Kayıtlar

ona etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kör Yılanla Ona Hurma Taşıyan Kuş

  Kör Yılanla Ona Hurma Taşıyan Kuş   Sonradan iyi amel ve temiz ahlâkı ile kendisini tanıyan Müslümanlar’ın Kanaat’ına göre veliler mertebesine yükselmiş olan bir zat doğru yola girmeden önceki halini bize şu ibret dolu sözlerle anlatıyor: Ben eskiden bir eşkıya idim. Dağ başında gelip geçenlerin yolunu keser; silâh ucu ile zorla aldığım yolcu malları ile geçimimi temin ederdim. Bir çete arkadaşımla Dicle Nehri’nin kenarından geçerken iki hurma ağacı gördüm. Ağaçlardan biri meyveli öbürü de kupkuru idi. Ağaçlara yakından dikkatle bakarken iki ağaç arasında gidip gelen bir kuş gözüme ilişti. Kuş, önce meyveleri salkım salkım sarkan yaş hurma ağacına varıyor; gagasına bir iki hurma takarak kuru hurma ağacına varıyor. Kuru dallar arasında bir müddet kaldıktan sonra, tekrar dönüp meyveli hurma ağacına geliyor ve arkasından yaş ve olgun hurmaları gagasına aldıktan sonra yine kuru ağacın dalları arasında bir yere uçuyordu. Kuşun ağaçtan ağaca durmadan uçması ve meyveli ağaç...

Ben Ona Âşık Oldum!

Ben Ona Âşık Oldum!   Musa Aleyhisselâm zamanında hiç kimsenin sevmediği, günahkâr bir kimse vardı. Bu kimse öldü. Bu adam da adam mı diye çöplüğe attılar... Allâh’ü Teâlâ Musa Aleyhisselâma emretti, benim falanca çöplükte bir kulum var, onu oradan çıkar, temizle, namazını kıl ve defin et... Musa Aleyhisselâm adamı çöplükten çıkardı, güzelce yıkadı, kefenledi, namazını kıldı. Bu arada ahali şaşırdı, Allâh’ü Teâlâ’nın Peygamberi, bunların çöpe attığı adamı, temizliyor, kefenliyor, namazını kılıyor... Definden sonra Musa Aleyhisselâm adamın evine geldi. “- Ey hatun bu adam ne yaptı, hangi hayırlı ameli yaptı?” Kadın Dedi ki: “- Ey Allâh’ü Teâlâ'nın peygamberi, bu hiç kimsenin sevmediği, herkesin kendinden kaçtığı birisi, bunun iyi bir ameli yoktu...” “- İyi düşün, bunun hayırlı bir ameli, iyi bir işi var.” Kadın yine: “- Hiç bir iyiliği yoktu, hep günah işlerdi!” dedi. Üçüncü defa sordu: “- Bunun mutlaka bir şeyi var ki, Allâh’ü Teâlâ bana bunu defnetmemi ...

Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!

  Rabbim Beni Parça Parça Yapsa, Benim O’na Ancak Sevgim Artar!   Bişr-i Hafî Rahmetullahi Aleyh anlatır:   “- Gençliğimde Abadan’a gitmiştim. Cüzzamlı ve kör bir adamla karşılaştım. Sarası tutmuş, karıncalar vücuduna üşüşmüş etini yiyorlardı. Başını kaldırdım, kucağıma aldım, ayılmasını ve kendisi ile konuşmamı bekledim. Ayıldığı vakit: “- Benimle Rabbim arasına giren bu boş adam kimdir? Rabbim beni parça parça yapsa, benim O’na ancak sevgim artar!” dedi. Bundan sonra artık kul ile Allah arasında gördüğüm hiç bir hikmeti inkâr etmedim, niçin böyle oluyor? Demedim.”

