Kayıtlar

Ekim 14, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ebû’d-Derdâ Radiyallahü Anh’dan Güzel Sözler

Ebû’d-Derdâ Radiyallahü Anh’dan Güzel Sözler   Ebû’d-Derdâ Radiyallahü Anh, Hicret’in 32. yılında Şam’da vefat etti. Onun güzel ve manalı sözlerinden birkaç tanesini zikredelim:   01- “Halkın hoşlanmadığı üç şey vardır ki, ben onları severim! ·         Biri fakirlik, ·         Biri hastalık, ·         Biri de ölüm... Rabb’ime kavuşmayı arzu ettiğimden ölümü, beni mütevazı yaptığı için fakirliği, günahlarıma keffaret olduğu için de hastalığı severim.” 02-   “İnsan, başına gelen felaketlerden şikâyet etmemeli, acı ve kederlerini şuna buna söylememeli, diliyle kendini temize çıkarmaya çalışmamalıdır.” 03- ”Benim en çok korktuğum şey, kıyamet günü, ‘Ey Uveymir, dinini öğrendin mi, öğrenmedin mi?’ diye sorulmasıdır! ‘Öğrendim.’ desem, Kur’ân-ı Kerim’de iyiliği tavsiye eden ve kötülükten nehyeden ne kadar âyet varsa, ‘Sana yap dediğimiz hiçbir şeyi yapmadın, yapma dediğimiz şeylerden de vazgeçmedin.’ diye, o ayetlerin aleyhimde şahitlik etmeleridir…” Yazar: Sahabeler

40 Hadis-i Şerif 74 (Helal Kazanç)

  40 Hadis-i Şerif 74  (Helal Kazanç) 01- İşçiye ücretini, alnının teri kurumadan veriniz.(İbn Mâce, Ruhûn, 4 .) 02- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.(Tirmizî, Cum’a, 80.) 03- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.(Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.) 04- Mümin kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36.) 05- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize

40 Hadis-i Şerif 73 (Helal Kazanç)

  40 Hadis-i Şerif 73 (Helal Kazanç)   01- “Helâl bellidir; haram bellidir, ikisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa) harama düşmüş olur…” (Müslim, Müsâkât, 107) 02- “İnsanın yediği en güzel şey kendi kazancından olandır.” (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 77) 03- “Sizden birinizin urganın alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 50)  04- “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayli bir yiyecek asla yememiştir. Allah’ın Peygamberi Davud (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15)  05- “Kim helal lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden emin olurlarsa o kişi cennete girer. (Tirmizî, Sıfatû’1-kıyâme, 60) 06- “Ey insanlar! Allah’

40 Hadis-i Şerif 70 (Çocuklar Ve Çocuk Eğitimi İle İlgili 3)

  40 Hadis-i Şerif 70 ( Çocuklar Ve Çocuk Eğitimi İle İlgili 3 )   01- Hazret-i Enes, diğer bir rivâyette şöyle buyurmuştur:   “Çocuklarla birlikte oyun oynadığım o çocukluk günlerimden birinde, Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem yanımıza gelerek bize selâm verdi. Elimden tuttu ve beni bir işe gönderdi. Kendisi de ben dönene kadar duvarın gölgesinde oturdu. (Ebû Dâvûd, Edeb, 135-136/5203) 02- Yine Hazret-i Enes’ten öğrendiğimize göre, tevâzû âbidesi olan Rasûl-i Ekrem Efendimiz, zaman zaman Ensâr’ı ziyârete giderdi. Evlerine vardığında çocuklara selâm verir, başlarını okşar ve onlara duâ ederdi. (Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VI, 90) Sâbit el-Bünânî’nin rivayet ettiğine göre Enes İbni Mâlik ona şunları söyledi: Ben çocuklarla oynarken Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem yanıma geldi; bize selâm verdi ve beni bir işe gönderdi. Bu sebeple annemin yanına geç döndüm. Eve varınca annem: “- Niye geç kaldın? Diye sordu. “- Resûlullah beni bir işe göndermişti; onun için geci