Kayıtlar

fani etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İbretlik Davranış

Resim
İbretlik Davranış Bir hanımefendi anlatıyor: "Biraz fasulye ve biraz pilav alarak bakır bir tepsiye koydum. Üzerine patlıcan, salatalık ve bir kaç tane kayısı ekledim... Tam dışarı çıkacaktım ki babam sordu: "- Nereye gidiyorsun kızım?" "- Ninem bunları kimsesiz yaşlı adama götürmemi söyledi!" diye cevap verdim. Bunun üzerine babam: "- Şöyle yap. Mutfaktan bir kaç tabak daha getir. Her bir şeyi ayrı tabağa koy ve tepsiyi güzelce düzenle. Yanlarına kaşık, bıçak ve bir bardak su da koy, öyle götür!" dedi. Dediklerinin hepsini yaptım ve elimdekileri dedeye götürdüm. Dönünce babama neden böyle yapmamı istediğini sordum. Babam : "- Yemek ikram etmek 'Mal' sadakasıdır. Bir şeyi düzgün vermek ise 'Gönül' sadakasıdır. Birincisi karnı doyurur; ikincisi ise kalbi doldurur. Birincisi, kimsesiz dedeye, yardım isteyen dilenci hissini verir. İkincisi, yakın bir dost, iyi bir misafir olduğu hissini verir." diye cevap

Fani Dünya

Fani Dünya   Hz. Ali Radiyallahü Anh dünyayı târif ediyor:   “Âyet-i Celîle ve nice delillerle kötülüğü iyiliğinden çok olduğu bildirilen şu dünya, güzel bir kadın gibi yüz gösterip insanları kendisine çekmekte ve onları hayâle sığmayan hileleriyle helâk etmekte. O, peşinde koşandan kaçar. Yüz gösterse de kötülüğünden emin olunmaz. Bir saat iyilik etse, bir sene kötülük eder. Yüz göstermesi felâketin işaretidir. Peşine düşenleri zillete sürükler. Ona aldananlar hakir olur. Onunla övünenler sonunda hayal ve hüsrana uğrar. O, kendisini isteyenden kaçar, kaçanın peşinden koşar. Dâima bulanıktır, berrak olmaz. Neşesi kederle karışık... Huzurunu huzursuzluk, gençliğini ihtiyarlık tâkip eder. Bolluğu dahi hasret ve perişanlığa götürür. Hilekâr ve sahtekârdır. Tâliplerine süslenir, kendisine gönül verenlere azı dişlerini gösterir, insanlara zehir içirir, üzerlerine oklar yağdırır. Beğenenleri bolluğa boğduğu halde birden yüz çevirip rüyâ haline döndürür, bütün ağırlığı ile değirmen taşı gibi

Ey Kardeş Yolcuyuz

Ey Kardeş Yolcuyuz   Ey kardeş yolcuyuz hazırlansana; Bu fâni dünyadan göçeriz bir gün… Ölümden kurtuluş yoktur insana, Omuzlar üstünde geçeriz bir gün...   Duydun mu ecele çare bulanı, Bu dünya üstünde bâkî kalanı, Hazırla kendine lâzım olanı, Elveda bayrağı açarız bir gün...   Azrail vadesi dolanı bilir, Davetsiz konuktur her eve gelir, Dostların ağlarlar düşman sevinir, İyiyi kötüyü seçeriz bir gün...   Kazanla teneşir haberci olur, Ölümün etrafta çabuk duyulur, İpekler sırmalar hepsi soyulur, Beş arşın kefeni biçeriz bir gün...   Musalla dediğin bir mihenk taşı, Şahittir insana eşi yoldaşı, Âkılsen kefeni başında taşı, Evlâd-ü iyâlden kaçarız bir gün...   Bineğin tabuttur unutma sakın, Kapının önüne gelmesi yakın, Rızası olmazsa Cenâb-ı Hakk'ın, Âleme dehşetler saçarız bir gün...   Mezârdır fâninin en son durağı, İmanın nurudur onun çerâğı, Melekler getirir bize burağı, Cennet-i a'lâya uçarız bir gün...

Ne Uyursun Uyansana

Ne Uyursun Uyansana Dünya fani ahret baki, Hak’ka kul ol, olma şaki, Her şey sınav, bil inan ki… Ne uyursun, uyansana... Nice mağrur geldi geçti, Pekçok kişi kondu göçtü, Ehli dünya yardan uçtu, Ne uyursun uyansana... Hani dünya benim diyen, Şımararak haram yiyen, Fakirleri küçük gören, Ne uyursun uyansana... Kuran, nebi uyardılar, Doğru yola çağırdılar, Hak dostları yalvardılar, Ne uyursun uyansana... Hayat rüya görüyorsun, Mumlar gibi eriyor sun , Kabirine gidiyor sun , Ne uyursun uyansana... Saç ağardı, diş döküldü, Güç tükendi, bel büküldü, Akşam oldu, gün çekildi, Ne uyursun uyansana... Ömür bitti, ha bitecek, Sevdiklerin terk edecek, Söyle, senle ne gidecek? Ne uyursun uyansana... Bir gün gelip alacaklar, Teneşirde yuyacaklar, Bir mezara gömecekler, Ne uyursun uyansana... Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suç