Kayıtlar

İlim etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İlim

İlim   İlim, amel içindir. Yoksa sırf ezberlemek ve insanlara anlatmak için değildir. Önce öğren ve öğrendiğinle amel et. Sonra da başkasına öğret. Önce öğrenir, sonra da öğretirsen, sendeki ilim konuşur. Sen sussan ve konuşmasan bile, ilim, amel diliyle konuşur. Yani ilminle işlediğin amel, ilmin amel olarak konuşması demektir. Sen, önce zahir ilmini öğren, sonra da zahir ilminden bâtın ilmine atla. Sen, önce şu zahir ilmi ile amel et, zahir ilmini tatbik et. Ta ki onunla yaptığın amel, seni yapmadığın şeyin ilmine götürsün. Sen zahir ilmi ile amel et ki, o, seni bâtın ilmine ve bâtın ameline götürsün. Şu zahir ilmi, zahirin ışığıdır. Bâtın ilmi de bâtının ışığıdır. Bâtın ilmi, Rabbinle senin aranda bir ışıktır. Her ne zamanki ilminle amel edersen, yolun Allah’a yaklaşır. Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’a şöyle buyururlar: - Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Âlimler, peygamberlerin ilimleri ile amel edince, onların halifeleri, vârisleri ve naibleri, vekilleri

İlim Talebesinin Fazileti

                                                             İlim Talebesinin Fazileti   Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hazretleri buyurdular: ”Kim, Allâhü Teâlâ hazretlerinin cehennem ateşinden azat ettiği kişilere bakmayı severse; ilim öğrenenlere (şer’i ilimlerin talebelerinin yüzüne) baksın! Nefsim kudret elinde olan Allâhü Teâlâ hazretlerine yemin ederim ki. İlim öğrenen herhangi bir talebe, âlimin kapısına gidip geldiğinde, muhakkak ki, Allâhü Teâlâ hazretleri o kişiye her adımına bir senelik sevabını yazar… Allâhü Teâlâ hazretleri, o kişiye her adımına karşılık, cennette bir şehir yaratır. İlim talebesi, yeryüzünde yürür; yeryüzü (dünya) onun için tevbe ve istiğfarda bulunur. İlim talebesi, akşamlar ve sabahlar, günahları kendisi için bağışlanır. Ve bütün melekler, ‘onların (ilim talebelerinin) cehennem azabından azat olunduklarına’ şahadet ederler…” Kaynak: Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:285   İlim öğrenen herhangi bir talebe, âlimin kapısına gidip ge

İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri

  İslâmi İlim Öğrenmenin Yöntemleri   Elhamdülillah, ilim talep etmenin ve güzel dinimiz hakkında daha fazla öğrenmenin gerekliliği hakkında bir çok kaynaktan bilgi edindik. Oturup kendimizi tamamen İslâmi ilme adasak ve böylece ulaşılabilinecek muazzam faydalardan istifade etsek muhteşem olmaz mıydı?   “İlim talep etmek / öğrenmek her Müslümana farzdır.”(İbn Mace, Mukaddime, 17) "Kıyamet gününde âlimlerin mürekkebi ile şehitlerin kanı tartılır, âlimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir." (Suyûti, el Câmiu’s Sağir, nr 10026; İbn Abdilberr, Câmiu Beyâni’l- İlm, nr. 139)   İlim öğrenmemiz gerektiğini biliyoruz, ama nasıl yapmalıyız? Büyük çoğunluğumuzun kendini ilme adamak için zamanı yok (ya da öyle görünüyor). Bu yüzden, güzel dinimiz hakkında ilim öğrenmenize faydalı olacak birkaç ipucu derledik.   1. Zaman yönetimi   Bu, üreten müslümanlar için klasik ve yaygın bir mevzudur ama sık kullanılır çünkü çok ETKİLİDİR. Bu, ilk olarak zaman çizel

İlmi Gizleme…

  İlmi Gizleme…   Haccac, Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh hazretlerine haber gönderdi. (0nu yanına davet etti.) Ve sordu: “- Senden bana ulaşan haberler nedir?“ Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh “Benden sana ulaşanların hepsini ben söylemiş değilim; ama benim dediklerimin hepsi de sana ulaşmış değil!“ Haccac: “- Nifak önceleri gizliydi, uzaktı; şimdi de kılıcını kuşanarak açığa çıktı, diyen sen değil misin?” Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh: “- Evet! Ben dedim!” buyurdular. Haccac: “- Seni bunu söylemeye iten nedir? Hâlbuki biz böyle şeylerden ikrah ediyor ve istemiyoruz! (Bilmiyor musun? Böyle bir şeyi neden söyledin)?” Hasan Basrî: “- Çünkü:   “- Allah, kendilerine kitâb verilen okur-yazarların (ilim ehlinden) şöyle mîsâkını aldı: “Celâlim hakkı için, onu insanlara anlatacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz” (işte doğruyu söylemeye beni sevk eden, Allâhü Teâlâ hazretlerinin, kendilerine kitap (ilim) verilenlerden, onu açıklamaları (ve bildiklerini) gizlememeleri ha

