Kayıtlar

Erdoğan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Senden Vazgeçmeyiz

  Senden Vazgeçmeyiz Nice yollar aşmadık mı? Gönülde bir olmadık mı? Şahit oldu yedi düvel Zoru kolay yapmadık mı?   Sende biz sevdayı gördük, Senin davanla büyüdük. Ay yıldızı yaren bilip, Senin izinde yürüdük…   Ah sözümüz söz olsun ki, Bu söz özümüz olsun ki, Sen varsan, umudumuz var; Biz senden vazgeçmeyiz ki…

Otobüste Ayak Üstü Çay Simit Keyfi Yapan

Otobüste Ayak Üstü Çay Simit Keyfi Yapan Bu ADAM; Amerika'nın imajını ve gücünü yerle bir etti! Bu ADAM; Amerika'nın 'operasyon yapmayın. Yoksa Ekonominizi yıkarız' mektubunu çöpe atıp aynı gün Harekât emri verdi! Bu ADAM; 'Operasyon yapmayın. Aksi halde müzakereleri durdurur silah satışlarını askıya alırız' diyen Avrupa Birliğine rest çekti Harekât emri verdi. 'Ayağınızı denk alın, Mültecilere kapıları açarım' dedi! Bu ADAM; İran'ın 'Operasyon yapmayın. Zira Suriye krizi çıkmaza girer ve ilişkilerimiz zarar görür' uyarısını reddetti ve dediğini yaptı. Bu ADAM; Harekâtı bozma girişimi için Münbiç'e girmeye çalışan Esed militanlarını Rusya'ya rağmen bombalattı ve Esed'e geri adım attırdı! Bu ADAM gibi adam içerde, dışarda her türlü saldırı ve ihanete karşı göğüs geriyor. Davası ve vatanı için mücadele ediyor. Yıkılmadan, yorulmadan, usanmadan ve tehditlere aldırmadan dünyaya meydan okuyor! 'Azdan

Lokman

Lokman                Efendisinin düzinelerle kölelerinden yalnızca birisi idi Lokman... Derisinin siyahlığının aksine, tüm aydınlığını içinde saklamıştı sanki.                Diğer köleler ise tam aksine... Ne onun hikmetli sözleri, nede ağırbaşlılığı ilgilerini çekmez, sürekli yapmaları gereken işlerden kaytarmaya, kendilerinin olan zamanlarını;                "Efendilerinin malı kendilerinin olsa" neler yapacakları hakkında fikir üretmekle geçirirler. Lokman'ı anlamak bir yana, ondaki farklılıktan rahatsız dahi olurlar. Fırsat buldukça da efendilerinin gözünden düşürmek için arkadaşlarına olmadık düzenler kurar, akla gelmedik yalanlar uydururlar.                Hep aynı geçen günlerinin birinde efendi, meyve yemek istedi ve kölelerini bağa gönderdi. Herkes topladı; Lokman hariç, topladıklarının çoğunu yediler diğerleri... Birleştirdiler kalanları ve evin yolunu tuttular.                Efendi:                -Bu nedir... Akşama kadar bununla mı oyalan

Osmanlı’da Ok Atışı

Osmanlı’da Ok Atışı Ok atılacağı zaman, büyüklerden birkaç kişi iki fırka olur, karşı karşıya dururmuş. Birinci ok atılınca, birinci fırka;     •    Ok elinden bir! İkinci fırkada;     •    Eresin kemale, olasın pir! Diye yüksek sesle bağırırlarmış. İkinci ok atılınca birinci fırka:     •    Ok elinden iki! İkinci fırka da:     •    Sana lazım olsun peyki! Dermiş. Oklar böyle atıldıkça karşılıklı sözler devam edermiş.     •    Ok elinden üçe!     •    Görmesin pazıların güç!     •    Ok elinden dört!     •    Düşmanının başına dert!     •    Ok elinden beş!     •    Olasın pirelere eş! On ikinci ok atılınca:     •    On iki imamı hürman aşkına! “Ruhları şad olsun!” oklarımız tamam oldu, denilirmiş.

Denizin Ortasında Bizi Kim Görecek?

Denizin Ortasında Bizi Kim Görecek? 4. Murat devri. Padişah tarafından, mey (şarap), afyon ve fal bakmak gibi şeyleri yasaklanmış. İstanbul’da bütün meyhaneler ve keshaneler “gizli” takılmaya başlamış. 4. Murat bir gece, tebdil-i kıyafet İstanbul’u gezmeye karar vermiş... Bir sandala binmiş. Sandalcı müşterisinin sultan olduğunu bilmiyormuş. Bir ara, sandalın yanından sarkan bir ipi çekmiş. İpin ucunda bir testi! Sultan; -“Ne var o testinin içinde?” diye sormuş. Sandalcı; -“Ne olacak, mey (içki) işte!” Diye gülerek cevap vermiş. -“Mey yasak değil mi? Hünkârımız görse kafanı vurdurtur diye korkmuyor musun?” diye sormaktan da geri kalmamış. Sandalcı da haliyle, “Yahu hünkâr nereden görecek bizi denizin ortasında!” İçersen sana da vereyim! Demiş. 4. Murat kabul etmemiş. Aradan biraz zaman geçmiş. Sandalcı bu kez de, teknenin tahtalarından birini kaldırıp aradan afyon çıkarmış ve nargilesine atarak körüklemeye başlamış. Gönlü zengin adam, hemen müşterisine de ikr

Dünya 5'ten Büyüktür

Resim
Dünya 5'ten Büyüktür Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda dillendirdiği bu ifade uluslararası bir kampanyanın sloganı. Birleşmiş milletlere üye ülkeler arasında güvenlik ve barışı korumakla yükümlü en güçlü organ olan BM güvenlik konseyinin veto hakkına sahip 5 daimi üyesine tepki olarak ortaya atılan düşüncedir. Beş ülke yaptıkları her türlü ayrımcılığı, zorbalığı, yolsuzluğu saçma bir veto hakkıyla; BM güvenlik Konseyi ’ nin aldığı kararı geçersiz kılıyorlar. BM genel kurulu Siyonist İsrail’in soykırımlarının durdurulması için bir karar alıyor Abd bir veto çekiyor. Sonuç sıfır sıfır elde var sıfır. Rusya Çeçenistan’ı eziyor, sömürüyor. Birleşmiş Milletler karar bile alamıyor. Birleşmiş Milletler o zaman neye yarar? Hiçbir şeye… O zaman BM kime hizmet ediyor. Sadece beş ülke ve İsrail’e… O zaman nerede kaldı Dünya Barışı? Mazlum milletlerin haklarını kim koruyacak? Beş ülke istediğini asacak, istediğini kesecek… Birkaç balinayı kurtarmak için dünya s