40 Hadis-i Şerif 66

 40 Hadis-i Şerif 66

 

01- Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en güzel ahlâklısı idi. (Buhârî, Edeb 112; Müslim, Mesâcid 267, Edeb 30, Ebû Dâvûd, Edeb 1; Tirmizî, Birr 69)

02- Resûlullah’a tam on yıl hizmet ettim. Bana bir defa bile  “öf!” demedi. Yaptığım bir şeyden dolayı “Niye böyle yaptın?”, demediği gibi, yapmadığım bir şey sebebiyle “Şöyle yapsan olmaz mıydı?” da demedi. (Buhârî, Savm 53, Menâkıb 23; Müslim, Fezâil 82)

03- Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e iyilik ve kötülüğün ne olduğunu sordum. Buyurdu ki: “İyilik güzel ahlâktan ibarettir. Günah ise kalbini tırmalayıp durduğu halde insanların bilmesini istemediğin şeydir.” (Müslim, Birr 14, 15. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 52)

04- Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sözlerinde ve hareketlerinde hiçbir çirkinlik bulunmadığı gibi, çirkin olan hiçbir şeye de özenmezdi. Şöyle buyururdu: “Hayırlınız, ahlâkı güzel olanınızdır.” (Buhârî, Menâkıb 23, Fezâilü ashâbi’n-nebî 27, Edeb, 38-39; Müslim, Fezâil 68, Tirmizî, Birr 47, 69)

05- Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde mü’min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder” Tirmizî’nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Güzel ahlâk sahibi, ahlâkı sayesinde, namaz ve oruç sahibinin derecesine ulaşır.” (Tirmizî, Birr 61)

06- Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: İnsanları cennete en fazla götürecek şey nedir? diye soruldu.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allah’a saygı (takvâ) ve güzel ahlâktır” buyurdu. İnsanları cehenneme en fazla götürecek şey nedir? diye sorulunca da:

 “Ağız ve cinsel organdır” buyurdu. (Tirmizî, Birr 62, İbni Mâce, Zühd 29)

07- Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mü’minlerin iman bakımından en mükemmeli, huyu en iyi olanıdır. Hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olanlardır.” (Tirmizî, Radâ’ 11, Ebû Dâvûd, Sünne, 15; İbni Mâce, Nikâh 50)

08- Âişe radıyallahu anhâ Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “Bir mü’min, güzel ahlâkı sayesinde, gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin derecesine ulaşır.” (Ebû Dâvûd, Edeb 7, Tirmizî, Birr 62)

09- Ebû Ümâme el-Bâhilî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim. Şakadan bile olsa yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim.İyi huylu kimseye de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” (Ebû Dâvûd, Edeb 7, Tirmizî, Birr 58; İbni Mâce, Mukaddime 7)

10- Câbir ibni Abdullah radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İyi huylu olanlarınız, içinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimselerdir. Güzel sohbet ediyor dedirmek için uzun uzun konuşanlar, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenler ve bilgiçlik etmek için lugat paralayanlar ise en sevmediğim ve kıyamet günü bana en uzak mesafede bulunacak kimselerdir.”

Ashâb-ı kirâm: - Yâ Resûlallah! Güzel sohbet ediyor dedirmek için uzun uzun konuşanları, sözünü beğendirmek için avurdunu şişire şişire laf edenleri biliyoruz. Fakat bilgiçlik taslamak için lugat paralayanlar (mütefeyhik) dediğiniz kimlerdir? diye sorduklarında: “Kibirlenen kimselerdir” cevabını verdi. (Tirmizî, Birr 71)

11- İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Abdülkaysoğullarından Eşecc’e: “Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk ve ihtiyatkârlık” buyurdu. (Müslim, Îmân 25, 26, Ebû Dâvûd, Edeb 149; Tirmizî, Birr 66; İbn; Mâce, Zühd 18)

12- Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lutufkârdır. Onlara her işte kolaylık gösterilmesine memnun olur.” (Buhârî, İstitâbe 4, İsti’zân 22, Edeb 35; Müslim, Birr 48, Selâm 10,Tirmizî, İsti’zân 12; İbni Mâce, Edeb 9)

13- Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lutufkârdır. Onlara kolaylık gösterilmesine memnun olur. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.” (Müslim, Birr 77, Ebû Dâvûd, Edeb 10; İbni Mâce, Edeb 9)

14- Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lutufkârdır. Onlara kolaylık gösterilmesine memnun olur. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.” (Müslim, Birr 77, Ebû Dâvûd, Edeb 10; İbni Mâce, Edeb 9)

15- Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Nerede kolaylık varsa, orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir.” (Müslim, Birr 78, Ebû Dâvûd, Edeb 10)

16- Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “Yumuşak davranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır.” (Müslim, Birr 74-76, Ebû Dâvûd, Edeb 10; Tirmizî, Birr 67; İbni Mâce, Edeb 9)

17- Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e: - Bana öğüt ver, dedi. O da:

- “Kızma!” buyurdu.