İlim Yolcusuna Melekler Kanatlarını Serer

  İlim Yolcusuna Melekler Kanatlarını Serer               Bir adam, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in sahabîlerinden Ebû’d Derdâ Radiyallahü Anh’ı ziyaret etmek üzere Medine’den Şam’a geldi. Ebû’d Derdâ Radiyallahü Anh, tanımadığı bu adamın ziyaret sebebini merak etti. Adam da: “- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in bir hadisini senden öğrenmek için!” diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ Radiyallahü Anh ısrarla: “- Ticaret için de mi gelmedin?” diye sordu. Adam: “- Hayır, sadece o hadisi öğrenmek için geldim!” dedi. Bunun üzerine Ebû’d Derdâ Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şu sözlerini aktardı: “- Kim ilim elde etmek için yola koyulursa, Allah’ü Teâlâ da onu cennetine giden yola iletir. Melekler ilim öğrencisinin memnun olması için kanatlarını indirirler.  Göktekiler ve yerdekiler; hatta denizdeki balıklar bile ilim sahibinin bağışlanması için Allah’a yalvarır.  Âlim bir kimsenin ibadet eden cahil karşındaki durumu, Ayın diğer yıldızl

Gece Gündüz İlim Öğrenmeye Çalış!

Abdül Kuddüs Kuddise Sirrûh hazretleri de buyuruyor ki:  ·      Vaktin kıymetini bil! ·      Gece gündüz ilim öğrenmeye çalış! ·      Her zaman abdestli bulun! ·      Beş vakit namazı, sünnetleri ile ve tadil-i erkan ile, huzur ve huşu ile kılmaya çalış! ·      Bunları yapınca, dünyada ve ahirette, sayısız nimetlere kavuşursun. ·      İlim öğrenmek, ibadet içindir. ·      Kıyamette, işten sorulacak, çok ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır. ·      İş ve ibadet de, ihlas elde etmek içindir. ·      İhlas da, hakiki mabud ve kayıtsız, şartsız var olan sevgiliyi (Allahü Teâlâ’yı) sevmek içindir.

Edep İlimden Önce Gelir

Müslüman, edepli, görgülü, nazik, kibar, güler yüzlü olmalı, efendim demeden konuşmamalıdır! Edep; güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlâk, hayâ, nezaket, zarafet demektir. Edep, hiçbir hırsızın çalamadığı güzel bir ziynettir. Edep, insanla hayvanı ayıran farktır. Hz. Ömer, “Edep, ilimden önce gelir!” buyurdu. İbni Mübarek hazretleri ise, “Her ilmi bilen bir âlimin, edebinde noksanlık varsa, onunla görüşmemek kayıp sayılmaz. Fakat edepli biri ile görüşemezsem üzülürüm!” buyurdu. Edepli kimselerin görgülerinden bazıları şöyledir: Sokakta: Sokağa tükürmek, çöp atmak, geliş geçişe mâni olmak, tiksindirici çirkin şeyler bırakmak, görgüsüzlüktür. İhtiyar, kadın ve hastalara her zaman öncelik verilir. İhtiyaçları varsa yardımcı olunur. Taşıma araçlarında: İnip binerken itişmek, sıra olan yerlerde sırasını beklememek çirkin davranıştır. Gençler; yaşlılara ve hastalara yer verir. Peygamber efendimiz, “Büyüklerini saymayan bizden değildir!” buyuruyor. Günümüzde bazı gençler, yer vermemek

İlim, İhlâs Ve Çalışmak

  İlim, İhlâs Ve Çalışmak   Ey, Müslüman kardeşim! Hayatta kalmak istiyorsak; birinci görevimiz: “İLİM, İHLÂS VE ÇALIŞMAK” Vatanımızı kalkındırmak istiyorsak; birinci görevimiz: “İLİM, İHLÂS VE ÇALIŞMAK” Bağımsız olmak istiyorsak; birinci görevimiz: “İLİM, İHLÂS VE ÇALIŞMAK” Dünyada süper güç olmak istiyorsak; görevimiz: “İLİM, İHLÂS VE ÇALIŞMAK” Kavun karpuz yatarak, insanlar çalışarak: “OLGUNLAŞIYOR…” Cennet’e gitmek ve yüksek makamlara kavuşmak istiyorsak, görevimiz: “İLİM, İHLÂS VE ÇALIŞMAK…” Çünkü: Rabbimiz Buyuruyor… وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى "İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm Sûresi, 39) Gerisi: Lafı güzaf…

İlim, Amel, İhlâs, Niyet

İlim, Amel, İhlâs, Niyet   Abdülaziz b. Ebî Revâd Rahmetullahi Aleyh der ki:   “Benim ulaştığım salih kişiler, hayırlı amelleri işlemek için büyük bir gayret gösterirlerdi. Ameli işledikten sonra da, amelin kabul edilip edilmediğini düşünerek korkarlardı!”Mâlik b. Dînâr Rahmetullahi Aleyh şöyle der:   “Amelin kabul edilip edilmediği yönündeki endişe ve korku, o ameli işlemekten daha zordur. ”İbnu Aclân Rahmetullahi Aleyh şöyle der: “Bir amel ancak şu üç şey ile geçerli olup salih amel niteliği kazanır: 1- Allah için takva sahibi olmak, 2- İyi niyet taşımak, 3- Ve onu doğru olarak yapmak.”   “O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için ölümü vehayatı yaratmıştır!” ayet-i kerimesini Fudayl b. Iyâz Rahmetullahi Aleyh şöyle açıklar:   “Yani kimin daha ihlâslı ve kimin dosdoğru yaptığını sınamak için…” Bunun nasıl olacağını kendisine soranlara şöyle der:   “Bir amelde ihlâs bulunur fakat amel ilme göre doğru olmaz ise kabul