''Allah’ım Ona Lânet Et!' Gibi Şeyler Demeyiniz…

"Kardeşinizin bir günah işlediğini gördüğünüzde: 'Rabb'imiz! Onu rezil et! Allah’ım ona lânet et!' gibi şeyler söyleyerek onun aleyhinde şeytana yardımcı olmayınız.” Aksine: “Rabb'imiz! Onu affet ve kendisini doğru yola ilet' deyiniz." Seyda Muhammed El Konyevi Kuddise Sirrûh

Allah’ü Teâlâ bir Şeyin Olmasını İstediğinde Şeytanlar Bile Ona İtaat Eder

Resim
Allah’ü Teâlâ bir Şeyin Olmasını İstediğinde Şeytanlar Bile Ona İtaat Eder                     İngiltere'de yaşayan Somali'li fakir bir kadın, yardım almak için bir radyo istasyonunu arar.           Bu radyo programını dinleyen ateist bir İngiliz, bu Müslüman kadınla dalga geçmeye karar verir.           Kadının isim ve adresini aldıktan sonra sekreterini çağırarak ona büyük miktar gıda ve yardım malzemeleri alıp kadına götürmesini ister.           Ve sekretere;           "Eğer kadın gıdayı kimin gönderdiğini sorarsa, ona şeytandan olduğunu söyle" diye emreder.           Sekreter, kadının evine geldiğinde, kadın mutlulukla gelen malzemeleri kabul eder. Se...

Allah bir kulunu severse ona iki nimet verir

Allah bir kulunu severse ona iki nimet verir İran’da yaşamış Velilerden Ebu İshak Şirazi hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün sevdikleriyle sohbet ediyordu ki; - Allah’ü Teâlâ bir kulunu severse, ona iki nimet verir, buyurdu. Sordular: - Onlar nedir efendim? Buyurdu ki: - Birincisi, sevdiği bir kulunu tanıtır ona. Yani hakiki bir İslam âlimini, Allah dostu bir Veliyi, tanıtır ve sevdirir onları. İkinci nimet, hayırlı bir iştir. Yani insanların dünyasına veya ahiretine faydası olan bir işte çalıştırır o sevdiği kulunu. Sordular: - Daha çok severse efendim? - O zaman dert ve bela verir ona. Şaşırdılar: - Sevdiği kula mı dert bela verir efendim? - Evet. Ama bu dertleri nimet bilir o kimseler. Derd-ü belayı, “Kemend” e benzetmiştir büyükler. Cenâb-ı Hak, bu kementle tutup kendine çeker sevdiklerini. İhlas nedir? Bir gün de; - İhlas nedir? Diye sordular bu zata. Cevaben; - “İhla...

Sen Onu Tanımıyorsun!

Sen Onu Tanımıyorsun! Bir kişi Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh’ın yanında başka birini medhediyordu. Hz. Ömer Radiyallahü Anh ona: “–Medhettiğin kişiyle hiç yolculuk yaptın mı?” diye sordu. O: “–Hayır.” dedi.   “–Alışveriş gibi ictimâî bir muâmelen oldu mu?” “–Hayır!”   “–Peki, sabah-akşam ona komşu oldun mu?” “–Hayır.” Bu cevaplar üzerine Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh şöyle dedi:   “–Kendisinden başka ilâh olmayan Allah Teâlâ’ya yemin ederim ki sen onu tanımıyorsun!”

Ben Ona Aşık Oldum

Ben Ona Aşık Oldum Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Kur’an-ı Kerim’i okurken, Peygamber efendimizin ismi geçince hemen o mübarek isme sevgiyle, saygıyla Salâvat-ı Şerife getirmeli. Çok nimete kavuşulur. Musa Aleyhisselam zamanında hiç kimsenin sevmediği, günahkâr bir kimse vardı. Bu öldü. Bu da adam mı diye çöplüğe attılar. Allah’ü Teâlâ Musa Aleyhisselam’a emretti, benim falanca çöplükte bir evliya kulum var, onu oradan çıkar, temizle, namazını kıl ve defnet. Musa Aleyhisselam adamı çöplükten çıkardı, güzelce yıkadı, kefenledi, namazını kıldı, bu arada ahali şaşırdı, Allah’ın Resulü bunların çöpe attığı adamı temizliyor, kefenliyor, namazını kılıyor. Definden sonra Musa Aleyhisselam adamın evine geldi; - Ey hatun, bu adam ne yaptı, hangi hayırlı ameli yaptı? Kadın dedi ki: - Ya Rasulallah, bu hiç kimsenin sevmediği, herkesin kendinden kaçtığı biri, bunun iyi bir ameli yoktu. - İyi düşün, bunun hayırlı bir ameli, iyi bir işi var. Kadın yine; - Hiç bir iy...

