Kayıtlar

bütün etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ben Bütün Malımın Gitmesine Razıyım Ama…

              Ben Bütün Malımın Gitmesine Razıyım Ama…               Adamın biri anlatıyor. Ben lokantada oturmuşken telefonla konuşan bir adam birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:             “- Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!”             Bir kaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm.             Çocuk ona “Baba!” diyordu.             Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.             Adam utana sıkıla olayı anlattı.             “- O gün yan masada yaşlı bir çift vardı. Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine: 'Keşke bu gün pilav üstü kebap yiyebilsek!' dedi. Kocası da hanımının yanında utanarak ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu. Bende o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim.”                   Ben a

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür: “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?” Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şurası şöyle

Bütün Dünya Benim Olsa Gamım Gitmez Nedendir Bu?

  Yavuz Sultan Selim Han Rahmetullahi Aleyh, Şair Vehbi Rahmetullahi Aleyh’i yanlışlıkla üzüp, yanından uzaklaştırır. Şair de kendisine epey müddet uygun bir yer aradıktan sonra, nihayet Van Müftüsü’nün kâtipliğini yapmaya başlar. Bir süre sonra Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şairi bulmak ister, fakat bulamaz ve şöyle bir çözüm düşünür:   “Ben bir mısra yazayım ve bir yarışma düzenlensin. Benim mısramı beyte tamamlayan en güzel mısrayı yazana mükâfat vereceğimi ilan edeyim. Şüphesiz ki Şair Vehbi de dayanamayıp katılacaktır. O vakit, onu üslubundan tanırım…”   Ve Sultan Selim Rahmetullahi Aleyh şu mısrayı yazar:   “Bütün dünya benim olsa, gamım gitmez nedendir bu?”   Sultan Selim’in düşündüğü yarışma ilan edilir. Yarışmaya katılan çok olur. Fakat padişah aradığını bulamaz.   O sırada Van Müftüsü Rahmetullahi Aleyh de: “Bir de ben deneyeyim, nasib ise olur” deyip, bir mısra yazmaya çalışır. Kendince bir şeyler yazdıktan sonra, bir de kâtibine gösterir. Şair Vehbi de şuras

Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir

  Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir Hz. Ali Radiyallahü Anh ’ın anlattığına göre Resûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “— Sabır ayını yâni Ramazan ayını oruçla geçiriniz. Her ayın da üçer gününü oruçlu geçiriniz. Bu şekilde hareket etmek, bütün seneyi oruçlu geçirmeğe bedeldir.” Şakfk Ukaylî Radiyallahü Anh anlatır: “— Bir defasında Medine'ye gitmiştim. Bu sırada Ebû Zer Gıffârî Radiyallahü Anh ile karşılaştım. O anda kendi kendime: “— Bakalım bugün Ebû Zer ne hâl üzere, öğreneyim.” dedim ve kendisine sordum: “— Oruçlu musun?” Dedi: “— Evet!” Bu sırada o, yanındaki diğer bâzı kişilerle, halîfe Hz. Ömer Radiyallahü Anh 'ın huzûruna girmek için beklemekteydi. Biraz sonra hep birlikte girdik. İçeride bize, bir tabak içinde hurma ikrâm edildi. Ondan, Ebû Zer Radiyallahü Anh da yedi. Bunun üzerine ben, oruçlu olduğunu hatırlatmak için elimle kendisini dürttüm. O da dedi ki: “— Sana söylemiş oldu

Bütün Memleket Halkı Sevinir

Bütün Memleket Halkı Sevinir   Çok önemli ülke meselelerini görüşmek üzere; Amerika'ya giden on milletvekilli aralarında konuşuyorlar: 1. milletvekili: "- Ben simdi uçaktan aşağıya on milyon atsam bulan bir fakir sevinir." 2. milletvekili: "- Ben iki on milyonluk atsam iki fakir sevinir!" Bu muhabbet onuncu milletvekiline kadar sürer.   En sonunda pilot dayanamaz ve lafa karışır: "Ben sizi atsam bütün memleket halkı sevinir..."    

