Kayıtlar

Eylül 19, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Abdulhakim Arvasi Kuddise Sirrûh

Abdulhakim Arvasi Kuddise Sirrûh Hicri 1281 (1864/65 ) yılında vaktiyle Hakkâri’ye -simdi Van'a bağlı, 2800 metre yükseklikte hava ve suyunun güzelliğiyle tanınan Başkale kasabasında doğdu. Babası sunni ulemasindan, ehl-i tarikten, Seyyid Mustafa efendidir. Nesepleri şehitlerin efendisi Hz. Huseyin Radiyallahü Anh vasıtasıyla Peygamberimize Sallallahü Aleyhi Vesellem’e ulaşır. Çocukluk yıllarında Başkale kasabasında İptidai ve Rüştiye mekteplerindeki tahsillerini tamamladılar. Daha sonra, o zamanlar ilim ve irfan merkezi olan Irak’ın muhtelif yerlerinde yüksek âlimlerden sarf ve nahiv, lügat, mantık, münazara, beyan, meani, kelam, ilahi ve tabi hikmetler, riyaziye, hendese, hesap, heyet, tefsir, hadis, Şafii ve Hanefi fıkhî, fıkıh usulü, tasavvuf gibi dersler aldı. 1300 hicri yılı baslarında da memleketlerine döndüler. Dönüşlerinde kendilerine miras kalan mallardan bir medrese yaptırarak ve kitaplarından da bir kütüphane kurarak 20 yıl boyunca o medresede ders okuttular...

Yabancı Kadınla Yalnız Kalma

Yabancı Kadınla Yalnız Kalma Bir erkeğin yabancı bir kadınla yalnız kalması caiz değildir. Çünkü bu durum hem karşı cinsi tahrik edicidir hem de dedikoduya sebep olabilmektedir. Konu ile ilgili Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte: “Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü -bu takdirde- üçüncüleri şeytandır!”. Bahr'u-Raik, 8/221 buyurmuştur. Yabancı Kadınla Tokalaşmak Erkeğin mahremi olan bir kadınla tokalaşmasında bir sakınca yoktur. Fakat yabancı bir kadınla tokalaşması caiz değildir. Gerçi fıkıhta genel kaideye göre kadının bakılması helâl olan yerine dokunulması helâl ise de bundan sadece erkeğe göre yabancı kadın istisna edilmiştir. Buna göre erkeğin, kadının eline ve yüzüne belli şartlar dâhilinde bakması caiz ise de dokunması caiz değildir. Çünkü dokunmanın fitnesi, bakmanın fitnesinden daha fazladır. Ancak şehvet duyulmayacak derecede yaşlı kadınlarla tokalaşmak caizdir (Şafiîlere göre ...

Konuşan ikizler

Konuşan ikizler (Hamile bir kadının karnında ikiz iki bebek konuşuyor, biri imanlı diğeri imansız.) İmansız: “-   Doğumdan sonra bir hayat var deniyor. Sen doğumdan sonraki hayata inanıyor musun?” İmanlı: “-   Tabiî ki, doğumdan sonra bir hayat olduğunu haber veren oldu, doğumdan sonra olacaklara hazır olmalıyız, burada iyice güçlenmeliyiz.” İmansız: “-   Bunların hepsi saçmalık! Doğumdan sonra hayat falan yok! Yani doğumdan sonraki hayati düşünebiliyor musun? Gidip gelen mi var? Onun bunun söylemesi geçersizdir.” İmanlı: “-   Her şeyi tam detaylarıyla bilmiyorum, ama orada ışık, sevinç olacakmış… Mesela kendi ağzımızla yemek yiyebilecekmişiz.” İmansız: “-   Bu da çok komik! Bizim kendi göbek bağımız var, onun sayesinde besleniyoruz… Ve oradan hiç kimse geri gelmedi! Buradan başka hayat yoktur.” İmanlı: “-   Hayır! Ben doğumdan sonraki hayatın tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum, ama bilinen bir şey var, biz göbek bağı ile yaşıyoruz...