Kayıtlar

salavat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Salavat-ı Muza’afat (100 Milyon Salavata Denk Salavat)

Salavat-ı Muza’afat (100 Milyon Salavata Denk Salavat) اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَنَبِيِّكَ وَرَسُولِكَ النَّبِىِّ اْلأُمِّىِّ وَ عَلٰٓى اٰلِه۪ وَ اَصْحَابِه۪ وَسَلِّمْ تَسلِيمًا بِقَدَرِعَظَمَةِ ذَاتِكَ وَفِي كُلِّ وَقْتٍ وَحِينٍ Okunuşu: Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Abdike ve Nebiyyike ve Resulikennebiyyil Ummiyyi ve Ala Alihi ve sahbihi ve sellim ve tesliymen bilkaderi ve Azemeti zatike ve fiy külli vaktin vahiyn." Anlamı: Ey Allah'ım! Kulun, peygamberin ve resulün olan o nebiyyi ümmi efendimiz Muhammed'e ve ali ashabına, her an ve zaman Sen'in zatının büyüklüğü(nün sonsuzluğu) kadar salat ve selam eyle! Kaynak: Ahmed İbni Acibe

Salavatı Fatih

Salavatı Fatih اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى سَــيِّــدِنَا مُحَمَّدِ ۨالْفَاتِحِ لِمَا اُغْلِقَ، وَالْخَاتِمِ لِمَا سَبَقَ، نَاصِرِ الْحَقِّ بِالْحَـقِّ، الهَادِي اِلٰى صِرَاطِكَ الْمُسْتَقِيمِ، وَعَلَى آلِهِ . وَاَصْحَابِهِ حَقَّ قَدْرِهِ وَمِقْدَارِهِ الْعَظِيمِ Okunuşu: Allahümme Salli ve Sellim ve Bârik Alâ Seyyidinâ Muhammedinil Fâtihi limâ Uğlika vel Hâtimi li mâ Sebeka   Nâsırıl Hakkı bîl Hakkı Vel Hâdî ilâ Sıratıkel Müstekıymi ve Alâ Alihi Ve Ashâbihi Hakka Kadrihi ve Mikdârihil Aziym. Anlamı: Allah’ım! Kapalılıkları açan, geçmişe son veren, hakka hakikatla destek olan, mahlukatı senin doğru yoluna ileten Efendimiz Muhammed’e O’nun aline ve ashabına O’nun yüce kadr ü kıymetince salat eyle selam eyle ve O’nu mübarek kıl!

Salâtı Ulîl Azim صَلَاة أولي العَزم

Salâtı Ulîl Azim صَلَاة أولي العَزم اللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَآدَمَ وَنُوحٍ وَإِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَمَا بَيْنَهُمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ صَلَوَاتُ الله وَسَلاَمُهُ عَلَيْهِمْ أَجْمَعِينَ Okunuşu: Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve Âdeme ve Nuhin ve İbrahime ve Musa ve İsa vema beynehum. Minen'nebiyyine vel murselin. Salavatullahi ve selamuhu aleyhim ecmain" Manası: Ey Allah’ım! Efendimiz Hz. Muhammed'e Sallallahü Aleyhi Veselleme ve Hz. Âdem Aleyhiselâm’a, Hz. Nuh Aleyhiselâm’a, Hz. İbrahim Aleyhiselâm’a, Hz. İsa Aleyhiselâm’a ve bunların arasında (gelip geçmiş bütün) peygamberlere salât selâm ve bereketler ihsan eyle. Not: Günde 3 defa okuyunuz!

Tesiri Yüz bin Salavata Denk Salavat-ı Şerife اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِك

Tesiri Yüz bin Salavata Denk Salavat-ı Şerife اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِك عَلَى سَيّدِنَا مُحَمَّدٍ النُّورِ الذَّاتِي وَالسِّرِّ السَّارِي فِي سَائِرِ اَلْأَسْمَاءِ والصِّفَاتِ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ Okunuşu: Allâhümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidinâ muhammedinin nûriz zâtî ves sirris sârî fî sâiril esmâi ves sıfât. Ve alâ alihî ve sahbihî vesellim. Anlamı: "Allah'ım, Efendimiz Muhammed'e salat ve selam eyle, onu mübarek kıl ki, o mücessem bir nur ve diğer isim ve sıfatlara nüfuz eden bir sırdır! Evlâdu iyaline ve ashâbına da salât ve selâm eyle." Fazileti: Bu mübarek salavat-ı şerife yüz bin salavat gücündedir. Bir defa okuyan, yüz bin salavat okumuş gibi ecre nail olur. Sıkıntıların izalesi için okunması tavsiye edilmiştir. Dikkat: Rasûlu ekrem buyuruyorlar ki: "Her hangi bir kimse bana selam verirse Allah’ü Teâlâ mutlaka onu ruhuma ulaştırır ve ben de onun selamını alırım. Okunma Sayısı: Sabah akşam (11) ker...

Salavatın Kefareti

Salavatın Kefareti Râbia-tül Adeviyye, babası İsmâil'in üç kızı vardı. Bir tane daha doğunca adını Râbia (dördüncü) koydu. Babası çok fakir olduğundan Râbia doğduğu gece evde ihtiyaç olan şeylerden hiçbiri yoktu. Bu duruma annesi çok ağlayıp mahzûn oldu. Efendisine; -Filân komşuya gidip, bir mikdar kandil yağı isteyebilir misin? Dedi. Hazret-i Râbia'nın babası, Allah’ü Teâlâ’dan başka kimseden bir şey istememeğe söz vermişti. Bununla beraber hanımını üzmemek için komşuya gitti. Kapıya elini sürdü ve geri gelip; -Kapı açılmadı, deyince hanımı ağladı. O da çok üzüldü. Babası, başını dizine dayadı ve öylece uyuya kaldı. Rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Peygamber efendimiz, kendisine buyurdu ki: -Hiç üzülme! Bu kızın, öyle bir hanım olacak ki, ümmetimden yetmiş bin kişiye şefâat edecek. Yârın bir kâğıda şöyle yaz: "Sen her gece Peygamber efendimize yüz salevât-ı şerîfe, Cumâ geceleri de dört yüz salevât gönderirdin. Bu Cumâ gecesi unuttun. Bunun ke...

