Kayıtlar

Sevda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Haram Sevdası İle Gelen Tehlikeler

  Haram Sevdası İle Gelen Tehlikeler   Kefen; 5 harf. Unutarak geliyoruz her birimiz dünyaya. Kimimiz sapıveriyor unutuyor geliş amacını. Kimimiz taht kuruyor arşın merkezinde daha göç etmeden. Mal, mülk, sevda yalanına düşüyor insan dünyada.   Fakat elimizde ne bir altınla geliriz dünyaya, ne de üzerimizde bir kıyafet ile. Ve dönerken asıl yerimiz kabristana üzerimizde bir kefen bir de biz. Öyleyse bir namusumuz verilmiş korumamız gereken dünyada bir de iman ile takvanız. İnsanı yücelten takvadır. Dünya malı Allah'ın tebessümüdür. Ona bak, ama sarhoş olma… Gelirken olmayan yanımızda, giderken de olmayacak olan elbette zaten bizim değildir hiçbir zaman.   Öyleyse nedir bu "evi barkı olmak"? Biraz keyfetmek için yıllar yılı dert çekmek. Öyleyse bir namusumuz verilmiş korumamız gereken birde iman ile takvamız. Fani aşk ile saadet ne kadar mümkün değilse; haram sevda ile namus da o kadar imkânsızdır.   O halde namus ile takva elbette daha üstündür. Şeytan,

Aşk

Resim
Aşk SEVGİ, insan tabiatının zevk aldığı bir şeye meyletmesidir. Bunun kuvvetli şekline AŞK denir. Âşık sevdiğine karşı aşırı derecede şefkatli olur ve malını mülkünü onun yolunda harcar. Hz. Yusuf’a olan aşkı ile dillere destan Züleyha buna açık bir misaldir. Gerçekten Züleyha, aşkı yüzünden malını - mülkünü, hatta güzelliğini bile kaybetti. Kendisi, yetmiş deve yükü inci ve cevhere sahipti. O paha biçilmez gerdanlıkları Hz. Yusuf’a olan aşkı yolunda sarf etti. Her kim: “Ben bu gün Yusuf’u gördüm” dese, ona değerli gerdanlıklardan bir tanesini verirdi. Böylece vere vere hiçbir şeyi kalmadı. Her şeyi “Yusuf” diye çağırırdı. O’na olan ifrat derecesindeki aşkı yüzünden “Yusuf” kelimesinden başka her şeyi unutmuştu. Başını göğe kaldırdığı zaman yıldızlarda, “Yusuf” ismini yazılı görürdü. Gene anlatıldığına göre Züleyha imana gelip Hz. Yusuf ile evlendikten sonra artık O’ndan uzak durmaya ve ibadet için tenhalara çekilmeye başladı. Artık bu aşkı, o aşkın gerçek s

Mal ve Mülk Sevdası

Mal ve Mülk Sevdası Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Onlardan kimi de, Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka sadaka vereceğiz ve elbette biz sâlihlerden olacağız! diye Allah'a and içti. Fakat Allah lütfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler.” (Tevbe, 75-76) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Şükrünü edâ edebileceğin az mal, şükrünü edâ edemeyeceğin çok maldan daha hayırlıdır…” (Taberî, Câmiu’l-Beyân, XIV, 370-372.) Medîne müslümanlarından olan Sâlebe'nin, mala-mülke karşı aşırı derecede hırsı vardı. Zengin olmak istiyordu. Bunun için Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem'den duâ istedi. Onun bu talebine Allâh Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle cevap verdi: "-Şükrünü edâ edebileceğin az mal, şükrünü edâ edemeyeceğin çok maldan hayırlıdır..." Bu ifâde üzerine isteğinden vazgeçen Sâlebe, bir müddet sonra hırsının yeniden depreşmesi ile tekrar Ra