Bütün Anne Babalar Ve Eğitimciler Kesinlikle Okusun!

Bütün Anne Babalar Ve Eğitimciler Kesinlikle Okusun!   Yurtdışına Dil öğrenimi ve eğitim için çıkmıştım. Türkiye’de daha önce ciddi hiçbir iş deneyimim yoktu, rahat bir öğrencilik hayatım olmuştu... . Yaşam masraflarını karşılamak için bir Restaurant’ta çalışmaktaydım. Benimle birlikte 14-15 yaşlarında yerli bir Lise öğrencisi çocuk daha çalışıyor, hafta sonları gece saat 10-11’e kadar bulaşık yıkıyordu. Acıyordum çocuğa. Arada izin veriyor, yerine ben yıkıyordum. Ülke refah düzeyi yüksek bir ülke idi. Bir gün, çocuğa niçin çalıştığını sordum. “- Yaşam masrafları için, kiramı ödemem lazım,” dedi. “- Kiminle kalıyorsun, ailen ödemiyor mu kirayı?” dedim “- Ailemle kalıyorum ve aileme ödüyorum.” İçimden: “- Vay acımasızlar!” dedim. Bir yandan çocuğa üzülüyordum bir yandan da ona elimden geldiği kadar yardım ediyordum bizim oraların yüreğiyle “- Aman ezilmesin bu yavrucak!” diyordum. Haftalar geçti... . Bir gün gazete okuyordum. Ülkenin vergi rekortmenleri

Talak Suresi “2 ve 3. ayetini” Okuyanın Bütün Problemleri Hallolur

Talak Suresi “2 ve 3. ayetini” Okuyanın Bütün Problemleri Hallolur Bu dua Talak Suresinin 2. Ayeti Kerime’sinin sonu ve 3. Ayeti Kerime’sidir. …وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاًۙ ﴿٢﴾ وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ بَالِغُ اَمْرِه۪ۜ قَدْ جَعَلَ اللّٰهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً ﴿٣﴾ Okunuşu: ve men yettekıllâhe yec’al lehu mahracâ. Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib, ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuh, innallâhe bâligu emrih, kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ. Anlamı: Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa ona Allah kendisine bir çıkış yolu gösterir. Ve ona hiç beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a dayanıp güvenirse Allah ona yeter. Şüphesiz Allah dilediği şeyi sonuca ulaştırır. Allah her şey için bir ölçü koymuştur Anlamı: “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O ke

En Önemli Ve En Güzel Sünnet

En Önemli Ve En Güzel Sünnet En önemli ve en güzel sünnetlerden biri: "Allah, kul bir iş yapınca onu en güzel şekilde yapmasını ister.” Kaynak: (İbn Sa’d, Tabakat,   1/142) "İnsanlar işlerini ihsanla yapmalarına göre değer kazanır." Hz. Ali Radiyallahü Anh Dünyadaki bütün sorunların kaynağı insanların görevlerini eksik ve yanlış yapmalarından kaynaklanıyor. Eğer herkes yaptığı işi en sağlam ve kaliteli yapsa dünyada hiçbir sorun kalmaz.  Çünkü eksik ve yanlış yapılan işler para, mal, zaman ve kaynak israfına sebep oluyor. Çok zaman büyük zararlara mal ve can kayıplarına sebep oluyor.  Kalitesiz malı kimse almıyor, ihracat düşüyor. Fabrikalar kapanıyor, işçiler işsiz kalıyor, evlerine ekmek parası götüremiyor. İnsanların, aile ve devletlerin geri kalmasına sebep oluyor. 

Allah’ım! Bütün İşlerimizin Sonucunu Güzel Eyle!