Salavatın Ehemmiyeti

Salavatın Ehemmiyeti Bir zahid Efendimiz Sallallahü aleyhi vesellem'i rüyada gördü. Peygamberimiz ona dönüp bakmıyordu bile... Zahid: — Ya Resûlallah! Sen beni tanımıyor musun? dedi. Efendimiz: — Tanımıyorum, buyurdular. — Sen bana dargın mısın ya Resûlallah!? dedi. Efendimiz: — Dargın değilim, buyurdular. O zaman zahid: — Ben filân zahidim, dedi. Resûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem: — Ben seni tanımıyorum, buyurdu. Zahid: —- Ya Resûlallah! Ben ulemadan işittim; buyururlar ki, Nebî ümmetini, ana - babanın evlâtlarını tanıması gibi bilir, derlerdi. Peygamber Efendimiz: — Ulema doğru söyledi! Nebî ümmetini ana-babadan daha iyi bilir, lâkin Nebiye salavat okuyan ümmetini bilir, buyurdu. Bu hâdiseden o zahidin Peygamberimize salavat getirmeye lüzum görmediği ve Peygamberimizin onu ikaz ettiği anlaşılmaktadır. (Alıntı)

Salavat Okuyan, Allah’ü Teâlâ'ya Hoşnut Olarak Kavuşur

Salavat Okuyan, Allah’ü Teâlâ'ya Hoşnut Olarak Kavuşur Salavat okuyan kimseye öncelikle Resûl-i Ekrem’in şefaati vardır. Salavat getiren için dünyada yardım, cennette de bizzat Peygamber (sav) Efendimize yakınlık vardır. Kişi salavat getirmekle Allah’ın rahmetine mazhar olur. Çünkü bir rivayete göre Peygamber (sav) Efendimize salat-ü selam eden kimseye Allah’ın on rahmet ettiği, diğer bir rivayete göre de yetmiş rahmet ettiği bildirilmiştir. Salavat okuyan, Allah’a hoşnut olarak kavuşur. Salavat vasıtası ile dualar kabul olur. Hadiste de buyurulduğu üzere dua gökte asılı kalır, ancak salavat ile yükselir. Salavatın vacip olduğu yerlerde salavat getirmek ibadetlerin kabulüne, müstehap olduğu yerlerde okumak da sevap ve feyzin artmasına sebeptir. Salavatta, Peygamber (sav) Efendimize olan muhabbetin ispatı vardır. Çünkü seven sevdiğinin adını daima anar. Salat ve selam okuyan kimse nifaktan kurtulur. Peygamber (sav) efendimize salavat okuyanın iki gözünün ara...

Salavat Getirmenin Hükmü

Salavat Getirmenin Hükmü “Peygamber’e (asm) salat-ü selam getirmek icmalen vaciptir. Hiçbir zamanla mukayyed değildir. İnsanın, salat-ü selam getirmeye kudreti olduğu halde, ömründe bir kere salat-ü selam getirmesi, insanın üzerine farzdır.” “Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salat ederler. Ey iman edenler! (siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selam verin!” (Ahzab, 56) İbn-i Abbas ayet-i kerimenin manası hakkında şöyle der: “Allah (cc) peygamberin işini tebrik eder. Melekler de Peygamberin şanının yücelmesi, işinin kolaylaşması için Allah'a dua ederler.” (Şifa-i Şerif) Ayette geçen “selam verin” emri farz mıdır yoksa vacib veya müstehap mı ifade eder? İmam-ı Malik (ra) ve ona tabi olanlar ile müctehidlerden diğer bilginler: “Nebiyi Zişan Efendimiz’e, salat-ü selam getirmek imanlı olmak şartı ile icmalen farz olduğu (görüşünü savundular. Herhangi bir zamanla mukayyed olmaz.) Namazda salat-ü selam getirmek vacip değildir. Ömründe bir kere salat-ü sela...

Salâten Tüncina Duası

Salatı Münciye (Salâten Tüncina) Duası اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيـِّدِنَا مُحَمَّدٍ، وَعَلَى اٰلِ   سَيـِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلاَةً تُـنْجـِينَا بـِهَا مِنْ جَمِيعِ الاَهْوَالِ   وَلْآفَاتِ، وَتَقْضِى لَنَا بـِهَا جَمِيعَ الْحَاجَاتِ، وَتُطَهِّرُنَا بـِهَا مِنْ جَمِيعِ السَّـيِّـئَاتِ، وَتَرْفَعُنَا بـِهَا عِنْدَكَ اَعْلَى الدَّرَجَاتِ، وَتُبَلِّغُنَا بـِهَا اَقْصَى الْغَايَاتِ، مِنْ جَمِيعِ الْخَـيْـرَاتِ، فِى الْحَيٰوةِ وَبَعْدَ الْمَمَاتِ، بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ. حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ. نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيكَ الْمَصِيرُ. اِنَّكَ عَلَٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرُ. Okunuşu: Allâhumme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî’il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi’s-seyyiât ve terfe’unâ bihâ îndeke a’lâ’d-deracât. Ve tubelliğunâ bihâ aksâ’l-ğayât. Min cemiîl-hayrâti fî’l-hayâti ve ba’del-memât. Birahmetike ...