمِينِ. يٓا رَبِّ، يٓا رَبِّ، يٓا رَبِّ، يٓا حَي، يٓا قَيومُيٓا ذَا الجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ أَسْئَلُكَيٓا رَبِّ العرش العَظِيم أَنْ تَرْزُقَنِي رِزْقًا حَلاَلَا طَيبًا بِرَحْمَتِكَ يٓا أَرْحَمَ الرَّحِمِينَ. يَمْلِيخَا مَكْثَلِينَا مثلينَا مَرْنُوشْ دَبَرْنُوشِ شَاذَنُوشْ كَفَشْطَطَيُّوشِ قِطْمِيرْ   Okunuşu: Bismillahirrahmanirrahim. Allahümme Yâ Rabbi Cebrâîle ve Mîkâile ve İsrâfile ve Azrâile ve İbrahime ve İsmaile ve İshaka ve Yakube ve münzilel berakâti vet Tevrâti vez-Zebûri vel İncili vel Furkan. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billâhil a...

Helâl Kazancı Arttıran 15 Bereket Sırrı

Helâl Kazancı Arttıran 15 Bereket Sırrı   Hadîs-i şerifler ışığında: 01- Sebep­lere sımsıkı sarılmak (yapışmak): “Allah mü’min kuluna ummadığı yerden rızkını verir.” 02- İşe yarar ve hayırlı bir işe sahip olmak: “Cebrail Aleyhisselâm her geldiğin­de ‘Allahım! Bana helâl rızık ve iyi bir iş nasip et!’ diye dua etmemi söylerdi. 03- Sadaka vermek: “Rızkınızın bollaşması için sadaka verin!” 04- Hısım akrabayı arayıp sormak, gözetmek: “Sıla-i rahim edenin rızkı bollaşır.” 05- Cömert olmak: “Cömer­din evine rızık, devenin göğsüne vurulan bıçaktan daha tez gelir.” 06- Yemek yedirmek: “Birbirinize yemek ikram edin ki, rızıklarınızda genişlik olsun.” 07- Samimî tevbe istiğfar etmek: “İstiğfara devam eden, ummadığı yerden rızıklanır.” 08- Namaza azamî riâyet “Namaz rızkın bere­ketine sebep olur.” 09- Hanımıyla iyi geçin­mek: “Hanımıyla (iyi geçinip) şakalaşanın rızkı artar.” 10- Günahlardan mümkün mertebe sakınmak, günaha giden yolları en baştan kapamak: “Günah işlemek rızıktan mah...

Muhabbet Sırları İle İlgili Hikâyeler

Muhabbet Sırları İle İlgili Hikâyeler   Bir Hakk dostu anlatır: Geniş ve ıssız bir ovadan geçiyordum. Garip bir çobana rastladım. Gördüm ki, derin bir huşû içinde namaz kılıyor, sürüsünü de kurtlar koruyordu. Taaccüb ettim. Merakla namazın bitmesini bekledim ve: “– Ey çoban! Kurtlar nasıl oldu da koyunlarınla dost oldu? Onlardaki düşmanlık ve cânîlik rûhu nasıl oldu da yerini sulh ve muhabbete terk etti?” diye sordum. Allâh’a secdenin alâmeti sîmâsını nûra bürümüş olan sâlih çoban, şöyle dedi: “– Ey garip yolcu! Kurtların kuzulara olan şu dostluğundaki sır, çobanın, sürünün asıl sahibine olan dostluğuna bağlıdır. Yâni bu hâl, muhabbetteki bir sırdır.” …………………………………… Bahçıvan bir sabah bağında güzel bir gül açtığını gördü. Baktı, seyretti, hoşlandı, gönlü ısındı ve onu, sanki âşık olmuşçasına korudu. Gözünden kıskanıyor, esen yelden sakınıyordu. Bir sabah ne görsün! Bülbülün biri gülün dalına konmuş, yapraklarını bir bir koparıyor, zedeleyip yaralıyor. Önce bülbü...

Bereketin Sırrı

Resim
  Bereketin Sırrı   Adamın biri İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh ile tartışır ve: “- Bereket diye bir şey yoktur, inanmıyorum!” der. İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh: “- Koyunları ve köpekleri görüyor musun?” der. Adam: “- Evet!”. İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh: “- Hangisi daha çok doğurur?” Adam: “- Köpekler yediye kadar, koyun ise en fazla üçüz doğurur!” der. İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh: “- Etrafına baktığında hangilerinin daha çok olduğunu görürsün? Adam: “- Koyunlar çoktur!” der. İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh: “- Peki, sürekli kesilen ve sayısı azalan koyun değil mi?” Adam: “- Evet der!”. İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh: “- İşte bereket budur!”. Adam: “- Niye böyle olur Koyun neden köpeklerden daha fazla olur? Diye sorunca; İbrahim Ethem Kuddise Sirrûh der ki: “- Çünkü koyunlar gecenin ilk saatlerinde yatar, şafaktan önce de kalkarlar. Böylece rahmet saatini idrak eder ve üzerlerine bereket yağar. Ama köpekler, gece boyunca havlarlar. S...

Mutluluğun Sırrı Nedir?

