İslâm'da Helâl Gıda

İslâm'da Helâl Gıda

 

İnsanın yedikleri karakterini, akıl, ruh ve gönül sıhhatini ilk elden etkiler. Dinimiz İslâm, insanları hem dünya hem de ahirette mutluluğa eriştirme çabasındadır. Bu anlamda müminlerin yiyecekleri gıdaların da standardını belirlemiştir. İslâm.

Müminlerin helâl ve temiz gıda tüketmelerini, şüpheli şeylerden uzak kalmalarını ister. Çünkü gıda kişinin ibadetlerini, karakterini, huyunu, ahlâkını etkilemektedir.  

İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Bu yüzden Allah Teâlâ yeryüzünü, gökyüzünü, gündüzü, rüzgârı, denizi ve karaları, varlıklar âlemini var ederek insanın kullanımına vermiştir.

İnsanlık Rabbimizin bize verdiği, sunduğu imkânlar dâhilinde, bu müesses nizam çerçevesinde hayatını idame ettirip varlığını sürdürmektedir.

 

“Her An Huzurda Olma Bilinci”

“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarından yiyin; Şeytanın peşinden gitmeyin, çünkü o apaçık düşmanınızdır.” (Bakara Sûresi, 168)

 

Bakara Sûresi 168. Ayet-i Kerimesi Tefsiri

Dinî bir terim olarak helâl şer'an izin verilmiş olan, hakkında yasaklama veya kısıtlama bulunmayan davranışı ve onun dinî-hukukî hükmünü ifade eder. Mubah ve câiz gibi terimlerle de ifade edilir; mükellefin yapıp yapmamakta muhayyer bırakıldığı davranışları belirtmek üzere kullanılır. Tayyib ise aklıselim sahibi, dengeli, erdemli, temiz tabiatlı her insanın beğendiği, hoşlandığı, temiz, güzel, iyi ve yararlı bulduğu şeyler için kullanılır.

 

Allah Teâlâ'nın biz insanlara lütfettiği nimetlerden faydalanmanın ilk ve en önemli kuralı tükettiğimiz yiyeceklerin, vücudumuza giren gıdanın helâl olmasıdır.

Haram gıdalardan uzak durmak gerekir. Hınzır eti direkt olarak haram iken bazı gıdalar da helâl yolla elde edilmedikleri, harama bulaştıkları için haramdır.

 

“Rütbelerin En Yücesi”

İlk kuralı helâllik olan nimetten faydalanmanın ikinci kuralı ise temizliktir. Bu vasıf da helâl gıdanın özelliklerinden birisidir. Temizlik hem helâl olma durumunu tekit eder hem de şüpheden uzak olmayı tarif eder.

 

Yani faydalandığımız gıda hem helâl hem de şüpheden uzak olmasıyla beraber Müslümanın akıl, ruh ve beden sağlığını destekler.

Temiz ve lezzetli olan gıda kıymetlidir ve bizler için Hakk Teâlâ'nın emrini ifade eder. Bu da Rabbimize şükretmeyi ve ibadet etme duygumuzu tetikler.

Helâl gıda noktasında dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da aşırılıktan

Uzak durmaktır. Çünkü İslâm'da esas olan havf ve reca ifrat ve tefrit, arasında bir yaşam sürmektir.

 

“Acz Dolu Bir İtiraf”

Bu hem fazla yememeyi, sürdürebilirliği esas almak hem de Allah Teâlâ'nın müminlere haram kılmadığı nesneleri haram kılmak olarak iki şekilde tezahür eder.

Gıdayı tamamen terk etmek ve yemek uzak kalmak da normal bir davranış değildir. Fazla yemek olduğu gibi çok az yemek de insan fıtratına aykırıdır.

Yüce Allah Celle Celâlüh yeryüzündeki her şeyi insanlığın menfaati uğruna yaratmıştır. Lakin vücudun, aklın ve kalbin sıhhati için helâl gıda yenmesini istemiştir.

Burada zararın haram faydanın ise helâl olması esastır. Helâl olandan uzak durup harama yakın olmak nihayetinde mutlaka kötü bir son vardır.

 

“Hız Kavramının Unutturduğu”

Allah Teâlâ insanlık için zararlı olan, kötü sonuçlara sebep olan her nesneyi haram kılmış. Böylece nesli, insanlığı bir düzen içinde olmaya davet etmiştir.

Her faydalı olan nesne ise helâl kılınmıştır. Bu husus Allah Teâlâ'ya iman etmeyen kâfirlerin tespit ettiği ve faydasına olan toplumsal bir kaidedir.

Hâkimiyeti ele aldığında ise ülkede bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez. Bakara Sûresi, 205

 

Bakara Sûresi 205. Ayet-i Kerimesi Tefsiri

Gerçekten kendilerini barışçı, insancıl, haksever gibi yaldızlı niteliklerle takdim eden bazı münafıkların, işbaşına geldiklerinde ilk iş olarak insanların "ürünlerini" yani gelir kaynaklarını kurutmaya, "nesillerini" bozmaya kalkıştıkları sıkça görülmektedir. Hucurât sûresinde de bildirildiği üzere (49/12)

Müslümanların genellikle insanlar hakkında hüsnüzan beslemeleri esas olmakla birlikte konumuz olan âyetler, hüsnüzannın olur olmaz insanların her söylediklerine aldanıp kapılma, her yüze gülene ahmakça inanma anlamına gelmediğini göstermekte ve böylece önemli bir uyarı değeri taşımaktadır.

 

Netice itibarıyla gıda bozulduğunda bu sadece insanın sürdüğü hayatı değil yüce Rabbimizin yeryüzündeki düzeninin de bozulmasının yolunu açacaktır.

Bu sebepten dolayı helâl gıda hassasiyeti Müslümanlar için son derece mühimdir. Müslümanlar olarak bu hassasiyetin üzerine düşmeli helâl ve gıdayı savunmalıyız.

 

Kaynak: https://www.fikriyat.com


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis