Ölüm Günü Gelmeden
Ölüm Günü Gelmeden… Mümkün değil mi Yarab, Saadet devri tekrar? Gönüller sevgi huzur, ruhlar Rabbini arar. Bütün mahlûkat mutsuz; gönüller aç, ruhlar aç. Canlı, cansız her varlık; ‘gerçek nizam’a muhtaç. Bütün kutsi değerler; kaydı, yok oldu, gitti. Aranan her güzellik, uçtu, eridi, bitti. Erozyona uğradı, akıl, mantık ve beyin. Bozuldukça bozuldu; kültür, sanat ve bilim. Maneviyat çiğnendi, “O’dur, suçlu!” denildi. “Maddeye tapılarak, bugünlere gelindi. Ne ararsan hep sahte, maske takmış insanlar. Riya dolu beyinler, en samimi hayvanlar. Sevgi dostluk kayboldu, kötülük tırmanışta. “Allah rızası” öldü, menfaat var revaçta. Allah’ım yardım eyle, gafletin sonu hüsran. Uyanmazsak halimiz; perişan mı, perişan. Teker taşa dayanıp, vakit çok geç olmadan. “Uyar bizi, Ya Rabb’i!” ölüm günü gelmeden. Doğru iman ederek, sünneti yaşayalım. Bol bol hayır yaparak, mizana ...