Ey Musa! Ona Söyle

Ey Musa! Ona Söyle Musa aleyhisselam zamanında bir adam, Allah-u Zülcelal’e ne kadar çok tevbe etse de tevbesini bozuyordu. Tevbe ediyor, tekrar bozuyordu. Bu böyle yirmi sene devam etmişti. Allah-u Zülcelal, Musa aleyhisselama vahyederek şöyle buyurdu “Ey Musa! Ona söyle, Ben ona gazaplandım.” Musa aleyhisselam o kula, bunu söyleyince; o kul, Allah-u Zülcelal’e daha çok yalvarmaya başladı. “Ya Rabbi, senin hazinelerin doludur. Merhamet sahibisin. Sen affedicisin… Ya Rabbi, eğer beni affetmiyorsan, bütün kullarının günahlarını yüklenip ben onların yerine cehennemde yanayım!” diye dualar etti. Allah-u Zülcelal, yine Musa aleyhisselama vahyederek “Ben o kulumu affettim. O kulum o kadar cömert iken, Ben ondan daha cok cömerdim. Onu af ve mağfiret ettim.” Buyurdu. Allah-u Zülcelal’in, Seni Af Ettim Ya Kulum dediği kullardan olmayı dileğiyle…

Talebenin hocasına hürmetkâr olması

Talebenin hocasına hürmetkâr olması Talebe hocasına, her zaman ve her halde hürmet etmeli ve her meşru emrine itaat göstermelidir. İlim sahibi olmanın mühim şartlılarından birisi budur. Hocasını gücendiren talebe, okuduğu ve öğrendiği ilmin bereketinden mahrum olur. Talebe, hocası gelince ayağa kalkmalı, ona hizmet etmekten zevk almalı, onu gücendirmekten çok sakınmalıdır. Asrısaadetten beri İslâm ümmeti, ilim adamlarına, bilhassa talebeler hocalarına hürmet etmişler ve hürmet etmeyi dinimizin bir şiarı, kabul etmişlerdir. Allah Celle Celâlühü ومن يعظم حرمات الله فهو خير له عند ربه  “Her kim Allah Celle Celâlühü’nün hürmetlerine (hürmet edilmesini istediği şeylere) tazim ederse, bu (tazimi) Rabbisinin yanında kendisi için bir hayırdır, sevaptır.”, buyurmaktadır. Diğer bir ayet-i kerimede de şöyle buyuruyor:   ومن يعظم شعائر الله فإنها من تقوى القلوب “Kim Allah Celle Celâlühü’nün şeairine, (dini adetlere, dini işaretlere, dini merasimlere) tazim ede...

Sevginin Bedeli

Sevginin Bedeli Küçük oğlu annesine geldi ve ona kâğıdı uzattı. Annesi ellerini önlüğüne kuruladıktan sonra kâğıdı okumaya başladı; ·         Çimleri biçtiğim için 5 lira! ·         Odamı temizlediğim için 2 lira! ·         Alışverişe gittiğim için 1 lira! ·         Küçük kardeşime baktığım için 2 lira! ·         Çöpü attığım için 1 lira! ·         İyi bir karne getirdiğim için 5 lira! ·         Bahçeyi temizlediğim için 2 lira! ·         Toplam borç 18 lira!!! Anne, umutla kendisine bakan oğlunun elinden kâğıdı aldı ve kâğıdın arka yüzüne şunları yazdı: ü Seni 9 ay karnımda taşıdım BEDAVA! ü Hasta olduğunda başında bekledim, elimden geleni yaptım, senin için dua ettim BEDAVA! ü ...