Kayıtlar

Nisan 2, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ve Ashabının Şakaları ve Latifeleri

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ve Ashabının Şakaları ve Latifeleri Hz. Enes, Allah Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem’in hanımlarıyla beraber olduğu zaman insanların en hoşu ve en şakacısı olduğunu aktarmıştır. Peygamber Efendimiz ile ashabının hayatını hep büyük olaylar ve önemli dinî meseleler etrafında okuyageldik. Siyer denildiği zaman ciddiyet sınırlarının üst düzeye taşındığı, gündelik hayatın, “küçük” hadiselerin neredeyse tamamen göz ardı edildiği bir hakikat anlatısı canlandı(rıldı) zihinlerimizde. Oysaki gündelik hayatın, küçük hikâyelerin de hakikatli sahneleri vardı “Siyer”de. Mesela O’nun hayatına doğru yapacağımız bir yolculukta, beşer-peygamber olarak Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in ashabıyla şakalaştığını, sık sık tebessüm edip/ettirdiğini de görebiliriz. Şakalaşmanın fıkhî hükmü etrafındaki tartışmalar bir kenara, ölçülü ve yerinde olan şakayı Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de tasvip etmiştir. Müslümanların biricik örn

Mirâc Kandili

Mirâc Kandili 26 Receb’i 27 Receb’e bağlayan gecedir. Cenabı-ı Allah’ın emriyle Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem “Burak” adı verilen semâvî bir binek ile bu gecede Mescit-i Harâm’dan, Mescid-i Aksâ’ya gitmiştir. Yolculuğun başlangıcını, Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz şöyle anlatmışlardır: “Ben Kâ‘be’de, Hicr-i İsmâîl’de, uyku ile uyanıklık arasında bulunduğum bir sırada, bir de baktım; Cibrîl Aleyhisselâm bana Burak’ı getirdi.” Böylece başlayan yolculuk bir gece içinde tamam olmuştur. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Mescid-i Aksâ’da iki rekât namaz kılmıştır. “Bana peygamberler gösterildi; onlara, imam olarak namaz kıldırdım” diyerek Mescit-i Aksâ’daki namazı tarif etmişlerdir. Sonra yine Cebrâil Aleyhisselâm ile birlikte semaya yükselerek “Sidretü’l-müntehâ” denilen kısma geldiği zaman Cebrâil Aleyhisselâm, Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e: “Ya Resûlallâh! Artık ben ileri gidemem. Eğer bir parmak ileri gidersem y