Kayıtlar

Nisan 13, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Niçin İnanmalıyız?

Niçin İnanmalıyız? Soru 1: Dünyanın bütün bilim adamları bir araya gelseler Bu kâinattaki her şey kendiliğinden oluşmuş her şey sahipsiz diye bilir mi? Cevap 1: Aklı başında hiçbir bilim adamı kendiliğinden oluşmuş, tesadüfen oluşmuş diyemez. Derse birisi karşısına çıkar da “Bir iğnenin bile ustası var, bu eşsiz düzen kendiliğinden nasıl oluşur? Nasıl milyarlarca yıl tıkır tıkır işler?” derse ne cevap verecekler? En'am Suresi: 101. ayet: “Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır.” Ankebut Suresi : 44. ayet: “Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda iman edenler için bir ayet vardır.” Yeryüzünde yaşayan canlı türlerinin sayısı ile ilgili sağlıklı tahminler yapmak çok zor. Bugüne kadar yaşayan türlerin %99’undan fazlasının soyunun tükendiği düşünülüyor. Şu an yeryüzünde yaşayan canlı türlerinin sayısıyla ilgili tahminlerse iki milyon ile bir trilyon arasında değişiyor. Yaratılan varsa yaratan da vardır. Bu bilimsel ve mantıksal

Kalb-i Selim

Kalb-i Selim Prof. Dr. Mehmet Görmez Bismillahirrahmanirrahim. Tâbiûn neslinin büyük âlimlerinden Şehr b. Havşeb, bir gün, müminlerin annesi Ümmü Seleme’ye merakla Sevgili Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem en çok yaptığı duayı sorar. Ümmü Seleme bu duanın ‘Ey kalpleri bir halde bir hale çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit eyle!’ duası olduğunu söyler.[1] Evet, Sevgili Peygamberimiz (sav) ısrarla bu duayı yapmıştır. Zira kalp, yapısı itibariyle değişkendir, halden hale, renkten renge bürünebilmektedir. Rasûl-i Ekrem (sav), kalbin bu durumunu bir sözünde, çöldeki bir ağacın üzerinde asılı kalan ve rüzgârla bir oraya bir buraya savrulan kuş tüyüne benzeterek dile getirmiştir.[2] İslâm düşüncesinde kalp, imanın, hakikatin, bilginin, hikmetin ve ahlakın merkezindedir. Beden ülkemizin sultanı olan kalp, gönül dünyamıza da yön veren ilahi bir cevherdir. Nazargâh-ı ilahidir. Hakk’ın aynasıdır. Şuur, vicdan, idrak, duygu, akıl ve irade gücümüzün odak noktasıd