- O zât isteğini birkaç defa tekrarladı.

Resûl-i Ekrem de her defasında “Kızma!” buyurdu.(Buhârî, Edeb 76, Tirmizî, Birr 73)

18- Ebû Ya’lâ Şeddâd ibni Evs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ her varlığa iyi davranılmasını emretmiştir. Öyleyse canlı bir varlığı öldürmeniz gerektiğinde, bu işi can yakmayacak şekilde yapın. Bir hayvanı boğazlayacağınız zaman, ona eziyet vermeyecek güzel bir şekilde kesin. Bu işi yapacak olan kimse bıçağını iyice bilesin, hayvana acı çektirmesin.” (Müslim, Sayd 57, Ebû Dâvûd, Edâhî 11; Tirmizî, Diyât 14; Nesâî, Dahâyâ 22, 26, 27; İbni Mâce, Zebâih 3)

19- İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.” (Tirmizî, Kıyâmet 45)

20- Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre bir gün Peygamber aleyhisselâm’a:

- Uhud Gazvesi’nin yapıldığı günden daha zor bir gün yaşadın mı? diye sordu.

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle cevap verdi:

-  “Evet, senin kavminden çok kötülük gördüm. Bu kötülüklerin en fenası, onların bana Akabe günü yaptığıdır. Tâifli Abdükülâl’in oğlu İbni Abdüyâlîl’e sığınmak istemiştim de beni kabul etmemişti. Ben de geri dönmüş derin kederler içinde yürüyüp gidiyordum. Karnüsseâlib’e varıncaya kadar kendime gelemedim. Orada başımı kaldırıp baktığımda, bir bulutun beni gölgelediğini gördüm. Dikkatlice bakınca, bulutun içinde Cebrâil aleyhisselâm’ı farkettim. Cebrâil bana seslenerek:

- Allah Teâlâ kavminin sana ne söylediğini ve seni himâye etmeyi nasıl reddettiğini duymuştur. Onlara dilediğini yapması için de sana Dağlar Meleği’ni göndermiştir, dedi.

Bunun üzerine Dağlar Meleği bana seslenerek selâm verdi. Sonra da:

- Ey Muhammed! Kavminin sana ne dediğini Cenâb-ı Hak işitti. Ben Dağlar Meleği’yim. Ne emredersen yapmam için Allah Teâlâ beni sana gönderdi. Ne yapmamı istiyorsun? Eğer dilersen şu iki dağı onların başına geçireyim, dedi. O zaman:

- Hayır, ben Cenâb-ı Hakk’ın onların soylarından sadece Allah’a ibadet edecek ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayacak kimseler çıkarmasını dilerim, dedim.”  (Buhârî, Bed’ü’l-halk 7; Müslim, Cihâd 111)

21- Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah yolunda savaşma hali dışında, ne bir kadına ne bir hizmetçiye, kısacası hiçbir kimseye eliyle vurmadı. Kendisine fenalık yapan kimseden intikam almaya kalkmadı. Yalnız Allah’ın yasak ettiği şeyler çiğnenince, o yasağı çiğneyenden Allah adına intikam alırdı. (Müslim, Fezâil 79, Ebû Dâvûd, Edeb 4; İbni Mâce, Nikâh 51)

22- Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir; asıl yiğit kızdığı zaman öfkesini yenen adamdır.” (Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, 108)

23- Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Güzel söz sadakadır.” (Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56)

24- Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Din kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa, hiçbir iyiliği küçümseme.” (Müslim, Birr 144,Tirmizî, Et`ime 30, Birr 45)

25- Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem örtünme çağına girmiş bir genç kızdan daha utangaçtı. Hoşlanmadığı bir şey gördüğünde bunu yüzüne bakınca anlardık (Buhârî, Menâkıb 23, Edeb 72, 77; Müslim, Fezâil 67, İbni Mâce, Zühd 17)

26- Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah Teâlâ affeden kulunun değerini artırır. Allah rızâsı için alçak gönüllü olanı Allah yüceltir.” (Müslim, Birr 69,Tirmizî, Birr 82)

27- Hz. Muâz İbnu Cebel (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: “Ey Muâz, insanlara karşı iyi ahlâklı ol!” dedi.” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 1)

28- Ebü Zerr’in rivayet ettiğine göre, Resülullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ona şöyle buyurmuştur: “Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlaka uygun biçimde davran! ” (Tl987 Tirmizi, Birr, 55)

29- Cerir’den Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kim yumuşaklıkla muamele etmekten mahrum olursa, hayırdan mahrum olur.”