Allah’ım! Bütün İşlerimizin Sonucunu Güzel Eyle!   اَللّٰهُمَّ أحْسِنْ عَاقِبَتَنَا فِي الأُمُورِ كُلِّهَا، وَأجِرْنَا مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْآخِرَةِ. Okunuşu: Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri küllihâ ve ecirnâ min hızyi’dünyâ ve ‘azâbî’l-âhireti. Anlamı: Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru. Kaynak: İbn Hıbban, Ed’ıye, No: 949, el-Heysemi, Ed’ıye, 33, No: 17390, Ahmed b. Hanbel (el-Müsned 4/181)

Papa ve Moiz

Papa ve Moiz Yüzyıllar önce Papa bütün Yahudilerin Roma'yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine Papa, Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmalarını önerir. Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler. Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler. Ancak Moiz'in Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakerede konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder. Müzakere günü geldiğinde, iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar ve karşılıklı olarak bir süre bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak üç parmağını gösterir. Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır. Papa parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir. Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri gösterir. Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca; Moiz de bir elma çıkartır. Bunun üzerine Papa ayağa kalkar

Bütün Yollar Kapanınca, Yeri Göğü Yaratana Sığın...

Bütün Yollar Kapanınca, Yeri Göğü Yaratana Sığın... Dr. İşân Hüseyni, Pakistanlı idi. Yaptığı büyük hizmetlerden dolayı ödül almak için uluslararası bir konferansa gidiyordu. Uçağa bindi... Ancak havada bir arıza olmuş ve yıldırım çarpması sonucu uçak en yakın havaalanına inmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki uçak 16 saat sonra kalkacaktı. Sinirlendi ve o toplantıya muhakkak yetişmem lazım, 16 saat bekleyemem diye sinirlenerek bağırdı. Görevliler gideceği şehrin 6 saat uzaklıkta olduğunu ve isterse araba kiralayarak gidebileceğini söylediler. Acele yola çıktı ama aksilik bu sefer de yolda şiddetli yağmurdan göz gözü görmez olmuş ve selden dolayı araç gidemez olmuştu. Yol kenarında eski bir evin kapısını çalıp hızla içeri girdi. Yaşlı bir kadın içeride oturuyordu. Süratle ona; “Telefonu verir misin? Telefon etmem lazım!” dediğinde... Kadın tebessüm ederek dedi ki: Görmüyor musun evladım ne telefonu. Burada ne telefon ne de elektrik var. Geç az dinlen ve az yem

Bütün İnsanlar Mesut Olmak İster; Ancak...

Bütün İnsanlar Mesut Olmak İster; Ancak... M. Said Arvas Dünyadaki ilmî gelişmeler insanoğlunu mutlu edemiyor. 21. yüzyıla teknoloji asrı sürat asrı diyebiliriz ama mutluluk asrı diyemiyoruz. İnsan iki şeyden meydana gelir: Ruh ve ceset! Bunlar beraber oldukça yeryüzünde hayat devam eder. Ruh ayrılınca bedenin kıymeti kalmaz ve hiçbir işe yaramaz. İnsan, ruhuyla insandır. Ruh ölmez bedenden ayrılınca lâyık olduğu yere gider. Beden de topraktan gelmiştir, yine toprağa döner. Sahip olduğumuz bu iki şeyin de gıdaya ihtiyacı vardır. Vücudumuz acıktıkça yemek yeriz. Hem de mümkünse en güzel yiyecekleri seçeriz.   Ancak ruhumuzun gıdasına önem vermiyor, çoğu zaman aç bırakıyoruz. İşte bu yüzden huzur bulamıyor, tek kanatla kuş uçurmaya çalışıyoruz! Peki, ruhun gıdası nedir ve nasıl verilir? Ruhun gıdası "Marifetullah" tır. “Marifetullah” Rabbimizi tanımak, emirlerini yapıp, haramlarından sakınmaktır. Fıtratımız (yaradılışımız) bunun üzerinedir. Nasıl ruh olmazsa