Mutluluğun Sırrı Nedir? Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya koyulmuş. Ne yaptıysa da mutluluğu yakalayamamış. Kimden yardım istesem diye düşünürken, uzak bir diyarda, zengin bir bilgeyi önermişler. Bu bilge aklı, bilgisi ve malı ile ün salmış zengin birisiymiş. Kim yardımına gelse sorularına cevap verip derdine derman bulmadan geri göndermezmiş. Bu bilgeden yardım istemeye, mutluluğu nasıl yakalarım diye sormaya karar vermiş. Uzun bir yolculuktan sonra bilgeyi bulmuş, ancak kapısında derdine derman arayanlardan oluşan çok uzun bir kuyruk varmış. Bilgenin gerçekten sorusuna doğru cevap vereceğine inanmış, beklemeye başlamış. Sonunda sıra ona da gelmiş ve bilgeye mutluluğu nasıl yakalarım diye sormuş. Bilge bu soruyu cevaplarsa sıradaki diğer insanların beklemekten sıkılacağını düşünmüş, adamlarından bir kaşık istemiş ve içine iki damla yağ damlatmış sonra demiş ki: – Sarayımın her yerini gez ve sonra tekrar g...

Yakmayan Sır

Yakmayan Sır Hazret-i Mevlânâ Rahmetullahi Aleyh, Enes bin Mâlik Radıyallâhu Anh’ten rivâyet edilen şu kıssayı edebî lisanla şöyle anlatır: Bir kimse Hazret-i Enes Radıyallâhu Anh’a misafirliğe gitmişti. O misafir hikâye etmiştir ki: Enes Hazretleri yemekten sonra peşkirinin sararmış, solmuş, kirlenmiş olduğunu gördü. Hizmetçiye; “–Şu kirli ve bulaşık peşkiri, bir an için olsun tandıra atıver.” dedi. O da hemen peşkiri, ateşle dolu tandıra attı. Misafirlerin hepsi de bu işe şaştılar; peşkirden dumanlar çıkacağını, yanıp kül olacağını bekliyorlardı. Bir müddet sonra hizmetçi, peşkiri kirlerden temizlenmiş, beyazlaşmış olarak tandırdan çıkardı. Orada bulunanlar; “–Ey azîz sahâbî!” dediler. “Bu peşkiri nasıl oldu da ateş yakmadı, üstelik bir de onu temizledi?” Hazret-i Enes Radıyallâhu Anh dedi ki: “–Hazret-i Mustafâ Sallallahü Aleyhi Vesellem bu peşkire çok defa alnını, ağzını sildi de ondan.” Ey ateşten ve azaptan korkan gönül, öyle bir el, ...

Ölmeden Önce Keşfetmeniz Gereken 5 Sır

Ölmeden Önce Keşfetmeniz Gereken 5 Sır Yazar: Özgür ŞAHİN Son okuduğum kitabın adını, yazımın başlığı olarak kullanmak istedim. Yazarı Dr. John Izzo. Pegasus Yayınevi’ nden çıkmış. Kitabı çok beğendim. Kitap 235 bilge kişi ile yapılan röportajların sonuçları üzerine yazılmış. Bu 235 kişi 59-105 yaş arasındaki kişilerden seçilmiş. 1000 kişiye sormuşlar, “Çevrenizdeki bilge diye tanımladığınız bir tanıdığınızın ismini söyler misiniz?”. Böylece 235 kişi ile röportaj yapılmış. Bu röportajların sonucunda ortaya hayatın 5 sırrı çıkmış ve bu kitap böylece yazılmış. 59-105 yaş aralığındaki bu kişilere sorulan sorulardan bazılarını yazar okuyucu ile paylaşmış. Şimdi kitaptan alıntı yaparak bu soruları sizlere sormak istiyorum? 1- Bir akşam partisinde olduğunuzu ve herkesin bir çember etrafında oturduğunu düşünün. Ev sahibi, hayatlarını birkaç dakika anlatması için herkesi davet eder. Eğer partideyseniz ve bu birkaç dakikada hayatınız hakkında insanların mümkün olduğunca çok şey bilm...

Rüyada Bildirilen Beş Sır

Rüyada Bildirilen Beş Sır Önceki Peygamberlerden birisi, bir gün bir rüyâ görür. Rüyâsında kendisinden, sabahleyin kalkınca karşısına ilk çıkan şeyi yemesi, ikinci olarak karşılaştığı şeyi gizlemesi, üçüncü olarak karşılaştığı şeyi kabûl etmesi, dördüncü olarak, karşılaştığını yeise, ümitsizliğe düşürmemesi, beşinci olarak karşılaştığından da kaçması istenir. Sabah olur. O peygamber aleyhisselâm kalkınca, karşısında gözüne ilk çarpan büyük ve kapkara bir dağ olur. Bu manzara karşısında duraklar, hayrete düşer ve kendi kendine, "Rabbim bana onu yememi emretti. Rabbim bana, gücümün yetmeyeceği şeyi emretmez" diye düşünür. Onu yemeğe azmederek oraya doğru yürür. Fakat yanına yaklaşınca dağ birden küçülür, küçülür ve baldan daha tatlı bir lokma hâline gelir. Peygamber onu yiyerek yola koyulur. Biraz gidince karşısına altın bir tas çıkar. Hemen bir çukur açarak onu toprağa gömer ve tekrar yola koyulur. Fakat biraz gittikten sonra dönüp arkasına baktığında altın tasın t...