Kayıtlar

fetih etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Açıl İstanbul Açıl

  Yüz bin er haykırıyor: “Ya Cennet, ya İstanbul” Açıl İstanbul açıl, nurlu şafaklı tan bul.   Zafere koşuyorlar, atlılar ve yayalar, Akına katılıyor, dervişler, evliyalar.   Akşemseddin kupkuru toprağa diz çöküyor, Allaha el açıyor, hıçkırıp yaş döküyor,   Genç Hünkâr da el açıp Haktan zafer diliyor Manzaradan belli ki, bir çağ sona eriyor.   Gönüllerde şehadet ne kefen, ne de makber, Sarsıyor temelinden suru: “Allahü ekber”   Ordu; silâhı kadar imanla da donanmış, İstanbul’un fethine ta yürekten inanmış.   Hak, katına çağırır burca sancak asanı, Kefensiz kabul eder Ulubatlı Hasan’ı.   Hilâl, bahar yaşarken, haçlıda bir hazın var. Dün çan çalan şehirde bugün artık ezan var.   Mehmetlerden bir Fâ­tih, Ha­san­lar­dan bir Ulu, Bu or­du­ya ya­kış­tı fet­het­mek İs­tan­bul’u...    Ah­met Ma­hir Pek­şen  

Ulubatlı Hasan

Resim
Ulubatlı Hasan Yeni Çağ bayraktarı Ulubatlı Hasan Ulubatlı Hasan, İstanbul’un fethi sırasında surların üzerine çıkan ilk Osmanlı askeridir. 1428 yılında Bursa’nın Ulubat (Uluabat) köyünde doğdu. Köhne Bizans’ı tarihe gömerek; Orta Çağı kapatıp “Yeni Çağ”ı başlatan Fatih Sultan Mehmed Han’ın ordusunda “Bayraktar” olarak İstanbul kuşatmasına katıldı... Osmanlı ordusu 6 Nisan 1453 Cuma günü İstanbul’u kuşattı. 29 Mayıs 1453 Salı günü sabaha karşı son hücum yapılıyordu... Mehter “gülbanklar” vurmaya koyulmuş ve Bizans surlarının karşısındaki ordugâhta hummalı bir faaliyet başlamıştı. Ulu Hâkan, “Evlâtlarım, yiğitlerim, şahbazlarım, yürüyün... Zafer sizindir” diyerek hücum emrini vermişti... SANCAĞIMIZ SURLARDA... Yeniçeriler arasında iri yarı Ulubatlı Hasan adlı bir yiğit bayraktar, surlara tırmanmaya başladı. Bir elinde palası, öteki eli ile kalkanını başının üstünde tutarak surların üstüne çıktı. Onunla birlikte otuz kadar yeniçeri de tırmandı. Ulubatlı Hasan yaralanmas

İki Kanatlı Şahsiyet: Fatih Sultan Mehmed Han ve Fetih Ruhu

Resim
İki Kanatlı Şahsiyet: Fatih Sultan Mehmed Han ve Fetih Ruhu   Fatih Sultan Mehmed’in manevi ve edebi şahsiyetini tanıyabilmemiz için hareket noktamız babası II.Murad Han olmalıdır. Oğluna, askerlik, idare, ilim, sanat ve tasavvufta örnek bir şahsiyet sergileyerek; o müstesna evladın şahsiyet yapısına ilk temel taşı koymuştur. II.Murad kahraman olduğu kadar alim ve şair, aynı zamanda maneviyata sıkı sıkı bağlı bir arif kişi idi. Baba II. Murad ile oğlu Şehzâde Mehmed arasında, saray bahçesinde güzel bir hasbihâl geçer. Bu hasbihâl esnasında Şehzâde Mehmed, hâl ve hatırını sorduktan sonra babasına şöyle bir suâl sorar: “–Ey benim devletlü babam! Ne hikmettir ki, sırtınızdaki milletin onca ağır yük ve eziyetine rağmen, sizde diğer ihtiyarlardaki gibi yaşlılık emârelerine rastlamış değilim. Sizin de diğer insanlar gibi yaşınız ilerledi, fakat onlar gibi eğilip bükülmediniz ve kamburlaşmadınız. Her türlü zahmet ve sıkıntıya rağmen, genç yaştaki zindelik, kahramanlık ve yiğit

Fetih Marşı

Fetih Marşı Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın? Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden... Senin de destanını okuyalım ezberden... Haberin yok gibidir taşıdığın değerden... Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın... Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini... Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini? Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın; Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.! Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır. Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır. Haydi, artık uyuyan destanını uyandır! Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın! Delikanlım, işaret aldığın gün atandan Yürüyeceksin... Millet yü

Mehmetçik İmanla Bütünleşirse, Dünyayı fetheder

Resim
Mehmetçik İmanla Bütünleşirse, Dünyayı fetheder Allah’ım Mehmetçikler’i imanlarından ve vatanlarından ayırma! Allah’ım Mehmetçikler’e tuzak kuranların kendi tuzaklarını kendi başlarına çevir! Allah’ım Mehmetçikler’i her yerde galip ve muzaffer eyle! Allah’ım Mehmetçik’i dünyanın her yerine   hakim eyle!!!  Amin! Amin! Amin! Velhamdi lillâhi Rabbil âlemin!

