Kayıtlar

gıda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalbin Gıdası İlim Ve Hikmet İledir...

Kalbin Gıdası İlim Ve Hikmet İledir... Vehbi Tülek Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz kılmaktan hayırlıdır.” Abdürrahmân Mürşidî hazretleri Hicaz’da yetişen âlimlerin büyüklerindendir. 975 (m. 1567)’de Mekke-i mükerremede doğdu. 1037 (m. 1627)’de orada vefât etti. Derslerinde buyurdu ki: İlim öğrenmenin fazileti ve bunun, naklî ve aklî delilleri: Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Eğer bilmiyorsanız, zikr ehlinden (âlimlerden) sorunuz” buyuruyor (Nahl-43). Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîflerde şöyle buyuruyor: “İlim öğrenmek, her Müslümana farzdır.” “Bir saat ilim öğrenmek, yüz rekat nafile namaz kılmaktan hayırlıdır.” Allahü teâlâ, bilmeyenin, bilenden sormasını emretti. Âlime de, câhile güzel bir şekilde cevap vermesini emretti ve şöyle buyurdu: “İsteyeni de azarlama!” (Duhâ-10). Resûl-i ekrem bir hadîs-i şerîfte; “Allahü teâlâ kıyâmet günü, bildiği hâlde sustuğu için, âlime azâb ede

Mûcize Bir Gıda

Mûcize Bir Gıda Cenâb-ı Hak buyuruyor “Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.” (Nahl, 66) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular “Bir kimseye süt ikram edilirse, o kimse şöyle desin Allâh’ım! Bu sütü bize bereketli kıl, bize daha fazla süt ver. Çünkü yiyeceklerin ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka gıda yoktur.” (Ebû Dâvud, Eşribe, 20; Tirmîzî, Deavât, 55; İbni Mâce, Et’ime, 35) Rasûlullah Efendimiz, mü’minin sâdece midesini, kâfirin ise yedi bağırsağını birden doldurmak sûretiyle yiyip içtiğini belirterek İslâm ahlâk ve âdâbının bu konudaki ölçüsünü çarpıcı bir tasvirle beyan etmiştir. Ebû Hureyre’nin rivâyetine göre Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem’e bir misâfir gelmişti. Misâfir o esnâda kâfir idi. Efendimiz onun için bir koyunun sağılmasını istedi. Misâfir getirilen sütü

Anne Karnındaki Bebeğin Rabbiyle Diyaloğu

Resim
Anne Karnındaki Bebeğin Rabbiyle Diyaloğu Anne karnındaki bir çocuğun ağzı vardır, gözü vardır, kulağı vardır, eli vardır, ayağı vardır. Bütün aza ve cihazatı tam tekmil verilmiştir. Hâlbuki bunların hiçbirine orada lüzum yoktur. Orada çocuk, gıdasını, göbeğinden annesine bağlı bir hortumla almaktadır. Şimdi bu çocuk: - Ya Rabbi! Dese, şu hortum bana yetmektedir. Pekiyi şu ağza, şu göze, şu kulağa, şu ele, şu ayağa ne lüzum vardı. Hiçbir işe yaramamaktadırlar? Herhalde Allah’tan Celle Celâlûhü alacağı cevap şöyle olsa gerek: - Acele etme kulum, aklının almadığı şeye de burnunu sokma. Sen kısa bir müddet sonra öyle bir âleme gideceksin ki burada 'her şeyim' dediğin hortum, orada hiçbir şeye yaramayacak, kesilip atılacak. Lüzumsuz sandığın ağız, göz, kulak gibi şeylerde en lüzumlu cihaz durumuna geçecek. O çocuk bu gerçeklere inanmasa ve bir inkârcı olarak dünyaya gelse hakikaten hortumun işe yaramadığını, ebenin onu kesip kaldırıp attığını; lüzumsuz sandığı ağız,