Kayıtlar

gitmek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hiç Kimse İmarlı Yerden, Harap Yere Gitmek İstemez

Hiç Kimse İmarlı Yerden, Harap Yere Gitmek İstemez Hasan-ı Basri’ Rahmetullahi Aleyh’e sormuşlar: -Ya Hasan, ölümün Allah’ü Teâlâ’ya kavuşmak olduğunu, ahiret hayatının mü'minler için daha güzel olacağını bildiğimiz halde neden ölmek istemiyoruz? Hasan-ı Basri cevap vermiş -Siz dünyanızı imar etiniz, Ahiretinizi de harap ettiniz. Hiç kimse İmarlı olan yeden, harap olan yere gitmek istemez. İki dünyayı da harap etmemeniz dileğiyle Allaha emanet olun!

Mutluluğun Peşinden Gitmek

Mutluluğun Peşinden Gitmek 500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek işe başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı. Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu. 5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı. Konuşmacı bu sefer herkesin bir balon almasını ve üzerinde adı yazan kişiye o balonu vermesini söyledi. Bir kaç dakika içinde herkes kendi balonuna kavuşmuştu. Konuşmacı dedi ki: "Yaşamımızda bunu görüyoruz. Herkes deli gibi mutluluğu arıyor ve nerede olduğunu bilmiyor. Bizim mutluluğumuz başkalarının mutluluğunda gizlidir. Onlara mutluluk verin; sizinki size gelir. Ve insanların yaşam amacı da budur... Mutluluğun peşinden gitmek...

Ölüm Anı! Gitmek İstemiyorum!

Ölüm Anı! Gitmek İstemiyorum! Hayatımda hiç yaşamadığım bir olaydı ne olduğunu anlayamıyordum. Üzerimde bir örtü vardı. Ve etrafımda insanlar hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ne olduğunu hala anlamış değildim. Neden üzerimde örtü vardı ve neler oluyordu. Ellerimi oynatamıyor kımıldayamıyordum. Allah’ım neler oluyordu, bana neler olmuştu. Ayağa kalkmak istiyordum ama kalkamıyordum. Anne neredesin, sesini duyuyorum ama seni göremiyorum. Neden ağlıyorsun anne... Yanıma gel üzerimdeki örtüyü al. Ben alamıyorum anne... Bir ara bir el üzerimdeki örtüyü aldı. Bu babamdı ve gözleri ağlamaktan şişmişti. Neden ağladın baba... Ben neredeyim. Neden konuşamıyorum. Annemde orda, annem yıkılmıştı sanki. Ağlıyordu hem de hıçkıra hıçkıra. Ağlama anne! Aman Allah’ım! Eyvah! Ben ölmüştüm. Evet, ben ölmüştüm ve bu etrafımdaki insanlar benim cesedimin üzerinde ağlıyorlardı. Ağlama anne! Ağlama baba! Allah’ım! Bana yardım et, bana dayanma gücü ver. Annem üzerime yattı ve ağlamaya devam etti. Bi