Kayıtlar

Ağlayan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ağlayan Göz

  Ağlayan Göz   Kızını çok seven ve üzerine titreyen bir adam vardı. O, Hasan-ı Basri Hazretleri’ne geldi ve kızı hakkında şikâyette bulundu. Kızı bütünüyle içe kapanmıştı. Evde sürekli Kur'an okur ve ağlardı ve sonra Kur'andan kalkınca namaz kılardı ve yine ağlardı. Ve namazdan kalkınca yaşlı gözleriyle hemen zikre başlardı. Zikir bitince yine ağlar ve sonra oturur gözlerini yumar ve Rabbi hakkında tefekkür ederdi. Tefekkürde daha fazla ağlardı. Ve tefekkür bitince gözlerini silmeden bir sonraki namaz vakti girmiş olurdu ve o derhal namaza dururdu. Namazda da hep ağlardı. Ve sonra yine Kur'an okurdu. Ve o boş vakitlerin hepsinde Kur'an okurdu. O kendisine hiç merhamet etmemişti. Ve o gözlerine hiç acımamıştı. Adam kızının durumunu Hasan-ı Basri Hazretleri’ne bildirdi ve “Yalvarırım bir şey yapın!” dedi. “Nerdeyse kör olmak üzere olan kızıma söz geçiremiyorum! Evimizi onurlandırıp kızımı ikna ediniz lütfen! Kızım size gönül dolusu bağlılık duyar ve eminim ki siz...

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi

Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimizin Bayram Günü Ağlayan Yetim Çocuğu Sevindirmesi "Bayram günleri fukarâ için musîbet günleridir" buyururlar ve her bayram öncesi şu kıssayı anlatırlardı: Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir bayram sabahı bayram namazını kıldırdıktan sonra mescitten dışarı çıktı. Baktı ki bütün çocuklar bayram yapıyor, oynaşıyorlar yalnız bir çocuk kenarda boynu bükük oturmuş ağlıyor. Resûl-i Ekrem Efendimiz pek rakîk yani ince kalbi oldukları için çocuğun ağladığını görünce hemen onun yanına giderek başını okşadı ve ona sordu: “Evlâdım, bugün bayram, sen niye ağlıyorsun?” Resûlullah'ı tanıyamayan çocuk, şöyle cevap verdi: “Ben ağlamayayım da kim ağlasın. Benim kimim kimsem yok. Babam bir gazâda şehîd olmuş, annem de başka biriyle evlendi, ben kimsesiz kaldım. Bugün sevinip oynayan çocukların karınları tok, sırtlarında da güzel elbiseleri var. Benim ise ne sırtımda doğru dürüst bir elbise ne de karnımda bir lokm...

Başkası İçin Ağlayan Adam

Başkası İçin Ağlayan Adam Fudayl b. İyâz diyor ki: "Kabe'de yanımda oturan Horasanlı biri kadar zâhid insana hiç rastlamadım. Tavaf etmek üzere kalkmıştı ki parasını çaldılar. Bunun farkında olunca ağlamaya başladı. Kendisine, "Paran çalındı diye mi ağlıyorsun?" dedim. O, "Hayır, ona ağlamıyorum, yalnız kıyamet günü Allah Teâlâ'nın huzurunda kendisiyle karşılaştığımızda bana karşı verecek cevap bulamayıp perişan olacağını bildiğim için, ona acıdığımdan ağladım" dedi. 138 Medine valisi, İmam Mâlik'ten, bir içtihadından vazgeçmesini istedi. Kabul etmeyince, kırbaçla dövdürdü. İmam Mâlik her vuruşta, "Yâ Rabbi, onları affet, çünkü onlar bilmiyorlar" diyordu. Nihayet bayılıp düştü. Sonra ayılınca da, "Şahit olunuz, ben hakkımı beni dövenlere helâl ettim" dedi. Halife, valiyi cezalandırmak için kendisinden izin isteyince ona, "Hayır, ben onu affettim" dedi.139 İmam Ahmed b. HanbePe (rah) dövülme cezası verildiğinde ...