Bütün Hayatta Ölçüye İtina

Bütün Hayatta Ölçüye İtina Cenâb-ı Hak buyuruyor: "(Ey Muhammed!) De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, gökleri ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." (Hucurat, 16) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Şüphesiz ki bu din kolaylıktır. Kim bu dini zorlaştırırsa din ona galip gelir." (Buhârî, İmân, 29) Nebî Sallallahü Aleyhi Vesellem, Selmân ile Ebü'd-Derda'yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü'd-Derda'yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü'd-Derdâ'yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona: -Bu halin ne? diye sorunca, kadın: -Kardeşin Ebü'd-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü'd-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân'a ikram edip: -Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: -Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü'd-Derdâ sof

Bütün Gün Yağ Yakmanın 10 Yolu!

Bütün Gün Yağ Yakmanın 10 Yolu! Bütün gün yağ yakmak için bazı kurallara uymanız gerekir. Örneğin; D vitamini alın, yeşil çay için, soğuk duş alın ve hareket edin... D vitamini alın D vitamini almayı ihmal etmeyin. Güneş gören topraklarda yaşıyoruz ve bu konuda çok şanslıyız. Dolayısıyla her gün 30 dakika güneş görmeye çalışın. Özellikle de eklem yerlerinizden, bileklerinizden almak etkisini artırabilir. Güneş göremediğimiz kış günlerinde ise yağlı balıklarda bulunuyor. Kahvaltınızı güçlendirin Bizim ülkemizde her ne kadar çok sevilse de bal, reçel gibi şeker ağırlıklı besinleri azaltıp proteini artırmak ve kahvaltıyı atlamadan, sıkı bir kahvaltı yapmak daha az acıkmanızı ve yağ yakmanızı sağlar. Yeşil çayı deneyin Bazı araştırmalar yeşil çay içmenin metabolizmayı hızlandırarak günde 100 kaloriye kadar daha fazla yakılmasını sağladığını söylüyor. Ancak herkes de aynı miktarda kalori yakımı sağlamasa da metabolizmayı hızlandırdığı bir gerçek. Soğuk du

Salâtı Ulîl Azim صَلَاة أولي العَزم

Salâtı Ulîl Azim صَلَاة أولي العَزم اللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَآدَمَ وَنُوحٍ وَإِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَمَا بَيْنَهُمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ صَلَوَاتُ الله وَسَلاَمُهُ عَلَيْهِمْ أَجْمَعِينَ Okunuşu: Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve Âdeme ve Nuhin ve İbrahime ve Musa ve İsa vema beynehum. Minen'nebiyyine vel murselin. Salavatullahi ve selamuhu aleyhim ecmain" Manası: Ey Allah’ım! Efendimiz Hz. Muhammed'e Sallallahü Aleyhi Veselleme ve Hz. Âdem Aleyhiselâm’a, Hz. Nuh Aleyhiselâm’a, Hz. İbrahim Aleyhiselâm’a, Hz. İsa Aleyhiselâm’a ve bunların arasında (gelip geçmiş bütün) peygamberlere salât selâm ve bereketler ihsan eyle. Not: Günde 3 defa okuyunuz!

Bütün Zamanlara Örnek Bir Genç

Bütün Zamanlara Örnek Bir Genç Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 21) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allah çocukça (lâubâlî) davranışları olmayan, hayra yönelip hevâ ve hevesi terk eden vakar sahibi olgun genci sever.” (Ahmed, IV, 151) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz’e bir gün: “-Yâ Rasûlâllah! Allah’tan başkasına hiç ibadet ettiniz mi?” diye soruldu. “-Hayır!” cevabını verdi. “-Hiç içki içtiniz mi?” diye soruldu. “-Hayır! Ben Kitap ve îmânın ne olduğunu bilmezken bile, onların yaptıkları şeylerin küfür olduğunu bilirdim.” buyurdu. (Diyarbekrî, I, 254,255) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Kuddûs: Hatadan, gafletten, her türlü eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh; pâk, temiz olan, bütün kemâl sıfatları üzerinde toplamış olan ve ne kadar övülürs