Ölüm Günü Gelmeden
Ölüm Günü Gelmeden…
Mümkün değil mi Yarab,
Saadet devri tekrar?
Gönüller sevgi huzur,
ruhlar Rabbini arar.
Bütün mahlûkat mutsuz;
gönüller aç, ruhlar aç.
Canlı, cansız her
varlık; ‘gerçek nizam’a muhtaç.
Bütün kutsi değerler;
kaydı, yok oldu, gitti.
Aranan her güzellik,
uçtu, eridi, bitti.
Erozyona uğradı, akıl,
mantık ve beyin.
Bozuldukça bozuldu;
kültür, sanat ve bilim.
Maneviyat çiğnendi, “O’dur,
suçlu!” denildi.
“Maddeye tapılarak,
bugünlere gelindi.
Ne ararsan hep sahte,
maske takmış insanlar.
Riya dolu beyinler, en
samimi hayvanlar.
Sevgi dostluk kayboldu,
kötülük tırmanışta.
“Allah rızası” öldü,
menfaat var revaçta.
Allah’ım yardım eyle,
gafletin sonu hüsran.
Uyanmazsak halimiz;
perişan mı, perişan.
Teker taşa dayanıp,
vakit çok geç olmadan.
“Uyar bizi, Ya Rabb’i!”
ölüm günü gelmeden.
Doğru iman ederek,
sünneti yaşayalım.
Bol bol hayır yaparak,
mizana taşıyalım.
Ansızın ölüm gelip,
defterler kapanmadan,
Tövbeyle yıkanalım,
sayılı gün dolmadan.
Allah, Resûl sevgisi;
ruhumuzu kuşatsın.
Yüce Allah rızası,
gönülleri ışıtsın.
Kulluğumuz tam yapıp
farz borcumuz kalmadan,
Yaşayalım tertemiz; hiç
kul hakkı almadan…
Huzurla can verelim,
korkusuz ve elemsiz.
Emaneti verelim,
pişmanlıksız kedersiz.
Yıkanıp, kefenlenip;
musallaya konunca;
İmam halka dönerek,
“Nasıl?” diye sorunca.
“Helâl ettik, Rahmetli;
çok iyiydi,” desinler!
Çocuklara, gençlere;
hep örnek göstersinler.
Yaşar
AKKAŞ 02- 07- 2002-
“Yasal Uyarı: Bu
eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve
Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”
Yorumlar
Yorum Gönder