30- (Müslim, Kitabu’1-Birr, 1/451, Ahmed, 4/362, 366, İbn Mace, Kitabu’1-Edeb, 2/216, Ebu Davud, Kitabu’1-Edeb, 2/554.)

31- İbn Ömer’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın şöyle buyurduğunu rivayet ederler: “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmesin, onu hakir görmesin ve onu (her hangi bir tehlikeye karşı) terketmesin.” (Buharî, Kitabu’l-îkrah, 9/28, Müslim, Kitabu’1-Birr, 5/442)

32- Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

“Her Müslümanın sadaka vermesi gerekir” buyurdu. Kendisine: “Ya bulamayan olursa?” diye soruldu.

33-  “Eliyle, çalışır, hem şahsı için harcar, hem de tasadduk eder” cevabını verdi.

 “Ya çalışacak gücü yoksa?” diye soruldu

 “Bu durumda, sıkışmış bir ihtiyaç sâhibine yardım eder” dedi.

 “Buna da gücü yetmezse?” dendi.

 “Ma’rufu veya hayrı emreder” dedi.

 “Bunu da yapmazsa?” diye tekrar sorulunca:

 “Kendini başkasına kötülük yapmaktan alıkor. Zîra bu da bir sadakadır” buyurdu. (Buhârî, Zekât: 30, Edeb: 33; Müslim, Zekat: 55, 1008)

34- Abdullah b. Büsr’den nakledildiğine göre, bir bedevi, “Ey Allah’ın Resulü! En hayırlı insan kimdir?” dedi. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir.” (T2 329 Tirmizi, Zühd, 2 1)

35- Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: “Muharcirler hicretle Medine’ye gelip (Ensar’ın  yardımlarını gördükleri) vakit şöyle dediler:

“- Ey Allah’ın Rasûlü! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardımı böylesne güzel yapan aralarına inmiş bulunduğumuz şu Medinelilerden başka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel işlerimizi yaptılar, hayatımızı düzene koymada yardımcı oldular. Biz (hicret ve ibadetlerimizle kazandığımız) sevapların hepsini onlar alacak diye korkuyoruz!”

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara şu cevabı verdi:

 “- Hayır! Onlar sizin dua ve teşekkürlerinizden hâsıl olan sevabı alacaklar.” (Tirmizî, Kıyâmet 45, 2489; Ebu Davud, Edeb 12, 4812)

36- Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre,Resülullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Ben, (başka değil, sadece) (iyi), güzel ahlakı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim.”(HM8939 İbn Hanbel, Il, 381)

37- Ali b. Ebü Talib’den rivayet edildiğine göre Resülullah Sallallahü Aleyhi Vesellem namaza kalktığında şöyle dua ederdi: ” … (Allah’ım!) Beni güzel ahlaka eriştir. Senden başka güzel ahlaka eriştirecek yoktur. Kötü ahlakı benden uzaklaştır. Senden başka kötü ahlakı benden uzaklaştıracak yoktur!“  (Müslim, Müsafirin, 201)

38- Eyyüb b. Musa’nın, babası aracılığıyla dedesinden naklettiğine göre, Resülullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Hiçbir baba, evladına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir. “ (Tl 9 5 2 Tirmizi, Birr, 33)

39- “Benim ve benden önceki peygamberlerin durumu, bir ev inşa eden kimseye benzer. O kimse evi güzelce yapıp mükemmel hale getirmiş fakat bir köşede sadece bir tuğla yeri boş kalmıştır. İnsanlar bu evi dolaşırlar, ona hayran olurlar ve şöyle derler: ‘Keşke şu tuğla da yerine konulmuş olsaydı.’ İşte ben, o (yeri boş bırakılan) tuğlayım; ben peygamberlerin sonuncusuyum. “ (B3535 Buhari, Menakıb, 18)

40- Ebu Ümame el-Bahili’nin naklettiğine göre, bir adam Hz. Peygamber’e Sallallahü Aleyhi Vesellem geldi (ve bazı sorular sordu) … Sonra Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: ”Allah sadece samimi bir şekilde ve kendi rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul eder.” (Nesâi, Cihad, 24)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)