Kayıtlar

Nisan 24, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uyan Artık!

Uyan Artık!   At izleri yalan oldu, Orta doğu talan oldu, Nice ülke yılan oldu, Can Osmanlı'mı uyan artık!   Gazze, Kudüs kan ağlıyor, Tunus, Mısır Van ağlıyor, Sultan Hamit han ağlıyor, Can Osmanlı'm uyan artık!   Hainleri susturan yok, Bir vadide kıstıran yok, Ağzından kan kusturan yok, Can Osmanlı'm uyan artık!   Mazlumlara kalkan olduk, Albayrağa al kan olduk, Öfkemizden volkan olduk, Can Osmanlı'm uyan artık!   Mustafa Çankaya

İstiğfar İklimi

İstiğfar İklimi Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Onlar, bir kötülük yaptıkları veya kendilerine zulmettikleri zaman, Allâh’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe ve istiğfâr ederler. Zâten günahları Allâh’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar işledikleri günahta bile bile ısrâr etmezler.” (Âl-i İmrân, 135) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allâh Teâlâ, gündüz günah işleyenin tevbesini kabûl etmek için geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin tevbesini kabûl etmek için de gündüz elini açar. Güneş battığı yerden doğuncaya, yâni kıyâmete kadar bu böyle devâm edip gider.” (Müslim, Tevbe, 31) Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri ilâç yaparken rastladığı bir hekime: “–Ey hekim! Sende benim hastalığıma da ilâç var mı?” dedi. Hekim: “–Hastalığın nedir?” diye sorunca Bâyezîd Hazretleri: “–Günah hastalığı…” cevabını verdi. Hekim ellerini iki yana açarak: “–Ben günah hastalığının ilâcını bilmem.” dedi. O esnâda orada bulunmakta o...

Misliyle Karşılık Bulan İyilik

Misliyle Karşılık Bulan İyilik Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Her kim bir iyilik yaparsa ona, o yaptığı iyiliğin on katı vardır.” (En’âm, 160) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en çok faydalı olandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, II,) Bir gün dilencinin biri Hz. Ali Radiyallahü Anh’ın önünde durup bir şeyler istedi. Hz. Ali, oğulları Hasan ve Hüseyin Radiyallahü Anhüma’ya: “–Annenize gidin ve evdeki altı dirhemi alıp getirin!” dedi. Hz. Hasan ve Hüseyin Radiyallahü Anh gittiler ve altı dirhemin hepsini getirip babalarına teslîm ettiler. Hz. Ali de bu dirhemleri dilenciye verdi. Hâlbuki o esnâda kendilerinin de bu dirhemlere ihtiyacı vardı. Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha onunla un alacaktı. Bir müddet sonra Hz. Ali Radiyallahü Anh eve gitmek üzere yola koyuldu. Henüz evden içeri adımını atmamıştı ki, yanına devesini satmak isteyen bir kimse geldi: “–Parasını sonra verirsin.” diyerek devesini Hz. Ali’ye yüz kırk d...