Akşemsettin Hazretleri

Akşemsettin Rahmetullahi Aleyh Hazretleri " Konstantiniye bir gün mutlaka feth olunacaktır. Onu feth eden asker ne büyük bir asker, onu fetheden kumandan ne büyük bir kumandandır. " buyurmuştu güzeller güzeli Peygamber Efendimiz (S.A.S) 14 Asır önce müjdelenmişti İstanbul'un fethi, kıymetlilerin en kıymetlisi tarafından. Alemde kaç kişiye nasip olurdu, Allah'ın sevgilisinin övgüsüne mazhar olmak? Allah aşkı için, Resulu Ekrem sevdası uğruna; gözü, gönlü Allah'a dönük nice Hakk dostu, nice Hakk sevdalısı dayanmıştı surların kapısına. Ama bir Osmanlı vardı ki Onu kuranlar hamurunu imanla yoğurmuş, aşkla işlemişti. Osmanlı sultanlarının herbiri bu şerefe mazhar olmak için dayanmıştı Bizans'ın kapısına... Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri Î. Murat'a şöyle söylüyordu. – Sultanım, fetih şu bizim köseyle, sizin Mehmed'e nasip olur, ben dahi o günü göremem! Üstâdının bu sözlerini duyan Akşemseddin büsbütün vahdet deryasına atıldı. Çünkü kendisi

İşte 'Fetih' Tablosu

Resim
İşte 'Fetih' Tablosu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Polonya temasları sırasında gündeme gelen Polonyalı ünlü ressam Stanislav Chlebowski’nin yarım kalmış ‘fetih’ tablosu gün yüzüne çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Polonya’ya yaptığı resmi ziyarette gündeme gelen Polonyalı ünlü ressam Stanislav Chlebowski’ye ait tablonun sırrı ortaya çıktı. Bugüne kadar sadece birkaç kişinin görebildiği tablonun hikâyesi ise filmlere konu olacak türden. Hikâyenin aktörleri ise ünlü ressam Stanislav Chlebowski, eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak’ın amcası Burhan Agah Özak ile Koç Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde doktora yapan Fatma Coşkuner. Türkiye’den tablonun orjinalini gören ve hayatta olan tek kişi şu an Fatma Coşkuner. Özak, Coşkuner ve tablonun Türkiye’ye iadesi için tam 15 yıldır Polonya’da mücadele veren Türkolog Dr. Öztürk Emiroğlu, gizemli eserin bilinmeyenlerini anlattı. Eski bakan Özak ise sır tablonun kopya görüntüsünü ilk kez

Fâtih’e İstanbul’u Fethettiren Mektup

Fâtih’e İstanbul’u Fethettiren Mektup Kuşatma altındaki Bizans’a yiyecek ve yardım getiren 3 Ceneviz ve 1 Bizans nakliye gemisi Zeytinburnu açıklarında Osmanlı donanmasını atlatarak Haliç’e geçmeye muvaffak olur. İşte Fatih’e ait atını denize sürerken tasvir edilen o müthiş tablo o an cereyan eder. Öfkelenen Fatih, atını denize sürer. Bu başarısızlık Osmanlı ordusunun moralini sıfırlar. Bizans ümitlenir. Üstelik Avrupa’dan gelecek Haçlı yardımları konusunda da ümitlerini ve dayanma güçlerini artırır. Osmanlı devlet erkânının büyük bölümü zaten kuşatmanın kaldırılmasından yanadır. İstanbul fethedilirse Fatih’in artacak itibarı yanında kendilerinin etkisizleşeceği endişesi yaşayan üst düzey devlet erkânının sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Bu olay üzerine sesleri daha da gür çıkar. Orduyu da yanlarına çekmek üzeredirler. Homurdanmalar iyice artar. Bu olayın hemen ardından aynı gün içinde Akşemseddin’in mektubu ulaşır Fatih’e… Mektubun aslı Topkapı Sarayı Arşivinde muhafaza

Fethin Görünmez Mimari Aksemseddin Hazretleri

Resim
Fethin Görünmez Mimari Aksemseddin Hazretleri Aksemseddin; Hazret-i Ebûbekir’in evladindan, Sihâbüddin Sühreverdi’nin torunudur. Babasi Seyh Hamza (Kurtbogan adiyla meshurdur) âlim biridir ve oglunu mükemmel yetistirir. Mübarek, dudak uçuklatacak kadar zekidir. Hizli ilerler ve genç yasta müderris olur. Osmancik medreselerinde talebe okutur. Evet yörede hatiri sayilir bir âlimdir, ancak isin hâkikatina varmak ister. Bunun tek yolu vardir ”ledün ilminde mütehassis bir velinin” huzurunda diz çökmek. Arar, sorar, istihareye yatar. Zihninde iki isim berraklasir. Bunlardan bir osman002.jpg (43111 Byte)tanesi Hâlep’te ki Zeynüddin Hafi Hazretleridir. Digeri Ankara’daki Haci Bayram-i Veli. Aksemseddin yakindan baslar. Önce Ankara’ya gider. Ancak Haci Bayram Hazretlerini kapi kapi teberrû toplarken görür ve yikilir. Nedenini, niçinini sormaz bile, oraciktan döner, yürür Hâlep’e. Ancak yolda gördügü rüyalarda, nasibinin Haci Bayram elinden oldugu isaret edilir. Hatta zincirlerle ç